DOKSAN YAŞINDA BİR BAYAN HASTADA YENİ TANI VON WİLLEBRAND TİP 2B Mehmet Rami Helvacı*, Çiğdem Asena Doğramacı**, İlkay Duman*, Vedia Gül Değirmenci*, Kemal.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ENDOTEL.
Advertisements

Plazma, serum ve antikoagulanlar
TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ EĞİTİM ÇALIŞMALARINDAN 2012
Tromboz ve DIC Prof. Dr. Tiraje Celkan.
EPİSTAKSİS Dr. Evren Hızal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
EGZERSİZ VE KAN.
1 Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İç Hastalıkları ABD. Genel Dahiliye
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ VII. Çocuk Sağlığı Bahar Toplantısı
KANAMA SORUNU OLAN ÇOCUĞU BELİRLEME VE YAKLAŞIM
Hemostaz Dr. Metin Akbulut.
EDİNSEL KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
ITP (İMMUN TROMBOSİTOPENİK PURPURA) (PRİMER İMMUN TROMBOSİTOPENİ)
KAN TRANSFÜZYONLARI VE KOMPLİKASYONLARI
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Biber Gazı Maruziyeti Sonrası Gelişen, Hayatı Tehdit Edici Hapşırık E. Özdemir, E. Karabiber, G. Karakaya, A. F. Kalyoncu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Fibrinolizis Prof. Dr. Asuman Gölgeli.
Mehmet UZUN1, Harun AKAR1, Alev GÜRGÜN2
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2008
ÜRO-ONKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Enver ÖZDEMİR
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Mart 2013 Uzm. Dr. Uğur Demirsoy.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
KRONİK BÖBREK HASTALIĞI TANI ve YAKLAŞIM
KOAGÜLASYON BOZUKLUKLARI
ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KONVÜLZİYONA YAKLAŞIM
Pıhtılaşma faktörleri, kanın pıhtılaşması ve fibrinoliz
PIHTILAŞMA ve FİBRİNOLİZİN MOLEKÜLER TEMELLERİ
HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROMDA PLAZMAFEREZ
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Hipertansif Hastaya Yaklaşım Dr
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
HEMOSTAZ NEDİR? -Kanamanın Durması -Patolojik Hemostaz : Tromboz
YENİDOĞAN ANEMİSİNE YAKLAŞIMDA YENİLİKLER
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
DİABETİK PERİFERİK NÖROPATİ TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR: OLGU SUNUMU
TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI
HEMOFİLİLİ ÇOCUĞUN BAKIMI
Kanamalı hastaya yaklaşım
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 29 Eylül 2015 Salı Yandal Ar. Gör.
ÜST EKSTREMİTE ARTER VE SİNİR YARALANMALARI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015.
Diffüz Progresif Döküntüsü Olan Bir Adölesan
Sağlık Slaytları İndir
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 26 Kasım 2015 Perşembe Ar. Gör. Dr.
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ
YOĞUN BAKIM OLGU SUNUMU
WARFAİNE BAĞLI KANAMA Doç. Dr. Siret Ratip Hematoloji Departmanı, Acıbadem Hastanesi.
Evaluation of Serum Levels of Interleukin (IL)–6, IL-10, and Tumor Necrosis Factor–α in Patients with Crimean-Congo Hemorrhagic Fever Nuh Mehmet ŞAHİN.
KL İ N İ K TIBB İ LABORATUVARLAR. B İ YOK İ MYA LABORATUVARI Laboratuvarın ço ğ unlukla en büyük kısmını oluşturan biyokimya bölümü, vücut sıvılarının.
Acilde sıvı tedavisi ve kan transfüzyonu
HİPERTANSİF HASTAYA YAKLAŞIM
YAŞLILARDA SERUM B12 VİTAMİNİ, FOLAT VE PLAZMA HOMOSİSTEİN DÜZEYLERİ
Rapidly Progressing Rash in an Adult
Faktör EKSİKLİKLERİNE BAĞLI KANAMALAR
Bir Eğitim Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde Yatarak Tedavi Gören Gebe Olguların Değerlendirilmesi Gözde Salihoğlu, Burak Okumuş, Çiğdem Uygur, Ahmet Erkan,
HEMOSTAZ VE HASTALIKLARI
Osman Aynacı, Kerim Öner, Sercan Karadeniz, Murat Özcan
TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
PERNİSİYOZ ANEMİ Vücudun yeteri kadar B12 vitaminine sahip olmamasından dolayı yeterli miktarda sağlıklı alyuvarın yapılamadığı bir durumdur.  intrensek.
POLİSİTEMİ VERA Prof. Dr. H. İsmail Sarı
AÜTF İç Hastalıkları ABD, Hematoloji BD Öğretim Üyesi
YENİDOĞANIN HEMOLİTİK HASTALIĞI VE TEDAVİSİ
ARŞ. GÖR. DR. HAVVA ŞEN KTÜ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ AD
açık kalp cerrahisinde kan koruma stratejileri
Yaşar Dağıstan1, Erkan Kılınç2
VAKA SUNUMU Arş. Gör. Dr. Kevser AYAR KTÜ Tıp Fakültesi
Sunum transkripti:

DOKSAN YAŞINDA BİR BAYAN HASTADA YENİ TANI VON WİLLEBRAND TİP 2B Mehmet Rami Helvacı*, Çiğdem Asena Doğramacı**, İlkay Duman*, Vedia Gül Değirmenci*, Kemal Türker Ulutaş***, Mehmet Şerefettin Canda*** *Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı **Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Cildiye Anabilim Dalı ***Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı ****Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Antakya Von Willebrand hastalığı (vWH), von Willebrand faktörün (vWF) eksikliği veya fonksiyon bozukluğu sonucu gelişen, dünyada en sık görülen kalıtımsal kan hastalığıdır. Otozomal geçiş gösterir. vWF, primer olarak damar endotelinde sentezlenir, sekretuvar granüllerdeki Weibel-Palade cisimlerinde depolanır, desmopressin gibi ilaçlar ve stres durumlarında salgılanır. vWF, hasar gören damarın subendotelyal bölgesine trombositlerin adezyonunu ve faktör VIII’in stabilizasyonunu sağlayan bir proteindir. Doksan yaşında bir bayan Hematoloji Polikliniğimize alt ve üst ekstremitelerinde bulunan ve bazılarında kanama odakları gelişmiş yaygın purpurik cilt lezyonları ile başvurdu. Hastada bu kanama şikayetlerinin 2 yıldır mevcut olduğu ve bu sebeple altı ünite eritrosit süspansiyonunun verildiği öğrenildi. Kaşektik bir vücut yapısına sahip olan hastada arteriyel kan basıncı 140/90 mmHg olarak ölçüldü. Arkus senilis, ve solar lentigo ve keratozları mevcuttu. Sol gözde total görme kaybı ve mediyale deviyasyonu mevcuttu, ve sağ göz ile 30 cm’den parmak saymaktaydı. Dizlerinde hareket kısıtlığı mevcuttu. Yapılan tetkiklerinde hematokriti %26 ve trombosit sayısı 87.000/µL idi ve demir eksikliği anemisi mevcuttu. Protrombin zamanı, parsiyel tromboblastin zamanı ve fibrinojen seviyesi normaldi. Kanama zamanı 20 dakikanın üzerindeydi. Faktör VIII ve IX seviyeleri normaldi ve inhibitor tespit edilmedi. Dilute Russell’s Vipe Venom testiyle bakılan lupus antikoagülanları negatifti. Hastanın vWF düzeyi %95’ti, ancak ristosetin kofaktör aktivitesi %15 olarak ölçüldü. Yapılan cilt biyopsisi sonucu senile purpura ile uyumlu gelen hastada trombositopeninin de olması ve bunu açıklayacak diğer bir patolojinin tespit edilememesi nedeniyle vWH tip 2B düşünüldü. Hastanın geriye dönük alınan hikayesinde menorajilerinin ve anemi hikayesinin bulunduğu öğrenildi. Desmopressin kullanılan üremili ve hemofilili hastalarda miyokard enfarktüsü ve inme bildirildiği ve vWH tip 2B’de desmopressinin trombositopeniyi ağırlaştırabilme riskinin olması nedeniyle tedavi olarak taze donmuş plazma uygulanan hastada kanamalar durdu. Toplumda vWH sıklığı %0.6 ile %1.3 arasında değişmektedir. vWH semptomları genellikle mukoza membranı ve deri ile ilişkilidir. En sık görülen semptom ve bulgular küçük yaralanma sonrası uzun süren kanamalar, ilk 7 gün içinde kanamaların tekrarlaması, burun kanaması, diş çekimi sonrası kanama, gastrointestinal kanama, menoraji, hematüri, serebral kanama, postpartum kanama, hematom ve hemartrozlardır. Bazı çalışmalarda menorajili bayanlarda vWH prevalansı %13 olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak, vWH’nın toplumdaki yüksek prevalansı unutulmamalı ve kanama diyatezi ile gelen her hastada, hastanın yaşına bakılmaksızın ayırıcı tanıda düşünülmelidir.