İNEKLERDE LAKTASYON Laktasyon mammogenezis, laktogenezis ve galaktopoezis diye 3 bölüme ayrılır.
Mammogenezis, meme gelişimi için kullanılan bir terimdir . Meme gelişimi erken fötal hayatta başlar ve laktasyonun başlamasından sonra da devam eder. Meme sürekli büyüyen, fonksiyonel olarak farklılaşan veya regrese olan bir dokudur.
Meme gelişimi, gebelikle birlikte spontan başlar. Meme gelişiminde hormonların çok önemli rolü bulunmaktadır. Gebeliğin devamını sağlayan hormonlar meme gelişimine de önemli katkılar sağlar.
Doğum ile pubertas arasında meme gelişimi vücudun diğer dokularına paralel bir seyir izler. Bu dönemde kanal sistemi ve meme gelişimi çok azdır, sekretorik dokularda gelişme olmaz.
Pubertastan sonra meme gelişimi, vücudun diğer dokularından daha hızlı olmaktadır. Tekrar eden seksüel sikluslar, memenin kanal ve alveol sisteminde gelişmeye neden olur. Özellikle bu değişiklikler, östrojenin pik düzeye eriştiği östrus dönemlerinde şekillenir.
Pubertastan gebelik şekilleninceye kadar geçen dönemde meme gelişimi, vücudun diğer dokularına benzerdir.
Gebelikten sonraki evrede ise meme dokusunun gelişimi yeniden hızlanır (özellikle de gebeliğin orta döneminde bu değişiklikler çok belirgindir). Bu dönemde, alveol hücreleri gelişir ve süt sentezi yapabilme kapasitesine ulaşır.
Meme bezinin büyümesi için östrojen ve progesterona ihtiyaç duyulmaktadır. Gebelikte meme dokusunda iki hormona ait reseptör vardır. Laktasyon döneminde meme bezinde sadece östrojen reseptörleri bulunmaktadır.
Gebelik ortası dönemde meme gelişimi Gebeliğin 7-8. ayında meme gelişimi Doğuma yakın dönemde meme gelişimi
Laktogenezis Laktogenezis’in kelime anlamı laktasyonun başlaması yani meme dokusunun süt üretme potansiyeline erişmesi demektir. İneklerde laktasyon, doğum ile birlikte şekillenen hormonal değişimler sonucu başlamaktadır.
İneklerde laktogenezis dönemi 2 aşamalıdır.
1. Aşama Bu dönemde meme alveol epitel hücrelerinde, enzimatik ve hücresel değişiklik olur ve meme bezinde sınırlı oranda süt sentezi başlar.
2. Aşama Bu dönemde memede yapışkan özellikte süt yapımı başlamaktadır. Süt yapımının başlaması, laktogenezis üzerine baskılayıcı etki yapan progesteron düzeyinde düşme ve bunun sonucu prolaktin düzeyinde artmayla birlikte, doğum zamanı kortikosteroidlerin kandaki düzeylerinin yükselmesi sonucudur.
Kolostrum yapımı doğumdan birkaç gün sonrasına kadar devam etmekte, daha sonra kolostrum, normal süte dönmektedir.
Galaktogenezis Galaktopoezis, laktasyonun devamlılığıdır İneklerde galaktopoezis dönemi ortalama 300 gündür. İneklerde doğumu izleyen 4-6. haftaya kadar süt verimi yavaş yavaş artmaya başlamakta ve 4-6. haftada pik yapmakta ve daha sonra yavaş yavaş düşmektedir. Emzirme ve sütün boşaltılması, laktasyonun devamlılığı bakımından gereklidir.
Laktasyonun devamlılığı, prolaktin, büyüme hormonu, tiroid hormonları ve glukokortikoidler aracılığıyla düzenlenmektedir. Prolaktin, genelde galaktopoetik hormon olarak bilinmekle birlikte galaktogenezisteki rolü hayvan türlerine göre farklılık göstermektedir.
Büyüme hormonu ineklerde temel galaktopoetik hormondur. Büyüme hormonu, meme bezlerinde yağ, protein ve laktoz sentezi için gerekli fizyolojik ve hücresel değişiklikleri düzenlemektedir. Süt verimini arttırıcı yönde etki yapmaktadır.
Emzirme veya süt boşaltım uyarımları, galaktopoetik hormonların salınımını başlatmaktadır . Süt memeden boşaltılmaz ise laktasyonu inhibe eden feed-back mekanizması devreye girer ve süt alveoler lümende toplanır ve süt yapımı durur.
Emzirme uyarımı veya memenin boşaltılması, memelerin büyümesi ve süt yapımına neden olur.
SÜT İNDİRİLME MEKANİZMASI Memede üretilen süt, meme bezi sisternaları (meme başı ve bez sisternası ve büyük süt kanalları) ve alveoller (küçük süt kanalları ve alveoller) içinde depo edilir.
Meme sisternalarındaki süt emme, sağım veya sağım makinaları ile önceden herhangi bir uyarım yapılmaksızın kolaylıkla dışarı alınır. Alveollerdeki sütün boşaltılması için mutlaka bir uyarım gereklidir.
Sütün boşaltılması her bir alveolusun etrafındaki myoepitel hücrelerin kontraksiyonu ile sütün, alveol boşluklarından akıtıcı kanallara yönelmesi sonucu şekillenmektedir.
Sütün boşlatılması oksitosin hormonunun etkisine bağlı nöro-hormonal bir reflekstir. İneklerde memenin sinirsel inervasyonunun en yaygın olduğu bölge, meme başlarıdır.
Sütün İndirilmesinin Engellenmesi Oksitosin salınımındaki problemler, sütün indirilmesini engeller, süt üretim kayıplarına neden olur ve meme içi enfeksiyon riskini artırır.
Değişik stres faktörleri, sempatik sinir sistemini uyararak, sütün indirilmesini engellemektedir. Sempatik sinir sisteminin uyarılması sonucu salınan katekolaminler (epinefrin ve norepinefrin) oksitosinin sütün indirilmesi üzerine olan etkisini (süt indirilmesini sağlayan refleksi) bloke ederler.
Sütün indirilmesinin merkezi inhibisyonu, hipofiz bezinden oksitosin salınımının engellenmesine neden olan değişik tip duyusal stres koşullarında gerçekleşmektedir. Özellikle ineğin daha önce alışık olduğu bir ortamdan farklı bir ortamda sağılması durumunda sütün indirilmesi engellenebilir.
Sütün indirilmesinin merkezi inhibisyonunun ortadan kaldırılması için eksojen oksitosin enjeksiyonu yapılmalıdır. Stres durumlarında çoğu zaman meme başına dokunma, yeterince oksitosin salımına neden olmaz, fakat vaginal uyarım, oksitosin salımını başlatabilir.