KAFKAS ÜNİVERSİTESİ PDR TOPLUMA HİZMET UYGULAMASI
Sahip olunan güç veya kudretin, yaralanma ve kayıpla sonlanan veya sonlanma olasılığı yüksek bir biçimde bir başka insana, kendine, bir gruba veya bir topluma karşı tehdit yoluyla ya da bizzat uygulanmasıdır.
ŞİDDET ÖĞRENİLEN BİR DAVRANIŞTIR ! ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜ İNSAN HAYATINA ÖĞRENİLEREK GİRER !!! EN ÖNEMLİ ÖĞRENME KAYNAĞI İSE, KİŞİNİN AİLESİDİR.
Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan her türlü tutum ve davranış KADINA YÖNELİK ŞİDDET olarak tanımlanır.
Şiddet bir toplum ruh sağlığı problemi ve insan hakları sorunudur. Şiddet yasal yansımaları ile bir suç teşkil eder. Bu nedenle zamanında ve etkin şekilde tanımlanmalıdır. Bireyler haklarını kullanabilecekleri ve bir bütün olarak gelişmelerine olanak sağlayan koşullarda yaşama hakkına sahiptir. Tüm müdahaleler kişilerin haklarına saygı ve kendi kararlarını kendilerinin almalarına izin veren bir yolla yapılmalıdır.
Namus ve Töre Cinayetleri Bekaret kontrolü Başlık parası; Eğitimde ayrımcılık Erken yaşta evlilik Erkek çocuk tehdidi
Fiziksel Şiddet; İtmek, tokat atmak, tekmelemek, tükürmek, yumruklamak, kol kıvırmak, kol - bacak kırmak, saçından sürüklemek, temel ihtiyaçlarını (su, yemek, uyku, tuvalete gitmek gibi) esirgemek, gerektiği halde tıbbi tedavi almasını engellemek, silahla yaralamak, öldürmek
Sözel- Duygusal- Psikolojik şiddet; Sürekli eleştirmek, aşağılamak, küfür etmek, tehdit etmek, kararlara katılımını engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, aşağılayıcı isim takmak, sık sık alay etmek, görüşlerini ve çalışmalarını küçümsemek, ailesi, arkadaşları / komşuları ile görüşmesini yasaklamak, başkalarının önünde sık sık sözünü kesmek, evden dışarı çıkmasını yasaklamak, zorla evlendirmek, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak
Cinsel şiddet; İstemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz, başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunmak, sürekli kadınlığını/erkekliğini aşağılamak, cinsel organlara zarar vermek, telefonla/mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak, namus ve töre nedeni ile baskı uygulamak ve öldürmek
Ekonomik şiddet; Dışarda çalışmasına izin vermeme/işe yollamamak parasını almak ve geri vermemek, çok az para verip yapılması mümkün olmayan şeyleri talep etmek, istemediği bir işte zorla çalıştırmak, ekonomik kaynakları ve parayı bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanmak işyerinde olay çıkartarak çeşitli bahanelerle işe girmesine engel olma, çalışma yaşamında ilerlemesine engel olmak, kişinin maaşına, gelirine, mal varlıklarına el koyma, yiyecek / giyecek gibi ihtiyaçlarını almasına izin vermeme, ailenin tasarrufları, gelir ve giderleri konusunda bilgi vermeme, aileyi ilgilendiren ekonomik tek başına karar verme.
Genellikle sosyo – ekonomik ve eğitim düzeyinin, sosyal destek sistemlerinin daha az olduğu Yaşlarının genellikle genç olduğu Ekonomik açıdan eşlerine bağımlı oldukları Eşlerinden daha fazla kazandıkları Çocukluklarında kendi anne ve babaları tarafından şiddete maruz kaldıkları belirtilmektedir.
Kıskançlık Kontrol isteği Toplumsal cinsiyet rolünü çok önemseme Aşırı ruhsal değişimler Aşırı duyarlılık, alınganlık Katı cinsiyet rol beklentileri Kadınları küçümseme Problemleri için diğerlerini suçlama
Gerek Dünyada gerekse Türkiye de kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik çabalar her geçen gün artmaktadır. Şiddet Toplumsal bir sorundur.Bu sorun kadının ve toplumun gelişmesinin önünde ciddi bir engeldir. Her gelir ve eğitim düzeyinden, her yaşta,bekar,evli,boşanmış,kadınlar şiddet görmektedir. Kadına karşı şiddet konusundaki araştırmalar 1990 yılından sonra artmıştır.
ABD de her 15 saniyede bir kadın eşi tarafından dövülmektedir. Kadınların %47 si ilk cinsel ilişkisinin zorla olduğunu söylemektedir. Cinayet sonucu ölen kadınların %70’ i eşleri tarafından öldürülmüştür. Avrupa'da her beş kadından biri hayatları boyunca en az bir kez herhangi bir şiddete maruz kalmışlardır.
Türkiye’de Her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. (%35) Doğu örnekleminde %40 Kadınların çoğunluğu kendilerine atılan tokadı ve iteklenmeyi şiddet olarak algılamamakta ve konuyu mahrem olarak görmekte ve konuşmaktan çekinmektedirler. (%49)
Bilimsel araştırmalara göre Türkiye’de her iki kadından biri eşinden veya birlikte yaşadığı erkekten şiddet görüyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ise ortalama 10 kadından dördü erkek şiddetine maruz kalıyor.
Kadına yönelik şiddet çok boyutlu bir sorundur. Konunun sosyal, kültürel, ailevi ve bireysel boyutları bulunmakta ve şiddeti doğuran faktörler farklı yapı sergilemektedir. Ancak genel olarak kadınlar yaşadıkları şiddet konusunda yalnız kalmakta ve haklarını savunmak için yeterli bilgi, donanım ve farkındalığa sahip olamamaktadır. Bu nedenle şiddetle mücadele için “KADININ GÜÇLENDİRİLMESİ” önem arz etmektedir.
YAPILAN ARAŞTIRMALAR, BABASININ ANNESİNİ DÖVDÜĞÜNÜ GÖREN ERKEK ÇOCUKLARIN KENDİ EŞLERİNİ DÖVME İHTİMALİNİN YEDİ KAT ARTTIRDIĞINI GÖSTERİYOR.
SESS İ Z TANIK MA Ğ DUR
ŞİDDETLE İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR YANLIŞ İNANIŞ: " Şiddet sadece fiziksel olduğu zaman zararlıdır. GERÇEKTE: Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılasa da şiddet pek çok farklı türü olan çok boyutlu ve kompleks bir olgudur. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak kabul edilir.
YANLIŞ İNANIŞ: “Şiddetten sonra özür dilenirse her şey unutulur.” GERÇEKTE: Şiddet eğer bir önlem alınmazsa bir süre sonra tekrarlanabilir. Aile fertleri şiddet uygulayan kişiyi affetmiş görünseler veya kendilerini affetmek zorunda hissetseler de şiddetin etkileri kalıcı olabilir.
YANLIŞ İNANIŞ: “ KIZGINLIK KONTROL EDİLEMEZ VE ŞİDDETE YOL AÇAR.“ "ZARAR VERMEK İSTEMEZDİM AMA KIZGINLIKTAN GÖZÜM HİÇBİR ŞEY GÖRMEDİ." "KENDİMİ KAYBETTİM VE DÖVDÜM”
Kızgınlık kontrol edilmezse şiddete yol açabilir. Ancak normal, sağlıklı bir duygu olan kızgınlığı kontrol etmek mümkündür.
BİRBİRLERİNİ SEVMELERİDİR!!! Bir anne babanın çocuğuna yapabileceği en büyük iyilik:
BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER... ADNAN BABAT KAÜ PDR TOPLUMA HİZMET UYGULAMALARI