NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ SOSYOLOJİYE GİRİŞ Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi iisbf.nisantasi.edu.tr
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) Auguste Comte (1789-1857) Toplumu evrimci ve pozitivist bir çerçeve ele alan Comte “sosyoloji” kavramını icat etmiş ve sosyolojide pozitivist sosyoloji olarak bilinen geleneği kuran önemli bir kişidir. Bu nedenle bazı çevrelerce Comte sosyolojinin kurucusu olarak kabul görür. Comte’un çalışmalarının ana ekseni yöntemsel olarak pozitivist olmasıyla birlikte içerik olarak kısmen Aydınlama çağı düşünürlerinden etkilenmiş, kısmen de Fransız Devrimi’nin toplumsal olarak çalkantılı dönemlerinde yaşamış olmasından da kaynaklı olarak eleştirel bir güzergahta ilerlemiştir. Sosyolojide Comte tarafından geliştirilen pozitivist yaklaşım toplumsal yaşamın doğal yaşama benzer bir nesnel gerçekliği olduğu yönünde temel bir varsayıma dayanmaktadır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) Durkheim çalışmalarında kendisinden önce gelen sosyologlardan daha fazla sosyolojinin bir bilim dalı olarak sınırlarının ne olduğu ve onun kapsamına giren olguların hangi yöntemle incelenmesi gerektiğine ağırlık vermiştir. Sosyolojinin en önemli kurucularından birisi olarak kabul edilen Durkheim işlevselci (fonksiyonalist) olarak adlandırılan bir toplum modeli benimsemiş ve bu açıdan modern sosyolojinin en önemli yaklaşımlarından yapısal işlevselciliğin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) Durkheim evrimci işlevselci bir bakış açısı sergilediği Toplumsal İşbölümü adlı çalışmasında hem toplumsal düzen ve dayanışmanın hem de toplumsal değişmenin sırasıyla mekanik ve organik adı altında iki farklı ideal tipinden söz eder. a. Mekanik dayanışma benzeşmeye dayalı basit bir iş bölümünün olduğu geleneksel toplumlarda söz konusudur. Bu düzen ve dayanışma tipinde kolektif bilinç ve kolektif kimlik bireysel bilinç ve kimliklerden daha güçlü ve baskındır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) b. Organik dayanışma ise farklılaşmaya dayalı karmaşık bir iş bölümü ve uzmanlaşmanın olduğu modern toplumlarda söz konusudur. Durkheim’a göre mekanik dayanışma daha çok sanayi öncesi toplumlarda, organik dayanışma ise daha çok sanayi toplumlarında görülmektedir. Durkheim yaptığı çalışmalarda intihar konusunu ayrı bir çalışma teması haline getirmiştir. Buna göre Durkheim intiharı bütünleşme ve düzenleme şeklinde iki bağımsız değişkenle açıklar. Bir toplumda her iki değişkenini aşırı düzeyde ya da yetersiz düzeyde bulunması intihara yol açar. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) Modern toplumda kolektif bilincin bireyselleşme, farklılaşma ve heterojenleşme gibi nedenlerle zayıflaması sonucu ortaya çıkan intihar tipleri ile ilgilenen Durkheim için ahlaki uzlaşı anlamında kullandığı ve son derece önemli bir işleve sahip olan kolektif bilinç toplumsal organizmada parçaları birbirine bağlayan merkezi bir değer ve norm sisteminin temelini oluşturur. Durkheim’ın bu temel üzerinde inşa ettiği toplumsal ahlak ise dinle oldukça bağlantılıdır. Ona göre din dayanışma üreten toplumsal kaynaklardan birisi olduğu gibi, dinin kaynağı olarak da doğaüstü ya da benzeri görüşleri değil, yönteminde yer alan toplumsal olguları ancak başka toplumsal olgular belirler ilkesine dayanarak, topluluğun ve toplumun kendisi olarak görür. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Sosyolojinin Temel Düşünürleri (August Comte, Emile Durkheim) Buna göre dinin kaynağı toplumun kutsal olan ile olmayan arasında yaptığı ayrımdan kaynaklanmaktadır. Öte yandan sosyal hayatı mümkün kılan ve bireylere rehberlik eden bu kolektif nitelikteki merkezi değer sisteminin özellikle ani toplumsal değişmelere bağlı olarak daha da zayıflaması durumunda ise Durkheim adına anomi dediği tehlikeli bir olgunun gelişmesinden söz eder. Anomi kuralsızlık ya da toplumun temel değerlerinde belirsizlik anlamına gelen bir olgudur. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © kaynakça Bu ders notunun oluşturulması sürecinde; (Anthony Giddens, Sosyoloji, Kırmızı Yayınları, 2012) kitabından yararlanılmıştır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©