ÇOCUĞUN SOSYAL DÜNYASI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÖFKEYLE BAŞ ETME.
Advertisements

ÜNİVERSİTEYE UYUM SÜRECİ
Şİddet Muhammet GÜLER.
ANA BABA VE ERGENLİK.
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
Zihinsel Yönden Yetersiz Çocukların Özellikleri
Öğrenen Kişi ve Bağlam Analizi
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
ÇOCUK EĞİTİMİNİN ANAHTARI: ÖZGÜVEN
FARKI BİRLİKTE YAŞAYALIM
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
ANNE BABA TUTUMLARI.
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÖZEL TERCÜMAN LİSESİ ANAOKULUNDAN İLKÖĞRETİME SEMİNER PROGRAMI
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARKADAŞ ETKİSİ
0-6 YAŞ GELİŞİM DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ
RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR?
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
Kişilik Gelişimi.
AKRAN ZORBALIĞI.
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
ANNE-BABA TUTUMLARI İLKNUR NURKAN
OKUL BAŞARISIZLIĞI.
AKRAN İLİŞKİLERİ VE AKRAN ZORBALIĞI
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
AİLE İÇİ ŞİDDET.
ZORBALIK.
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ZİHİN ENGELLİ ÇOCUKLARDA ZİHİNSEL GELİŞİM
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
Otizmin nedenleri, belirtileri ve tanılama
BÖLÜM 10 ERKEN ÇOCUKLUKTA DUYGUSAL ve SOSYAL GELİŞİM.
VE ÇOCUGUN GELİŞİMİNE ETKİLERİ
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
DUYGUSAL GELİŞİM Duygu: Ansızın şiddet ve yoğunluk düzeyi değişebilen yansıma veya tepki olarak hissedilen içsel yaşantılardır.
DİĞER TUTUMLAR.
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ.
Sunum Akışı Kuraldışı/Problemli davranış nedir?
AMAÇ, İÇERİK VE AKADEMİK YAKLAŞIM UYGULAMA SÜRECİ BEKLENEN SONUÇLAR.
ÇOCUK VE SUÇ.
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
MURAT KARADUMAN AFYONKARAHİSAR REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÖZEL EĞİTİMDE KAYNAŞTIRMA UYGULAMARI
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
Anadolu Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,
Engelli çocuğun kardeşlerinin tepkileri
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
REHBERLİK SERVİSİ TANITIMI
Rehberlik Servisi.
ANA BABA VE ERGENLİK.
GELİŞİMSEL YAŞAM KRİZLERİNE MÜDAHALE SÜRECİ
Sosyal Kabulün Artırılması
ORTAOKUL BEŞİNCİ SINIF OKULA UYUM PROGRAMI
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ ADIYAMAN
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
Adler’in Yaklaşımı Temel Kavramlar Aile bütünlüğü:
SOSYAL UYUM GÜÇLÜĞÜ OLAN BİREYLER. Tanım ve Sınıflandırma Sosyal Uyum: Bireyin aynı anda çevresindeki değişiklikleri algılaması, yeniliklere uyum sağlaması,
TRAVMATİK OLAYLARDA PSİKOLOJİK DESTEK
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
Şiddetin Birey Üzerindeki Etkileri AD ve SOYAD: Yunus Emre Ataman Sınıf:9/E No:640 Ders: Sağlık Bilgisi ve Trafik Kültürü.
ÇOCUĞUN SOSYAL DÜNYASI
AİLEDE İLETİŞİM.
TÜRKİYE'DE ERGEN PROFİLİ
Sunum transkripti:

ÇOCUĞUN SOSYAL DÜNYASI 4. HAFTA AKRAN İLİŞKİLERİ & AKRAN İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR

AKRAN İLİŞKİLERİNİN YAPISI Sosyal ilişkiler Dikey ilişkiler Yatay ilişkiler Willard W. Hartup, çocuğun sağlıklı bir gelişim için dikey ve yatay olmak üzere iki tür ilişkiye ihtiyacı olduğunu belirtir. Dikey ilişkiler güç dengesizliğinin olduğu ilişkilerdir ve ilişki tamamlayıcı özelliktedir. Yatay ilişkiler eşitlik ve karşılıklılığa dayanan, daha esnek ve sosyalleşmeyi içeren ilişkilerdir. Akran ve kardeş (çocuk-çocuk) ilişkileri yatay, anne-baba ve çocuk ya da öğretmen çocuk (yetişkin-çocuk) ilişkileri dikey ilişkilerdir. Willard W. Hartup Akran ilişkilerinin yapısı: Etkileşimler İlişkiler Akran grubu Akran kültürü Akran etkileşimleri arttıkça akranlar arasında ilişkiler gelişir ve akran grupları oluşmaya başlar. Akran grupları belirli bir süre sonra kendi içinde akran kültürü oluştururlar.

AKRAN İLİŞKİLERİ ARAŞTIRMALARI 1920-50’lerde yürütülen araştırmalar Akran gruplarının yapısı Akran gruplarında farklı konumlarda olan çocukların özellikleri Oyun ve akran ilişkileri (yalnız oyun, paralel oyun, işbirlikli oyun sınıflaması) 1960-80’lerde yürütülen araştırmalar (Bowlby’nin bağlanma kuramının etkisi) Akran ilişkilerinin gelişim süreci Akran ilişkileri ve sosyal davranışta değişiklikler Saldırganlık ve türleri Sosyal konum Aile ve diğer çevresel faktörlerin akran ilişkilerine etkisi 1990’lar ve sonrasında yürütülen araştırmalar Anne-baba davranışları ve oyun, akran kabulü, davranış sorunları arasındaki ilişki Akran reddi ve okula uyum Akran reddi, saldırganlık ve cinsiyet ilişkisi Özel eğitime gereksinim duyan çocuklarda akran ilişkileri Boylamsal araştırmalar yoluyla akran ilişkilerinin uzun vadede etkileri Akran ilişkilerinin değerlendirilmesi çalışmaları Çokkültürlü ortamlarda ve risk altındaki çocuklarda akran ilişkileri Spesifikleşen araştırma konuları

ARAŞTIRMA BULGULARI Akran ilişkileri yetişkin-çocuk ilişkilerinden farklı bir yapı ve özellik taşırlar Akran ilişkilerinin yapısı ve özellikleri yaşlara göre değişiklik göstermektedir Akran ilişkileri çok boyutludur Akran ilişkileri bireysel ve sosyal birçok unsurdan etkilenmektedir (ör: sosyal gelişim ve bilişsel ve dil gelişimleri arasındaki ilişki) Aileler akran ilişkilerini hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkilemektedir (özellikle annelerin etkisi doğrudandır) Akran oyunları ile ilgilenen anne-babaların çocuklarının akran kabulü daha yüksektir Katı disiplin yöntemleri ile akran ilişkilerinde saldırganlık arasında ilişki vardır Demokratik ebeveynlik tutumları ile olumlu sosyal beceriler arasında ilişki vardır Akran reddi ile okula uyum sorunları arasında ilişki vardır Çocukların akran reddinde tepkilerinde cinsiyet farklılığı görülmektedir (ör: reddedilen erkek çocuk fiziksel saldırganlığa başvururken, reddedilme kızlarda çekingen ve kaygılı içe dönük davranışlara yol açmaktadır) Akran reddinin sonucu olan içe/dışa yönelik davranış problemleri 3. sınıftan sonra akran reddinin temel nedeni haline gelir

ARAŞTIRMA BULGULARI (dev.) Akran ilişkilerinin kısa ve uzun vadede çocuğun bilişsel ve akademik, sosyal ve psikolojik gelişimine etkisi vardır Akran ilişkileri benlik algısının kazanımında önemli bir unsurdur İlk akran ilişki deneyimleri daha sonraki sosyal ilişkilere temel oluşturur Anaokulu İlköğretim 4. sınıf Akran reddi Sürekli olarak olumsuz akran davranışlarına maruz kalma Sınıfa katılımın azalması Düşük başarı İçe /dışa yönelik davranış problemleri Yalnızlık

AKRAN İLİŞKİLERİNİN ETKİLERİ Genel etkiler Rol model olma, destek olma, paylaşım, rahatlama, bilgi ve becerilerin pratiğe dökülmesi ve yeni bilgi ve becerilerin kazanılmasına zemin oluşturma Bilişsel-Akademik etkiler Okula uyum Akademik hazır bulunuşluk Temel bilgi ve beceri kazanımı (scaffolding) Akademik başarı Psikolojik (ruh sağlığına yönelik) etkiler Yakın akran ve arkadaş ilişkilerinin gelişimine temel oluşturur Yalnızlık, depresyon, kaygı gibi problemlere engel olur Ailevi sıkıntıların etkisini hafifletme Sosyal-Duygusal etkiler İleriki yıllarda sosyal ilişkilere yönelik yeterlik ve davranış kalıpları Öz düzenleme/sosyal kontrol becerisi Olumlu sosyal davranış gelişimi (işbirliği, paylaşma, vb.) Kendinin ve başkalarının duygularını fark etme ve duygu düzenleme becerisi Duygularını ve isteklerini uygun biçimde ifade etme becerisi Akran ortak deneyimlerinin verdiği benzerlikten dolayı empati becerisinin gelişimi Sosyal destek, rekabet, eleştiri vb. için kaynak olma Akran ilişkilerinde kazanılan sosyal konum, ileriki yıllardaki sosyal yeterliğin belirleyicilerindendir

AKRAN İLİŞKİLERİNİN GELİŞİM SÜRECİ 1. Aşama: Akran İlişkisine Giriş Tanışma ve iletişimi başlatma becerisi 2. Aşama: Akran İlişkisini Sürdürme *Diğer çocuklarla iletişimi sürdürme *Olumlu davranışlar sergileme (ilgi gösterme, paylaşma, dikkat etme, vb.) *Çatışma durumlarında çözüm üretme

AKRAN İLİŞKİLERİNİN GELİŞİMİ 0-12 ay Bebekler diğer bebeklere ilgi duyar, göz temasında ya da dokunduklarında gülümserler Tanımadıkları yetişkinlerin yanında gerginlik duyar ancak tanımadıkları akranların yanında gerginlik yaşamaz 12-24 ay Birbirlerinin davranışlarını (ör: oyuncakla yaptıklarını) taklit ederler Akranlara yetişkinlerden daha çok ilgi duyar Nesne (oyuncak) paylaşımından kaynaklı çatışma ve gerilim yaşanmaya başlar

2-3 yaş Sırasıyla sözsüz, fiziksel ve sözlü iletişim yoluyla ilişki kurma Hemcins akran yönünde tercih göstermeye başlarlar İkili ilişkiler ağırlıklıdır ancak daha çok sayıda çocuğu içeren akran grupları da oluşmaya başlar Gerçek anlamda sosyal yeterlik belirtileri sergilenmeye başlar Sosyal tercihte saldırganlık tek kriterdir (saldırgan akran reddedilir)

4-6 yaş Akran ilişkileri oyun arkadaşlığına dönüşür Sosyal tercihte saldırganlık tek belirleyici değildir (sosyal becerisi olan saldırgan akran reddedilmeyebilir) Akran ve akran etkileşimlerinin sayısı artar, etkileşimlerden keyif alınır Akran gruplarının çocuk üzerinde etkisi artar Yakın akran ilişkileri ve arkadaşlıkların ilk örnekleri görülmeye başlar Grup oyunları sıklık kazanır ve oyunlar karmaşıklaşır Başarı ve takdir edilme ihtiyacı artan çocuk kendini akranla kıyaslamaya başlar

AKRAN İLİŞKİSİ TÜRLERİ: AKRAN KABULÜ Akranları tarafından sevilme derecesini ifade eder. Uzun ve kısa vadede etkileri vardır (ör: mutlu hissetme, uyum, okulu sevme, başarı, sosyal yeterlik, olumlu benlik algısı geliştirme, davranış problemlerinden koruyucu etki vb.) Akran Kabulünü Etkileyen Unsurlar Fiziksel çekicilik Sosyal ve arkadaş canlısı olma Oyun becerileri Popüler sosyal konum Olumlu sosyal davranışlar (işbirliği, paylaşma, empatik yaklaşım vb.) Bilişsel-dilsel yeterlik Akademik başarı Mizah anlayışı İletişim becerileri Kurallara uyma İlişki kurma ve sürdürme becerisi

AKRAN İLİŞKİSİ TÜRLERİ: AKRAN REDDİ Akranları tarafından sevilmeme derecesini ifade eder. Uzun ve kısa vadede olumsuz etkileri bulunmaktadır. Erken dönemde başlayan ve süreklilik (ör: bir yıl) gösteren akran reddi, ileriki yıllarda da devam etme eğilimi gösterir. Akran Reddini Etkileyen Unsurlar Saldırganlık Fiziksel olarak çekici olmamak Engelli olmak Ailevi unsurlar (boşanma, yeni kardeş gelmesi, aile üyesini kaybetme, vb.) Özgüven düşüklüğü Sosyal bilgi sürecinde yetersizlik Olumlu sosyal davranışlardan yoksun olma Akran Reddinin Çocuk Üzerindeki Etkileri Davranış sorunları (içe ya da dışa dönük davranış problemleri) Akran şiddetine maruz kalma Duygusal sorunlar (depresyon, kaygı, mutsuzluk, vb.) Kişilik gelişimi ve benlik algısında olumsuz gelişmelere Sınıfa katılımdan çekilme Akademik başarısızlık Okula uyumsuzluk ve okulu sevmeme İletişim problemleri İleriki yıllarda okulu bırakma, madde bağımlılığı ve suça eğilim

AKRAN İLİŞKİSİ TÜRLERİ: AKRAN ŞİDDETİ Akran şiddeti (zorbalık) saldırgan davranış sergilemekten 3 özelliği bakımından farklıdır: Zorbalık, güç dengesizliği durumunda, tekrarlanan bir biçimde ve kışkırtıcı bir unsur olmaksızın kendini gösterir. Akran zorbalığı fiziksel, sosyal (ilişkisel), bilişsel ve duygusal biçimlerde doğrudan ya da dolaylı olarak sergilenebilir.

Okul öncesi dönemde görülen akran zorbalığı hem mağdur hem de zorba açısından ileriki yıllarda da devam etme riski gösterir. Bu nedenle akranlar arası saldırgan ve zorba davranışlar dikkatle ele alınmalıdır. Akran zorbalığı genellikle hemcinslere yöneliktir ve erkeklerde fiziksel, kızlarda ilişkisel bir biçimde gerçekleşir. Okul öncesi dönemde zorba, mağdur ve diğer çocukların da savunucu oldukları üç tür rol dağılımı görülür ancak ilerleyen yıllarda aktif/pasif destekleyiciler, izleyiciler, ilgisizler, vb. farklı rollerde katılımcılar da görülür ve zorbalık daha fazla çocuğun içinde yer aldığı bir sürece dönüşür. MAĞDURLARIN ÖZELLİKLERİ Pasif /Aktif kurbanlar Akran reddi Fiziksel çekicilikten yoksun olma Sosyal yetersizlikler Düşük özgüven ve olumsuz benlik algısı Akranı kışkırtıcı aşırı hareketlilik Depresyon, yalnızlık ve kaygı Konuşma farklılığı Aşırı kilolu olma Çekingenlik ve içe dönüklük Davranış sorunları ZORBALARIN ÖZELLİKLERİ Saldırgan ve kavgacı Kendisi de zorbalık mağduru Sosyal yeterliği düşük Akran reddi mağduru Katı ebeveyn disiplin uygulaması

AKRAN ZORBALIĞININ ETKİLERİ Akran ilişkilerinde zorbalık mağdurları, zorbalığı kışkırtan (Aktif kurbanlar) ya da zorbalık karşısında etkisiz tepkiler (ağlama, içe kapanma, boyun eğme, vb.) gösteren (Pasif kurbanlar) çocuklardır. Zorbalığa Yönelik Mağdur Tepki Türleri İçe dönük tepkiler (ör: ağlama) Dışa dönük tepkiler (ör: saldırgan davranış) Kaçınmacı tepkiler (ör: içe kapanma) Sosyal destek arama (ör: öğretmene, arkadaşa şikayet etme) Problemi çözmeye yönelik tepkiler (ör: uzlaşma) Zorbalığın Mağdura Etkileri Depresyon, kaygı, mutsuzluk Düşük özgüven ve olumsuz benlik algısı Yakın arkadaşlık kurmada güçlük Akran etkinliklerinden kaçınma Az sayıda arkadaşlık Sosyal yetersizlik ve reddedilme İletişim sorunları İçe/dışa yönelik davranış problemleri Okulu sevmeme, okulu bırakma Akademik başarısızlık Psikosomatik rahatsızlıklar (ör: baş ağrısı) Sosyal fobi Uyku problemleri Altını ıslatma

SOSYAL KONUM Sosyometrik ölçümler çocukların genel olarak beş farklı sosyal konumda yer alabileceklerini göstermiştir. Ortalama çocuklar: Sosyometrik ölçümlerde diğer kategoriler dışında kalan çocuklardır. Özellikleri: Diğer tüm kategorilerdeki çocukların birtakım özelliklerini taşırlar. Popüler çocuklar: Akranlarının çoğu tarafından sevilen çocuklardır. Özellikleri: İletişim ve sosyal beceri, liderlik özellikleri, problem çözme becerisi, iletişime açık, uyum, esprili, oyunda yaratıcı, özgüven sahibi. Dışlanan çocuklar: Akranlar tarafından az sevilen, çekingen olarak görülen çocuklardır. Özellikleri: Düşük sosyal yeterlik, sosyal etkileşimden kaçınma, çekingen ve pasif olma. Akranlarınca dışlandıkları için sosyal öğrenme deneyiminden yoksun kalır ve sosyal becerilerini geliştirme fırsatı bulamazlar. Dışlanmaya sebep olan çocuğun olumsuz davranışları değil, sosyal beceri sergileyememesidir. Reddedilen çocuklar: Akranlarınca genellikle sevilmeyen çocuklarıdır. Özellikleri: Girişken olabilirler ama iletişim becerilerinden yoksun oldukları için baskıcı saldırgan davranışlar sergileyebilirler, kendilerinden küçük ya da popüler olmayan gruplara katılırlar, olumsuz davranışları nedeniyle akranlar tarafından reddedilirler. Reddedilme olumsuz davranışları pekiştirirken, olumsuz davranış reddedilmeye yol açar ve çocuk bir kısır döngünün içinde bocalar. Tartışmalı çocuklar: Bazı akranları tarafından çok sevilen, bazıları tarafından hiç sevilmeyen çocuklardır. Özellikleri: Hem popüler hem de reddedilen çocuk özelliklerine sahiptirler. Çok sayıda arkadaşları olabilir, üst bilişsel ve sosyal yeterlikte olabilirler ancak saldırgan ve ukala olmak gibi olumsuz sosyal özellikler de taşıyabilirler. Reddedilen çocuklara göre daha az risk altındadırlar ve kısır döngüden çıkmaları mümkündür.

SOSYAL KONUM VE SOSYAL ETKİ-SOSYAL TERCİH İLİŞKİSİ SOSYAL KONUM TÜRLERİ SOSYAL KONUM VE SOSYAL ETKİ-SOSYAL TERCİH İLİŞKİSİ Tartışmalı Reddedilen Popüler Sosyal Etki Ortalama Ortalama Dışlanan Sosyal Tercih

AKRAN İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR Bireysel Farklılıklar Sosyal çekingenlik Utangaçlık Sosyal kaygı Aşırı hareketlilik (hiperaktivite) Mizaç Benlik algısı Bilişsel yeterlik Dil becerisi ve yeterliği Fiziksel çekicilik Cinsiyet Ailesel Unsurlar Anne-baba çocuk ilişkisi Anne-baba kişilik özellikleri Bağlanma biçimleri Çocuk yetiştirme (ebeveynlik) tutumları Disiplin yöntemleri Anne-babanın çocuk yetiştirme algı, inanç ve tutumları Ev ortamı ve ailenin genel özellikleri Kardeş ilişkileri Kültürel Unsurlar Oyun Okul Öncesi Eğitim Kurumları

BİREYSEL FARKLILIKLAR: Sosyal çekingenlik Çekingenlik çocukların sosyal etkileşimden uzak durma eğilimlerini ifade eder. Çekingenlik, çocuğun diğerleriyle oyun oynamaya ilgi duymamasından ya da reddedilmekten kaynaklanıyor olabilir. Yalnız-pasif çekingenler: Gelişim düzeylerine uygun sosyal, bilişsel, duygusal yeterliğe sahiptirler. Boş zamanlarında kişilerle değil, nesnelerle ilgilenirler. Yalnız-aktif çekingenler: Grup içerisinde ama tek başlarına hareket ederler, hareketleri akranlarında anormal ve yıkıcı olarak algılanır. Temel sosyal beceriden yoksundurlar. Suskun sosyal çekingenler: Sosyal kaygı ve korku yaşarlar. Gruba katılmak yerine onları izlemeyi tercih ederler. Duygusal yeterlikleri düşüktür. Neden Olan Unsurlar Biyolojik etkenler Güvensiz bağlanma Anne baba tutumları Kültür Cinsiyet Etkileri: Çekingenliğin okul öncesinden ileri yaşlara devam ettiği görülmektedir. Ancak okul öncesi dönemde değil ama ileri dönemlerde çekingen çocukların akran şiddeti ve zorbalığına maruz kaldıkları görülmüştür. Ayrıca çekingenliğin çocuk üzerinde uzun vadede başarısızlık, sosyal yetersizlik algısı, düşük özgüven, kaygı, içe yönelik davranış sorunları ve okulu bırakma gibi etkileri olduğu tespit edilmiştir.

BİREYSEL FARKLILIKLAR: Utangaçlık Sosyal çekingenlik bir davranış biçimi, utangaçlık ise bir duygu durumudur. Korkulu Utangaçlık: Alışılmadık durumlar ve insanlarla karşılaşıldığında görülür. Sıkılgan Utangaçlık: 4-5 yaş civarında oluşmaya başlar, benlik algısı ile şekillenir, insanlar tarafından olumsuz algılanma düşüncesinden kaynaklanır. Empati becerileri yüksektir ancak duygusal yetersizlik nedeniyle empati becerilerini dışa vuramazlar ve iletişim becerilerini geliştiremezler. Neden Olan Unsurlar Biyolojik etkenler Güvensiz bağlanma Anne baba tutumları Kalıtımsal yatkınlık Kültür Cinsiyet Etkileri: Akranları tarafından dışlanma ve reddedilme ile karşılanırlar bu da utangaçlığı daha da pekiştirir, ileriki yıllarda sosyal kaygı, yalnızlık ve depresyon yaşayabilirler.

BİREYSEL FARKLILIKLAR: Sosyal kaygı Sosyal reddedilme düşüncesinin yarattığı stres, üzüntü, gerginlik gibi olumsuz duygular yaşama durumunu ifade eder. Özellikleri: Göz temasından ve yüze bakmaktan kaçınma, yalnız etkinlikleri tercih, sessiz ve pasif olma, sosyal bilgi sürecinde yetersizlik. NOT: Sosyal çekingenlik, utangaçlık ve sosyal kaygı bir arada da görülebilmekte ve hem bağımsız hem de birlikte etki ederek çocuğun sosyal gelişimini olumsuz etkilemektedirler. Ortak noktaları, hepsinin de akran reddi ile ilişkili olmasıdır. Neden Olan Unsurlar Güvensiz bağlanma Anne baba kişilik özellikleri Aile sosyal hayatı Kalıtım Katı disiplin uygulamaları Aşırı otoriter anne-baba tutumları Erken yaşta anne/baba kaybı Boşanma Anne-baba ile yakın ilişki kuramama Etkileri: Sosyal kaygı yaşayan çocukların sık sık olumsuz akran ilişkisi deneyimi yaşadıkları tespit edilmiştir. Uzun vadede fiziksel ve zihinsel sorunlarla ilişkili olduğu görülmüştür. Ayrıca bu çocukların akademik başarısızlık yanı sıra depresyon ve dışa yönelik davranış sorunları yaşama olasılıkları daha yüksektir.

BİREYSEL FARKLILIKLAR: Aşırı hareketlilik Bir davranış problemi olarak sergilenir. Özellikleri: Süreklilik gösteren motor etkinlik (ör: yerinde duramama), organizasyon eksikliği (ör: sık sık eşyalarını kaybetme), kendini kontrol edememe (ör: oyunda sırasını bekleyememe), dikkatsizlik (ör: sorumluluk alamama, özensizlik) ve dürtüsellik. Empati ve sosyal becerisi düşük olduğundan saldırgan davranışta bulunabilecekleri gibi kendileri de saldırganlık ve şiddete ve akran reddine maruz kalabilmektedirler. Neden Olan Unsurlar Biyolojik etkenler Annede depresyon Stresli aile yaşantısı Aşırı hoşgörülü ya da katı disiplin uygulayan anne baba tutumları Cinsiyet Etkileri: öğrenme güçlüğü, düşük benlik algısı, akademik başarısızlık, kaygı, depresyon, saldırganlık ve yalan söyleme gibi davranış problemleri, iletişim problemleri, sorunlu akran ilişkileri

BİREYSEL FARKLILIKLAR: Mizaç Huy olarak bildiğimiz büyük ölçüde kalıtsal olan duygusal tepkileri düzenleme becerisidir. Mizacın, etkinlik düzeyi, biyolojik fonksiyonların (uyuma, boşaltım sistemi vb.) düzenli olup olmaması, uyum, duygu eşiği, ruh hali, olumlu-olumsuz tepkisellik, konsantrasyon ve dikkat gibi farklı boyutları vardır. Doğumdan itibaren şekillenmeye başlar, 3 yaşından itibaren belirli bir çizgide gelişmeye devam eder. Kolay mizaç: Uyumlu, çevresine karşı ilgili, olumlu ruh halinde olan ve biyolojik fonksiyonları düzenli çalışan özellikler sergiler. Zor mizaç: Biyolojik fonksiyonda düzensizlik, yeni durumlara uyumda güçlük, olumsuz tepkisellik özellikleri taşır. Sosyal ve psikolojik güçlükler yaşama olasılığı daha yüksektir. Yavaş tepkili mizaç: Düşük etkinlik düzeyi, yeni durumlara karşı çekingen ama sakin tepkisellik, yer yer olumsuz ruh hali özellikleri taşır. Etkileri: Özellikle okul öncesi dönemde sosyal ilişkilerde ve akademik başarıda oldukça etkilidir. Kolay mizaç akran ilişkilerindeki problem durumlarında koruyucu etkiye sahiptir. Mizaç çocukların duygu düzenlemesi ve duygu ifade biçimleri üzerindeki etkileriyle sosyal yeterlik üzerinde de dolaylı etkiye sahiptir. Zor mizaçlı çocuklar sosyal uyum sorunları ve empati yoksunluğu yanı sıra, öfke benzeri olumsuz duygu kontrolünde de zorlanırlar ve sıklıkla akranları tarafından reddedilirler.

BİREYSEL FARKLILIKLAR (dev.) Benlik algısı: Bebekler 18. aydan itibaren kendilerini net olarak başkalarından farklı bir varlık olarak görmeye başlarlar (ÖR: alışveriş sepeti deneyi). Benlik algısı çocuğun kendi yeterlikleri, kendini kontrol etme becerisi ve başkaları tarafında ne derece değerli görüldüğüne ilişkin algısından oluşur. Aile bireyleri başta olmak üzere çocuğun etkileşimde bulunduğu tüm bireyler benlik algısının gelişiminde etkilidir. Özellikle erken dönem sosyal etkileşimlerinin etkisi büyüktür. Akran etkileşimleri hem benlik algısını etkiler hem de benlik algısından etkilenir. Benlik algıları yüksek çocukların sosyal, duygusal yeterliğinin ve akademik başarılarının yüksek olduğu, akranları ve yetişkin yakınları tarafından sevildikleri görülmüştür. Benlik algısı düşük çocukların kendine yönelik olumsuz algılarını çevrelerine de genelledikleri ve akran reddine daha fazla maruz kaldıkları görülmüştür. Bilişsel yetersizlik: Bu çocuklarda sosyal duygusal yetersizlikler yanı sıra davranış problemleri de sıklıkla görülmektedir. Kolay mizaç gibi yüksek bilişsel yeterlik de akran sorunları karşısında koruyucu bir etkiye sahiptir. Bilişsel yetersizlik sosyal bilgi işleme sürecinde aksaklığa neden olmanın yanı sıra özellikle oyun davranışlarında ve problem çözme becerilerinde yol açtığı sorunlar nedeniyle akran reddine neden olur. Dil becerisi ve yeterliği: Dil gelişimi hem bilişsel gelişimle ilişkisi hem de iletişim sürecindeki etkisi nedeniyle sosyal yeterliğin ayrılmaz bir parçasıdır. , Fiziksel çekicilik: Fiziksel görünüm sözle iletişim başlamadan da görünür özellikler yoluyla bilgi sağlar ve çocukların çekici buldukları akranları kabul etmeye, çekici bulmadıkları ve fiziksel engelli akranlarını da reddetmeye eğilimli oldukları görülmüştür.

BİREYSEL FARKLILIKLAR (dev.) Cinsiyet: Cinsiyetin akran ilişkilerinde birçok boyutta etkisi olduğu görülmektedir. Akran ilişkilerinde karşılaşılan bu cinsiyet farklılıkları biyolojik olduğu gibi sosyo-kültürel unsurlardan da kaynaklanmaktadır. Cinsiyet tercihleri: Akran ilişkilerinde ilk yıllarda cinsiyet arımı yapılmazken, 2 yaşından itibaren çocukların hemcins akranla zaman geçirme eğiliminde oldukları görülmektedir. Grup Yapısı: Erkeklerin kızlara göre daha büyük gruplarda ve daha organize oyunlarla ilgilendikleri ve grup oyunlarında daha baskın rol oynadıkları görülmüştür. Akranla davranış biçimleri: Kız çocukların akranlarla etkileşimlerinde ilişki, erkek çocukların etkinlik odaklı oldukları görülmektedir. Bu nedenle kızlar etkinlik sırasında kişilerarası amaçlara (empati, işbirliği, onay görme), erkekler kişisel amaçlara (rekabet, baskın olma) odaklanan davranışlar sergilerler. Saldırganlık: Erkeklerin kızlara oranla daha sıklıkla saldırganlığa maruz kaldıkları, kızların ilişkisel, erkeklerinse fiziksel saldırganlık sergiledikleri, kızlarda fiziksel saldırganlığın ilişkisel saldırganlıktan daha çok akran reddine yol açtığı belirlenmiştir. Utangaçlık: Kızların erkeklere göre daha utangaç oldukları ve utangaçlığın erkeklerden çok kızlarda daha çok kabul gördüğü hatta bazı kültürlerde bunun teşvik edildiği görülmektedir. Problem çözme: Sorunla karşılaşıldığında kızların içe yönelik (ağlama), erkeklerin dışa yönelik (saldırganlık) stratejilere başvurdukları belirlenmiştir.