OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
OKULA BAŞLAMA SÜRECİNDE ÇOCUK VE AİLE
Advertisements

TANIŞMA TOPLANTISINA HOŞGELDİNİZ
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ.
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri.
ÇOCUĞUNUZ SINAVA HAZIRLANIYOR!..
Verimli Ders Çalışma F.N.Ç.A.L. REHBERLİK SERVİSİ
AİLE EĞİTİM SUNUSU 5.
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
TOKİ ŞEHİT MUSTAFA DOLUMAY ANAOKULU
OKUL KORKUSU NEDİR? Uzm. Psikolog Arzu YILDIRIM
ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ.
OKULA BAŞLAMA SÜRECİNDE ÇOCUK VE AİLE
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
OKULÖNCESİ EĞİTİM NEDİR?
Aile Eğitimi Etkinlikleri
GELİŞİM PİSKOLOJİSİ.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ANNE BABANIN ROLÜ
ÖZEL TERCÜMAN LİSESİ ANAOKULUNDAN İLKÖĞRETİME SEMİNER PROGRAMI
ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ VE VELİLERE ÖNERİLER
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ANASINIFI VELİ SEMİNERİ
ÇOCUĞUMA NASIL YARDIMCI OLURUM?.
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
ALKOL ve MADDE KULLANAN ÇOCUĞUN AİLESİNE YAKLAŞIM ALKOL ve MADDE KULLANAN ÇOCUĞUN AİLESİNE YAKLAŞIM ALİAĞA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve.
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
O ŞİMDİ OKULLU Miyase ERİKÇİ.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
OKULÖNCESİNİN ÖNEMİ.
ANNE BABALAR EV ÖDEVLERİNE NASIL YARDIMCI OLABİLİRLER?
OKUL REHBERLİK SERVİSİ
ZEYNEP YILMAZ PSİKOLOJİK DANIŞMAN
OKULA UYUM SÜRECİ.
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
“OKUL KORKUSU” SEMİNERİ
1. SINIF VELİSİ OLMAK.
MAREŞAL ÇAKMAK İLK OKULU
SINAV KAYGISI KONUSUNDA VELİLERE ÖNERİLER
ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI
Hoş Geldiniz Hoş Geldiniz Sunum: Abdurrahman ÇIĞRIK İZMİR.
ÇOCUĞUM OKULA GİTMEK İSTEMİYOR! EYVAH!!!. Öncelikle hatırlamamız gereken her çocuğun birbirinden çok farklı olduğu ve sorunlarınında farklı nitelik ve.
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
Öğrenciyi Tanıma Yrd. Doç. Dr. İhsan Sarı.
GÜNDEM 1.Açılış 2.Yeni müfredat programı 3.Öğrencilere evde yapılacak rehberlik çalışmaları 4.Eğitim öğretim çalışmalarının ailede de desteklenmesi 5.Ailede.
BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİ VELİLERİNE ÖNERİLER ……………….. İlköğretim Okulu.
ÖZEL EĞİTİMDE KAYNAŞTIRMA UYGULAMARI
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE GELİŞİM
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Aile Katılımı Nedir? Çocuğun gelişimi hakkında anne babaları bilgilendirme. Anne babalara duygusal destek sağlama. Çocuklarına öğretmenlik ve rehberlik.
ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
AİLE, ÇOCUK, ÖĞRETMEN İLETİŞİMİNİN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Rehberlik Servisi.
ANNE BABA ve ERGEN İLETİŞİMİ
OKULA İLK GİTTİĞİNİZ GÜNÜ HATIRLIYOR MUSUNUZ?
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ROGRAMLARI-I
1. SINIF VELİSİ OLMAK.
EBEVEYNLERİN ÇOCUKLA KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMESİ
HAZIRLAYAN: CANAN MAÇAN BALİBEY İLKÖĞRETİM OKULU
ORTAOKUL BEŞİNCİ SINIF OKULA UYUM PROGRAMI
ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ
Sunum transkripti:

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM

Okul öncesi eğitim süresince çocuklar ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosyalleşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrenirler. Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun varolan yeteneklerini görünür kılmaktır.

Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim gömleğin ilk düğmesidir ve bunun doğru iliklenmesi gerekir

Eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platformdur Eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platformdur. Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanırlar.

3 yaşına kadar bir çocuğun beyni bir yetişkinden 2,5 kat fazla çalışır, 6 yaşına kadar bir profesörden 2 kat hızlıdır. Yapılan tüm uluslararası araştırmalar ve uygulanan testler göstermektedir ki 0-6 yaş grubunda, gelişim düzeyinde okul öncesi eğitimi almış çocukların, akademik programlarda eğitim almış olanlara göre 1. sınıf başarı düzeyleri daha yüksektir ve okuma yazmaya daha hızlı geçmektedirler.

Okul öncesi eğitim neden gereklidir ??

* Çocukta zeka gelişiminin %70 lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir. * Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir. * Bu dönemdeki sapma ve olumsuzluklar çocuğun bütün yaşamını olumsuz yönde etkiler. * Farklı kültür ortamlarından ve ailelerden gelen çocuklar ortak bir yetişme ortamına okul öncesi eğitim kurumlarında ulaşır. Çocuk kendine güven duygusunu bu kurumlarda kazanmaya başlar. * Dilini doğru, yanlışsız ve güzel konuşma özelliğini bu yaşta öğrenir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanımaya başlar. * Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel bir takım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğrenmeye başlama yaşı 4-6 yaşları arasındadır. * Aile içi desteğin tek başına yetmediği, çocuğun kendi yaşıtlarıyla birlikte olabileceği, bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlıklı biçimde sürdürebilecekleri bir ortam olduğu için okul öncesi eğitim zorunlu ve gereklidir.

OKULA UYUM Okul, çocuklar için yeni bir sosyal ortamdır, çocuğun bu ortama uyumu, aileden kazandığı iletişim becerileri ve ilişki biçimlerini kullanmasıyla mümkündür. çocuğa anaokulu döneminde ve daha öncesinde kendi ayakları üzerinde durabilme yeteneğinin verilmiş olması çocuğun okula uyumunu kolaylaştıracaktır.

Anaokuluna başlama hem aile için, hem de çocuk için çok önemli bir adımdır. İlk üç yıl içinde çocuk model olarak gördüğü anne ve babasından alabileceğini alır ve kendisine tanınan fırsatlar ölçüsünde bir psiko-sosyal olgunluğa varır; ancak bu gelişim sınırlıdır. İşte bu dönemde okul öncesi eğitim devreye girerek çocuğun gelişim alanlarını destekleyici çalışmalar yapar.

Anaokuluna başlama olayı çocuğun toplumsallaşma sürecinde çok önemli bir basamaktır. Okul öncesi eğitim, bir anlamda çocuğun aile dışına attığı ilk adım olarak düşünülmelidir. Çocuk, kreş/anaokuluna başladığı zaman tüm kurallarını bildiği aile ortamından henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir. Bu yeni durum, tabii ki çocuklarda uyum sorunu yaratabilir.

Anaokuluna yeni başlayan çocukta, başlangıçta belirsizlik ve terk edilme(ayrılma) kaygısı yaşanır. Çoğunlukla koruyucu ve aşırı hoşgörülü aile ortamından gelen çocuklarda bu kaygılar daha yoğun yaşanır. Ancak çocuk ortama alıştıktan ve öğretmenlerini tanıdıktan sonra kaygılar ortadan kalkar.

Bu süreç içinde aileler de birçok kaygı yaşamaktadır Bu süreç içinde aileler de birçok kaygı yaşamaktadır. Bazen aileler çocuklarından ayrıldıkları için kendileriyle ilgili suçluluk ve kaygı duyguları yaşarlar ki bu sinyaller çocuğun okul korkusunu arttırıcı bir faktör olabilmektedir. Bu nedenle annenin kararlılığı ve iç rahatlığı çocuğun uyum süreci için çok önemlidir. Yani çocuğun anaokuluna başlama sürecinde annenin de duygusal olarak hazır olması gereklidir. Çocuğun ayrılırken duygusal olarak annenin üzüntü ve kaygısını hissetmesi uyum sürecini zorlaştırmaktadır.

Anaokula uyum sağlama konusunda yaşanan sorun yalnızca anneden ayrılma zorluğu değildir. Evlerinde bakıcı bulunan birçok çocuk daha önceden anne ile ayrılığı yaşamıştır fakat ayrılığı güvenli, tanıdık bir ortamda kendi oyuncakları ile beraberken yani kendi evinde yaşamıştır. Okula başladığında ise bu güvenli ve tanıdık ortamı bulamaz. Yeni çocukların bulunduğu farklı bir ortamdır artık. Örneğin; eşyaları başkalarıyla paylaşmayı kabul etmek onun için oldukça zordur(özellikle ben-merkezci olduğu bu dönemde).

Uyum sürecindeki tepkiler bireysel farlılıklar göstermektedir Uyum sürecindeki tepkiler bireysel farlılıklar göstermektedir. Bazı çocuklar ilk üç gün ya da bir hafta ilgili ve istekli olur.Anaokulu onun için park gibidir. Ama zamanla annesi ile birlikte olmak ister, sürekli okula gelmenin anlamını yeni kavrar ve tepki gösterir. Diğer bazı çocuklar ise en baştan itibaren anneden ayrılmak istemez. Sınıfa gelmesini, yanında olmasını, annesinin yedirmesini ister ve doğal olarak ağlama gözlenir.

OKULA UYUM SÜRECİNDE ÖNERİLERİMİZ  

Çocuğun yaşadığı heyecanla karışık kaygısının temel nedeni bilinmezliğe doğru attığı adımdır. Okula başlamadan önce onu duygusal açıdan hazırlamak, yaşayacakları hakkında bilgi vermek kendisini iyi hissetmesini sağlayacaktır. Okulda çok sayıda arkadaş edineceğini ve onu seven öğretmenleri olacağını söyleyebilir, kendi okul anılarınızı anlatıp okula giden çocuklarla ilgili hikayeler okuyabilirsiniz.

Çocuğunuzun okulun ilk günü yaşayabileceği en önemli kaygı, sürekli okulda kalacağı, eve dönmeyeceği ya da gününün tamamını okulda geçireceği ile ilgilidir. Oryantasyon programının ilk gününde çocuğunuza, okula geliş-gidiş saatleri hakkında bilgi vermeniz onu biraz olsun rahatlatacaktır. Sizlerin de çocuğunuzu öğretmenine teslim ettikten sonra onu merak etmeniz doğaldır. Ancak, bu meraktan dolayı yanına gidip neler yapıyor diye bakmak istemeniz yaşadığınız endişenin çocuğunuza yansımasına neden olur ve ona kaygılanmakta haklı olduğu mesajını verir. Bu tür bir davranış aynı zamanda çocuğunuzun bağımsızlaşma sürecini de olumsuz etkiler.

Özellikle ilk günlerde çocuk kapıdan teslim edilip kapıdan teslim alınmalı, vedalaşma mümkün olduğunca kısa tutulmalı. Vedalaşmada çocuk ağlamaya başlasa bile ayrılma konusunda kararlı davranılmalı. (Onu öpüp “Ben şimdi gidiyorum” deyin ve geri geleceğinizi söyleyin. Bunun ne zaman olacağını onun anlayacağı terimler çerçevesinde ifade edin. Sonra elinizi sallayıp yolunuza devam edin. İyi olduğunu kontrol etmek için durup arkaya göz atmayın.)

Çocuk kreş/anaokuluna birlikte geldiği ebeveyni yanında ağlıyor, onun gitmesine izin vermiyorsa okula bağımlı olmadığı bir kişi tarafından getirilmeli ve okula düzenli devam etmesi konusunda ısrarlı olunmalıdır. Yakınmaya devam etse bile sakin ve kararlı davranılmalıdır. İlk günlerde fazla soru sormak, ne yediği ile ilgilenmek çocuğun uyumunu bozabilir. Sadece ”Günün nasıl geçti?” diyerek kendisinin anlatması beklenilmeli

--Çocuğa “Görüşmek üzere”, “ben gidiyorum” vb --Çocuğa “Görüşmek üzere”, “ben gidiyorum” vb. açıklamalar olmaksızın okula bırakıp kaçar gibi çıkarsanız çocuk kendisini kaybolmuş ve bırakılmış hissedebilir.Okula gelirken seni okula bırakacağım demeyin. -

-Unutmamalısınız ki anaokuluna uyum zaman gerektiren bir süreçtir. -Çocuğu bıraktığınızda ağlamalar, bağırmalar yaşanabilir, bu durumda onu sakinleştirmelisiniz. Ancak her gün, tüm gün boyunca çocuğun yanında kalmayı seçtiğinizde çocuk okula alışamaz. Onu sakinleştirdikten sonra öğretmenine teslim etmelisiniz. Bu olmadığı ve tekrarlandığı takdirde çocuk tek başına baş etmeyi bilmeyen, bağımlı bir çocuk haline dönüşür ve bu durum onu güçsüz, kendine güvensiz hissettirir.  -Unutmamalısınız ki anaokuluna uyum zaman gerektiren bir süreçtir.  

Çocuğun kreş/anaokulu reddetmesi durumunda, büyükanne/büyükbaba gibi aileden birinin çocuktan yana tutum göstermesi, ona güç verir ve tepkisini büyütür. Okula gidiş tüm aile bireyleri tarafından desteklenmeli ve aile bireyleri uyum içinde olmalıdır. Uyum sorunları hafta başından hafta sonuna doğru aşağı ivme gösterecektir. Ancak hafta sonundan sonra bu ivme tepe yapabilir. Bu normal bir süreçtir. SABIR-SAKİNLİK-KARARLILIK bu süreci kısaltıcı faktörlerdir.

• Çocuğunuzun, normalde yeni ve farklı durumlara nasıl tepki verdiğine dikkat edin. Okula başlarken de benzer bir şekilde tepki verecektir. Duygularını ifade etmesi için teşvik edin. •

Endişe, korku gibi olumsuz duygularını ifade ettiği takdirde, onun bu duygularını anlamaya çalışın. Ancak onun size ifade ettiği bu olumsuz duyguları olumlu olarak yeniden çerçevelendirip ona iletin. Örneğin; “ Demek okulda arkadaşın olmamasından korkuyorsun. Ben de okula başladığımda kimseyi tanımıyordum, ama sonra bir sürü arkadaşım oldu. Onlar da senin gibi endiş eleniyorlardır belki de. Sen onlarla arkadaş olmaya çalışırsan onlar da mutlu olacaklar.” •

Kendinizi ve ailenizi iyi tanıyın Kendinizi ve ailenizi iyi tanıyın. Siz de kolay endişelenen biri misiniz? Aşırı tepki vermeye veya aşırı korumacı olmaya eğilimli misiniz? Böyle bir durumda farkında olmadan ona bağımsız olamayacağına dair mesajlar veriyor olabilir misiniz? Unutmayın! Çocuğunuzun kendine güvenli olabilmesi için öncelikle sizin olumlu olmanız gerekmektedir

İlk gün sınıfa girdiğinizde sakince, öğretmenini çocuğunuzla yeniden  tanıştırabilirsiniz, daha sonra bir adım geride durup çocuğunuzun kendi sosyal ortamında ilk adımlarını atmasını bekleyebilirsiniz. Bu durum öğretmenlerimizin çocuğunuzla ilişki kurmaya başlamasına yardımcı olacaktır. Sizin az da olsa geride durarak öğretmene güvendiğinizi göstermeniz çocuğunuza öğretmenin yanında mutlu ve güvende olacağını ilişkin mesaj verecektir.

Öğretmenlere bakış açısı, çocuğunuzun uzun yıllarını geçireceği okula bakış açısının temellerini oluşturur. Daha ilk günlerden “şunu yapmazsan öğretmenine söylerim” ifadeleri öğretmenleri ile kuracağı güven ve sevgi ilişkisini olumsuz yönde

Çocuğunuz sabah okula gelmeniz konusunda ısrar ediyorsa, ona herkesin sorumlulukları olduğunu hatırlatarak, kendi sorumluluklarınızdan bahsedebilir, onunkinin de okula gitmek olduğunu belirtebilirsiniz. Kullanacağınız ifadelerin kısa ve net olması; ayrıca söz ve davranışlarınızın tutarlı olması çok önemlidir.  

Normal bir uyum sürecinde dahi, psikolojik nedenlere bağlı olarak; karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, yüksek ateş v.b. rahatsızlıklar yaşanabileceği unutulmamalıdır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda telaşa kapılmadan tutarlı ve kararlı bir şekilde sorunu çözmeye çalışmanız uygun bir yaklaşım olur.

Çocuğunuz, herhangi bir sağlık şikayeti ile okula gitmek istemiyorsa, öncelikle onu yargılamadan ve eleştirmeden dinlemelisiniz. Eğer rahatsız olmadığından eminseniz, ona,, sizin hemen haberdar edilip okula gelebileceğinizi uygun bir dille açıklamalı ve okula gitmesi konusunda onu ikna etmelisiniz. Daha sonra bu olaydan sınıf öğretmeni ve psikolojik danışmanını haberdar etmelisiniz.

Yatış ve kalkış saatlerinin rutine oturtulması okula uyumun yanı sıra çocuğunuzun verimli öğrenmesine de olumlu etki sağlayacaktır.

Okulun ilk günlerinde çocuğa çok kalabalık eşlik etmeyin:Okulun ilk günlerinde çocuğa anne veya baba eşlik edebiliyor. Ancak anneanne, babaanne ya da dedelerin de okula gelmesi anlaşılır bir durum olmakla birlikte çocuk açısından çok doğru değil. Bir çocuğun başında altı- yedi erişkinin olması durumu doğal olmaktan çıkarır. Ayrıca çocuğa aşırı özen göstermek okula uyumunu zorlaştırabilir. .

Okula gitmeyi pazarlık konusu haline getirmeyin: Çocuk okula gitmek konusunda isteksiz de olsa bunun mümkün olmadığını belirtin. Bu durumu bir pazarlık konusu haline getirmesine izin vermeyin

Çocuğunuz okula gittiği için onu ödüllendirmeyin: Hiç kuşkusuz bir ebeveyn için çocuğu öğretmenine emanet edip okuldan uzaklaşabilmek çok da kolay değil. Bunu çocuğunuza hissettirmeyin. Veda anını uzatmayın ve durup durup sarılmaları sınırlandırın. Okula gittiği için çocuğunuzu asla ödüllendirmeyin. Sadece çocuğunuzun gerçekten büyüdüğünü gördüğünüzü, onunla gurur duyduğunuzu ve her zaman yanında olacağınızı ona anımsatın.

BU DAVRANIŞLARDAN KAÇININ BU DAVRANIŞLARDAN KAÇININ! – Çocuğunuzun sorularını cevapsız bırakmayın: Gerekli olan açıklamaları mutlaka yapın. Çocuğun sorularına yanıt vermemek, konuyu yok saymak veya ertelemek çocuğun kafasındaki soru işaretlerini daha da artırıyor. – Çocuğunuza acımayın. Çocuğunuza “Okula gitmek zorunlu. Biz de seni aslında onun için okula gönderiyoruz.” tarzında bir düşünceniz olduğunu asla yansıtmayın. – Onun için endişelenmeyi bırakın. Yoğun endişe yaşamanız çocuğunuzun da endişe duymasına neden olabir.

Birlikte olamayacağınızı bilmeli: Çocuk, onunla birlikte orada kalamayacağınızın bilincinde olmalıdır. Bunu ona söylemek gerekir. Sabah veya öğle programına göre çocuğa: “Seni götürürken sana eşlik edeceğim”, “Biraz kalacağım”, “Anneler babalar gittiği zaman gideceğim ve öğlen(akşam) seni almaya geleceğim”, ya da x kişi seni almaya gelecek” gibi sözler söylemek ona güven verebilmek adına oldukça önemlidir.

Onu güzel bir günün beklediği anlatılmalı: Çocuğa anaokulunda onu bekleyen güzel bir gün olduğunu ve neler yapabileceğini tekrar sayarak hatırlatın. Ona önceden okula gittiğiniz gün dikkatini çekmiş olan şeyleri hatırlatın(öğretmeni ile daha önce tanışmış ve belki küçük arkadaşlar edinmiş olabilir).

Örnek: Merhaba ….. (çocuğun ismi), Benim adım ….. Çok yakında senin eğitimcin olacağım. Sınıfımızda benim dışımda bir eğitimci daha var. Onun adı da ….(varsa diğer eğitimcinin adı) Bizler senin ve diğer çocuklar için sınıfımızı düzenliyoruz. Sınıfımızda oynayabileceğin çok fazla oyuncak var (oyuncakları detaylı anlatabilirsiniz). Sınıfta bizler şarkı söylüyor, resim yapıyor ve oyunlar oynuyoruz. Seni de bir an önce aramızda görmek için sabırsızlanıyoruz. Çok yakında görüşmek üzere.  

OKULA YOLCULUK Çocuğunuza rahat giydirilmiş kıyafeti, hazırlamış olduğunuz malzemeler ile birlikte okula geliniz. Bu günü okul yolunda çekilmiş bir fotoğraf ile anlamlandırabilirsiniz. Mümkün ise anne baba çocuğu okula birlikte götürebilirler. Okula girdiğinizde sizi karşılayan görevli ve öğretmenlerimiz ilgili sınıflara yönlendireceğinden rahat tavır içinde olmalısınız.

OKUL SONRASI Çocuklar aileden sonra ilk defa bir guruba katılmanın tecrübesi ile eve dönmüşlerdir. Ailede mutlu bir hava vardır. Anne baba ve çocuklar akşam yemeğinde hoş sohbetler eder ve konu anaokulunu başlayan çocuğunuzun yaşantısı hakkında sohbet gelmeli. Günün nasıl geçtiği sorulur, yapılan etkinlik eşyalarını nasıl yerleştirildiği, öğretmeni ile ve arkadaşları ile yapılan etkinlik hakkında sohbet edilir. Varsa öğretmenin notu okunarak gereği yapılmalıdır. Bugün okulda başarılı oldun aferin seninle gurur duyuyoruz ve onu överek günü değerlendirebilirsiniz. Çocuk, okul ile ilgili olumsuz ifade sergiliyor ise (kimse benimle oynamadı vs.. gibi) çocuğa olumlu tavır ile yarın sen arkadaşlarının oynaması için yanına çağırabilirsin şeklinde sınıf içi olumlu davranış sergilemesine yardımcı olunuz. .

Çocuklar okul sonrasında, aileyi özleyerek eve dönmüşlerdir Çocuklar okul sonrasında, aileyi özleyerek eve dönmüşlerdir. Çocuğun eve gelişte yapılması gerekenlerde rehberlik edilerek alışkanlıklar geliştirilmelidir (Okul kıyafetleri, çanta ve diğer materyallerin konulacağı yerler, çocuğun öz bakımının yapılması(el-yüz-ayakların temizliğinin yapılması) ve her gün okuldan geldiğinde bunları yaparak alışkanlığın geliştirilmesine yardımcı olunmalıdır. Okul sonrası çocuğun hoşlandığı etkinliklere yer verilebilir (Parka gitme, sevdiği kişilerle görüşmesi vs). Okul çantası kontrol edilmeli.

Seyrettiği film ve bilgisayar oyunları kontrol altında tutulmalı, şiddet içerikli film ve oyunlara sakıncaları anlatılarak yer verilmemelidir. Uzun süre bilgisayarın zararları anlatılmalıdır. Bilgisayar yetişkin rehberliğinde kullanılmalıdır. Çocuğunuzun mümkünse ayrı odası olmalı ve okulda yapılan etkinliklerin benzeri materyallerle(boya, kağıt, kalem, kitap vs) çocuğun ilgilenmesi sağlanmalıdır.

Son olarak küçük bir hatırlatma; unutmayın ki çocuklar yeni şartlara büyüklerden daha kolay ve rahat uyum sağlarlar. Çocuğunuzun yaşayabileceği güçlükler bir hafta on gün içinde yapacağımız işbirliği ile ortadan kaldırılabilir. Bu süreçte size güvenmesi ve sizi yanında hissetmesi onun en önemli yardımcısı olacaktır.   Sağlıklı, huzurlu, başarılı ve işbirliği içinde bir yıl geçirmemiz dileğiyle Betül KAYA Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen