KENDİNİ TANIMA
İLETİŞİM KAVRAMI İletişim: En az iki kişi arasında mesaj alışverişi İç İletişim: Kişinin kendisiyle olan, kendi yaşam deneyimleri ve sosyal çevrenin etkileri ile şekillenen iletişim
İletişim, düşünce ve duyguların paylaşılmasıdır İletişim, düşünce ve duyguların paylaşılmasıdır. Amacı, mesajı gönderen ve alan arasında düşünce, bilgi, tutum konularında anlaşabilmektir. İletişimin üç temel unsuru vardır. 1. İletileri gönderen 2. İletiler (Mesajlar, gönderilen içerik) 3. İletileri alan Kaynak (gönderen) mesajı kodlayarak, göndereceği hale getirir, uygun bir kanalla iletiyi alıcıya gönderir ve hedef (alan) onu çözümler.
Geri bildirim iletişimde yanlış anlamaları önler Geri bildirim iletişimde yanlış anlamaları önler. İnsan varlığını bildirmek ve kendisini kavrama gereksinimi içinde, sözlü veya sözsüz çeşitli iletişim yollarına başvurur. Sözel olmayan iletişim beden diliyle yürütülür.
İletişim Sınıflamaları 1. Yönüne Göre a) Tek Yönlü İletişim b) Çift Yönlü İletişim 2. Etkisine Göre a) Olumlu İletişim b) Olumsuz İletişim
İletişim Sınıflamaları 3. Mesaj Alıp, Verme Açısından A) Dinleme 1. Edilgin Dinleme 2. Etkin Dinleme B) Tepki verme (Olumlu) Tepki verme (Olumsuz) 1. Özsaygı geliştirici dil Özsaygı zedeleyici dil 2. Ben dili Sen dili 3. Etkin dinleme Çift mesaj yollama 4. Tam mesaj yollama Tamamlanmamış mesaj yollama 5. Duygu yansıtma İletişim Engelleri 6. İçerik yansıtma Kaybet-kazan ya da kazan-kaybet yöntemi 7. Kişiselleştirme 8. Konuşmaya açık davet 9. Karşılıklı sorun çözme Kazan kazan yöntemi
Kişinin kendi özünün sahip olduğu bileşenler Fiziksel Öz (Physical Self) Fiziksel öz, kişinin dışsal hareketlerini düzenler, yürüme, konuşma vb. Dışsal hareketler bilinçsizce yaptığımız hareket ve davranışları da kapsamaktadır, genel olarak üç ana gruba ayrılmaktadır. 1. İçsel fonksiyonlar, dışsal hareketler ve vücut imajı. Vücudun içsel fonksiyonları sindirim sistemi, kan dolaşımı, organların çalışması vb. 2. Dışsal hareketler, bilinçsizce yaptığımız hareket ve davranışları da kapsamaktadır, örnek kendimizle konuşmamız. Her bir aşamada mesaj kişinin vücuduna ulaşır, dışsal bir cevap olarak dışarıya çıkar. 3. Vücut imajı kişinin fiziksel özünü algılamasıdır.
Kişinin kendi özünün sahip olduğu bileşenler Duygusal Öz (Emotional Self) Duygular, psikolojik değişimler (hızlı kalp atışı, kasın kasılması, kandaki şekerin düşmesi vb.) tarafından oluşan bilinçli hislerdir. Entelektüel Öz (Entellectuel Self) Entelektüel öz, kişinin sürekli öğrenmesini ve adapte olmasını sağlamaktadır, zihinsel süreçlere eşlik etmektedir. Kişilerarası iletişim süreci kişinin iç ve dış çevreden aldığı uyaranların etkisi ile başlamakta ve kişinin kendi içinde anlam yaratması, kişilerarası iletişim süreci içinde iken geribildirimde bulunması ile son bulmaktadır.
KENDİNİ TANIMANIN BİLEŞENLERİ Kendini kavrama: Kişinin kendisi hakkında hissettikleri ve düşündükleri Kendinin farkında olma: Kişinin kendisi hakkında sahip olduğu bilgiler. Kendine güven/saygı: Kendi düşüncelerini net biçimde ifade edebilme, göz temasını emin şekilde kurabilme, kendini yönetme. İletişim süreci boyunca kişinin kendisi çok önemlidir. Kişinin “kendi/özü”, kendini kavrama (self-concept), kendinin farkına varma (self-awareness) ve kendine güven/saygı (self-esteem) olarak üç bileşenden oluşmaktadır.
Kendini Kavrama Kendini kavrama,kişinin kendisi hakkında hissettikleri ve düşündükleridir. Kişinin kendini kavraması dört kaynak aracılığı ile gelişmektedir. Birincisi kişinin diğerleri tarafından açığa çıkarılan imajı, ikincisi, kendisi ve diğerleri arasında yaptığı karşılaştırmalar, üçüncüsü kültür yoluyla öğrendikleri, dördüncüsü de kendi düşünceleri ve davranışlarını değerlendirmesi ve yorumlamasıdır.
Kendinin Farkına Varma/Öz Farkındalık (SELF-AWARENESS) Öz farkındalık kişinin kendisi hakkında ne derece bilgi sahibi olduğunu gösterir. Kişinin kendinin farkına varmasında ya da kendine yönelik bir farkındalık geliştirmesinde kendini tanıma, anlatma (Johari) penceresi bir bakış açısı sağlamakta, kendini geliştirebilmesi için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır. Johari penceresi, adını bu modeli geliştiren iki psikologun adlarından (Joseph Luft ve Harry Ingham) ve pencereye benzeyen görünümünden almaktadır. Modelde kişinin benliğine ilişkin tüm boyutlar ifade edilmektedir. Kendisi tarafından bilinen Kendisi tarafından bilinmeyen Başkaları tarafından bilinen Açık Görünmeyen Başkaları tarafından bilinmeyen Gizli Bilinmeyen Johari (Kendini Tanıma) Penceresi
Kendini tanıma için : Kendi kendine sorular sormak: Kişinin kendi kendine “ben kimim?” sorusunu sorarak buna yanıtlar araması kendinin farkındalığını arttırması için bir başlangıç olabilir. Ancak bu soruya verdiği yanıtlar hep olumlu olmak zorunda değildir, negatif yanıtların da olması gerçeklerin itiraf edildiğini gösterir. Yanıtların verilmesinde kültürel öğrenmelerin etkisi hissedilir. Duygularını tanımlamak: Kişinin kendi duygularının farkında olabilmesi için kendisini rahatsız ve mutsuz hissettiği ortamlarda, olumsuz duyguları ihmal etmeden (o duygusal an sırasında) ne hissettiğini (kızgınlık, öfke, üzüntü, utanç vb.) belirlemesi gereklidir. Aynı zamanda kişinin duygularını tanımlarken kendisine yalan söylememesi gerekir.
Diğer kişilerin verdikleri ipuçlarını incelemek: Kişinin diğer kişilerin bakış açısından kendisini öğrenmesi oldukça objektif bilgiler edinmesini sağlar. Kişilerarası etkileşimlerde kişiler birçok zaman birbirleri hakkında yorumlar yapar, çeşitli yargılara varırlar. Bu ifadeler kişinin kendisi hakkında bir yol göstericidir. Diğer kişilerden kendisiyle ilgili farkında olarak ya da olmadan ilettikleri bilgileri toplamak ve öğrenilen bu bilgileri kendi kendisine sınamak etkili olacaktır. Örneğin, çok hızlı konuştuğunuz konusunda birçok kişi sizi uyarıyorsa, bu durumda konuşma hızınız düzeltilmesi gereken bir durumdur. Bunun üzerine yoğunlaşmak gerekli olabilir. Geribildirim almak: Kişilerarası ilişki kurduğunuz kişilere çeşitli durumlarda kendinizle ilgili sorular sorarak diğer kişilerin sizi değerlendirmesini sağlayın. Bu değerlendirmelerde söylenilen ya da ima edilen birçok özelliği savunucu olmadan dinleyerek net olarak tanımlayın.
“Sen kendinden ne kadar hoşlanıyorsun. ”, “Değerli birisi miyim “Sen kendinden ne kadar hoşlanıyorsun?”, “Değerli birisi miyim?”, “Nasıl yeteneklerim var?”gibi sorular kişinin kendine olan güvenini ortaya koymak için sorulur. Yüksek düzeyde kendine güven duygusuna sahip olan kişiler, kendilerini olumlu ifade ederler. Kendi ile ilgili yıkıcı inançlardan kaçınmak: Kişiler kendisi ile ilgili pozitif izlenimlere inanmaktan ve kendilerine karşı sürekli pozitif bir yaklaşım içinde bulunurlar. “Ben mükemmel biriyim”, “Ben duygusal olarak çok güçlüyüm”, “çok zekiyim, ne olursa olsun hemen anlarım” gibi kendisi hakkında olumlu ifadeler kullanılması eğer objektif değerlendirmelere dayanıyorsa bu durumda kişinin kendine güvenin tam olduğu görülür.
Kendine Güven/Saygı (SELF-ESTEEM) Onayı sağlamlaştırmak: Kişinin kendi özelliklerini onaylayarak kendini iyi hissetmesidir. Örneğin, “çok iyi arkadaşlara sahibim”, “işimde çok başarılıyım”, “hep güzel işlerle uğraşıyorum” gibi ifadelerle ya da düşüncelerle kendi kendine hatırlatmada bulunmasıdır. Onayı sağlamlaştırmanın başka bir şekli de kişinin kendini onaylayan, beğenen, takdir eden kişilerle birlikte olmasıdır. Pozitif kişilerle birlikte olmak: Kişi kendine olan güvenini kazanmak için olumlu olaylara, konulara odaklanarak kendisini geliştirebilir. Kendine güvenin artmasında bu davranışlar önemlidir.