Hasan AKSANCAK 456 Sercan EROĞLU 665

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Simple PAST Dili Geçmiş Zaman.
Advertisements

SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
İNGİLİZCE PROJE ÖDEVİ HazIrlayan:onur rahman gürcan SInIf:9-e no:1106 konu:Simple present tense.
SİMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
HAVE GOT HAS GOT (SAHİP OLMAK).
(YAPABİLİRİM/YAPAMAM)
SIMPLE PRESENT Geniş zaman.
MTE 2010 CAN. MTE 2010 I can ride a bike. MTE 2010 FORM (+) S + CAN + V1 (-) S + CAN NOT (can’t) + V1 (?) CAN + S + V1?
Simple Present “Geniş zaman”.
SIMPLE PRESENT TENSE.
SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN)
ExpressIng AbIlIty AND ınabılıty In The Past
Must, have to “has to”, can
Select Unit Unit 1 Vocubulary Box Banana :Muz Cooking:Yemek Yapma Run:Koşma Jump:Zıplama PenPen Page Selector.
THE SİMPLE PRESENT TESNSE
CAN "Can" şu andaki ya da gelecekteki yeteneği ya da kapasiteyi; izin ya da olabilirliği ifade etmek için kullanılır. Negatif şekli "can’t", "can not",
UNIT 4 CARTOON CHARACTERS
Click to add title in here
Modals (Kipler) By Yunus Özüberk.
= DON’T need TO “gerek yok”
THE SIMPLE PAST TENSE.
PRESENT CONTINUOUS TENSE
THE SIMPLE FUTURE TENSE
UNIT- 3 OUR NATURAL HERITAGE.
SORU CÜMLESİ (?) (QUESTIONS)
SIMPLE PRESENT TENSE ZAMAN İFADELERİ (Tıme Expressıons)
THE PRESENT CONTINuOUS TENSE POSITIVE aND NEGATIVE SENTENCES
2010 – 2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İNGİLİZCE DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ
CONJUNCTIONS (BAĞLAÇLAR)
İNGİLİZCE MAKING SUGGESTIONS
İNGİLİZCE WANT, WOULD LIKE
Tercihlerimizi Prefer yapısını kullanarak ifade ederiz.
HOW OFTEN (NE KADAR SIKLIKLA)
 Let’s go for a walk. ( Hadi yürüyüşe çıkalım.)  Let’s drink coffee. (Hadi kahve içelim.)
Can / could ©2016 ingilizcebankasi.com.
Suggestion kelimesi «öneri» anlamına gelir. Karşımızdaki kişiye herhangi bir durum karşısında bir şey yapmayı soru yoluyla ya da düz cümle olarak önermek.
Must ©2016 ingilizcebankasi.com.
SO THAT IN ORDER THAT IN ORDER TO IN CASE. So that In order that cümle Özne + fiil + nesne Sentence Subject + Verb + Object So that: için in order that:
(YAPABİLİRİM/YAPAMAM)
Zamanlar times.
SIMPLE PRESENT TENSE.
UNIT 6 PHYSICAL EDUCATION.
Simple Present Tense Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman)
Simple PAST Dili Geçmiş Zaman.
İNGİLİZCE 6. SINIF 2. ÜNİTE YUMMY BREAKFAST
Simple Present Tense (Geniş Zaman)
Grade 5 Unit 6 Movies Bilginbakterim.com.
1- I _____ A STUDENT. A. AM B. IS C. ARE D. A
German shepherd dog. These dogs are said to be intelligent before they say.
FUTURE TENSE (WİLL).
Welcome to our competition.
SHOULD EXPLANATION   *Should öğüt ya da tavsiye bildirmektedir. Bir kişiye öğütte bulunurken kullanılmaktadır. Yapılmasının iyi olmayacağını söyleyebilmek.
T H E P A S S IV E V O I C E.
2010 – 2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İNGİLİZCE DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ
tomorrow soon next week / year in five minutes/ in two hours later today I'll go to the market tomorrow. Don’t worry. He will be here soon. There.
PRESENT CONTINUOUS TENSE
PRESENT CONTİNUOUS TENSE
SİMPLE PAST TENSE Grup Üyeleri
Countries and Nationalities
PAST TENSE.
PRESENT CONTINUOUS TENSE
THE PRESENT CONTINUOS TENSE
Simple PAST Dili Geçmiş Zaman.
The Present Perfect Tense
AS AS NOT AS AS COMPARISONS.
Simple Present “Geniş zaman”.
UNIT 3 Cartoon Characters.
CAN Ability-Yetenek.
5.SINIF 1.ÜNİTE POWERPOİNT SUNUSU
Sunum transkripti:

Hasan AKSANCAK 456 Sercan EROĞLU 665 CAN/CAN'T Hasan AKSANCAK 456 Sercan EROĞLU 665

Türkçe’de karşılığı –ebilmek,-abilmek olan bir şeyi yapabilme yeteneğinden bahsetmek için kullanılan mastardır.

OLUMLU CÜMLE YAPISI

Özne+can+Verb1+Nesne

ÖRNEK CÜMLELER I can play the guitar. (Ben gitar çalabilirim.) She can climb the tree. (O ağaca tırmanabilir.) He can sing a song. (O şarkı söyleyebilir.) A fish can swim. (Bir balık yüzebilir.) A bird can fly. (Bir kuş uçabilir.) They can speak Spanish. (Onlar İspanyolca konuşabilir.) I can draw a picture. (Ben resim çizebilirim.)

OLUMSUZ CÜMLE YAPISI

Özne+ can’t (can not) +Verb1 + Nesne

A baby can’t swim. (Bir bebek yüzemez.) I can’t play the piano. (Ben piyano çalamam.) She can’t speak French. (O Fransızca konuşamaz.) A snake can’t walk. (Bir yılan yürüyemez.) A baby can’t talk. (Bir bebek konuşamaz.) We can’t speak Russian. (Biz Rusça konuşamayız.)

SORU CÜMLE YAPISI

Can+Özne+Verb1+Nesne?

Can you swim? (Yes) (Sen yüzebilir misin?) -Yes, I can. Can you speak German? (No) (Sen Almanca konuşabilir misin?) -No, I can’t. (No, ay ken’t) Can they run fast?(No) (Onlar huzlı koşabilirler mi?) -No, they can’t. (No, dey ken’t)