© free-ppt-templates.com ŞAP FOOD AND MOUTH DİSEASE.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SU ÇİÇEĞİ HASTALIĞI.
Advertisements

KUDUZ HASTALIĞINA KARŞI HAVADAN AŞILAMA
SALGIN HASTALIKLARDA MİHRAK YÖNETİMİ (ŞAP HASTALIĞI)
Hazırlayan: Dr. Ayça Çitoğlu Abbott Laboratuarları İşyeri Hekimi
KONJUKTİVAL ANTİBRUCELLA AŞILAMALARI
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
ORGANİK “EGEVET” SÜT SIĞIRCILIĞINDA ANTİBİYOTİK VE HORMON KULLANIMINI NASIL AZALTABİLİRİZ?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
NEKROTİK ENTERİTİS (MULTİFAKTORAL PROBLEM)
Vira Shield 6 + Somnus Vira Shield 6 + Somnus.
KUŞ GRİBİ AVİAN İNFLUENZA.
MASTİTİS (MEME İLTİHABI)
DOMUZ GRİBİ NEDİR Domuz gribi, A (H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de.
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI
HANTA VİRÜS ENFEKSİYONU
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
T.C. Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Nurcan SAYDAM KENE KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ.
*Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Artvin Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı
ŞARBON HASTALIĞI.
BAGIŞIKLIK SİSTEMİ.
Prof. Dr. METİN ATAMER F. ŞEBNEM ÖZTEKİN

MEVSİMSEL GRİP HASTALIĞI
OCAK 2014 OCAK T.C. GÜLYALI KAYMAKAMLIĞI T.C. A.(300,00 TL ) İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ A. Desteklemeler: 2014 yılında alınacak.
Domuz gribi, A (H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de görülmüş ve daha.
NEKROTİK ENTERİTİS.
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Hayvan Sağlığı Hizmetleri Daire Başkanlığı Veteriner Hekim Süleyman UĞURLU 1.
GAZİANTEP HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
İLETİŞİM MERKEZİ. Domuz gribi nedir? Domuz gribi, yeni ortaya çıkmış bir virüsün sebep olduğu bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de görülmüş.
DOMUZ GRİBİ.
Staphylococcus Aureus tarafından oluşturulan Mastitis
SOLUNUM YOLU İLE BULAŞAN
ROTA VİRÜS.
TRAHOM. ETKEN Chlamyidia trachomatis konjonktivayı, korneayı ve gözkapaklarını saran, genellikle süreğen bir çeşit göz hastalığıdır konjonktivayıkorneayı.
HEPATİTLER. Hepatit A, Hepatit B ve Hepatit C farklı virüslerin yol açtığı hastalıklardır Bu tür virüslerden bir tanesiyle enfekte olma, diğer.
HastalIktan Arİ İşletmeler ve OnaylI Çİftlİkler
BULAŞICI HASTALIKLARLA MÜCADELE Koruyucu hekimlik hizmetleri, kişiye ve çevreye yönelik olarak ikiye ayrılır. KİŞİYE YÖNELİK HİZMETLER - Bağışıklama hizmetleri.
Campylobacter jejuni. Campylobacter jejuni Genel Özellikleri  Gram negatif  S veya virgül seklinde basiller  Polar monotrişiyöz flagellaları ile hareket.
Viral Ansefalitler.
Kızamıkçık (Rubella).
 Kuş gribi, evcil ve yabani kanatlılar ile memeli hayvanların çoğunda solunum ve sindirim sistemine ait belirtiler gösteren, ölümle sonuçlanan çok bulaşıcı.
Su çiçeği (Varicella, chickenpox)
TANIM Evcil ya da vahşi tüm çift tırnaklı hayvanlarda görülebilen, hastalıklı hayvanlarda ; et, süt ve işgücü kaybına neden olan, özellikle ağız mukozasında,
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
Rapidly Progressing Rash in an Adult
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar
SARS VİRÜSÜ VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMASI
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Sığır yetiştiriciliğinin önemi
Mastitis.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
MEVSİMSEL GRİP HASTALIĞI
REPRODÜKTİF SÜRÜ SAĞLIĞI
ANNE ÇOCUK SA Ğ LI Ğ I 0-6 Yaş Çocuklarında Sık Görülen Şikâyetler KAYNAKLAR: k-saglik/cocuk-hastaliklari/ yas-cocuklarinda-sik-
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI. ENFEKSİYON: BİR HASTALIK ETKENİNİNVÜCUDA GİRİP ÜREMESİDİR.
BOĞMACA (Pertusis) NEDİR ?. Her ülkede ve her mevsimde görülen bakteri enfeksiyonudur. Çocukluk dönemi hastalığıdır. Hastalık geçirildikten sonra oluşan.
Zika Virüs Enfeksiyonu
Hazırlayan: Dr. Ayça Çitoğlu Abbott Laboratuarları İşyeri Hekimi
Persistent Skin Furuncle
Süt Sığırı İşletmelerinde Antibiyotik Kullanımı = İhmal
Hastalıktan Ari İşletmeler
Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
NEKROTİK ENTERİTİS (MULTİFAKTORAL PROBLEM)
Sunum transkripti:

© free-ppt-templates.com ŞAP FOOD AND MOUTH DİSEASE

ŞAP hastalığı gevişenlerde (sığır,koyun,keçi,domuz ve vahşi ruminantlar)akut seyirli,sikluslu ve ateş,ağız mukozası,ayak ve memede aft ve erozyonlarla belirti gösteren genellikle yüksek morbidite, düşük mortalite gösteren ekonomik öneme sahip viral bir hastalıktır.

Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Apthovirus alt grubuna dahil olan şap virusudur. Şap virusunun A,O,C,SAT-1,SAT- 2,SAT-3 ve ASİA-1 olmak üzere 7 serotipi vardır.Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir.

Virus çevre şartlarına oldukça dayanıklıdır. Yapağıda 24 gün,sığır derisinde 4 hafta,samanda 15 hafta,toprakta 4 hafta,kepekte 20 hafta,kuru ot ve danede 5 ay süreyle bulaşma yeteneğini koruyabilir. Şap virusu kimyasal etkenlere karşı dayanıksızdır. Ph arası etkilenmezken asit ve alkali şartlarda inaktive olmaktadır.

Virus fiziksel etkenlere karşı duyarlıdır. Isıya dayanıksızdır; 37°C de 12 saatte 60-65°C de 30 dakikada 85°C de birkaç dakikada yıkımlanarak etkisiz hale gelir. Düşük ısı derecelerine,ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır.

Hastalığın yayılışında sığırlar önemli rol oynar.Koyun,keçi,domuz ve yabani gevişenler daha az rol oynarlar. Hastalık direkt ve indirekt olarak bulaşabilir. Direkt olarak merada,ahırlarda,hayvan pazarlarında,nakil sırasında yakın temasla meydana gelebilir.

Gebe koyunlarda plasenta yolu ile,kontamine spermayla tohumlama yolu ile,kontamine aşılarla aşılama ile,ana sütüyle sağım yolu ile de direkt bulaşma gerçekleşebilir. İndirekt olarak bulaşmada kontamine elbise ve malzemeler,yardımcı personel,mezbaha ürünleri,besin maddeleri(süt,peynir),kirli su ve akarsular vb. rol oynar.

Şap oro-nasal yolla organizmaya girer.Farengial lenfoid dokuya ulaşarak burada çoğalır. Virus kan yoluyla tüm vücuda yayılarak organlarda çoğalır. Ağız mukozası,ayak araları ve memede veziküller şekillenir.

Enfeksiyonun ağır seyrettiği durumlarda veziküller genişler ve yara şeklini alır. Veziküllerin içi açık renkte seröz sıvı ile doludur. Genellikle kabuklaşır ve bu kabuklar 24 saat sonra kopar. Kabukların ayrılmasından sonra kırmızı renkte ülserler açığa çıkar.

Lezyonlar üzerinde nekrotik epitelium parçaları meydana gelir ve ağız ve dil üzerinde hastalığa has granülasyon dokusu meydana gelir.  Kas dokusunda düzensiz sarımsı çizgiler veya paranşimatöz dejenerasyonla karakterize lezyonlar şekillenmektedir. Bazı şap virus suşları hem yetişkin hem de gençlerde kalbe büyük zarar vererek myokardial dejenerasyona yol açar ve kalp kaplan postu görünümü kazanır. Benzer lezyonlara iskelet kaslarında da rastlanabilir.

Sığırlarda hastalık belirtileri yüksek ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalmadır. Veziküller interdigital bölgede,koroner bölge ve meme derisinde,ağız ve burun mukozasında rastlanılabilir.

Veziküllerin yırtılmasıyla geniş ülseratif yaralar şekillenebilir. Dildeki yaraların genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla sekunder bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir,tırnak düşebilir.

6 aylıktan büyük buzağılarda görülen şap olgularında kalp kasının dejenerasyonuna neden olan kötü seyirli şekilleri görülür ve prognoz kötüdür. Hastalanan gebe ineklerde abort olayları gözlenir ve enfeksiyonu geçirenler uzun süre verimsiz olur.

Klinik bulgular (ateş,salya,ağızda lezyonlar)şaptan şüphe ettirir. Teşhiste etken izolasyonu ve serolojik yöntemler kullanılır. Teşhiste tip ayrımı için komplement fikzasyon ve ELİSA teknikleri kullanılır.

Stomatitis Vezikülaris hastalığında atlar ve domuzlar duyarlı, Veziküler Exanthem ve Veziküler Disease hastalıklarında domuzlar duyarlıdır. IBR-IPV'de aft oluşumu görülmez. Sığır Vebası'nda keseleşme ve aft yoktur,yüksek ateş,kanlı ishal ve köpüklü salya vardır. Coryza G.Bovum'da bulaşma sporadiktir.Konjuktivitis ve MSS semptomları vardır.

Mucosal Disease'de keseleşme var,aft yoktur. Stomatitis Papüllosa'da aft yoktur. Meme Çiçeği'nde püstüller tipiktir. (Vaccinia)Orjinal İnek Çiçeği'nde çiçek püstülü vardır. Bovine Mamillitis'te memede vezikül vardır.

Şap hastalığına karşı maalesef spesifik bir antibiyotik mevcut değildir. En etkili yöntemlerin başında karantina ve dezenfeksiyon gelmektedir. Uygulanacak olan karantina ile hastalığın bir bölgeden diğer bölgeye yayılması önlenebilir.

Şap hastalığının kontrolü metotları;  Karantina ve aşılama,  Kesim-imha ile beraber aşılama,  Kesim – imha da olabilir. Uygulanacak strateji,hastalığın epidemiyolojisine ve ülkelerin sosyo-ekonomik durumuna göre farklılık gösterir.

 Türkiye’de şap hastalığının kontrolü için karantina tedbirleri ile birlikte aşılama 1962 yılından beri uygulanmaktadır.  3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtasına göre İHBARI ZORUNLU HASTALIKTIR.

Kontrol ve mücadelede 3 tip Şap aşısı mevcuttur. 1.WALDMAN-KÖBE AŞISI 2.FRENKEL AŞISI 3.DOKU KÜLTÜRÜ AŞISI

WALDMAN-KÖBE AŞISI:Sığır dilleri kutan olarak enfekte edildikten sonra,oluşan lezyonlar toplanarak aşı materyali olarak kullanılır. FRENKEL AŞISI:Sağlıklı kesilen sığır dilleri toplanıp,ince tabaka halinde epitel hücreleri alınır.Bu hücrelerde virus üretilerek aşı hazırlanır.

DOKU KÜLTÜR AŞISI:Günümüzde en çok kullanılan aşıdır. Monolayer veya süspanse BHK- 21 hücre kültürlerinde hazırlanır. Kapsadıkları virus tiplerine göre Monovalan,Bivalan ve Trivalan olarak hazırlanır. Aşı,gerdandan deri altına 5 cc kadar uygulanır.

Monovalan aşı bağışıklığın başlama ve devamı yönlerinden en etkili aşıdır. Bivalan aşılarda her iki tipe karşı meydana gelen bağışıklık birbirine eşittir. Trivalan aşılarda çoğunlukla 0 tipine karşı bağışıklık daha uzun sürelidir.

Hastalık 19.yy. boyunca Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika'da yaygın olarak,Avusturalya'da ise yalnızca bir kez görülmüştür. Endüstriyel çiftçiliğin gelişmesi şap hastalığı üzerine dikkatlerin toplanmasına yol açmış ve hastalığın sonuçları akut hastalıktan daha önemli bulunmuştur.

Hastalık sütçü sürülerde süt veriminin (laktasyon) periyodunun duraklaması ve sıklıkla mastitisle komplikasyon sonucu süt üretiminde % 25 civarında azalma, etçi sürülerde ise gelişmenin gecikmesine yol açmaktadır.

Çeşitli ülkelerde bulaşık (enfekte) hayvanların kesimi veya etkili aşılama programları ile hastalığı eradike etmişlerdir. Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda Japonya ve Avrupa ülkeleri dışında tüm dünyada hastalığın enzootik seyretmesi sonucunda hiçbir ülke şap hastalığı yönünden güvende bulunmamaktadır.

Şap hastalığı Türkiye'de uzun zamandan beri Dabak veya Şap olarak bilinmektedir. İlk istatistiki bilgiler 1914 yılında yayınlanan Tarım İstatistiklerinde vardır.

Osmanlı döneminde özellikle Trakya bölgesinde olmak üzere birçok salgın görülmüştür.Bu bilgilere göre 1914 yılında Osmanlı ülkelerinde 9455 şap vakası tespit edilmiş ve hastalığa yakalanan hayvanlardan 4327'si ölmüştür.

1957 yılında görülen büyük şap salgınını takiben; 1958 yılında Etlik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü bünyesinde geçici bir şap laboratuvarı ve daha sonra 1967 yılında Şap Enstitüsü kurulmuştur.

Ülkemizde görülen şap virusu tiplerinin belirlenmesi, bu tiplere karşı aşı üretiminin yapılması, bağışıklık düzeyinin belirlenmesi ve şap hastalığı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları Şap Enstitüsünce yürütülmektedir.

Ülkemizde 1957 yılındaki büyük salgına O tipi şap virusunun yol açtığı bildirilmiştir yılları arasında O1, SAT1 ve A22 tipi şap virusları salgınlara yol açmıştır arası görülen ASIA1 tipi şap salgınlarına daha sonra arası rastlanmıştır. 1985'den sonra ise O1 ve A22 tipleri görülmüştür.

1997 yılında İran'dan yurdumuza yeni bir A tipi girmiş ve A22 tipine karşı dominant özellik kazanmıştır yılında ise ASIA1 tipi şap virusu yurdumuza girmiştir. Şu anda O1, A İran ve ASIA1 tipi şap virusları ülkemizde şap hastalığına yol açmaktadır.

Ülkemizde şap hastalığı ile mücadelede aşılama ve karantina yöntemi kullanılmaktadır. Hayvan hareketlerinin çok fazla oluşu, doğu ve güneydoğu sınırlarımızdan kaçak hayvan girişleri, endüstriyel hayvancılığa geçilememesi ve çiftçimizin yeterince bilinçlenmemiş olması mücadeleyi güçleştirmektedir. ŞUAN ÜLKEMİZDE A22,O1,ASİA 1, A İran SEROTİPLERİ GÖRÜLMEKTEDİR.

1.KORUYUCU OLARAK ALINACAK ÖNLEMLER  Ahır girişlerinde şap hastalığına etkili dezenfektanlar (örn: sitrik asit veya sudkostik) ile muamele edilmiş paspasların sürekli bulundurulması.  Ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin sokulmaması, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmesi,  Sağım öncesi ellerin, otomatik sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine özen gösterilmesi.  Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süre ile karantinaya alınması ve süre sonunda sağlam ise diğer hayvanların yanına sokulması.  Mera mevsiminde enfekte meralara hayvanların gönderilmemesi.  Enfekte bölgelerden ot, saman, vb.nin alınmaması.

2.HASTALIK ÇIKMADAN VETERİNER TEŞKİLATININ ALACAĞI ÖNLEMLER  4-6 ayda bir düzenli şekilde aşılama yapılması  Hayvan hareketlerinin kontrol edilmesi.  Hayvan sevkiyatından önce hayvanların aşılanması ve 3 hafta sonunda sevkiyata izin verilmesi.  Hayvancılıkla uğraşanların eğitilmesi.

3.HASTALIK ÇIKTIKTAN SONRA ALINACAK ÖNLEMLER Yetiştiricinin Alacağı Önlemler  Hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanların hemen birbirinden ayrılması.  Hasta hayvanların bulunduğu yerin dezenfeksiyonu  Hasta hayvanların altlıklarının yakılması  Hayvan bakıcılarının ayrılması  En hızlı şekilde Veteriner Hekimin haberdar edilmesi.

Veteriner Hekimin Alacağı Önlemler  Kesin tanı için marazi madde alınarak en seri şekilde Şap Enstitüsüne gönderilmesi.  Hastalık çıkan yere kordon konulması, çift tırnaklı hayvan ve ürünlerinin çıkışının durdurulması.  Alınacak sonuç doğrultusunda hastalar, şüpheliler ve 5 aylıktan küçükler dışında kalan tüm hayvanların aşılanması.  Ölen hayvanların yakılarak veya gömülerek imha edilmeleri.  Sahibinin isteği doğrultusunda karantina bölgesinde kesilecek hayvanlara Hayvan Sağlığı Zabıtası hükümlerinin uygulanması.

Koyunlarda solunum sistemi hastalığın giriş yoludur. Koyunlarda suni tohumlamada kullanılan enfekte spermalarla ve intrauterin bulaşma da görülür.

Sığırlardakinden farklı olarak veziküller nekrotik lezyon şeklindedir. Corona bölgesinde lezyonlar tırnağın düşmesine neden olabilir. Keçilerde ağız lezyonlarına daha çok rastlanır.Dudak,dişeti ve damakta veziküller görülür.

Koyunlarda klinik belirtiler hafif seyreder. Virus miktarına bağlı olarak hastalığın inkubasyon süresi 2-14 gün arasında değişmektedir. İştahsızlık,halsizlik ve süt veriminde düşme görülür. Hastalık 15 gün içinde iyileşebilir. Sekonder etkenler varsa ölüme neden olabilir.

Kuzularda hastalığın seyri çok kısadır.Mortalite yüksektir. Akut olaylarda ayak lezyonlarına bağlı topallık olabilir.Hayvanlar dizleri üzerinde yürürler.Tırnak düşmesi görülür. Keçilerde hastalık koyunlara nazaran daha hafif seyreder. Topallık ve ataksi görülür.

Laboratuvar gönderilen numunenin taze ve veziküler lezyonlar içermesi gerekir.Numuneler ağız,ayak ve başka bölgelerden alınan patlamamış vezikül olmalıdır. Ölen hayvanlardan lenf yumruları,böbrek,dalak ve kalpten parçalar alınıp virus izolasyonu yapılmalıdır.

Ülkemizde karantina ve aşı uygulaması yapılmaktadır. En etkili mücadele aşı suşu seçiminden sonra düzenli olarak aşılama uygulanmasıdır. Hayvan giriş-cıkışlarına dikkat edilmelidir.Bulaşmaların en önemli sebeplerinden biridir.

Şap hastalığı zoonoz (hayvanlardan insanlara bulaşan) hastalıklar arasında yer almakla birlikte, insanlar hastalığa karşı fazla duyarlı değildir.Duyarlılık az olduğu için hastalık da oldukça seyrek görülür.

İnsanlar, hasta hayvanların deri ya da ağız mukozası ile temas ve yeterince kaynatılmamış enfekte sütleri içerek, çiğ sütten üretilmiş ve olgunlaştırılmamış peynirleri ve yine yeterince pişirilmemiş, pH'sı düşmemiş etleri tüketerek enfekte olabilirler.

Hastalık insandan insana geçmemektedir. Kuluçka süresi 2-6 gün olup; ateş, yorgunluk, halsizlik, kollarda ve bacaklarda ağrılar dikkati çeker.Ağız mukozası kızarıktır. Ağızda, dudakta ve gırtlakta ve dudaklarda vezikül benzeri ağrılı kesecikler oluşur.

İlerlemiş olgularda vezikül benzeri ağrılı kesecikler oluşur.İlerlemiş olgularda bu oluşumlara, daha çok hayvan sahiplerinde, hayvanlara dokunanların ellerinde ve ayaklarında, genellikle de parmak uçlarında rastlanır. İnsanlarda prognoz iyidir gün içerisinde iyileşme görülür.

TEŞEKKÜR EDERİM