HORMONLAR ve TEDAVİ İLKELERİ-3 Prof. Dr. Mustafa Kaymaz
OVARYUM HORMONLARI Ovaryumda üretilen hormonlar; östrogenler, progestagenler, androgenler ve non steroid yapıdaki relaxin’dir. İlk 3 steroid hormon testis, adrenal cortex ve plasentada da üretilmektedir.
Tüm steroidlerin ön maddesi olan pregnenalone kolesterolden köken alır. Kolesterolün biyosentezi ile steroid hormonlar progesteron-testosteron-estradiol-estrone sırasıyla üretilirler. Steroidler karaciğerde konjugasyon yoluyla inaktif hale geçerler.
Reprodüksiyondaki steroid hormonlar dört grupta incelenir; Progestagenler Androgenler Östrogenler, Kortikosteroidler.
Steroid hormonlar, daha önce açıklanan peptid ve glikoprotein hormonlardan; Küçük olmaları, Suda az çözülebilmeleri ve Lipofilik özelliklerinden dolayı ayrılır. Steroidlerin taşınmasında görev alan proteinlerin başında albumin gelmektedir.
Sadece serbest haldeki steroidler hücreye girerek etkilerini gösterirler veya metabolize olurlar. Steroidler küçük ve relatif olarak basit moleküller oldukları için kolaylıkla sentezlenirler. Doğal olarak oluşanlar kimyasal yapıları açısından saf preparasyonlardır.
Steroid döngüsü
Progesteron Cl.’daki granuloza hücrelerinde üretilir. Bazı türlerde progesteron ovulasyon henüz gerçekleşmeden önce salınmaya başlar ve salınım matur Cl.’un varlığını sürdürdüğü sürece devam eder. Ovulasyonuu takiben graaf follikülünün granuloza hücrelerinden gelişen Cl. ön hipofizden salınan LH veya luteotropik hormonların aracılığı ile varlığını devam ettirir.
Kısrak, koyun, inek, domuz, köpek ve kedide progesteron veya sentetik progestagenler ; Yem katkıları, Oral tabletler, Enjektabl formları, Yavaş salınımlı vaginal süngerler (PRID, CIDR) Subkutan implantlar şeklindedir.
Progestagenler; progesteron molekülünde modifikasyon yapılarak oluşturulmuş, progesteron benzeri etki yapan yapılardır. Ana kaynağı Cl’ dur. Bazı hayvanlarda plasenta ve adrenal bezlerden de salınır. Hedef dokulardaki etkisi ancak doku östrojen uyarımı aldıktan sonra şekillenir. Uterustaki myometriyal aktiviteyi azaltır.
Endometriyal bezlerden uterus sütünü salgılatır. Doku reddine neden olan T lenfositleri bloke eder. Siklik dozları adenohipofizden gonadotropin salınımını inhibe eder. Diöstrus süresini ayarlar. Pisişik etki olarak annelik davranışlarının belirginleşmesini sağlar. Yarılanma ömrü 22-26 dakikadır. Bu nedenle pulsatil olarak salınımı gerekmektedir.
Başlıca progestagenler: Medroksiprogesteron acetate (MAP) Fluorogestone acetate (FGA) Megestrole acetate (MA) Melengestrole acetate (MGA) Chlormadinone acetate (CAP) Norethandrolene (NEA) Norethisterone acetate (NET) Proligestone
Klinik Kullanımı Ruminantlarda 1- Üremenin denetlenmesi 2-Hormonal kökenli abortlardan korunmak amacıyla 3-Hakiki anöstrus olgularında 4-Kistik ovaryumlarda (GnRH ve HCG ‘nin yetersiz kaldığı olgularda) 5-Fizyolojik meme ödemlerinde
köpeklerde 1-Üremenin denetlenmesi 1.1.Östrusların önlenmesi 1.2. Başlamış östrusların baskılanması 1.3. Köpeklerde implantasyonun engellenmesi 2. Yalancı gebeliğin tedavisi prolaktin salınımını engelleyerek 3 gün içinde semptomların ortadan kalkmasını sağlar 3. Bazı meme neoplazmlarının tedavisinde 10-15 gün tedavi ile tümörlerde iyileşme görülebilir. 4. Siklik düzensizliklerde
kedilerde Üremenin denetlenmesi 1.1.Östrusların önlenmesi 1.2. Başlamış östrusların baskılanması 1.3. İmplantasyonun engellenmesi
Androgenler Androgenlere verilebilecek en iyi örnek testosteron’dur Bu erkeklerde dolaşımda bulunan en önemli reprodüktif steroit. Testislerdeki Leydig veya intersitisyel hücreler temel kaynaktır. Evcil hayvanlarda reprodüktif amaçlı androgen kullanımı oldukça düşük seviyededir.
Libidosu düşük erkek hayvanlarda seksüel davranışları artırmak ve Suni tohumlama programlarında düvelerde östrusları saptamak amacıyla kullanılır. Yarış taylarında performans artırıcı olarak anabolik steroid tedavisi tayların maskulinizasyonuna neden olur. Uzun süreli kullanımlarında her iki cinsiyette de hipotalamus-hipofiz aksisi üzerine yapacağı negatif feedback etkisi ile gonadotropin sekresyonu gerilemekte ve gonadlarda atrofi şekillenmektedir.
Spermatogenezisin devamlılığından, Aksesor sex bezlerinin fonksiyonlarından, Sekonder sex karakterlerinden sorumludurlar. Androgenler her iki türde de östrogen üretiminin ön maddesidir. Dişilerde androgen seviyesinin azaltılmasıyla reprodüktif fonksiyonda aksamalar meydana gelmektedir. Erkeklerde androgenlerin hedef dokuda etki gösterebilmeleri için dolaşımdaki formlarının (testosteron) dönüşüme uğraması gerekmektedir.
Östrogenler Östrogenler, dişi hayvanlara ve kısırlaştırılmış dişilere parenteral olarak uygulandıklarında östrus oluşturma yeteneğine sahip steroid hormonlardır. Estradiol ve estrone, graaf follikülünün teka interna hücrelerinde ve plasentada üretilen doğal, biyolojik östrogenlerdir.
Yapıları steroittir. Ovaryum, plasenta, adrenal cortex ve kısmen testislerden salınırlar. Östrus sırasındaki fiziki ve psikolojik belirtilerin ortaya çıkmasını sağlar. Memelerin gelişmesinde etkileri vardır. Gebe hayvanlara ekzojen uygulamada laktasyon başlamakta ancak gebe olmayan hayvanlara uygulandığında laktasyonu durdurmaktadır.
Doğal östrojenler östradiol, östriol ve östron’dur. Sentetik östrojenler; östradiol cypionat, östradiol valerat, östradiol propionat, dietilstilbesterol ve mestranoldür.
Klinik Kullanımı Ruminantlarda 1-Uterusun boşaltılması 2-Ret.sec. ve metritis olgularında tonus artışı, kan akım hızının ve miktarının artması, oksitosine duyarlılığı artırma ve uterus pH sının değişmesi 3-Vaginitis olgularında 10-20 mg ile yüzlek ölü epitel dokunun dökülmesi
4- Östrus belirtilerinin başlatılması 5- Kalıcı CL’ye bağlı anöstrus olgularında 6- Memelerin geliştirilip laktasyonu başlatmak üzere
1- İmplantasyonun engellenmesi Köpeklerde 1- İmplantasyonun engellenmesi 2. Laktasyonu durdurmak amacıyla 3. Yalancı gebeliğin sağaltımında 4. Ovariohisterektomi komplikasyonlarında incontinentia ürinea alopecia (01,-1 mg/kg 3-5 gün sc/im 2 hafta arayla 2 kez) obezite vulva hipoplazisi 5.Erkek köpeklerin prostat bezinin hiperplazisinde
Kedilerde 1-İmplantasyonun engellenmesi 2. Ovariohisterektomi komplikasyonlarında 3. İncontinentia ürinea 4. Alopecia (01,-1 mg/kg 3-5 gün sc/im 2 hafta arayla 2 kez) 5. Obezite 6. Vulva hipoplazisi
UTERUS HORMONLARI Prostaglandin (PG), ilk olarak 1934 yılında insan spermasından izole edilmiştir. Prostaglandinler birçok dokuda bulunan potansiyel biyolojik maddelerdir. Lokal olarak etki gösterdikleri için hormonların klasik sınıflandırılmasına dahil edilemezler
Hücre membranında bulunan ve bir yağ asiti olan arachidonic asit En önemli prostaglandinlerden PGF2α ve PGE2’nin ön maddesidir.
Glukokortikoidler fosfolipidlerden arachidonic asit sentezini inhibe eder. Aspirin, fenilbutazon ve non-sterodal antienflamatuar ilaçlar aynı şekilde arachidonik asitin prostaglandine dönüşümünü engeller
Yalnızca bulundukları yerlerde etki gösteren, hormon benzeri yapılardır. İnsanda ve hayvanlarda vücut sıvılarının tamamında bulunurlar. Kimyasal olarak, doğal prostaglandinler, fosfolipidlerden türeyen, önce arachidonic aside dönüşen doymamış yağ asitleridir
Prostaglandinler hormonlara benzerler, Kan yoluyla taşınmazlar. İntrasellüler aralık vasıtasıyla taşındıkları kabul edilmektedir.
Prostaglandinleri hormonlardan ve hatta enzimlerden ayıran önemli bir özellik daha vardır: birikmezler ve depo edilmezler, aktif formları sadece birkaç saniye varlığını sürdürür.
ilk akla gelen prostaglandin F2α’dır. PGF2 α luteolizis, ovulasyon, doğum ve gamet transportu gibi birçok önemli olayda yer alır. Oldukça basit olan kimyasal yapısından dolayı sentetik analogları ticari olarak üretilmektedir.
Uterus prostaglandinleri, östrogen ve oksitosin etkisi altındaki endometriyumdan salgılanır. Luteolitik etkisi nedeniyle östrusların düzenlenme mezanizması türlere göre farklılık göstermektedir. Prostaglandinler kısa süreli etkiye sahiptir ve hemen sonra genel dolaşıma katılarak enzimler yoluyla metabolize olurlar.
İnek, koyun ve keçide endometriyumdan salınan PGF2α uterus veninden, birlikte seyrettikleri komşu ovaryum arterine pasif diffüzyon yoluyla geçerek Cl.’a ulaşır. Kısraklarda ise veno arteriyal ilişki olmadığı için endometriyumdan salınan PGF2α Cl.’a sistemik dolaşım yoluyla ulaşır.
İneklerde; Siklusun 2-6. günleri arasında günlük oksitosin enjeksiyonları, Matur Cl.’un bulunduğu östrus siklusu ve gebelikte 5-10 mg estradiol valerat enjeksiyonu Uterusa enfeksiyöz ajan inokülasyonu, Lugol solüsyonu gibi irritan solüsyonların uygulanması, Östrustan birkaç gün sonra intrauterin cihaz yerleştirilmesi bulunmaktadır.
Prostaglandinler inek ve köpeklerde pyometra olgularında; uterus içeriğinin boşaltılması ve ineklerde mumifiye fötüsün atılması için kullanılır. Domuzlarda prostaglandinler doğumun uyarılması, Kısraklarda ise persiste Cl veya yalancı gebelik tedavisinde kullanılır.
Kısraklarda PGF2α orta veya şiddetli seviyede yan etkiye neden olabilir. Bunlar; Bir saat veya daha fazla süreyle terleme, Artan kalp ve solunum oranı, Defekasyon, Ürinasyon ve Artan peristaltik nedeniyle oluşan huzursuzluktur.
Yan etkisi olmayan prostaglandin analogları; Fluprostenol Prostalene Cloprostenol (Estrumate); şeklinde sıralanabilir.
Östrus senkronizasyonu prostaglandinlerin aralıklı iki uygulamasıyla başarılı sonuçlar verir. İki prostaglandin enjeksiyonu arasındaki süre kısraklarda 12-14 gün, ineklerde 10-12 gün, keçilerde 11 gün ve koyunlarda 8-11 gün olmalıdır.
Klinik Kulanımları Ruminantlarda 1-Üremenin denetlenmesinde CL’ u ortadan kaldırarak 2- Suböstrus olgularında 3- Kronik purulent endometritis(pyometra) olgularında uterusu boşaltmak amacıyla tek doz uygulamayı takiben içerik 2-3 gün içinde atılır. 4- Metritis olgularında 5- Luteal kist olgularında 6- Aseptik abort şekillendirmek amacıyla
7. Patolojik gebeliklerde 8. Yavru zarlarının hidropsundan prolapsus vagina ve koyunlarda gebelik toksemisinde endikedir. 9. Doğumun uyarılmasında
Köpeklerde Kistik endometrial hiperplazi- pyometra Açık cevix pyometralarda uterusun boşaltılması amacıyla İstenmeyen veya patolojik gebeliklerin sonlandırılmasında Antiprolaktinlerle beraber kombine Yalancı gebeliklerin tedavisinde cloprostenolün köpeklerde önerilen dozu 20 mcg/kg X 3 gündür.
Kedilerde kistik endometrial hiperplazi- pyometra açık cevix pyometralarda uterusun boşaltılması amacıyla dinoprostun kedilerdelerde önerilen dozu 0,5-1 mg/kg dır.
PLASENTA HORMONLARI hCG ağırlıklı olarak LH ve PMSG ağırlıklı olarak FSH etkisi gösterir. Plasental laktojen ve Gebelik spesifik protein B (pregnancy specific protein B)
TEDAVİ İLKELERİ Öncelikli olarak amaca uygun bir hormon tedavisini yapabilmek için kullanılacak olan hormonun normal fizyolojik fonksiyonlarını bilinmesi gerekmektedir. Bunlar arasında, beklenen terapötik etkinin yanında oluşabilecek yan etkiler de belirlenmelidir. Aynı şekilde, normal fizyolojik gelişim ve hastalığın derecesi farklılık içeren ve dinamik bir olgudur. Tek taraflı, statik tedavi rejimleri sıklıkla uygun olmayan sonuçlara neden olmaktadır.
Tedavinin Amacı Uygulamada yaş, siklusun durumu ve maliyet gibi belirlenebilir kriterlerin hazır olması gerekmektedir. Amaç diyagnostik uygulamalara yönelik de olabilir
Tanı amacıyla kullanım Burada önemli olan nokta doğru hormonun kullanılmasıdır. Örneğin; östrustaki ineklerde Cl. regresyonunu sağlamak amacıyla kullanılan PGF2α, eğer bir gebelik durumu varsa ineğin abort yapmasına neden olacaktır.
Hormon preparatının seçimi Uygun ürünün seçiminde hekimin sık kullandığı preparasyondan çok, ilaca ait bazı faktörlerin değerlendirmeye alınması gerekmektedir. İlacın stabilitesi, Etkisi, Uygulama kolaylığı, Etki süresi, Et ve sütte bulunma süresi ve Bilinen yan etkilerinin ilacın seçiminde önemli bir rolü vardır.