FİKRİ VE SINAİ HAKLAR MAHKEMELERİ
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 5. 12. 1951 günlü ve 5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (5846 s. K.) 76. maddesinde 4630 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile yapılan değişiklik çerçevesinde, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda görevli mahkemenin Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemesi olacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemenin bir sonucu olarak, 26. 03. 2001 günlü ve 335 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı ile İstanbul ilindeki 10. Asliye Ticaret Mahkemesi, fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemesi olarak görevlendirilmiştir. Bunu, yine İstanbul’da ikinci bir uzmanlık mahkemesinin açılması ile Ankara Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kurulması takip etmiştir. Bu mahkemeler, özel görevli, tek hâkimli, ilk derece yargı yerleri olup, yargı çevreleri, kuruldukları yerin mülki sınırlarıdır (24. 03. 2005 günlü ve 188 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararı).
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Ayrı bir fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemesi kurulamayan yerlerde, bu mahkemelerin görevine giren dava ve işlere; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkeme tarafından; iki asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesi tarafından; ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi tarafından bakılır (24. 03. 2005 günlü ve 188 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararı). Bu mahkemelerin yargı çevreleri, Adli Yargı Adalet Komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsar (18. 09. 2007 günlü ve 386 sayılı ve 23.10.2008 günlü ve 360 sayılı Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararları ile değişik 24. 03. 2005 günlü ve 188 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararı). Her fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemesi nezdinde, bir kalem teşkilâtı bulunur. Kalem teşkilâtının başında bir yazı işleri müdürü yer alır; ayrıca yeteri kadar zabıt kâtibi, mübaşir ve hizmetli görev yapar.
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 1. 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen tüm davalara (m. 146); 2. 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen davalara (m. 58); 3. 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen davalara (m. 30); 4. 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen davalara (m. 71) ve 5. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalara, dava konusunun miktarı dikkate alınmaksızın bakmakla görevlidir (21. 02. 2001 ve 4630 sayılı Kanunla değişik m. 76). Fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemesi bakımından, sözü edilen mevzuatta özel bir yargılama usulü öngörülmemiştir. Bu mahkemede, mahkeme örgütsel yapı olarak asliye hukuk mahkemesi statüsünde olduğundan, HMK’nda belirtilen yazılı yargılama usulü (m. 118-186) uygulanır.
Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi, kanundaki ceza miktarı ve suçun vasfı ne olursa olsun, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen tüm suçlarla ilgili yargılama yapmakla görevlidir. Fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi, özel mahkeme statüsündedir. Genel mahkemeler olan asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi görev kuralları suç vasfı ve ceza miktarına göre belirlenirken, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesinin görevi tümüyle fikri mülkiyet suçlarına hasredilmiştir.
Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 71 ve 72. maddelerinde fikri mülkiyet suçları düzenlenmiştir. Tüm fikri mülkiyet suçları şikayete bağlı suçlardandır. Şikayet hakkı, suç teşkil eden fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren başlar. Şikayet süresi, fail ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Suçun mağduru olan eser sahibi veya telif hakkına sahip kuruluş şikayetçi olmadığı müddetçe, fiili işleyenler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmaz.
Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi Yapılan şikâyetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikâyet süresi içinde Cumhuriyet başsavcılığına verilmemesi hâlinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Bu Kanunda yer alan soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar dolayısıyla başta Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri olmak üzere ilgili gerçek ve tüzel kişiler tarafından, eser üzerinde manevi ve malî hak sahibi kişiler şikâyet haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla durumdan haberdar edilirler. Şikâyet üzerine Cumhuriyet savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre elkoyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri yapar. Cumhuriyet savcısı ayrıca, gerek görmesi hâlinde, hukuka aykırı olarak çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetin durdurulmasına karar verebilir (5846 FSEK md 75)
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen, yukarıda açıkladığımız suçlarla ilgili yargılama yapmak üzere Adalet Bakanlığı tarafından Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevreleri, diğer tüm mahkemelerde olduğu gibi Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin Görevine Giren Suçlar ? Eser Sahibinin İzni Olmadan Eserin Umuma Arzedilmesi ve Yayımlanması Suçu Başkasına Ait Esere Kendi Eseri Olarak ‘Ad Koyma’ Suçu Kaynak Göstermeme veya Yanıltıcı, Yetersiz Kaynak Gösterme Suçu Alenileşmemiş Bir Eserin Muhtevası Hakkında Kamuoyuna Açıklamada Bulunma Suçu Tanınmış Bir Kimsenin Adını Kullanarak Eser Çoğaltma, Dağıtma ve Yayımlama Suçu Bilgisayar Programlarına Dair Fikri Mülkiyet Suçlar Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerinin Görevine Giren Suçlarda Etkin Pişmanlık Ceza İndirimi