Hasan AKSANCAK 456 Sercan EROĞLU 665 CAN/CAN'T Hasan AKSANCAK 456 Sercan EROĞLU 665
Türkçe’de karşılığı –ebilmek,-abilmek olan bir şeyi yapabilme yeteneğinden bahsetmek için kullanılan mastardır.
OLUMLU CÜMLE YAPISI
Özne+can+Verb1+Nesne
ÖRNEK CÜMLELER I can play the guitar. (Ben gitar çalabilirim.) She can climb the tree. (O ağaca tırmanabilir.) He can sing a song. (O şarkı söyleyebilir.) A fish can swim. (Bir balık yüzebilir.) A bird can fly. (Bir kuş uçabilir.) They can speak Spanish. (Onlar İspanyolca konuşabilir.) I can draw a picture. (Ben resim çizebilirim.)
OLUMSUZ CÜMLE YAPISI
Özne+ can’t (can not) +Verb1 + Nesne
A baby can’t swim. (Bir bebek yüzemez.) I can’t play the piano. (Ben piyano çalamam.) She can’t speak French. (O Fransızca konuşamaz.) A snake can’t walk. (Bir yılan yürüyemez.) A baby can’t talk. (Bir bebek konuşamaz.) We can’t speak Russian. (Biz Rusça konuşamayız.)
SORU CÜMLE YAPISI
Can+Özne+Verb1+Nesne?
Can you swim? (Yes) (Sen yüzebilir misin?) -Yes, I can. Can you speak German? (No) (Sen Almanca konuşabilir misin?) -No, I can’t. (No, ay ken’t) Can they run fast?(No) (Onlar huzlı koşabilirler mi?) -No, they can’t. (No, dey ken’t)