TAT VE KOKU DUYUSU ÖĞR.GÖR.CEM SAMUT
TAT DUYUSU VE DİL Dil, hareket yeteneği sayesinde çiğneme, yutma ve konuşmaya yardımcı olur. Dil, çizgili kastan yapılmış bir organ olup epitel doku ile örtülüdür. Tat almamızı sağlayan tat tomurcukları dil üzerinde ve damağın geri bölgesinde bulunur.
Bu tat alma tomurcukları, dil üzerindeki papilla denilen yapılarda yer alır. Tat tomurcukları tat reseptörleri ve destek hücrelerden oluşmuştur. Tat alma cisimcikleri (tat alma papilleri) mantar, çanak ve yaprak şeklindedir.
İnsanda dört çeşit tat alıcı reseptör bulunmaktadır İnsanda dört çeşit tat alıcı reseptör bulunmaktadır. Bunlar tuzlu, tatlı, acı ve ekşiye karşı duyarlıdır. Dilin orta kenarları tuzlu, uç kısmı tatlı, arka kısmı acı ve arka kenarları ise ekşi tatları ayırt eder. Ekşi ve acı maddelerin tadı damakla da alınır. Tat tomurcuklarından hiç biri dört tadın hepsine birden cevap veremez. Bazıları birer tanesine , bazıları ise birden fazla tada cevap verebilir.
Bir maddenin tadının alınabilmesi için su veya tükrük te erimesi gerekir. Erimiş maddeler tat alma tomurcuğundaki reseptör hücrelerini uyarır. Meydana gelen uyartılar sinirlerle beyinin ilgili merkezlerine iletilerek değerlendirilir. Böylece tat duyusu alınmış olur. Çiğnemeyle beraber meydana gelen koku,burunla da alındığından tat ve koku ortak olarak değerlendirilir. Örneğin, burnumuzu kapayıp soğanı çiğnediğimizde, yalnız tatlımsı bir duyuyu algılarız. İnsanların bir kısmı bazı maddelerin tatlarını alamazlar. Bu durum tat körlüğü olarak adlandırılır.
Burun ve Koku duyusu Burun, koku alan duyu organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır diğer taraftan da yutağa bağlanır. Burnun içini epitel doku örter ve bu dokunun üstü kıllarla kaplıdır. Epitel dokuda koku alma hücreleri ve yanlarında mukus salgılayan goblet hücreleri bulunur.
Mukus, burun boşluğunun duvarlarını ve kılları nemli tutar böylece burundan giren kirli havanın hem temizlenmesi hem de kuru havanın nemlenmesi sağlanıp hava solunuma uygun hale getirilir. Burunda, kıllar ve mukus salgısı yardımıyla solunan havadaki toz ve kirler tutulur. Böylece burundan giren kirli hava hem temizlenir hem de nemlenir.
Burun boşluğunun üst tarafında koku alma alanı olan sarı bölge bulunur. Burada koku reseptörleri (koku soğancığı) bulunur. Koku veren maddelerden çıkan moleküller hava ile burun boşluğuna girerler. Bunlar mukus içinde eriyerek kendisiyle temas eden koku reseptörlerini uyarırlar. Reseptörlerde başlatılan sinir impulsları beyine taşınarak koku alınır.
Sarı bölgedeki kemoreseptörler ile alınan koku talamusa uğramadan doğrudan beyin kabuğundaki bölgeye iletilir. Belirli bir süre içinde var olan kokunun hissedilmemesi ama yenisinin algılanmasının nedeni de budur. Koku reseptörleri bazı maddelere karşı daha hassastır.(sarımsak) Koku veren maddeden çıkan moleküllerin iki burun deliğine geliş zamanı arasındaki fark ile koku kaynağının vücuda göre nerede olduğu tahmin edilebilir. Koku alma duyusu çabuk yorulur.Koku duyusunun yorulması insanı kötü kokulardan koruyan küçük bir sigortadır.