BELLEK
CANLANDIRILMASI, TANIMA VE HATIRLAMA BELLEK ANILARIN KAZANILMASI, SAKLANMASI, CANLANDIRILMASI, TANIMA VE HATIRLAMA Bellek, hayat boyunca zaman içinde devam eden ve birbirini izleyen olayları hatırlayabilmedir. Örnekler: Bir insanın bir filmi izlerken, onu daha önce gördüğünü hatırlaması. Uzun zaman araba kullanmayan bir sürücünün arabaya bindiğinde onu nasıl kullanacağını hatırlaması. 1- Bir şeyin bellekte yer etmesi için onun önce algılanması gerekir (Hatıraların Kazanılması) 2- Algılanan izlenimler zihinde saklanır, depolanır (Hatıraların Saklanması) 3- Daha önce görülen nesne ve olaylarla karşılaşıldığında bunların daha önce görülmüş olduğu anımsanır (Tanıma).
Tanıma için, nesneyi bir kere algılamış olmak yeterlidir. 4- Birden fazla görülen kişi, nesne ve olaylar istenildiğinde, bellekte yeniden canlandırılır (Hatırlama). ALGILAMA (Anıların kazanılması) ALIŞKANLIK TANIMA ZİHİNDE TUTMA (Anıların saklanması) HATIRLAMA Tanıma, hatırlamadan önce gelir. Bir şeyi aklımıza hemen getiremeyiz, ancak görünce tanırız.
BELLEK TÜRLERİ Dış çevreden gelen uyarıcılar, bilgi depolarında bilgi formuna dönüştürülür, anlamlı yapılar halinde işlenir ve daha sonra kullanılmak üzere örgütlü bir yapıda depolanır. Üç ana bellek deposu vardır: Duyusal bellek (duyusal kayıt) Kısa süreli bellek (çalışan bellek) Uzun süreli bellek. Bilgi duyusal bellekten kısa süreli belleğe aktarıldıktan sonra artık duyusal belleğe geri dönemez. Oysa kısa süreli bellekle uzun süreli bellek arasında sürekli bir bilgi akışı vardır.
Duyusal Bellek Duyu organları sürekli olarak çevreden gelen bir uyarıcı bombardımanına maruz kalırlar. Bireyler sürekli olarak çevrelerinde görsel, işitsel koku, tat ve dokunma olarak karşılaştıkları uyarıcılardan etkilenirler ve onları alırlar. Duyu organları yoluyla alınan bu uyarıcılar bilişsel işleme sisteminin ilk öğesi olan duyusal belleğe ulaşır Duyusal bellek, çevreden alınan bilginin işleme sistemine girmeden önce kısa bir süre tutulduğu bilgi deposudur.
Kısa Süreli Bellek (Çalışan Bellek) Kısa süreli bellek duyusal kayıttan aktarılan sınırlı miktardaki bilgiyi kısa süreli depolama görevini üstlenmektedir. Kısa süreli bellekte bilinçli olarak bilginin farkına varılır ve bilgi anlamlı bir şekle dönüştürülür. Duyusal bellekte depolama süresi çok kısa olduğundan bilginin farkına varılmaz. Kısa süreli bellek kapasitesinin sınırlarını arttırmak için iki temel yol kullanılabilir: gruplandırarak birimleri genişletme ve işleme süresini kısaltma olarak iki temel yol kullanır.
Uzun Süreli Bellek Uzun süreli bellek, sürekli bellek deposu olarak kabul edilir. Bir bilginin öğrenilmiş kabul edilmesi için mutlaka uzun süreli bellekte depolanmış olması gerekir. Uzun süreli belleğe girmeyen bilgiler kısa sürede kaybolur. Örneğin, telefon rehberinden bir numaraya bakıldıktan sonra telefon tuşlarına basılarak arama sağlanır. Ancak, bu öğrenmenin gerçekleştiğini göstermez. Çünkü, daha sonraki bir zaman diliminde aynı numara aranmak istendiğinde numara hatırlanmaz, bilgi kaybolmuştur. Uzun süreli bellekteki depolamada da bir kodlama sistemi kullanılır.Bilgi ilişkili şemalar içerisinde depolanır.
UNUTMA Becerilerin Kazanılmasında ÖĞRENME >- UNUTMA >- HATIRLAMA » UNUTMA 20 dakika sonra %42 1 saat sonra %54 Anlamsız kelimelerin oluştuğu liste 9 saat sonra %62 2 gün sonra % 70 Öğrenme sürecinden hemen sonra unutma başlar. Biraz dinledikten sonra hatırlama, ve yine unutma meydana gelmektedir.
UNUTMANIN NEDENLERİ Unutmanın nedenlerinden bir kısmı, kişinin geçmişte belleğinde kalanlarda meydana gelen değişikliklerle ilgilidir. Önceden öğrenilenler, yeni öğrenilenleri, yeni kazanılanlar ise, geçmişte öğrenilenleri etkiler. Bu etkileşim, dört grupta incelenir: -İleri Etkili Pozitif Transfer -İleri Etkili Negatif (ileriye Doğru Ket Vurma) -Geriye Etkili Kolaylaştırma -Geriye Doğru Ket Vurma (Geriye Etkili Engelleme)
BELLEK EĞİTİMİ İÇİN; 1-Öğrenmeğe istekli olun. İstekli olmak, konuya olan dikkati arttırır. Dikkat edilen konular daha iyi öğrenilir ve daha geç unutulur. 2-Öğrendikleriniz ile diğer konular arasında bağlantı kurun. 3-Okuduklarınızı anlamaya özen gösterin, ezberlemeyin. 4-Ara vererek öğrenmeğe çalışın. 5-Öğrendiklerinizi, zihninizde düşünün, mümkünse anlatmağa çalışın. 6-Bilgilerin arasında ilişki ya da anlam bağı kurulabilecek nitelikte tekrarlar yapın. 7- Belli bir nesne ya da olayı, zihinde canlandırarak, hayalini kurarak, bir başka kavram ile ilişki kurun. Zihinde canlanan bir görüntü, öğrenmemizde çok etkilidir. 8- Bilgilerin, bellekte kalıcılığı için, konuları mekanda yerleştirin. 9- Çalışırken bilgilerin kalıcılığını arttıran yöntemleri kullanın. 10-Öğrendikten sonra dinlenin.
Niyet Dinlenme Uygun Yöntemlere Yer verme Çağrışım Anlama Mekana yerleştirme Zihinde canlandırma Öğrenme Zihinde yoğurma Tekrarlama Bellek Eğitimi