(1789)
İhtilal, bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısının veya yönetim düzeninin geniş halk kitleleri tarafından kuvvet kullanılarak değiştirilmesidir.
Fransız İhtilalin’in nedenlerini öncelikle mutlakiyet rejiminin aşırılıklarında aramak gerekir.Fransa’da uygulanan katı mutlakiyet yönetiminde kralın Tanrı’dan başka kimseye hesap vermeyeceğine inanılıyor ve emirleri kanun sayılıyordu. Fransız halkı öteden beri soylular, rahipler, burjuvalar, köylüler olmak üzere dört ana gruba ayrılmıştı.Toplumda azınlığı oluşturan soylular ve rahipler sınıfı siyasal, sosyal, ve ekonomik hayatta ayrıcalıklara sahip olmalarına rağmen, toplumda çoğunluğu oluşturan, devlete asker veren, ekonomik faaliyetleri yürüterek ve vergileriyle devleti ayakta tutan burjuva ve köylü sınıfının siyasal haklar başta olmak üzere bir çok haktan mahrum kalıyorlardı.
Fransa’da ihtilalin ortaya çıkmasında Aydınlanma Çağı’nın da etkisi oldu. 18. yüzyılda yetişen ve aydınlanma felsefesinin öncüsü olan Fransız filozofları, insanı baskı altına alan ve özgürlükleri kısıtlayan her türlü otoriteye karşı çıktılar. Eserlerinde akla, doğaya, insana ve insanın mutluluğuna aykırı ön yargıları yıkmaya çalıştılar. Bunlardan Montesqieu Kanunların Ruhu adlı eserinde yasama, yürütme ve yargı yetgilerinin ayrılmasını söyleyerek krallık rejimini temellerinden sarstı.Rousseau ise Toplum Sözleşmesi adlı eserinde, kralın tanrısal egemenliğe sahip anlayışını yıkarak halkın egemenliği kavramını ortaya attı.
Yedi Yıl Savaşları’ndaki askeri harcamalar, Amerika Bağımsızlık Savaşı’nda kolonilere yapılan yardımlar ve saray masraflarının Fransız ekonomisini zayıflatması sonucunda kralın halka ağır vergiler yüklemesi ve ekonomik sıkıntıların halkı yoksullaştırması. İngiltere ve Amerika’daki demokratik gelişmelerin bu ülkelerin halkına geniş özgürlükler ve refah sağlanmasının Fransızları etkilemesi Yönetimin haksız uygulamalarına karşı gelen insanların Tanrı’ya karşı gelmiş olduğu kabul edilerek ağır hapis ve idamla cezalandırmaları yöneticilere karşı halkın kin ve nefretinin artırması.
Fransız İhtilali'nin sebepleri Özetle; Halkın çeşitli sosyal sınıflara ayrılması, Krallık rejiminin baskısı, Fransız aydınlarının etkisi, Ağır vergiler, fakirlik, ABD'nin kurulması, İngilizlerin Meşrutiyet'e geçişi ihtilalin sebepleridir.
Fransız İhtilali’ni başlatan olay, Kral XVI. Lous’nin halktan yeni vergiler istemesi oldu. Kral, vergileri halka kabul ettirebilmek için toplum kesimlerinin temsilcilerinden oluşan ve 1614’ten beri toplanmayan ETATS GENERAUX ‘u topladı. Soylular ile halk temsilcileri arasında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle kral istediği kararları çıkartamayacağını görünce meclisin dağılmasını emretti. Ancak mecliste bulunan halk temsilcileri kralın bu emrine uymadılar. Ardından da Etats Generaux’u kurucu meclis olarak ilan edip halk egemenliğine dayalı bir anayasa hazırlama çalışmaları başlattılar.
Fransız Kralı’nın Etats Generaux’u güç kullanarak dağıtmak üzere hazırlıklar yapması hatta bu iş için paralı Alman askerleri getirtmesi halk tarafından tepkiyle karşılandı. Bu tepkilerin büyümesi sonucunda Paris halkı 14 Temmuz 1789’da askerlerin kaldığı kışlaya girerek silahlara el koydu. Ardından cezaevi olarak kullanılan Bastil Kalesi’ni işgal ederek burada bulunan siyasi tutukluları serbest bıraktı.
Paris’te başlayan ihtilal kısa sürede Fransa’nın diğer yerlerine yayılırken başkentte yönetim burjuvaların eline geçti. Köylerde de köylüler senyörlere başkaldırarak şatolara, malikanelere ve manastırlara girdiler. Bu arada kurucu meclis aldığı kararla Fransa’da feodalitenin ve bununla birlikte her türlü ayrıcalıkların kaldırıldığını duyurdu. 28 Ağustos 1789’da da İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ni ilan etti. Ayrıca yeni bir Anayasa hazırlanarak meşrutiyet yönetimine geçildi.
“Her insan doğuştan hürdür ve diğerleriyle eşittir, vazgeçilmez haklara sahiptir. Devlet gücü millete ait olmalıdır. Sadece milletin seçtiği temsilcilerin yönetme hakkı vardır. Millet de temsilcileri denetleyebilir” denilmiştir.
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi Özetle; Yeni anayasa ile kralın yetkileri sınırlandı ve meşrutiyet sistemine geçildi. Kral XVI. Lui, bu gelişmeleri kabul etmedigi için idam edildi (1792). Fransız İhtilali, 1804 yılına kadar sürdü. Bu tarihte Napolyon Bonapart, imparator seçildi. Fransa'da Birinci imparatorluk Devri başladı.
Fransız ihtilali'nin Sonuçları: Fransa'da feodalite yıkıldı. Soyluların ve rahiplerin ayrıcalıkları kaldırılarak eşitlik ilkesi getirildi. Millet egemenliği fikri yaygınlaşarak, mutlak krallıkların yıkılabileceği anlaşıldı. Mutlak monarşi yıkılarak, egemenliğin halktan geldiği kabul edildi. İnsan hakları, eşitlik, adalet, milliyetçilik, hürriyet, kardeşlik gibi kavramlar tüm dünyaya yayıldı. Milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma sürecine girdi. Fransız ihtilali’nin sonuçları bakımından evrensel olduğundan Yakın Çağ'ın başlangıcı kabul edildi.
OSMANLI İmparatorluğu başlangıçta Fransa’daki gelişmelerden endişe duymamış, ihtilalı Fransa’nın bir iç sorunu olarak görmüş ve 1795 yılında Fransa’nın yeni rejimini tanımıştır. OSMANLI Devleti, Fransız İhtilali’nin sonuçlarından en fazla etkilenen devletlerden biri oldu.
Olumlu Etkisi Osmanlı Devleti'nde demokrasi hareketlerinin başlamasına neden oldu. Tanzimat Fermanı'nı hazırlanmasına ve Meşrutiyet'in ilanına zemin hazırladı. Olumsuz Etkisi Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti'ndeki azınlıklar milliyetçilik akımının etkisiyle ayaklandı ve bunun sonucunda toprak kayıpları yaşandı.
İhtilal sonrası Fransa’da karışıklıkların devam etmesi üzerine Napolyon Bonapart iktidarı ele geçirerek imparatorluğunu ilan etti.Napolyon, ihtilalin çıkardığı eşitlik, demokrasi, milliyetçilik gibi fikir akımlarını, Avrupa’da düşman olarak gördüğü çok uluslu ve mutlakiyetle yönetilen devletleri parçalamak için silah olarak kullanmaya başladı.Fransızlar “her millete bir devlet” sloganıyla çevresindeki çok uluslu devletleri parçalayarak egemenlik alanını genişletmek istiyordu. Avrupa’nın çok uluslu ve mutlakiyetle yönetilen Avusturya, Prusya, Rusya, İngiltere ve İspanya devletlerinin Fransa’ya karşı birleşmeleri üzerine ihtilal savaşları başladı( ).
Fransa’nın bu savaşlarda yenilmesi üzerine 1815 yılında Viyana Kongresi toplandı. Bu kongrede, Avusturya başkanının adından hareketle “Metternich Sistemi” olarak bilinen Kararlar alındı.Buna göre,Fransız İhtilali ile ortaya çıkan düşüncelerle Avrupa’nın herhangi bir yerinde ayaklanma çıkması durumunda birlikte hareket edilecek ve bu ayaklanmalar bastırılacaktır. Fakat Avrupalı devletler, OSMANLI Devleti’nde başlayan yunan ayaklanması sırasında aldıkları karar aykırı olarak bu ayaklanmayı desteklediler. Avrupada Metternich Sistemi’ni uygulayarak kurulan baskıcı yönetime karşı Fransa’da başlayıp bütün kıtayı etkileyen 1830 ve 1848 İhtilalleri patlak verdi.
Viyana Kongresi’nde alınan kararlara rağmen Avrupa yeni ihtilallere sahne olmaktan kurtulamadı. Bunlardan 1830 ihlilali, Napolyan’dan sonra başa geçen Kral XVII. Louis’nin vergileri yükseltmesi üzerine Fransa da çıktı. Bu halk hareketi 1830 yılında liberal düşünceleriyle tanınan Louis Philippe’nin kral ilan edilmesiyle sonuçlandı. Özgürlükler üzerine kısıtlamaları kaldıran kral halkın yönetime katılmasının yolunu açtı. Böylece Fransa da meşruti krallık rejimine geçildi. Bununla beraber Fransa da siyasi tartışmalar bitmedi. Yönetimde etkin olan liberallerin seçim hakkının yalnızca zengin yurttaşlara tanımak istemeleri işçi sınıfının tepkisiyle karşılaştı. Buna işçilerin yoksulluğu ve kötü şartlar altında yaşamaları da eklenince Fransa da 1848 ihtilali yaşandı. Esnaf, işçi ve öğrencilerin başlattığı bu isyanın sonunda Fransa da krallık rejimi bir kez daha yıkılarak cumhuriyet ilan edildi. Böylece bütün Fransız yurttaşları seçim hakkına kavuştu.