Vajina; yukarıda uterus boynu, aşağıda vulva arasında oblik olarak uzanan fibro-muskuler yapıda boru şeklinde bir organdır. Vagina, iki labia minör arasından başlar uterusa kadar uzanır. Vaginanın uzunluğu 8-10 cm kadardır, önde mesane ve uretra, arkada retum ve anal kanal ile komşudur. Vaginanın Labia minörler arasındaki dışa açılan deliğine ostium vaginae denir. Ostium vaginae üretra dış deliğinin altında bulunur. Ostium vaginae hymen (kızlık zarı ) ile kapatılmıştır. Vaginanın üst ucu ile uetrus boynunu dıştan, halka şeklinde sarılmaktadır. VAJİNA
Uterus boynu ile vagina arasında oluşan çıkmazlara fornix vaginae denir. Spermalar fornix vaginaenin arka kısmına boşalır. Vajina doğumda bebeğin çıkabileceği kadar genişler. Vajina, kadın cinsel temas organı olmasının yanı sıra doğum esnasında çocuğun geçmesini ve menstruasyon kanının çıkışını sağlayan organdır. Vajinanın kendi duvarında salgı üreten bezleri yoktur. Vajinanın ıslaklığını, uterustan gelen salgılar, dejenere olmuş epitel hücreleri ve vajinada bulunan bakterilerin salgıları sağlamaktadır. Bu karışımın pH’ı 4,5 olup, asidik özeliktedir.bu durum mikropların vajina yoluyla uterusa geçişini engelemektedir.
Memeler göğüs ön duvarında,2ve6. kaburgalar arasında yer alan, süt oluşturabilme yeteneğine sahip, bir çift bezidir. Yarım küre veya koni şeklinde olup büyüklüğü ve şekli ırk, yaş ve fizyolojik durumlara göre değişiklik gösterir. Üç bölümden oluşmaktadır. Carpus mammae ; yaş ve ırka göre değişik şekil özeliklerine sahiptir.meme cisminin tabanına, basis mammae denir. Papilla mammae ;meme başı olarak adlandırılır, damar ve sinirler yönünden zengindir. Süt kanallarına ait delikbulunur. Memeler (mamma faminina )
Areola mammae; papillayı çevreleyen koyu renkli kısımdır. Areola üzerinde küçük kabarcıklar vardır. Bunlar ; göğüs uçların ıslaklığını sağlayan salgıyı üretir. Yetişkinde meme dokusu birbirinden bağımsız meme başı çevresinde sıralanmış en az adet lobdan oluşur. Her bir lob da meme başına açılan bir süt kanalı (duc. Lactiferi) etrafında toplanmış 10 ile 100 arasında değişen lobülden oluşur. Tüm loblar ana kanallara drene olur ve meme boyunca uzanırlar. Her bir ana kanal meme ucuna yaklaştığı zaman kapanarak genişler ve laktiferöz sinüsleri oluşturur. Laktiferöz sinuslar süt depolamak için rezervuar görevi görür.
Ergenlik döneminde memelerin gelişimini, östorojen ve progesteron hormonu sağlar. Az da olsa büyüme ve prolaktin hormonuna ihtiyaç vardır. Östorojen, meme kanallarında artışa, progesternosa, lobul ve alveollerde büyümeye neden olur.Gebeliktede hormonlar sayesinde büyüme devam eder. Gebelik boyunca prolaktin hormon salgısı artar, fakat süt salınımı olmaz. Süt salınımı ancak doğumdan sonra başlar. Meme fizyolojisi
Gebelik süresince prolaktinin meme üzerindeki süt yapımını uyarıcı etkisi, progesteron tarafından baskılanır. Prolaktin meme üzerindeki süt yapımını uyarıcı etkisi, progesteron tarafından baskılanır. Prolaktin süt bezlerinin süt yapmasını ve depo edilmesini sağlar. Üretilen sütün memeden çıkması ise oksitosin hormonu tarafından sağlanır. Bebeğin meme emmeye başlamasıyla, meme ucundaki resptörler uyarılır, sinir impulsları hipotalamusa ulaşır. Hipotalamustan salınan oksitosin, hipofizin arka lobu a gelir ve kana girer.
Kan ile meme bezlerine gelen oksitosin, meme alveolleri ve kanallarının duvarıda bulunan myoepitel hücrelerinin kasılmsını sağlar ve bu sayede süt salınımı başlamış olur. Süt emzirme devam ettiği sürece, bu mekanizma tekrarlanır. Bebek sütten kesilince, uyarı ortadan kalkar ve prolaktin salınımı durur.
MERVE GÜÇDEN 10/A 412 BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKÜRLER