SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVELERİN BAKTERİYEL VE VİRAL HASTALIKLARI
Bakteriyel Kanser Sert çekirdeklilerde bakteriyel kanser hastalığı aynı zamanda zamklanma, çiçek yanıklığı, geriye doğru ölüm, dal yanıklığı olarak da adlandırılmaktadır.
Etmen Sert çekirdeklilerde bakteriyel kansere Pseudomonas syringae’nin 2 patovarı Pseudomonas syringae pv. syringae ve Pseudomonas syringae pv. morsprunorum sebep olmaktadır. Bunlardan P. syringae pv. syringae yalnızca sert çekirdeklilerde değil hemen hemen tüm meyve türlerinde kanserlere sebep olurken, P. syringae pv. morsprunorum genellikle kiraz, vişne ve erikleri enfekte etmektedir. Bu bakteriler gram negatif, 0.7-1.2x1.5 µm boyutlarında, düzgün çubuklar şeklindedir.
Belirtileri: Hastalık belirtileri ağacın çeşitine, ağacın yaşına, istila edilmiş bitki dokusuna, patojenin strainine ve çevre koşullarına bağlıdır. En karakteristik belirti olan kanserler bazı konukçularda görülmeyebilir. Kanserler çiçeklerin ve yaprak tomurcuklarının diplerindeki sürgünde, budama yaralarında ve enfekteli meyve dallarının diplerinde gelişir.
Kanserler genellikle yukarıya doğru yayılır ve enfekteli çökük alanlar genellikle geç kışta veya erken ilkbaharda oluşurlar. Genellikle gelişme mevsiminin başlarında kanserlerden zamk akıntısı görülür. Kanserli ağaçların uç sürgün veya dalları geriye doğru ölebilir. Eğer etrafı bir kanserle sarılmışsa hastalıklı yan dal veya gövde haftalar içerisinde ölür. Bununla birlikte hastalıklı ağaçların kök sistemi genellikle sağlıklıdır.
Patojenler dormant (durgun) yaprak ve çiçek tomurcuklarında bulunabilirler. Enfekteli dormant tomurcuklar genellikle ölürler, fakat bazıları ilkbaharda normal olarak açarlar ancak yaz başlarında çökerler. Bu tomurcuklardan çıkan yapraklar solarlar ve meyve kurumaya başlar. Buna karşın diğer enfekteli tomurcuklardan çıkan yaprak ve çiçekler belirti göstermeyebilirler.
Genellikle kiraz ve vişnelerde görülen yaprak enfeksiyonları ıslak lekeler şeklinde görülür ve daha sonra bunlar kahverengileşir ve kururlar. Sonra yapraklarda delikler görülebilir. Bununla birlikte yaprak belirtileri tek tük görülür ve bu yüzden bu belirtiler hastalığın tipik bir belirtisi değildir. Eğer çiçek enfeksiyonu olursa kanserler meyve dallarında oluşur ve ölü çiçekler meyve dallarında asılı olarak kalırlar. Enfekteli meyveler üzerinde düzgün, yüzeysel, koyu kahverengi lekeler gelişir, bununla birlikte eğer olgunlaşmamış kiraz ve vişne meyveleri enfekte olursa lekeler meyve etine doğru inebilir.
Hastalık Döngüsü ve Epidemiyolojisi Bu iki hastalık etmeni de kanserlerde ve tomurcuklarda kışlarlar ve sistemik olarak belirti göstermeyen diğer konukçu dokularında da bulunurlar. Patojenler istila edilmiş tomurcuklardan ilkbaharda yeni yapraklarda kolonize olurlar. P. syringae pv. syringae yabancı ot ve kültür bitkilerinin yapraklarında epifitik olarak da gelişir. Yaprak yüzeyindeki bakteriyel populasyon hassas konukçulara enfeksiyon için önemli bir inokulum kaynağı olarak iş görür.
Geç kışta, yağmurların sık yağması, yüksek nem, düşük sıcaklıklar ve rüzgar patojenin enfeksiyonunu ve dağılmasını kolaylaştırır. Konukçu yapraklarındaki substomatal boşluklar (hücrelerarası büyük boşluklar) kötü koşullarda (ılık ve kurak dönemler) patojenin yaşamasını sağlayan korunaklı bölgeler olarak iş görürler. Gelişme dönemindeki yağmur inokulumun tüm bahçeye dağılmasını sağlar.
Stomadan girdikten sonra patojenler sünger parankimanın hücrelerarası boşluklarında kolonize olur. Substomatal boşluklara ulaştığı zaman bakteri bolca çoğalabilir ve bakteri hücre kütleleri stomadan çıkarılır. Bakterinin epifitik populasyonu bu şekilde yenilenebilir. Ağaç gövde ve dalları genellikle sonbahar ve kışın enfekte olurlar. Budama yaraları ve don yaraları giriş kapıları olarak iş görürler. Meyve lekeleri, yaprak lekeleri kanserlerden sızan bakterilerin sekonder enfeksiyonu sonucu olur.
Mücadele 1. Kültürel Önlemler a. Latent enfeksiyonlu ağaçlar muhtemelen pek çok yerde bulunmaktadır. Bununla birlikte ağaçları enfeksiyona hassas hale getiren (don zararı, yaralar, nematod zararı, başka bir patojenle ortak enfeksiyon gibi) faktörlerden sakınılırsa veya gerekli önlemler alınırsa büyük bir olasılıkla hastalık ciddi bir problem yaratmayacaktır. b. Marjinal iklim ve toprak şartlarına sahip yerlere bahçe tesis edilmemelidir. c.Budama yapılacaksa ilkbahar başında veya sonbahar yerine yaz ortalarında yapılacak budama ağaçların enfekte olma şansını azaltacaktır. d.. Ciddi enfekteli ağaçlar imha edilmeli, ölü ya da kurumaya başlayan dallar budanmalıdır. e. Yöreye uygun çeşitler dikilmelidir. f. Sertifikalı fidanlar kullanılmalıdır. g. Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. h.Yaz ortasından sonuna kadar yüksek azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
Kimyasal Mücadele a. Sonbaharda yapraklar %75 oranında dökülünce birinci, ilkbaharda gözler uyanmadan önce de ikinci ilaçlama uygulanır. Kullanılacak ilaçlar ve dozları Bakır sülfat %98, 1.5 kg + sönmemiş kireç (CaO) 500 g / 100 l suya (burada patojenlerin bakıra dayanıklılığına dikkat edilmelidir).
European Stone Fruit Yellows (ESFY) (Avrupa Sert Çekirdekli Sarılık Hastalığı) Fitoplazmalar bakterilere benzeyen tek hücreli, hücre duvarı olmayan, obligat parazitlerdir. Konukçu haricinde yaşamlarını sürdüremezler. Konukçu hücre sitoplazmasında gelişir ve çoğalırlar. Fitoplazmalar çok küçüktürler, ancak elektron mikroskobu ile görülebilirler. Tomurcuklanarak aseksüel olarak ürerler. Günümüzde en az 75 farklı fitoplazma mevcuttur; 14 grup ve 38 alt gruptan oluşmaktadır.
Hastalığa en hassas olan türler kayısı ve Japon eriğidir Hastalığa en hassas olan türler kayısı ve Japon eriğidir. Şeftali, badem ve Avrupa eriklerinde (P. domestica) belirtiler çok daha hafiftir. Kayısılarda ESFY belirtileri çiçeklenmeden hemen önce ve gelişme sezonunun sonunda çarpıcı hale gelir. İlkbaharda enfekteli ağaçlarda yapraklar çiçeklerden önce görülür. Vegetasyon döneminde yapraklar arasında sararma görülür ve yapraklar adeta bir sigara şeklini olacak kadar kıvrılırlar. Bunlar kırılgan, sert bir yapıdadırlar ve normalden küçüktürler. Genç ağaçlarda bu belirtiler genellikle bütün ağaçta görülmektedir.
Yaşlı ağaçlarda ise, başlangıçta yalnızca birkaç dalda belirti görülmekte, tüm ağaçta ise belirti ileriki yıllarda ortaya çıkmaktadır. Yaz sonunda ve sonbaharda tomurcukların erken patlaması kısa boğum aralı, çok sayıda tam gelişmemiş tomurcuklar ile küçük sarı yapraklara sahip çok sayıda zayıf sürgün oluşumuna yol açar. Bu sürgünler çoğunlukla soğuk kışlarda ölürler. Enfekteli ağaçlar kış başında yaprakların dökülmesi ve vegetatif gelişme göstermeleri ile tanınırlar.
Hastalıklı ağaçlar simptomların görülmesinden 1-4 yıl sonra iyice zayıflarlar. Bunlar zayıf gelişme ve kısalmış boğum araları ile karakterize edilirler. Çiçeklenme genellikle zayıf ve düzensizdir. Meyveler az sayıda, küçük ve şekilleri bozuktur ve erken dökülebilirler. Hastalıklı dallar kesildiğinde özellikle de soğuk kışları takiben koyu renkli veya ölü floem dokusu göze çarpar. Geriye doğru ölüme giden ağaçlarda zamklanma ve gövde çukurlanması da görülebilmektedir.
Erik yerine şeftali anacı üzerindeki kayısılar hastalıktan daha şiddetli bir şekilde etkilenirler. Bu kayısıların yapraklarında sararma ve kıvrılma, yazın veya sonbaharın başlarında yaprak dökümü ve birkaç ay içinde veya sonraki kış boyunca ölüm görülür. Kayısı anacı üzerindeki kayısılarda belirtiler orta şiddette görülürler.
Şeftalilerdeki belirtiler çeşitlere göre değişmektedir Şeftalilerdeki belirtiler çeşitlere göre değişmektedir. Bazı beyaz etli çeşitlerde yazın veya sonbahar başlarında yapraklarda kırmızılaşma, hafif kıvrılma, kıvırcıklaşma ve erken yaprak dökümü görülmektedir. Bazı sarı etli çeşitlerde yapraklar yaz ortalarına kadar normal görünüştedirler. Sonra bunlar biraz klorotik veya soluk yeşil bir hal alırlar ve yaprak ayasında nekrotik lekeler görülür. Sonra bu lekeler yapraktan kopar ve saçma deliği görünümü ortaya çıkar ve tüm yapraklar sararır.
Aynı zamanda yaprak kenarları uzunlamasına yukarı doğru kıvrılır Aynı zamanda yaprak kenarları uzunlamasına yukarı doğru kıvrılır. Yaprak uçları aşağı doğru kıvrılır ve yapraklar sertleşir, kırılganlaşır ve zamanından önce de dökülür. Orta damarın şişmesi ve genişlemiş yan damarların sararması veya kızarması belirgin belirtilerdendir. Yaprak tomurcuklarının erken dökümü ve floemde kararma da gözlenir. Hasta ağaçların kuvveti ve verimliliği azalır, dallar geriye doğru ölmeye başlar ve birkaç yıl içinde de ağaçlar ölür. Erken çiçeklenme, ocak, şubat aylarında sürgün verme, az meyve oluşumu eriklerdeki belirtilerdir.
Hastalık etmeni European Stone Fruit Yellows fitoplazmasıdır (Candidatus Phytoplasma prunorum). Fitoplazmalar obligat hücreiçi parazitlerdir. Bunlar bitkide floem hücrelerinde bulunurlar. Bu fitoplazma Apple Proliferation grubu içerisinde yer almaktadır. Bir psillid olan Cacopsylla pruni etmenin vektörüdür. Vektör fitoplazmayı persistent olarak nakletmektedir. Mücadele: 1.Sağlıklı anaç ve kalem kullanılmalıdır 2. Hastalıklı ağaçlar ortadan kaldırılmalıdır 3. Böcek vektörlerle mücadele edilmelidir 4. Varsa dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
Prunus Necrotic Ringspot Virus (Sert çekirdekli nekrotik halkalı leke virüsü) Etmen: Hastalık etmeni Bromoviridae familyasından Ilarvirus (Isometric Labile Ringspot Viruses) cinsine bağlı bir virus olup tek sarmal RNA’dan (ssRNA) ibaret 3 parçalı genomlu (RNA-1-2-3) 23-27 nm çapında yuvarlaktan kısa basil şekline kadar değişen şekillidir.
Belirtileri PNRSV şok belirtileri ve sonradan bunu izleyen kronik belirtiler oluşturur. Virusun genel belirtileri kloroz, nekroz, yaprak deformasyonları ve cücelik şeklindedir. Klorozlar halka, bant, çizgi, halkalı leke veya mozaik şeklindedir. Tomurcuk, yaprak, dal ve sürgünler nekrotik olabilir. Yaprak kıvrılması, buruşukluğu ve enasyon virusun diğer belirtileridir. Virusun kiraz ve vişnelerde şok fazdaki belirtileri yapraklarda klorotik veya nekrotik lekeler şeklindedir. Nekrotik leke merkezleri sonradan düşerek yaprağa delikli bir görünüm vermektedir. Bu devrede ağaçlar ölebilmektedir. Etmenin kronik fazdaki belirtileri ise yapraklarda bükülmeler ve enasyonlar şeklindedir.
PNRSV’nin bitkilerde oluşturduğu belirtiler bitki çeşitine ve virus izolatına bağlı olarak değişmektedir. PNRSV sert çekirdekli meyve üretimi yapılan her yerde bulunmaktadır ve önemli ürün kayıplarına sebep olmaktadır. Örneğin İtalyan eriklerinde %100 ürün kaybıyla şeftalilerde %80 kadar ağaç ölümleri bildirilmiştir. Virus kirazlarda da %50’ye varan ürün kayıpları yapabilmektedir. Bu virus pek çok sert çekirdeklide özellikle de kayısı ve şeftalilerde tohum ve polenle taşınmaktadır. Virusun doğada bilinen bir hayvansal bir vektörü bulunmamaktadır.
Eriklerde PNRSV yapraklarda klorotik leke ve meşe yaprağı formunda lekelere sebep olmaktadır. Virus şeftalilerde tomurcuk patlamasında gecikme, yaprak ve çiçek tomurcuğu ölümleri, yapraklarda şiddetli nekrozlar, meyvelerde şekil bozukluğu, 3-4 yaşındaki ağaçlarda ölüm ve şiddetli anaç-kalem uyuşmazlıkları, kayısılarda ise yapraklarda nekrotik lekeler ağaçlarda ölüm ve meyve tutumunda azalma şeklinde belirtilere yol açmaktadır. Bademlerde de etmen çizgi şeklinde belirtiler ile mozaiğe sebep olmaktadır. Vişnelerde zaman zaman görülen meyve nekrozları ACLSV (Apple chlorotic leaf spot virus) ile ortak enfeksiyon sonucu ortaya çıkmaktadır.
Mücadele 1. Sağlıklı üretim materyali kullanmak 2 Mücadele 1.Sağlıklı üretim materyali kullanmak 2. Varsa dayanıklı çeşitler kullanmak 3. Hastalıklı ağaçları sökmek
Prune Dwarf Virus (Erik cücelik virüsü) Hastalık etmeni PDV Bromoviridae familyasından Ilarvirus cinsine ait bir virus olup tek sarmal RNA’dan (ssRNA) ibaret 3 parçalı genomlu 20-38 nm çapında yuvarlaktan 20x73 nm boyutlarında kısa basil şekline kadar değişen şekillidir.
Belirtiler Yeni enfekte olmuş vişnelerin genç yapraklarında klorotik halkalar ve beneklenmeler görülür. Klorotik dokular nekrotikleşince buralar düşerek saçma deliği belirtileri dikkati çeker. Mevsim ilerledikçe genç yapraklardaki belirtiler gittikçe zayıflar. Bu simptomlar enfeksiyonun ilk yılından sonra nadiren tekrarlar. Akut simptomların görünmesinden bir veya birkaç yıl sonra hastalıklı ağaçların yapraklarında belirgin sarı ve yeşil beneklenme görülür ve bu yapraklar dökülür. Kronik olarak enfekteli ağaçlarda sayıca azalmış meyve dalları çıplak bir ağaç görünümü verir.
Meyve verimi %50’ye kadar düşmesine rağmen kalan meyveler iri ve düzgündür. Kirazlarda ilk belirtiler klorotik leke veya halkalar ve saçma delikleri şeklindedir. Meyve dallarının sayısı sonraki yıllarda azalır. Hastalıklı ağaçların meyveleri sağlıklılardan daha iri ve düzgün olma eğilimdedirler.
Hastalıklı eriklerin yaprakları dar, kemer benzeri ve normalden daha kalındır. İlkbahar başlarında boğum araları kısaldığından rozetleşme görülebilir, ancak mevsim ilerledikçe normal gelişimine devam eder. Bazı erik çeşitlerinde de cücelik görülür. PDV pek çok şeftali çeşidinde hafif bir cücelik yapar ve yaprak belirtileri görülmez. PDV ile PNRSV’nin birlikte enfeksiyonu belirtilerin daha da şiddetlenmesine yol açmaktadır. PDV Avrupa’da kirazlarda oldukça yaygındır ve %35’e varan ürün kayıplarına sebep olmaktadır. ABD’de hassas vişnelerde %50 ürün kaybına yol açmıştır. PDV sert çekirdeklilerde özellikle de vişnelerde tohum ve polenle taşınmaktadır. Virusun doğada bilinen bir hayvansal bir vektörü bulunmamaktadır.
Cherry Leaf Roll Virus (Kiraz yaprak kıvrılma virüsü) CLRV Comoviridae familyasından Nepovirus (nematode-transmitted polyhedral) cinsine ait bir virus olup tek sarmal RNA’dan (ssRNA) ibaret 2 parçalı genomlu 28 nm çapında yuvarlak şekilli bir virustur.
CLRV vişne ve kirazlarda geç yapraklanma ve çiçeklenmeye sebep olur CLRV vişne ve kirazlarda geç yapraklanma ve çiçeklenmeye sebep olur. Çiçek sapları kısalır, yaprak kenarları yukarı doğru kıvrılır. Bazı çeşitlerde yapraklar ilkbahar başlarında morumsu kırmızı bir renk alırlar, diğer bazı çeşitlerde de açık yeşil halkalı lekeler görülebilir. Bazı hassas çeşitlerde bazı dallar geriye doğru ölür, daha hassas çeşitlerde dallarda kabuklarda kavlama ve zamk akıntısı görülmektedir. Ağaçların çoğu enfeksiyondan sonra 5 yıl içinde ölürler.
CLRV, PNRSV ve PDV ile birlikte kiraz ve vişneler çok daha hızlı 1-2 yıl içinde ölürler. Etmen cevizlerde (Juglans regia) yapraklarda halkalı lekelere yol açar ve ağaçlar gittikçe zayıflarlar. J. nigra ve J. hindsii ve bunların melezleri etmene dayanıklıdır. yapraklarda sarı lekelere, halkalı lekelere, bantlara sebep olur, bazen tüm yaprak sararabilir.
Virus sert çekirdeklilerde Xiphinema coxi, X. diversicaudatum ve X Virus sert çekirdeklilerde Xiphinema coxi, X. diversicaudatum ve X. vuittenezi nematodlarıyla taşınmaktadır. Bununla birlikte etmen enfeksiyon yaptığı ceviz, ahududu, huş ağacı ve karağaçta polenle de taşınmaktadır.
Plum Pox Virus (PPV) ETMEN PPV 760x20 nm boyutlarında kıvrılabilir, ipliğimsi partiküllü tek sarmal RNA’lı bir virüstür.
PPV başta ekonomik önemi olan bitkilerden kayısı (Prunus armeniaca L PPV başta ekonomik önemi olan bitkilerden kayısı (Prunus armeniaca L.), erik (P. domestica L.), şeftali (P. persica L.), kiraz (P. avium L.) ve vişnelerde (P. cerasi) şarka hastalığına yol açmaktadır. Bu virus ekonomik önemi olan bu bitkiler dışında yine Prunus (sert çekirdekli) cinsine bağlı süs bitkilerini ve yabani sert çekirdeklileri de hastalandırmaktadır. Belirtiler Sert çekirdeklilerde PPV yaprak, meyve, meyve çekirdeği ve çiçeklerde belirti oluşturmaktadır, ancak belirtilerin şiddeti bitki türüne, bitki çeşidine, virusun strainine, bitkinin yaşına, bitkinin beslenme durumuna ve ortam sıcaklığına göre değişmektedir .
Virus kayısı ve erik bitkilerinin yapraklarında sarı veya açık yeşil halkalı lekeler ve bantlar, damar bantlaşması ile yapraklarda kıvrılmalara, şeftali yapraklarında türbüşon şeklinde şekil bozukluklarına ve yan damar aralarında altın sarısı renginde renk değişikliklerine, vişne ve kirazlarda ise klorotik çizgi ve beneklenmelere sebep olmaktadır.
PPV kayısı meyvelerinde nekrotik ve klorotik halkalı lekeler, şekil bozuklukları, çöküklükler, meyve etinde esmerleşmeler, çekirdekte açık veya koyu renkte halkalı lekeler; erik meyvelerinde kırmızımsı halka ve çizgiler, şekil bozuklukları, çöküklükler, meyve etinde esmerleşmeler, çekirdekte koyu renkli lekeler; şeftali meyvelerinde ise genellikle şekil bozuklukları görülmeksizin dağınık beyazımsı halka veya yeşilimsi beyaz halka şeklinde lekeler oluşturmakta, meyve çekirdeklerinde herhangi bir belirti görülmemektedir.
Virus bazı kiraz çeşitlerinin meyvelerinde ise klorotik ve nekrotik halkalar ve yara izlerine sebep olmaktadır. PPV hastalandırdığı tüm bu bitkilerde erken meyve dökümüne de yol açmaktadır. Virusun çiçek belirtileri yalnızca bazı şeftali çeşitlerinde çiçek taç yapraklarında renk kırılması şeklinde görülmektedir. Şeftalilerdeki çiçek belirtileri Fransa’da yaygındır, diğer ülkelerde böyle bir yaygınlık söz konusu değildir.
Plum Pox Potyvirus’u sert çekirdeklilerde meyve ağırlığı, büyüklüğü, verimi, suyu, şeker oranında ve vitaminlerinde azalma, asitliğin artması, erken meyve dökümü, meyvelerde şekil bozuklukları, nekrozlar, ve ağaçların odun dokusunun mekanik özelliklerinde azalma şeklinde sıralanabilecek önemli zararlara sebep olmaktadır. Anılan bu zararlarıyla bu tip meyvelerin taze, kurutmalık ve reçellik olarak bir değeri kalmamaktadır.
Bu virus 20’den fazla yaprak bitiyle (afit) non-persistent olarak ve hastalıklı vegetatif üretim materyalleriyle (anaç, kalem, fidan) taşınmakta ve yayılmaktadır. PPV tohum ve polenle taşınmamaktadır.
PPV doğada pek çok yaprak bitiyle taşınmasına rağmen A. craccivora, A PPV doğada pek çok yaprak bitiyle taşınmasına rağmen A. craccivora, A. gossypii, A. spiraecola, B. helichrysi, B. persicae, Hyalopterus pruni, M. persicae ve Phorodon humuli en etkili vektörler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mücadele Fidanlıklarda çöğür, fidan ve aşı materyalinin alındığı damızlık ağaçlar her yıl kontrol edilmelidir. Hastalığa dayanıklı çeşitler yetiştirilmeli ve bunlar anaç olarak kullanılmalıdır. Hasta ve hasta şüphesi olan ağaçlardan üretim materyali alınmamalıdır. Vektörlerle mücadele edilmelidir.