Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Psikiyatri:Tarihçe Prof.Dr.Gülsüm Ançel

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
VAKIFLAR Bir hizmetin gelecekte de yapılabilmesi için belli şartlarda ve resmi bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mal.
Advertisements

FAD İ ME AKAGÜNDÜZ SEVG İ SUBA Ş I Aralık OTİSTİK BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ SINIFLANDIRMA TANI DEĞERLENDİRME ARAÇLARI OTİZMİN NEDENLERİ EĞİTİM.
ADIYAMAN FEVZİ ÇAKMAK İLKÖĞRETİM OKULU SUNAY AKIN OYUNCAK KÜTÜPHANESİ.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM © TemplatesWise.com 1.
PLATON NAMI DİĞER: EFLATUN
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ
MÜFREDAT PLANLAMA Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Seminerleri / 191.
1 HASTA UYUMU UYUMU Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Konya.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
RADAR EĞİTİM DANIŞMANLIK 1 YAPILANDIRMACI ÖĞRENME YAKLAŞIMI.
UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİNİN KÖKLERİ. AÇIKLAMALARIN KULLANIŞLILIĞI Kullanışlı bir kuram; ● Kapsayıcılık ● Doğrulanabilirlik ● Gözleme dayalılık ve ●
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
D E V L E T Y Ö N E T İ M İ OSMANLI DEVLETİ KÜLTÜR VE UYGARLIĞI.
Program Tasarım Modelleri
OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN DEMOKRATİKLEŞME HAREKETLERİ
TARİHİ RİSK! TARİH BİLİMİ. Osmanlı Devletinde tarihi olayları kaydetmekle görevlendirilen kimselere verilen ad? Vakanüvis.
Mustafa Süreyya SEZGİN Mustafa Süreyya SEZGİN HAT SANATI Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı yazma sanatıdır. Bu sanat Arap harflerinin 6. yüzyıl.
PSİKANALİTİK KURAM. KURAMIN TARİHÇESİ Psikanaliz Sigmund Freud ( )tarafından kurulmuştur. Freud un kuramı çok tartışmalı olmakla beraber danışma.
ÇOCUK GELİŞİMİNDE KURAMLAR VE KARŞILAŞTIRILMASI
GELİŞİMSEL DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ
Çocukluk Çağı Kanserleri Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
Üretim teknolojisi ve bilişim teknolojisindeki değişim
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Atatürk ve Türk Kadını
Türkiye'deki Yasal Düzenlemeler
Doç. Dr. Melike KAPLAN Sağlık ve Kültür.
KOHLBERG ve AHLAK GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
Kişisel-Sosyal Rehberlik
ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
ÇOCUK VE DRAMA DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER, ÇOCUKLARDA DRAMA UYGULAMALARININ TARİHÇESİ Öğr. Gör. : Yasemin SU.
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Ruh Sağlığının Ölçütleri
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
Program Tasarım Modelleri
Sağlık Bilimleri Fakültesi
PSİKANALİTİK YAKLAŞIM
EMPATİK İLETİŞİM 1.
BENLİK VE KİMLİK.
Geniş Ölçekli Testler Yrd. Doç. Dr .Ömer Kutlu.
Yrd.doç.Dr. H. Deniz GüllerOĞlu
Bir psikolojik yapı olarak "zeka" ve madde geliştirme süreci*
Psikolojik Ölçmelerin Felsefi ve Tarihi Temelleri
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Akademik Bilişim '08 İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN
BÖLÜM 2 BİLİŞSEL GELİŞİM.
<<<<<<>>>>>>
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
ÖĞRENME STİLLERİ.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - I
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
Eğitimde Ölçülen Bilişsel Özellikler
Gelişim ve Temel Kavramlar
Beden Eğitimi ve Spor Tarihi
SAĞLIK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
Öğrenme Psikolojisi Kuramları: Davranışçı Yaklaşım IV
I. Hafta Dil Nedir? Dilin Kökeni
Sunum transkripti:

Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Psikiyatri:Tarihçe Prof.Dr.Gülsüm Ançel

İçerik Dünya ve Türkiye’de Tarihçe Çağdaş psikiyatri

Tarihçe İlkel çağlar: Hastalıklar doğa üstü güçler ve kötü ruhlara bağlanıyor,büyücüler, şamanlar kötü ruhları kovmaya çalışıyorlar,halüsine hastaların duydukları tanrının sesi olarak yorumlanıyor. Eski çağlar: Sebep-sonuç ilişkisini araştırma başlıyor,Hipokrat melankoli, histeri tanımlarını yapıyor, epilepsinin beyin hastalığı olduğunu savunuyor.Hipokrat’ tan sonra Eflatun, Aristo, Aesclapiades, Cicero, Soranos gibi filozoflarda psikiyatrik hastalıkların nedenlerini açıklama

Tarihçe Hastalıklar hakkında daha kabullenici ve insancıl yorumlar yapılmaya başlanmıştır. Örn. Erasmus Deliliğe Övgü (1987) adlı eserinde akıl hastalıklarına karşı toplumda var olan yargıların tamamen dışına çıkarak deliliğin bilgelik ve kendini bilge sanmak olduğunu ileri sürerek deliliğe övgüler yağdırmıştır

Tarihçe Orta çağ: İS.3.YY.dan itibaren dinlerin etkisiyle psikiyatri hastalarına işkenceler yapılmış, olumsuz değerlendirilmiş, cinsel hastalıkları olanlar toplumdan izole edilmişler,belediye serseri diye düşünüp tutuklamış,şehir dışına sürülmüşler, yakılmışlar.

Tarihçe Rönesans: 12.13.yy.dan itibaren hıristiyanlığın olumsuz etkilerine tepkiler başlamış.Psikiyatri hastalarını şeytanın temsilcisi diye yakma uygulamaları sonlanmıştır. Avrupa toplumu, İslam dünyasının gelişmiş bilimsel çalışmalarını, eski Yunan düşünürlerini tanımış ve bütün bu değişiklikler ve akımlar bilimsel düşünme ve araştırma yapmanın kapılarını açmış..

Tarihçe 16. 17, yüzyıllardan sonra tıp alanında büyük değişikliklere yol açacak bir ortam doğmaya başlamıştır. Ancak 17. Yüzyılın ortalarından itibaren yine hastaları kapatma son derece kötü ortamlarda kapatılmaları söz konusu olmuştur

Çağdaş psikiyatri İlk olarak 17. YY.da, ruh hastalıkları hakkında bir kararın din adamlarınca değil, hekimlerce verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. 1795 ‘de Fransız hekim Pinel’ in “Treatment Moral”adlı kitabındaki bilgilerin yayılmasıyla hastalar zincirlerden kurtulmuş ve planlı psikoterapinin ilkeleri belirlenmiş, ruh hastalarına hastanelerde, bakım evlerinde tedavi verme görüşü kabul görmüştür.

Çağdaş psikiyatri 19. yüzyılda psikiyatride Fransız ve Alman ruh hekimlerince çok önemli çalışmalar yapılmıştır . Breuer, Freud, Adler ve Jung ruhsal bozuklukların anlaşılmasında, dinamik psikiyatrinin gelişmesine öncü oldular.

Çağdaş psikiyatri Freud:Kişilik gelişimi bakımından ilk çocukluk yıllarındaki yaşantıların önemini vurgulamıştır. Freud, libido kuramını normal dışı davranışların temeli olarak kabul etmiştir. Psikanaliz :Ruhsal sorunların kaynağı, hastaların bastırdıkları ve bilinçaltına ittikleri sorunlardır. Hastaların bilinçaltındaki duygularını yüzeye çıkarmaya dayalı "psikoterapi" adı verilen bir yöntemle hastaları iyileştirmeye çalıştı.

Çağdaş psikiyatri Freud’un psikanalitik yaklaşımına göre normal gelişimin sağlanması için, gelişimin her döneminde bireyin temel ihtiyaçlarının  doyurulması gerekmektedir. Eğer temel ihtiyaçlar karşılanmazsa kişilik gelişimi engellenir

Çağdaş psikiyatri Alfred Adler: İnsan benliğine ve ilişkilere önem vermiştir.Adler,bireyi onun gördüğü gözle görme,kendimizi onun yerine koyarak düşünme, ve hissetmemiz gerektiğini söyler Jung: Jung gerçekte insanların kişilik bölümlerinin bir araya gelmesinden oluştuğunu kabul etmez ve zaten bir bütün olarak doğduğunu savunur.

Çağdaş psikiyatri Otto Rank: Tüm ruhsal sorunlarını doğum travmasına bağlamıştır. Psikanaliz yerine psikoterapi terimini kullanmaya başlamış, psikiyatrik sosyal hizmet terimi ile de danışmanlık ve psikiyatrik eğitim alanlarında oldukça etkili olmuştur.

Çağdaş psikiyatri Karen Horney: Özellikle nevroz ve tedavisine ilişkin görüşleri psikoterapide etkili olmuştur. Horney, bozuk davranışların aile içi ilişkilerdeki sorunlar sonucu ortaya çıktığını söyleyerek çocukluk yıllarında var olan gerçek bir cana yakınlık ve sevecenlik yoksunluğunun bu davranışlara neden olduğunu savunmuştur. Anne ve babanın kendi nevrozlarından dolayı bu ilgiyi çocuklarına da veremediklerini ve bunun yeni bozuk davranışlara neden olduğunu savunmuştur.

Çağdaş psikiyatri Harry Stack Sullivan’a göre psikolojik sorunların tedavisi insan ilişkilerini içerir. Yani insanları diğer insanlar hasta ettiğinden, onları yine insanlar iyi edebilirler, toplumun hasta birey üzerindeki etkisine önem vermektedirler. Pavlov’un çalışmalarıyla uyaran-refleks arasındaki ilişkiden hareketle koşullu tepki, öğrenme ilkeleri kuramlarını oluşturması ve psikoloji ile psikiyatriye ayrı bir boyut olarak davranışçı okul gündeme gelmiştir

Çağdaş psikiyatri Tedavi yöntemleri geliştirilmeye başlanmış. Moreno bireysel ve grup tedavilerinde psikodramayı kullanmaya başlamıştır. 1950 lerden itibaren psikiyatrik hastalıkların farmakoterapisinde önemli gelişmeler olmuştur. Böylelikle var olan depo hastanelerden hastalar taburcu olabilmiş ve bu ilaçlar yardımı ile tedavilerine hastane dışında devam edilebilmiştir

Çağdaş psikiyatri 1960 lardan itibaren akıl hastalıklarının sadece bireyi dikkate alarak çözümlenemeyeceği, toplumun da etkili olacağı görüşü yaygınlaşmıştır. Politik huzursuzluklar ve topluma hükmeden negatif etkiler,ülkedeki yönetimin ruh hastalığına,militarizm ve teröründe intiharlara yol açtığı iddia edilmiştir. Tedavilerin toplum içinde yapılması, bireyin kendi ortamından uzaklaşmaması gerektiği kabul edilmiştir.

Çağdaş psikiyatri 1990 lardan itibaren beyin araştırmaları yoluyla yeni tedavi biçimleri geliştirilmeye başlanmıştır. Hastalıkların biyolojik nedenleri daha iyi anlaşılmıştır. Hastalıklar sınıflandırılmış ve tedavilerin standartlaşması mümkün olabilmiştir.

Eski Türklerde Ruh Sağlığı İslamiyet öncesi Orta Asya Türklerinin hastalık anlayışı ve tedavi yöntemleri Şamanizm’e dayanır. Tedavi görevini ilaçla tedavi eden hekimlerin yanı sıra Şaman,Gök Tanrı ile bağlantı kurarak cinlerin, kötü ruhların, şeytanın etkisiyle hastanın bedenini terk eden iyi ruhların geri dönmesi için Gök Tanrı’ya yalvarırmış İslamiyetin kabulünden ve diğer İslam toplumları ile yakın ilişkiye girilmesinden sonra Türklerde hastalık anlayışı geleneksel İslam tıbbına göre olmuş, fakat Şamanizm’in etkisinde de kalmıştır

Osmanlı’da ruh sağlığı İlk akıl hastanesi Fatih tarafından yapılmıştır. 1500 senesinde Kanuni bir akıl hastanesi açmıştır. 2 . Selim’in eşi Nur Banu Sultan tarafından yaptırılan Toptaşı Akıl Hastanesi Cumhuriyet dönemine kadar Türkiye’nin akıl hastanesi olmuştur. Buranın başhekimliğini yapan Mazhar Osman Usman Türk çağdaş psikiyatrisinin kurucusu olarak bilinir

Türkiye’de Ruh Sağlığı Padişah 2. Abdülhamit döneminde, Gülhane Askeri Tatbikat okulu ve hastanesi açılmıştır. 1898’de açılan bu hastanenin başhekimliğini Raşit Tahsin yapmış ve akıl hastalıkları dersleri vermiştir. Böylelikle Türkiye’de çağdaş psikiyatri kuramsal ve uygulamalı olarak Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde başlamıştır 20. yüzyılın ilk yarısında Türk psikiyatrisinin temsilcileri, Raşit Tahsin, Mazhar Osman, Nazım Şakir, İhsan Şükrü Aksel ve Fahrettin Kerim Gökay’dır. 1945’de Ankara Tıp Fakültesinin kuruluşu ile psikiyatri kliniğini kuran Rasim Adasal ise psikiyatriyi topluma tanıtan bir hekim olmuştur