BALNEOTERAPİ YÖNTEMLERİ
Termomineral Sular Kaplıcalarda en yaygın kullanılan doğal kaynak termomineral sulardır. termomineral sularla yapılan uygulamaları eksternal ve internal uygulamalar olarak inceleyebiliriz. Eksternal uygulamalar: Genel olarak banyolar ve duşlardan oluşur. a) Banyolar: Kaplıcalarda en yaygın olarak kullanılan uygulama biçimi banyolardır. - Tam - ¾ - yarım - lokal olarak uygulanabilir.
I) Tam banyolar: Omuz hizasına kadar suya girme şeklinde uygulanır I) Tam banyolar: Omuz hizasına kadar suya girme şeklinde uygulanır. Generalize osteoartrit gibi hastalığın vücudun bir çok bölgesinde olduğu veya kaplıcanın genel etkilerinden daha çok yararlanılmak istenen durumlarda kullanılır. En yaygın uygulama biçimidir. Tam banyolar genel olarak ilk gün 10 dak. daha sonraki günlerde 20-25 dak. olmak üzere hastanın tahammülüne göre her gün veya gün aşırı uygulanabilir. Kaplıca kürleri 2-3 hafta gibi bir süre içinde 15-20 banyo ile tamamlanır.
II) Dörtte üç banyo uygulamaları: Sekizinci kaburga hizasına kadar su içine girilerek yapılan banyo uygulamalarıdır. III) Yarım banyo uygulamaları: Kardiovasküler veya pulmoner sağlık sorunlarının varlığında tam banyoda daha belirgin olan hidrostatik basınca bağlı etkilerden kaçınmak amacıyla göbek veya ksifoid hizasına kadar uygulanan termomineral banyolardır. IV) Lokal banyo uygulamaları: Ekstremitelere lokal olarak uygulanan banyolardır. Amaç; lokal hastalığı tedavi ederken banyonun genel etkilerinden kaçınmaktır.
Tam banyo uygulamaları havuzlarda veya küvetlerde yapılabilir. Kükürtlü, karbondioksitli ve radonlu sular sadece küvette uygulanabilir. Çünkü bu gazlar kısa sürede sudan ayrışarak su içinde terapötik konsantrasyonların altına inerler.
2. İnternal uygulamalar: Mineralli sular irrigasyon yapmada, içmece olarak ve inhalasyonda kullanılabilir. 1) İrrigasyonlar: Ağız ve diş eti hastalıklarında, nazal ve nazofarengial hastalıklarda kullanılır. Ayrıca bu uygulama kronik kabızlıklarda kolon irrigasyonu ve bazı jinekolojik hastalıklarda vajinal irrigasyon şeklinde de yapılabilir. 2) Mineralli suların içilmesi: Suyun kimyasal özelliğine göre farklı endikasyonlar kazanır. İçme kürleri sindirim sistemine, metabolizmaya ve üriner sisteme etkili olmaktadır.
İçme kürlerinde başlıca sülfatlı, bikarbonatlı, kalsiyumlu, magnezyumlu ve tuzlu sular kullanılmaktadır. Doğal mineralli su belirli sıcaklıklarda (20-30 0C’de), belirli miktarlarda (250-1500ml/gün), günün belirli zamanlarında (genellikle yemekten önce boş mideye) içilir.
3) İnhalasyon: Mineralli suların buhar ve aerosol haline getirilerek solunum yollarına uygulanması şeklindedir. Bu uygulama 30-35 0C sıcaklıktaki sularla günde 2 veya 3 kez 10-20 dak süre ile ağız ve veya burundan solunum yoluyla yapılır. İnhalasyon için genellikle özel inhalatörler kullanılır. Bazı kaplıcalarda ise, inhalatoryum adı verilen özel salonlarda toplu halde inhalasyon da yapılmaktadır.
CO2 li banyoların etkileri Vazodilatasyon ve hiperemi Kalp atım hacminde artma, periferik dirençte azalma Kan basıncında azalma Hipotermi Bazal metabolizmada azalma
Karbondioksitli sularla banyo uygulamaları diğer termomineral sulardan 2-3 derece daha düşük olarak 32-34 0C’de yapılmaktadır CO2 li su banyolarında izotermal su sıcaklığı 32-33 derece gibi (normalde 34-36) gibi düşük sıcaklıklardır. Çünkü banyo sırasında deriden emilen CO2, derideki soğuk reseptörlerini inhibe eder, sıcak reseptörlerini uyarır ve daha düşük banyo sıcaklıklarının nötral algılanmasına yol açar
Karbondioksitli sularla tam banyo uygulamaları Karbondioksitli sularla yapılan banyo uygulamalarında öncelikle uygulamanın yapıldığı yerde terapötik dozda karbondioksit olduğundan emin olunmalıdır. Bu konsantrasyon banyo uygulamaları için 500mg/L olarak kabul edilmektedir. Banyo süresinin 20 dak. olduğu karbondioksitli sularda kür genellikle 3 hafta içinde 10-15 banyoda bitirilir. Kabondioksitli suların kullanıldığı bölümlerin havalandırması iyi olmalıdır. Küvet banyolarında karbondioksit konsantrasyonu %2-4 civarındadır.
Karbondioksitli sularla tam banyo uygulamaları Sağlıklı kişilerde %10’a kadar olan konsantrasyonlarda önce öfori, hiperventilasyon, sıkıntı hissi ve halüsinasyonlar ortaya çıkar. %30’luk konsantrasyonlarda narkoz, %40’ın üzerinde ise, ölüm görülür. Termomineral sudan ayrılan karbondioksit gazı havadan ağır olduğu için küvette su yüzeyinde birikmektedir. Uygulama sırasında hastanın başı küvet kenarından daha yukarda tutularak su üzerinde biriken karbondioksitin inhale edilmesine engel olunmalıdır. Ayrıca havadan ağır olan karbondioksitin ortamdan uzaklaştırılması için havalandırılmanın zemin seviyesinden yapılması önerilmektedir.
Kükürtlü banyoların etkileri Deride hiperemi, periferik kan akımında artma Asetilkolin, histamin gibi vazoaktif aminlerin salınımı Serbest O2 radikallerinin inaktivasyonu Antiinflamatuar ve veya proinflamatuar etki İmmünmodülasyon
Kükürtlü sularla tam banyo uygulamaları Kükürtlü sularla banyo uygulamaları 33-38 0C’de yapılmaktadır. Banyo süresinin 20 dak. kadar olduğu kükürtlü sularda kür genellikle 3 hafta içinde 15-20 banyoda bitirilir. Ciltten emilim kükürtlü sularla banyo uygulamaları sonrası da devam ettiği için duş alınmaması önerilmektedir.
Sudan ayrışan hidrojen sülfid gazının yüksek konsantrasyonlarda ve uzun süre solunması ölüme kadar götürebilen toksik etkilere yol açmaktadır. Toksik etkinin 50ppm’den itibaren başladığı, 600ppm’in üzerinde ise öldürücü olabildiği bilinmektedir. Hidrojen sülfid gazı havadan ağır olduğu için sudan ayrıştığında küvetteki suyun yüzeyinde ve zeminde birikmektedir. Hastanın başının küvetten yukarıda tutulması ve havalandırmanın zeminden yapılması önerilmektedir.
Radonlu sularla banyo uygulamaları Uygulamalar sadece küvette yapılır. Radonlu su banyolarında radon deriden önemli miktarda emilir. Emilen radon un %10’u difüzyonla havaya geçer. İnhale edilen radon un etkileri de devreye girer. 35-38 0C’de ve 20-30 dak. süre ile yapılır. Radon vücuttan hızla atıldığı için etki süresini arttırmak için izotermal banyo süresinin 40 dakikaya kadar uzatılması önerilir. Haftada 3 ile 6 banyo yaptırılarak bir kür boyunca toplam uygulama sayısı 15-20’ye tamamlanır. Kükürtlü, tuzlu ve radonlu sularla banyo uygulamaları sonrası da ciltten emilim devam ettiği için duş alınmamalıdır.
Tuzlalar ve tuzlu sularla yapılan banyolar Tuzlu suda, 3g/lt üzerinde Tuzlada ise, 14g/lt üzerinde NaCl vardır. Mikrosirkülasyon uyarılır Kas tonusu azalır Akut inflamasyonlarda antiinflamatuar etki Deride mitoz inhibisyonu Derinin UV ye duyarlılığında artma Deri metabolizmasında değişimler Deriden ürat atılımı artar.