Ekstraselüler DNA’nın (eDNA) Biyofilm Yapısındaki Rolü

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
PROTEİNLER.
Advertisements

Araş.Gör.Dr.Fatma Esenkaya Taşbent Danışman: Doç.Dr.Mehmet Özdemir
BİY 315 BİYOSİNYAL İLETİMİ
Kalıtım ve Çevre.
DNA (Deoksiribo Nükleik Asit)
Sinyal Transdüksiyonun I
Proteinler.
MİTOKONDRİ VE YAŞLANMA
(Polymerase Chain Reaction)
MİTOKONDRİ.
BİYOKİMYAYA GİRİŞ VE BİYOMOLEKÜLLER
ANTİJENLER.
TANISAL MOLEKÜLER BİYOLOJİK YÖNTEMLERİN TEMEL PRENSİPLERİ VE KLİNİK ÖNEMİ Dr.Hüsnü PULLUKÇU.
Gen Klonlama.
Diferansiyel (Ayırtedici) Boyama
ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER
BİYOKİMYA I (2. DERS).
Gıda Mühendisliği Bölümü
Doğadaki Enerji Akışı Güneş enerjisi Kimyasal enerjisi ATP Fotosentez olayı ile enerjisi Hareket enerjisi Isı.
STRES FİZYOLOJİSİ Bitkilerde Stres: Olumsuz koşullar
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar
Biyokimyaya Giriş ve Biyomoleküller
BAĞIŞIKLIK.
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
ANA SORU: Bir genin kopyalanması (duplikasyonu) nasıl kansere neden olur?
KOLESTEROL DÜŞÜRÜCÜ VE ANTİOKSİDAN OLARAK TOKOFEROLLER
EGZERSİZ FİZYOLOJİSİ.
EKSTRASELÜLER MATRİKS (ECM)= HÜCRELER ARASI MATRİKS
Plazmitler Plazmitler kromozom dışı ekstra genetik materyallerdir. Hemen hemen tüm bakteri cinslerinde bulunmuşsa da bakteriler için mutlaka gerekli değildir.
BAKTERİ VE VİRÜSLER F.CANAN TAŞERİMEZ MİMAR SİNAN ANADOLU LİSESİ.
C-KONJUGASYON Genetik bakımdan seks ayrıcalığı gösteren iki bakteri hücresinin yan yana gelip aralarında oluşacak geçici bir hücre birleşmesi ile bakteriden.
PROTEİNLER
Mikrobiyoloji Laboratuvarı Ders 6
Elisa Testi ( ANTI – HIV Testi ) Kişi HIV ile enfekte olduktan sonra bağışıklık sistemi tarafından virüse karşı antikor üretilir. Anti-HIV.
Mikrobiyoloji Laboratuvarı Ders 4
BAKTERİLER ALEMİ. BAKTERİLER ALEMİ BAKTERİLER ALEMİ Prokaryot hücre yapısı taşırlar. Birçok farklı kimyasal ve fiziksel ortamda yaşayabilirler. Çok.
Atık yağlar Günümüzde bitkisel yağ fiyatlarındaki hızlı artış, biyodizel üretiminde yemeklik yağlar yerine kızartma yağları gibi atık yağların kullanımı.
MBEK değerleri aralığı (µg/ml) MIK değerleri aralığı (µg/ml)
GENOMİK.
MODERN GENETİK UYGULAMALARI. MODERN GENETİK UYGULAMALARI.
ARKEBAKTERİLER. ARKEBAKTERİLER ARKELER Prokaryot hücre yapısına sahiptirler. Görünüş ve yapı olarak bakterilere benzerler. Fakat genetik yapı,enzim.
3. MİKROORGANİZMALAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER
Biyosinyal ve Sinyal iletimi
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
Sepsisli Hastalarda prokalsitonin, C-Reaktif Protein, Lökosit, Mean Platelet Volüm Değerlerinin, Kan Kültüründe Üreyen Mikroorganizmalarla Karşılaştırılması.
Gen Klonlama Basamakları
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı
Kalıtsal madde (kalıtsal molekül, genetik materyal)
Çekirdek Dışı Kalıtım.
Polimorfizm/Mutasyon tarama teknikleri
PROTEİN SAFLAŞTIRMA TEKNİKLERİ SOUTHERN BLOT TURGUT ZENGİN.
CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
Prof. Dr. Hilal Özdağ A.Ü Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez Laboratuvarı
Bakteriyel Biyofilmler ve Konak Savunma Sistemleri
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ IV
DNA (Deoksiribo Nükleik Asit) DNA, deoksiribonükleik asit denilen çok karmaşık bir kimyasal maddenin kısa yazılımıdır. Deoksiribo (D), nükleik (N),
CANLI VE BİYOKİMYA Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl.
BAKTERİLERDE EKSTRAKROMOZAL GENETİK ELEMENTLER
ARKEBAKTERİLER. ARKEBAKTERİLER ARKELER Prokaryot hücre yapısına sahiptirler. Görünüş ve yapı olarak bakterilere benzerler. Fakat genetik yapı,enzim.
Lipid Peroksidasyonu Prof. Dr. Bilgehan Doğru.
Ekstrasellüler Polimerik Maddelerin Aerobik Granüle Etkileri
Prof.Dr.Asuman Sunguroğlu
KALITSAL MADDE PROF. DR. SERKAN YILMAZ.
GENİŞLETİLMİŞ SPEKTRUMLU VE İNDÜKLENEBİLİR BETA- LAKTAMAZLAR EXTENDED SPECTRUM AND INDUCTABLE BETA-LACTAMASE (ESBL)
GENOMDA GEN Yakın akraba bakteri türlerinde genom dizilerinin çok benzer olduğunun belirlenmesi ile birlikte, bakteriyal genomlara bakış açımız kökten.
Mycogal 105 Veteriner Hekim Tahir S. Yavuz.
GENOMİK.
T.C ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ REAL-TİME PCR İLKER TOKLUCU MEHMET HAN BAŞTÜRK TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ    2019-SAMSUN  
Sunum transkripti:

Ekstraselüler DNA’nın (eDNA) Biyofilm Yapısındaki Rolü

eDNA’nın Kökeni P. aeruginosa biyofilmlerinde eDNA’nın miktar olarak proteinlerden altı kat, karbonhidratlardan on sekiz kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Özetle eDNA EPS yapısında oldukça fazla bulunan bir matriks elemanıdır. Araştırmacılar uzun bir süre eDNA’nın genomik DNA’dan mı yoksa plazmit DNA’sından mı oluştuğunu tartışmıştır. eDNA’nın kaynağı ile ilgili akla gelen bir diğer ihtimal ise eDNA’nın hücreler tarafından özel olarak sentezlenen bir polimer olduğu yönündeydi. Çeşitli araştırmalar sonucunda eDNA’nın genomik DNA (gDNA) ile benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.

eDNA’nın Kökeni (devam) Steinberger ve Holden’in çalışmasında (2005) P. aeruginosa biyofilmlerinde yapılan “Rastgele Polimorfik DNA Amplifikasyon” (RAPD) denemeleri, eDNA’nın gDNA ile özdeş olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bir başka araştırma grubu tarafından yine P. aeruginosa’da yapılan Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) ve Southern analizleri sonucunda eDNA ve gDNA arasındaki benzerlik bir kez daha gösterilmiştir. Listeria monocytogens ile yürütülen PCR çalışmaları, incelenen eDNA’nın kromozomal kökenli olduğunu kanıtlamıştır. Özetle, farklı araştırmacılar tarafından, farklı bakteri biyofilmleri ile yürütülen çalışmalar, eDNA’nın gDNA kökenli olduğunu kanıtlar niteliktedir.

eDNA Salımı Hücre dışı DNA’nın biyofilm matriksindeki varlığı bilinse de, Whitchurch vd. (2002) tarafından yapılan çalışmada hücre dışı DNA’nın biyofilm matriksinde sadece bulunmakla kalmayıp önemli bir role sahip olduğunu da göstermiştir. Yapılan çalışmada biyofilm araştırmalarında model organizma olan P. aeruginosa biyofilmleri yeşil floresan boya ile boyanmış, ardından DNaz I eklenmiş ve eklenmemiş örnekler karşılaştırılmıştır. DNaz I enziminin uygulanması sonucunda, biyofilm yapısını zayıfladığı ve daha çözülebilir bir hale geldiği gösterilmiştir. Ardından, deoksiribonükleazların biyofilm yapısına olan etkisinin biyofilm oluşumunun hangi aşamasında en yüksek düzeye ulaştığını belirlemek amacıyla 12, 36, 60 ve 84 saat inkübasyona bırakılan örneklere farklı zamanlarda eklenmiş DNaz I enziminin etkileri incelenmiştir.

eDNA Salımı (devam) Yapılan çalışmada 12, 36 ve 60 saatlik inkübasyona bırakılmış örneklere belirli aralıklar eklenmiş DNaz I sayesinde biyofilm yapısı zayıflatılmış ancak 84 saatlik olgun biyofilmde DNaz I uygulamasının neredeyse hiç etki göstermediği kanıtlanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, biyofilm yapısındaki eDNA’nın fonksiyonel ve yapısal özellikleri araştırmacılar tarafından merak edilmeye başlanmış ve hücre dışı DNA bakteriyel biyofilmler için güncel araştırma konularından biri haline gelmiştir.

Gram Negatif Bakterilerde eDNA Salımı Daha öncede belirtiğimiz gibi QS mekanizmaları profajların üretimini ve hücre lizisinde yer alan proteinlerin ve büyük miktarlarda eDNA’nın salımını kontrol eder. Gram negatif bakterilerdeki QS sinyal molekülleri olan açillenmiş homoserin laktonlar (AHL) ve Pseudomonas kinolon sinyal molekülü (PQS), profaj ve fenazin gibi hücre lizis faktörlerinin salımını kontrol ederler. Bu faktörler de hücre lizisini arttırarak eDNA salımını tetikler. Örnek olarak, P. aeruginosa pqsA ve lasI/rhlI mutantlarında eDNA salımının azaldığı görülmektedir. Çünkü mutant hücrelerde PQS ve AHL üretim eksikliği meydana gelir ve bağlantılı olarak profaj ve hücre- membran veziküllerinde azalma, dolayısıyla düşük miktarda eDNA salımı gerçekleşir.

Gram Negatif Bakterilerde eDNA Salımı (devam) Gram negatif bakterilerde bulunan fenazin molekülü doğrudan veya dolaylı olarak moleküler oksijenin azalması ve hidrojen peroksit gibi radikallerin artmasına sebep olur. Bu durum hücre membranına zarar vererek kromozomal DNA’nın eDNA olarak çevreye bırakılmasına yol açar. Farklı suşlarda gözlenen fenazin eksikliği düşük miktarlarda H2O2 üretimine bağlı olarak hücre lizisini ve dolayısıyla eDNA salımını azaltır.

Gram Pozitif Bakterilerde eDNA Salımı Gram pozitif bakterilerde eDNA salımı QS-bağımlı otolizinler aracılığıyla hücrelerin lize olması sonucunda gerçekleşir. AtlE, Staphylococcus epidermidis’in hücre duvarı yüzeyinde bulunan ve hücre lizisinde görev alan, atlE geninden kodlanan bir otolizin faktörüdür. Staphylococcus epidermidis 1457 ΔatlE gibi mutant suşlarda otolizin faktörünün eksikliği hücre lizisinden kaynaklı eDNA salımında %90 oranında azalmaya yol açar. Bir başka araştırmada Enterococcus faecalis’de QS-bağımlı mekanizmalara benzer yollarla eDNA salımı gerçekleştiği gösterilmiştir. Bu mikroorganizmada peptit lakton, jelatinaz ve serin proteaz adı verilen proteazların salımını arttırmasıyla, eDNA salımı dolaylı olarak artar.

Gram Pozitif Bakterilerde eDNA Salımı Streptococcus intermedius ve S. mutans gibi oral bakteriyel suşlar yetkinlik-uyarıcı peptit (Competence Stimulating Peptide; CSP) denilen bir peptit sentezleyerek QS molekülleri aracılığıyla çevreden DNA alımı yapabilmek gibi çeşitli yollar geliştirmişlerdir. CSP molekülleri DNA’ya bağlanma ve DNA’yı hücre içine almada görev yaptıkları gibi, otolizinler aracılıyla hücre lizisini arttırarak eDNA salımını da kontrol eder. Ancak Streptococcus pneumoniae ve Streptococcus sanguinis gibi suşlarda eDNA salımı otolizinler aracılığıyla değil hidrojen peroksit veya bakteriyofajlar aracılığıyla gerçekleşir.

Gram Pozitif Bakterilerde eDNA Salımı (devam) Gram pozitif bakterilerde eDNA salımı QS-bağımlı otolizinler aracılığıyla hücrelerin lize olması sonucunda gerçekleşir. AtlE, Staphylococcus epidermidis’in hücre duvarı yüzeyinde bulunan ve hücre lizisinde görev alan, atlE geninden kodlanan bir otolizin faktörüdür. Staphylococcus epidermidis 1457 ΔatlE gibi mutant suşlarda otolizin faktörünün eksikliği hücre lizisinden kaynaklı eDNA salımında %90 oranında azalmaya yol açar. Bir başka araştırmada Enterococcus faecalis’de QS-bağımlı mekanizmalara benzer yollarla eDNA salımı gerçekleştiği gösterilmiştir. Bu mikroorganizmada peptit lakton, jelatinaz ve serin proteaz adı verilen proteazların salımını arttırmasıyla, eDNA salımı dolaylı olarak artar.