Sağlık Bilimleri Fakültesi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BEP : Her bir engelli çocuk için yazılı olarak, bireyin bağlı olduğu eğitim kurumunda oluşturulan birim tarafından geliştirilmiş olan ve engelli çocukların,
Advertisements

KENDİNİ TANIMAK NEDİR ACABA?
ANA BABA VE ERGENLİK.
Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
ÇOCUK EĞİTİMİNİN ANAHTARI: ÖZGÜVEN
10. Sınıf 37 nolu kazanım etkinliği
SINIF YÖNETİMİ ÇOCUK EĞİTİMİ “ÇOCUĞUN RUHSAL GELİŞİMİ”
AİLE Bir toplumda hukuki temele dayalı evlilik ve akraba bağlılığı (anne, baba, çocuklar, büyükanne ve baba ile yakın akrabalar) oluşmuş, aynı mekanda.
BEP : Her bir engelli çocuk için yazılı olarak, bireyin bağlı olduğu eğitim kurumunda oluşturulan birim tarafından geliştirilmiş olan ve engelli çocukların,
Aile eğitimi.
OKULÖNCESİ EĞİTİM NEDİR?
ENGELLİ BİREYLERİN BAKIMI
REHBERLİK DERSİ III.
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇALMA / HIRSIZLIK.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
EVDEN KAYNAKLANAN DİSİPLİN SORUNLARI
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
KENDİMİ TANIYORUM Kazanım: Kendini tanımanın ders seçimindeki önemini fark eder. 9. Sınıf 74 nolu kazanım etkinliği.
Çocuğun Eğitiminde Disiplin ve Sınırlar
Baba Destek Programı 7-11 Sf:18 KONTRAT 1. Beklentiler.
ENGELLİLER AİLE VE ÇEVRE
DESTEK EĞİTİM ODASI Kaynaştırma eğitimine tabi olanlara sunulan bir hizmet Kaynaştırma uygulamalarının bir parçası ve tamamlayıcısı.
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
ERGENLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE SORUNLARI
SINAV KAYGISI VE AİLE.
Bu BEP’in Geliştirildiği BEP Toplantısı
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Güce Çok Programlı Anadolu Lisesi
OKULÖNCESİNİN ÖNEMİ.
AİLE İÇİ ŞİDDET.
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
Eğitimin ve Toplum.
EMİRDAĞ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI VELİ TOPLANTISI
D İ KKA T EKS K L Ğ Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar 3 gruba ayrılır: a) Hem dikkat sorunları hem aşırı hareketlilik ve dürtüsellik.
AİLE OLMAK DEĞERLER EĞİTİMİ.
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
İlk çağlarda vahşi hayatın,günümüzde ise
ÇOCUK VE SUÇ.
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
AİLE TUTUMLARI ve ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI
İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI HİZMETLERİ. Meslek Nedir? Meslek, kişilerin belli bir eğitimle edindikleri ve hayatlarını kazanmak için sürdürdükleri düzenli.
Haklarımı Biliyorum, Düşüncelerimi Açıklıyorum
ALANYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile ve Dini Rehberlik Bürosu Tek ebeveynli ailelere yönelik rehberlik faaliyet raporu.
ÖN YARGI NEDİR? Bir kişiyle veya olayla ilgili önceden olumlu veya olumsuz karar vermeye ön yargı denir. Ön yargı, gerekli bilgi edinilmeden ya da inceleme.
ÖZEL EĞİTİMDE KAYNAŞTIRMA UYGULAMARI
D İ KKA T EKS K L Ğ Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar 3 gruba ayrılır: a) Hem dikkat sorunları hem aşırı hareketlilik ve dürtüsellik.
Engelli çocuğun kardeşlerinin tepkileri
İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİNDE AİLE ETKİSİ
Aile Katılımı Nedir? Çocuğun gelişimi hakkında anne babaları bilgilendirme. Anne babalara duygusal destek sağlama. Çocuklarına öğretmenlik ve rehberlik.
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
Erken çocukluk döneminde fen ve matematiğin önemi
Anne Baba Tutumları ve Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri.
ANA BABA VE ERGENLİK.
ANNE-BABALARA ÇOCUKLARININ OKUL BAŞARISI İÇİN TAKTİKLER
Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
Ailelerin Çocukları İle İlgili Dikkat Etmesi Gereken Noktalar
Sağlık Bilimleri Fakültesi
2.ÜNİTE: ZEKAT,HAC,KURBAN
AİLE Bir toplumda hukuki temele dayalı evlilik ve akraba bağlılığı (anne, baba, çocuklar, büyükanne ve baba ile yakın akrabalar) oluşmuş, aynı mekanda.
TRAVMATİK OLAYLARDA PSİKOLOJİK DESTEK
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
AİLEDE İLETİŞİM.
REHBERLİK DERSİ III.
Sunum transkripti:

Sağlık Bilimleri Fakültesi ÇOCUK HAKLARI Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü

KİMSESİZ ÇOCUKLAR

Aile; toplumun temelidir, çünkü toplumun geleceği olan çocuklar aile kurumlarında yetiştirilerek toplumsal devamlılık sağlanır. Tüm çocukların insan hakları ve çocuk hakları kapsamı uyarınca fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının, gelişim özellikleri doğrultusunda en iyi şekilde karşılanması gerekmektedir. Aileler çocukların birincil gereksinimlerini öncelikle kendileri karşılarken; ailesi olmayan çocukların bu ihtiyaçları sosyal hizmetler tarafından karşılanmaktadır.

Korunmaya muhtaç çocuklar herhangi bir nedenle annesini, babasını veya her ikisini de kaybetmiş oldukları gibi; ailenin parçalanması, maddi olanaksızlıklar, anne-babanın sağlık ve psikolojik durumları gibi nedenlerle çocukların aileleri ile yaşamalarında engeller oluşmuş olabilir. Devlet, bu durumlarda kimsesiz çocuklara sahip çıkmak, onların gelişimlerini en iyi şekilde sağlamakla görevlidir.

Ülkemizde bu görev, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ile sağlanır. Bu kanunun amacı; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, sakat, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetler ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usulleri düzenlemektir.

Aile yoksunluğu ve olumsuz çevre koşulları gibi nedenlerin, kurum çocuklarının psikolojik sağlığını, davranışlarını, zekâlarını ve kişiliklerini olumsuz bir biçimde etkilediği varsayılmaktadır. Zekâları yaşıtları gibi gelişemeyince okulda başarısızlık ve yaşa uygun eğitim aşamasında olamama gibi durumlar ortaya çıkmaktadır.

Korunmaya muhtaç çocuklar, diğer çocuklar gibi, formal eğitim kurumlarında yetişmektedirler. Dolayısıyla bireyi topluma hazırlama ve toplumun bir parçası haline getirme süreçleri yetiştirme yurtlarındaki çocuklar için de uygulanmaktadır.

Her çocuk öncelikle ailesi tarafından korunmakta ve yetiştirilmekte, daha ileri gereksinimler için diğer kurumlardan faydalanma yoluna gidilmektedir. Aile kurumu içinde büyüme fırsatını kaybetmiş korunmaya muhtaç çocuklar için de bu gereksinimler vazgeçilmezdir ve karşılanmalıdır. Bu çocuklar anne-baba veya onlara bakacak birinci dereceden bir yakınları olmadığı için devlet tarafından korunmaktadırlar.

Bu çocuklar anne-baba veya onlara bakacak birinci dereceden bir yakınları olmadığı için devlet tarafından korunmaktadırlar. Normal şartlarda sahip olmaları gereken imkânlar onlara yurtlarda veya sevgi evlerinde verilmektedir. Bu çocukların duygusal yaşantılarındaki boşluğu doldurmak kolay değildir.

Kimsesiz çocuklar, yaşamlarının büyük bir bölümünü geçirmek durumunda oldukları ve onları hayata hazırlaması beklenen okullarda etiketlenmiş durumdalar, dışlanıyorlar, dışlanmayı bekleyerek kendilerini dışlıyorlar ve bunlara tepki olarak çevrelerinde kendileri gibi olan diğer kimsesiz çocuklara sığınıyorlar. Sıkıntı yaşadıkları herhangi bir durumda tıpkı bir anne-baba abla-kardeşin birbirine destek olduğu gibi, ait olduklarını düşündükleri arkadaş gruplarının yanında yer alarak, gruplaşma oluşturuyorlar.

Korunmaya muhtaç kimsesiz çocukların yaşam koşulları, kişilik özellikleri ve sergiledikleri davranışlara bakıldığında, eğitimin ve sosyalleşmenin aile ile başladığı kabul edildiğinden; görgü eğitim kurallarını bilememeleri, sosyal kurallara ve okul kurallarına uymak istememeleri, uyumsuzluk, hırçınlık ve saldırganlık göstermeleri, güven duygularının zayıf oluşu, yalnız kalmayı sevmemeleri, argo kullanmaları, harçlıklarını kullanamamaları gibi davranışlar aile eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Kimsesiz çocuklar; okullarda etiketlenmiş durumdalar, dışlanmaktalar, kendilerini dışlamaktalar ve bunlara tepki olarak çevrelerinde kendileri gibi olan diğer kimsesiz çocuklara sığınarak gruplaşma oluşturmaktadırlar.

Devlet, kimsesiz çocukların her türlü maddi ihtiyaçlarını karşılamakta; hatta devletin desteğini bilmek kimsesiz çocuklarda sorumluluk duygusunu olumsuz etkilemekte, hep tüketici durumda olduklarından, tasarruf yapmayı öğrenememekte, bütçe yönetimini yapamamaktadırlar. Kısa yoldan meslek sahibi olacaklarını bilmeleri akademik hayata devam etmelerini olumsuz etkilemektedir.

Kimsesiz çocuklara, onlarda sorumluluk duygusu geliştirecek önlemler alınmalıdır. Ayrıca bu çocuklardan lise çağında olanların, sevgi evleri yerine iyi olanaklara sahip pansiyonlu okullarda, ailelerinden uzak diğer öğrencilerle birlikte öğrenim görmeleri öğrencilerde eşit şartlarda oldukları düşüncesiyle etiketleme ve dışlama olayını azaltacaktır.