MADDE BAĞIMLILIĞI
MADDE Madde denilince aklımıza gelmesi gerekenler: Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Esrar Kokain Kafein Nikotin
BAĞIMLILIK Herhangi bir maddenin tedavi amaçlı olmaksızın ve fizyolojik bir ihtiyaca cevap vermeksizin giderek artan kullanım şekline denir.
BAĞIMLILIK Bağımlılık ayrıca madde kullanıcısının beyninde yapısal ve nörokimyasal değişikliklere bağlı olarak istemli madde kullanma davranışının zorlantılı madde kullanımına dönüşmesi biçiminde sonuçlanan bir beyin hastalığıdır.
BAĞIMLILIK DİYEBİLMEK İÇİN Madde azaldığında ya da kesildiğinde yoksunluk belirtilerinin ortay çıkması Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için uğraş sergilenmesi fakat sürekli bu uğraşların boşa çıkması Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman ve uğraş sergilenmesi
BAĞIMLILIK DİYEBİLMEK İÇİN Madde kullanımından dolayı sosyal, kişisel ve mesleki ilişkilerin zarar görmesi Maddenin düşünülenden daha fazla ve daha uzun süre alınması Fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlar ortaya çıkmasına rağmen maddenin bırakılamaması
MADDE BAĞIMLILIĞI Bir maddenin belirgin bir etkiyi elde etmek için alınması sürecinde ortaya çıkan bedensel, ruhsal ya da sosyal sorunlara rağmen; * madde alımının devam etmesi, * bırakma isteğine rağmen bırakılamaması, * aynı etkiyi elde edebilmek için giderek madde miktarının arttırılması ve * maddeyi alma isteğinin durdurulamaması durumudur.
BAĞIMLILIKTA 3 ANA UNSUR Her durumda ve koşulda maddenin alınması için engellenemez ve zorlayıcı bir istek duyulması Kullanılan dozun devamlı olarak arttırılması (tolerans) Kullanılan maddeye ve onun yarattığı etkilere sürekli psikolojik ve fizyolojik ihtiyaç bulunması (yoksunluk)
BAĞIMLILIK VE MADDENİN KÖTÜYE KULLANIMI Tehlikeli kullanım, madde kullanımının kişinin kendine, hayatına ve çevresine zarar vermesidir. Madde kullanımına bağlı olarak kişi işine gitmez, okula devam etmez, işinde başarısızlıklar ortaya çıkar, ailesini ve çocuklarını ihmal eder, bedeninde fiziksel bozulmalar olur. Madde kullanımı nedeni ile tartışma, kavga gibi yineleyen kişilerarası ve toplumsal sorunlar, madde taşımak ve bulundurmak ya da madde etkisi ile gelişen davranış bozuklukları dolayısıyla yasal sorunlar yaşanabilir.
FİZİKSEL BAĞIMLILIK Maddenin varlığına karşın duyulan fizyolojik bir istektir. Beden maddeye karşı bir uyum geliştirir. Madde alınmadığı zaman ortaya bazı belirtiler çıkar. Çünkü bedenin fizyolojik uyumu bozulmuştur.
RUHSAL BAĞIMLILIK Gereksinimlerini tatmin etme, doyum ve haz alma amacıyla maddeye düşkünlüktür. Madde alındığında doyum, rahatlama ve haz meydana gelir.
BAĞIMLILIK KONTROL EDİLEBİLİR Mİ? Madde kullananlar ilk başladıklarında bağımlı olmayacaklarını ve istedikleri zaman maddeyi bırakabileceklerini düşünerek başlamışlardır. Ancak bu maddeleri kullanmakla vücut maddeye alışıyor. Madde alınmadığında vücutta ve ruhsal durumda değişiklikler meydana geliyor. Bu yüzden maddeyi sürekli alma ihtiyacı doğuyor. Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi BAĞIMLILIK KONTROL EDİLEMEZ BİR OLGUDUR.
BAĞIMLILIK İYİLEŞİR Mİ? Bağımlılık iyileşmez! Ancak düzelebilir. Bağımlı kişi bağımlılığından tamamen kurtulamaz. Kişi maddeyi bıraktıktan sonra kullanmadığı sürece iyidir. Ancak maddeyi tekrar aldığı andan bağımlılık kendini tekrar gösterecektir.
BAŞLAMA NEDENLERİ Merak Arkadaş baskısı Aileye ve otoritelere başkaldırı Problemlerden arınma Kafayı bulma isteği Kendini kanıtlama Çevredeki modelleri örnek alma Bilgisizlik Bireyin bulunduğu çevre Özenme
BAĞIMLILIK! İnsanların zevk alabilme, sevme, mutlu olma durumlarında beyinde dopamin adında bir hormon salgılanır. Dopamin seviyesine göre yaşamımızda dalgalanmalar olur. Dopamin: Duyguları, hareketleri zevk ve acı algılarını etkileyen bir beyin kimyasalıdır.
BAĞIMLILIK! Bağımlı kişi maddeyi ilk aldığında hızlı ve yüksek seviyede dopamin salgılanır. Bu zevk aşamasıdır. Ancak kişi ilk deneyimde aldığı bu zevki bir daha asla aynı oranda yaşayamaz. Her kullanımda dozun miktarının arttırılması da bu yüzdendir. Kişi artık hiçbir şeyden zevk alamaz duruma gelir.
NEDEN ERGENLER? Ergenler ve genç yetişkinlerin maddeyi deneme ve maddeye bağımlı olma oranlarının yetişkinlere göre daha fazla olması Yetişkinlerde saptanan bağımlılığın başlangıcının ergenliğe veya erken yetişkinliğe dayanması Madde kullanımına ne kadar erken başlanırsa bağımlılığın o kadar şiddetli olması
NEDEN ERGENLER? Birçok etmen madde kullanım kararını, ergenlik yıllarında ve 20’li yaşlarda geçici madde ile bağlantılı zorlukların gelişimini ve madde bağımlılığının oluşumunu etkilemektedir Özellikle ergenlik döneminde sigara ve alkol kullanımı genelde otoriteye baş kaldırışın sembolik ifadesi olarak başlar Aile ve okul burada önemli bir rol oynar
MADDE KULLANANLARIN ÖZELLİKLERİ Madde kullanan çocuklar/gençler aile ilişkilerini azaltır ve evde az vakit geçirirler. Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Çok sayıda yeni arkadaş edinir. Kendisine olan özeni azalır. Çevresi ve arkadaşlarına eski önemi vermez. Uykulu ve yorgun görünürler. Yeme düzeni bozulur, kilo kaybeder. Daha sinirli olabilirler.
Türkiye’de ve dünyada madde kullanımı hızla artmakta ve maddeye başlama yaşı gittikçe düşmektedir. MADDE KULLANIM YAŞI 9 YAŞA KADAR DÜŞMÜŞTÜR!
AİLELER Aileler büyük hayal kırıklığı, panik, endişe ve korku hissederler. Çocukla ilk konuşmada genelde inkar ederler. Bu durumda çocuğun üzerine gidilmemeli, uygun ortam ve zamanda tekrar konuşmaya çalışılmalıdır. Çünkü amacımız suçlamak değil yardımcı olmaktır.
KORUYUCU YAKLAŞIM Birincil Koruyucu Yaklaşım Yaşamı boyunca hiç madde ile karşılaşmamış kişilerin bu maddeleri kullanmaya başlamasını engellemek amacı ile yapılan çalışmalardır (Bilgilendirme toplantıları, konferanslar, seminerler vs)
KORUYUCU YAKLAŞIM İkincil Koruyucu Yaklaşım Madde kullanmaya başlamış ancak bağımlı hale gelmemiş kişilerin bağımlı hale gelmesini önlemek amacı ile yapılan çalışmalardır (Kişinin kendi durumunu değerlendirmesini, kendisine yardımcı olunabileceğini kavramasını sağlamak, sağlık kurumlarına baş vurabileceğini öğretmek vs)
KORUYUCU YAKLAŞIM Üçüncül Koruyucu Yaklaşım Belirli bir süre madde kullanarak madde bağımlısı haline gelmiş kişilerin tedavisinin sağlanarak geriye dönüşü olmayan sosyal ve tıbbi kayıplardan korumak, ölümü engellemek için yapılan çalışmalardır (Ayakta ya da yatarak tedavi vs)
YARDIM İLKELERİ Madde kullanan ya da madde kullanmaya meyilli olan ergenlere yardım ederken göz önünde bulundurulması gereken ilkelerden bazıları şu şekilde ele alınabilir:
YARDIM İLKELERİ Bilgilendirme: Hedef kitle maddeyi hiç kullanmayanlardır. Özendirmeden , merak arttırmadan madde kullanmakla ilgili bilgi verilir. Madde kullanımının yaşamı üzerinde etkileri tartışılır. Ergene Problemlerinin Çözümünde Yardım Etme: Ergenin kişiliği ve yetersizliği ele alınır. Problem çözme/ karar verme becerisi geliştirmede ve kişisel sorunlarını çözmede yardımcı olunur.
YARDIM İLKELERİ Direnç Geliştirme: sosyal baskıya direnme programıdır. Hayır diyebilmeyi, direnme becerilerini arttırmayı amaçlar. Alternatif Programlar Geliştirme: Boş zamanını değerlendirme, eğlence, iş ve beceriler geliştirme programları uygulanır.
YARDIM İLKELERİ Yaşıt Yönelimli Yaklaşım: Yaşıtlar arası ilişki temelinde düzenlenir. Ailenin Uyarılması ve Toplumsal Tutumun Değişimi: Sağlıklı çocuk yetiştirme konusunda gerekli önlemler alınır, madde kullanımını hafife alan hoşgörülü toplumsal yaklaşım engellenir.
YARDIM İLKELERİ Ergen aktif biçimde devamlı ve fazla miktarda madde kullanıyorsa madde bağımlılığı tedavisi amacıyla hastaneye yatırılmalıdır. Eğer ergen çok sık ve büyük miktarda madde kullanmıyorsa bir psikiyatrise yönlendirilmelidir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ Bağımlılığın bir hastalık olduğu kabul edilmeli ve tedavi edilebilir olduğu bilinmelidir. Madde bağımlılığı tedavisi oldukça güç ve zahmetli bir iştir. Bağımlılık tedavisindeki başarı kişiye, çevreye, yönteme ve iyileşme ölçütlerine göre değişkenlik gösterebilir.
* Madde bağımlısı kişinin tedavisinde en önemli olgulardan birisi destektir. Tedavi olmayı kabul eden bir bağımlının istediği tek şey bu durumu kabul edip düzeleceğine inanan insanların arasında olmaktır. Bu yüzden madde bağımlısı olan bir bireyi kendi haline bırakmak onu daha da aşağıya çeker. Bunun olmasını istemiyorsak yapacağımız şey ona yardım elini uzatmaktır.