T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Dersin Adı ve Kodu : Yalıtım Teknikleri İNM-406 Ödevin Konusu :Titreşim ve Deprem Yalıtımı Hazırlayan :Lütfullah Özden Öğrenci No :101808016 Öğretim Üyesi :Prof. Dr. H. Yılmaz ARUNTAŞ
İÇİNDEKİLER 1. Deprem Yalıtımı 1.1. Deprem Yalıtımı Nedir? 1.2. Deprem Yalıtımının Tarihi 1.3. Deprem Yalıtımının Sağladığı Avantajlar 1.4. Deprem Yalıtımının Kullanım Alanları 1.5. Deprem İzolatör Sistemleri 1.5.1. Kauçuk Esaslı Sismik İzolatörler 1.5.2. Sürtünme Esaslı Sismik İzolatörler 1.5.3. Sönümlendirici Cihazlar (Damper Sistemler) 1.6. Deprem Yalıtımı İle İlgili Standart ve Yönetmelikler
2. Titreşim Yalıtımı 2.1. Titreşim Yalıtımı Nedir? 2.2. Titreşim Yalıtımında Kullanılan Ekipmanlar 2.2.1. Neopren Pedler 2.2.2. Neopren Ayaklar ve Askılar 2.2.3. Çelik Yaylar 2.2.4. Hava Yayları 2.2.5. Çelik veya Beton Kaideler 2.2.6. Yüzer Beton Kaideler 2.2.7. Kauçuk Genleşme Parçaları 2.3. Titreşim Yalıtımı İçin Alınan İnşai ve Mimari önlemler 3. Kaynakça
1. DEPREM YALITIMI 1.1.Deprem Yalıtımı Nedir? Yüksek deprem performans kriteri amaçlanan yeni binaların tasarımında veya mevcutların güçlendirilmesinde kullanılan en önemli yöntemlerden biri deprem yalıtımıdır. Deprem yalıtımı bugün üzerinde gelişmiş akademik araştırmalar yapılan, uygulamaları şartnamelere bağlanmış ve dünyada çok sayıda yapıda kullanılmış olan olgunlaşmış bir teknolojidir.Deprem yalıtımı yapının depreme dayanma kapasitesini arttırmak yerine, binaya gelen sismik enerjiyi binaların periyodunu uzatarak azaltma esasına dayanan depreme dayanıklı bir düzenleme yaklaşımıdır.
Yapılarda; sıva, kaplama, bölme duvarları gibi taşıyıcı olmayan mimarî elemanlar ve kolon, kiriş, perde duvar gibi taşıyıcı elemanlar bulunur.Yapıların servis ömürleri boyunca değişik şiddetlerde çok sayıda depremler olabilir.Ayrıca, yapının servis ömrü boyunca beklenen en şiddetli bir deprem vardır. Depreme dayanıklı bir yapının, değişik elemanlarından, değişik şiddetlerdeki depremlerde beklenen davranışlar aşağıdaki gibidir: Yapının ömrü içinde çok sayıda olması beklenen hafif şiddette ki depremlerde,taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan elemanlarda ve yapı içindeki eşyalarda hiçbir hasar olmasın. Yapının ömrü içinde birden çok kez olacak orta şiddetli depremlerde, mimarî elemanlarda ve az da olsa taşıyıcı sistemlerde hasar başlangıcı olabilir.
Yapının servis ömrünce yaşadığı en şiddetli depremde can kaybı olmasın Yapının servis ömrünce yaşadığı en şiddetli depremde can kaybı olmasın. Bir diğer ifadeyle taşıyıcı sistemde ileri düzeyde hasar olabilir, ancak yapı yıkılmamalıdır. Deprem yalıtım teknolojisinin doğru uygulamaları büyük depremler sırasında bile binaların elastik davranmasını sağlar(Resim1.4). Şaşırtıcı olan da bu yaklaşım prensibinin hayli basit olmasıdır. Yapılan bir araştırmaya göre sismik yalıtımlı bir bina Richter ölçeğine göre 8.0 büyüklüğündeki bir depremi, sanki Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğündeki bir deprem gibi hisseder.
Resim 1: Enerji sönümleyici sistem Resim 2:Taban izolasyon sistemi Resim 3:Ayarlı kütle sönümleyiciler
Yalıtım sistemin oluşturan elemanlar yalıtıcı birimleri olarak adlandırılır. Bu birimler genellikle: Elastomerik Yalıtıcılar (Kurşun Çekirdekli Elastomer Yalıtıcılar Yüksek Sönümlü Elastomer Yalıtıcılar) veya Eğimli Yüzeyli Sürtünmeli Yalıtıcılar (Küresel yüzey veya kızaklı, bir veya iki taraflı) tipinde olmakta veya çelik yaylar ve söndürücü elemanlardan oluşmaktadır.
Binalarda kullanılan deprem yalıtımı birimleri genellikle aşağıdaki özellikleri içermektedir:. Yüksek düşey rijitlik Düşük yatay rijitlik Düşey yük taşıyabilme Enerji yutumu Deprem sonrası yeniden merkezlenme Deprem harici yatay yükler (Rüzgar gibi) karşısında yüksek yatay rijitlik
1.2.Deprem Yalıtımının Tarihi Sismik yalıtım sistemleri dünyada yeni yeni uygulanmaktadır. İlk kez 1970’lerde,Yeni Zelanda’ da Dr. Robinson tarafından bulunup geliştirilmiş olan sistem, bugün de dünyanın pek çok yerinde kullanılan kurşun-kauçuk izolatörlerdir. Sismik yalıtım ürünleri,çok kapsamlı araştırmalar ve geliştirmeler sonucu ortaya çıkmaktadır.
Deprem izolatörlerinin ileri imalat teknolojileri ve gelişmiş mühendislik tekniklerine sahip sayılı uzman firmalar tarafından imâl edilmeleri ve patentlerinin alınmaya başlanması ise 25 yıl öncelerine dayanmaktadır. 1980’li yıllardan itibaren başta Japonya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Yeni Zelanda, İtalya olmak üzere; Türkiye, İngiltere, Hindistan, Yunanistan, Romanya, Çin, Malezya, Şili, Meksika, Portekiz, Bangladeş, Danimarka,Azerbaycan, Fransa, Dubai gibi pek çok ülkede deprem izolatörlerinin birçok farklı uygulamaları bulunmaktadır.
Ülkemizin deprem davranışları üzerindeki bilgi ve birikimi pek çok ülkeninkinden daha fazladır. Ancak bu deneyimlere rağmen, sismik yalıtım sistemleri üzerindeki araştırma ve uygulamalar, yeterli düzeyde gelişmemiştir. Konu hakkında Türkiye’ de sadece sayılı uygulamalar mevcuttur(Resim1-2).Bugüne kadar ancak birkaç üniversitemizde lisansüstü düzeyde eğitim verilmiştir. Sismik yalıtım uygulamaları sadece uzmanlık sahibi kısıtlı sayıda firmalar tarafından yapılabilmektedir.
Resim 4:Atatürk Hava Limanı Dış HatlarTerminali/ İstanbul Resim5: Tarabya Otel Kompleksi.
1.3. Deprem Yalıtımının Sağladığı Avantajlar Sismik yalıtım sayesinde aşağıda belirtilen yararlar sağlanır: Yüksek can güvenliği, Yapının taşıyıcı sistemi ve mimarî elemanlarında minimum deprem hasarı, Şiddetli depremlerden sonra bile hemen kullanım, Hemen kullanım sayesinde iş kaybının önlenmesi ve pazar payının korunması, Yapının değerli eşya ve cihaz içeriğine etkin koruma,
Ulaşım yapılarında süreklilik, Köprü ve viyadüklerin hasar görmeden kullanılmasının devamı, Yıkılma ve hasar olmayacağından yeniden inşaat ya da onarım mâliyetlerine gerek kalmaması, Minimum bakım gereksinimi Araştırma ve geliştirme projelerinin korunması, Tarihî bina ve değerlerin korunması. Sismik Yalıtımın Sağladığı Teknik Avantajlar Normal bir yapıda deprem sırasında katlar arası farklı deplasmanlardan (yer değiştirme) dolayı, kolon ve kiriş birleşimlerinde hasarlar meydana gelir(Resim6). Oysa sismik yalıtılmış bir yapıda katlar arası farklı deplasmanlar oluşmayacağıiçin kolon ve kirişlerde zorlamalar minimum olacaktır (Resim7).
Sismik yalıtımlı yapı Normal yapı Resim 6: Sismik yalıtımlı yapı ile normal yapının karşılaştırması
Resim 7: Normal yapıda farklı deplasman dolayısıyla kolon-kiriş davranışı
Sismik yalıtım kullanılmak suretiyle, bir yapının taşıyıcı elemanlarını etkileyen sismik (depremsel) iç kuvvetler ortalama 1/4 oranında azaltılabilir. Sismik yalıtım ile bir yapıda oluşan katlar arası farklı yer değişimleri, etkili biçimde azaltılabilir. Katlar arası hareket farklılıklarının küçülmesi, yapının daha yavaş ve kontrollü salınım göstermesini sağlar. Böylece yapının kendisinin, içindeki canlıların, değerli eşya ve hassas cihazların etkin bir şekilde korunması sağlanır.
Şekil 1: Sismik yalıtımın yapıldığı bir binada, sismik yalıtılmış kattan sonraki katlarda farklı deplasmanlar oluşmaz
1.4. Deprem Yalıtımının Kullanım Alanları Yüksek deprem performansı istenen tüm yapılar. Hastaneler, dispanserler, sağlık ocakları, Stratejik öneme sahip binalar (askerî, sivil savunma vb. binalar), İtfaiye bina ve tesisleri, PTT ve diğer iletişim tesisleri, Ulaşım istasyonları, hava alanları ve terminaller, köprü, viyadük gibi sanat yapıları. Enerji üretim ve dağıtım tesisleri, İlk yardım, kriz merkezleri, afet plânlama merkezleri, Toksik, patlayıcı vb. özellikleri olan maddelerin bulunduğu veya depolandığı tesisler Bilgi işlem merkezleri, Tarihî binalar, müzeler (mevcut yapılarda da kullanılabilme özelliği).
1.5.Deprem İzolatör Sistemleri Sismik yalıtım sistemlerin üç ana başlık altında toplayabiliriz. Kauçuk esaslı sismik izolatörler Sürtünme esaslı sismik izolatörler Sönümlendirici cihazlar 1.5.1. Kauçuk Esaslı Sismik İzolatörler Şekil 2 : Taban izolasyon sisteminin prensibi
Yapıların deprem kuvvetlerinden etkilenimini azaltmak için, uygulanabilecek en basit çözüm; kauçuk esaslı izolatörlerin kullanılmasıdır. Bu elemanlar, yerleştirildikleri yerde topladıkları deprem kuvvetini sönümlemek suretiyle yapının üst taraflarının sarsıntılardan çok daha az etkilenmesini sağlarlar. Şekil 3: Taban izolasyonlu bina ile normal binanın karşılaştırılması
Kauçuk İzolatörlerin Uygulanması Kauçuk izolatörlerin çalışma prensibi; deprem dinamik yüklerini emmek suretiyle, bina salınım periyodunun artırılmasına dayanmaktadır. Bir yapının etkin salınım periyodu 0.1 ile 1 saniyelik periyot aralığındadır. Kauçuk izolatörlerle bu salınım periyodu, 2-3 saniyelik periyotlara uzar. Her durumda izolatör kullanımı, mimarî ve statik projelendirme aşamalarından önce kararlaştırılması gereken bir uygulamadır. Sismik izolatörler, hazırda bulunan bir projeye uygulanma özelliği taşımaz. Bu uygulamanın yapılacak olması tüm statik hesaplamaları değiştirir. Hangi tip sismik izolatörün kullanılacağı ise gerektiğinde imalatçı firmaların da görüşü alınmak suretiyle, projelendirmenin başında yapılır.
Şekil 4: Kauçuk izolatörlerin kolonlarda uygulama yerleri
Şekil 5: Sismik izolatörün kolon altına montaj detayı
Resim 8: Kauçuk izolatörün Şekil değiştirmesi
Yapıların statik hesaplarına göre kauçuk esaslı sismik izolatörler; Kolon tabanına, Kolon ortasına, Kat altına, olmak üzere üç şekilde yerleştirilebilir. Kauçuk izolatör sisteminin uygulandığı temel taban yüzeyi ile yastıkların üstü arasında en az 50 cm. ‘lik bir boşluk bırakılır. Bu boşluk “izolatör katı” olarak adlandırılır.
İzolatör katı zaman içinde yastıkların kontrolü ve bakımı için gereklidir. Binanın yaşadığı depremler sonrasında da bu boşluk katından yararlanılarak, gereken kontrol ve hatta yastıkların değişimi gerçekleştirilir (Resim 2.8). Uygulama açısından gerekli “izolatör katı”, mimarî açıdan sorun oluşturabilir. Bu boşluk katı, çeşitli alternatif yolları kullanılıp kapatılır. Dikkat edilmesi gereken, sistemin işlerliğini bozmayacak biçimde çözüm üretmektir. Resim 2. 9’ da sismik yalıtım uygulanmış bir binayı görmektesiniz. Giriş kısmındaki basamaklarla, zemin kat döşemesi arasında görünen boşluğa dikkat ediniz.
Resim 9: Kauçuk izolatör uygulamasından bir görünüm
Resim 10: Sismik yalıtımlı bir binanın giriş kısmı
1.5.2. Sürtünme Esaslı Sismik İzolatörler Özel metaller kullanılarak iç bükey küresel yüzey üzerinde kayabilen mesnet elemanı, bu yatay hareket sırasında binayı yükselten bir özelliği olduğundan gelen enerjiyi sönümler. Böylece deprem etkisi %80 oranında azalır (Resim 10). Deprem yükü etkisi altındaki sürtünme esaslı izolatörlü yapıda, belirli yükselmeler gerçekleşecektir.Yükü çok fazla olan yapılarda sarkaç altındaki plakanın yırtılma riski olacağından, kauçuk esaslı izolatörlerin tercihi düşünülebilir.Burada hatırlatılması gereken bir nokta da tüm izolatörlerin hazır üretilmiş bir raf ürünü olmadığıdır. Tüm izolatörler, üretici firmalar tarafından projelendirme esaslarına ve siparişe göre üretilir.
kullanıldığı görülmektedir. Resim 11’ de gösterilen bir çelik yapının dış kolonlarının altında kauçuk esaslı izolatörler ,yükün daha az olduğu iç kolon altlarında ise sürtünme esaslı izolatörlerin kullanıldığı görülmektedir. Resim 11: Sürtünme esaslı sismik izolatörler
Resim 12: Kauçuk ve sürtünme esaslı izolatörlerin karma olarak kullanıldığı bir çelik yapı sistemi
Bazı durumlarda sürtünme esaslı izolatör elemanları, kauçuk esaslılarla birlikte Resim 11’de olduğu gibi kullanılabilirler. Bu sistemlere de karma (Hibrid) sistem adı verilir. Karma sistemin tercih nedenleri şu şekilde sıralanabilir; Statik gereksinim ve tercihler, Kauçuğun sahip olduğu dezavantajların ortadan kaldırılması, İzolatör fiyat farklarından ötürü maliyet düşürme amaçlı olması, Performansın yükseltilmesidir.
Resim 13: Bir kolonun ortasında sürtünme esaslı sismik izolatör uygulaması
1.5.3. Sönümlendirici Cihazlar (Damper Sistemler) Deprem, sert rüzgârlar, makinelerin, trafiğin ve benzeri nedenlerin binalarda oluşturacağı olumsuz etkilerin kontrolünü sağlamak amacıyla geliştirilmiş sistemdir. Sismik yalıtım sistemlerinde enerji sönümlendirme özelliğinin artırılması amacıyla kullanılan cihazlar, çeliğin plastik deformasyonu sırasında dinamik enerjiyi ısı enerjisine dönüştürür. Oldukça yeni olan bu sistemin sağladığı teknik avantajları şu şekilde sıralayabiliriz; Yapıların deprem ve rüzgâr gibi yatay etkilerine karşı korunması, Yapının dinamik enerji sönümlendirme özelliğinin geliştirilmesi, Sismik yalıtım cihazları ile birlikte kullanılarak söz konusu cihazların özelliklerinin geliştirilmesi.
Yapıdaki yatay hareketleri minimuma indirmek ve yatay deprem enerjisini sönümlendirmek amaçlı kullanılan bu sistem, yatay rijitlik sağlaması beklenen akslara (kiriş ortalarına) yerleştirilir (Resim 13). Hidrolik esaslı sıvıların sıkışması prensibine dayanarak çalışan cihazlar yatay yükleri sönümlediklerinden, rijit bağlantılardan daha kullanışlı ve elverişlidir. Damper sistemler aşağıda belirtilen özel kullanım avantajlarına sahiptirler. Değişik kullanımlar için geniş bir model yelpazesi Etkili çalışan ve pahalı olmayan malzemeler Kolay ve çabuk montaj Kurulu olduğu yerde kontrol edebilme ve yeniden ayarlayabilme imkânı Basit fakat şık bir tasarım Yapılardaki büyük yer değiştirmeleri idare edebilme kapasitesi
Resim 14: Sönümlendirme cihazlı bir yapının basit tasarımı
Resim 15: Bir çimento silosunda damper uygulaması (Yükseklik= 52 m)
Sönümlendirici Cihazların Kullanım Alanları Sönümlendirici cihazların kullanım alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz; Yüksek deprem performansı istenen tüm yapılar, Sismik yapı yalıtımı ile birlikte kullanıma uygun tüm yapılar, Yüksek yapılar, Köprüler.
Resim 16: Sırbistan’ da köprü çelik kablolarında damper sistem uygulaması
1.6. Deprem Yalıtımı İle İlgili Standart ve Yönetmelikler Ülkemizde henüz deprem yalıtımı ile ilgili yönetmelik ve standart bulunmamaktadır.Ancak bu konudaki çalışmalar devam etmektedir.Deprem İzolasyon Derneği’nin Boğaziçi üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yaptığı bir yönetmelik taslağı vardır.Bu taslak henüz İmar ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmamıştır.Ülkemizde yapılmakta olan deprem yalıtım projeleri ABD, AB ve Japonya şartnamelerine göre yapılmaktadır. ABD Şartnameleri: ASCE/SEI 7-10 (2010), FEMA P-750 (NEHRP. 2009) ve IBC (2009) AB Şartnamesi: Eurocode8(EC8) Japonya Şartnamesi: MOLIT,2000
2. TİTREŞİM YALITIMI 2.1. Titreşim Yalıtımı Nedir? Titreşim, belirli zaman aralıklarında, bir kütlenin belirli bir mesafede yapmış olduğu periyodik hareketlerdir. Buradaki mesafe genlik, bir saniyedeki titreşim sayısı ise frekans olarak adlandırılır. Titreşim kontrolünde en önemli olaylardan birisi rezonanstır. Rezonans, cihazın çalışma frekansı ile titreşim alıcının doğal frekansının aynı zaman diliminde aynı frekansta olması durumudur. Rezonansın oluşmasını engellemek için cihazı destekleyen yapının dinamik sertliğinin titreşim alıcı sistemin en az üç katı olması gerekir.
Titreşim ve darbe kontrolünde titreşim alıcıların kullanımının iki amacı vardır. Bunlardan biri; üzerine yerleştirilmiş cihazdan sabitlendiği yapıya geçen kuvvetlerin etkisini azaltmak, diğeri ise; sabitlendiği yapının hareketinden sarsılarak zarar görmemesi gereken hassas cihazı korumaktır. Bir mekanik tesisatta titreşim yalıtımı yapılması gereken yerler; pompalar, havalandırma üniteleri, fanlar, chillerler, soğutma kuleleri, kazanlar, jeneratörler, boru hatları ve klima kanallarıdır. Titreşim alıcılar, bütün bu ekipmanların bir takım özellikleri göz önünde bulundurularak seçilmelidir. Seçim yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar şöyledir:
Titreşim yalıtımı yapılacak olan ekipmanın türü, Örneğin; Pompa, Fan, Chiller v.b. Titreşim yalıtımı yapılacak olan ekipmanın bulunduğu yer, Örneğin; Zemin kat, ara kat v.b. Yalıtım yapılacak ekipmanının ağırlığı, Ekipman ağılık merkezinin yeri, Yalıtım yapılacak birimin tüm ebatları, Cihazın en düşük çalışma hızı, Çaplarına göre boru metrajları ve projeleri, Kesitlerine göre boru metrajları ve projeleri.
2.2. Titreşim Yalıtımında Kullanılan Ekipmanlar 2.2.1. Neopren Pedler Pedler, ister neopren veya mantar, ister her ikisinin kombinasyonu, fiberglas, sisal lifler, keçe, kurşun veya başka bir malzeme olsun, sınırlı bir çökmeye sahiptirler. Çökmeler normal olarak 1" kalınlığındaki bir ped için kalınlığın %10-20'si gibidir. Yüksek katlardaki cihazların titreşimlerinin alınması için bu çökme miktarları yeterli olmayacağı için, kullanım alanları bodrum katlar, ve kritik olmayan cihazlar ile sınırlıdır.
2.2.2.Neopren Ayaklar ve Askılar Neopren ayaklar ve askıların çökme miktarları 0.20" - 0.50" arasındadır. 3 HP'ye kadar olan pompaların, küçük ısıtma ve havalandırma üniteleri gibi cihazların, yüksek hızlı küçük ekipmanların titreşim yalıtımında, dengesiz kuvvetlerin çok küçük olduğu, sadece ses probleminin ya da küçük bir titreşim probleminin olduğu yerlerde gerekli statik çökmeyi sağlayabilirler. Neopren askılar, nadiren titreşen, aslında normal olarak yüksek frekanslı ıslık sesi çıkartan buhar hatlarında kullanılırlar. Neopren ayaklar ve askıların kullanılacağı yerlerde yay kullanılması önerilir. Çünkü neopren ayaklarla küçük yayların fiyatları arasında fazla fark yoktur. Neopren askı elemanları, genellikle yaylarla seri olarak kullanılırlar. Çünkü neopren malzemeler, yayların tek başlarına yapamayacakları kadar yüksek frekanslı sesleri elimine ederler.
2.2.3. Çelik Yaylar Çelik yaylar, kritik durumlarda kullanımı en yaygın olan titreşim alıcılardır.Çelik yaylar, pratik olarak 5", bazı özel durumlarda da daha fazla çökme yapabilirler. Yaylar, çeşitli dizayn imkanları verirler. Çelik yaylar, makine kadar kalıcı ve uzun ömürlüdür. Modern titreşim alıcılar yani ilave bir şeye gerek kalmadan gerekli stabiliteyi sağlayacak yeterli büyüklükteki çelik yayların bağlantı şekilleri çok önemlidir. Yaylar genellikle bir ayar cıvatası ve neopren ped veya yüksek frekanslı sesi hafifletici malzemeler ile birlikte üretilirler.
Resim 17:Titreşim Alıcı Çelik Yaylar
2.2.4. Hava Yayları Titreşim alıcıların en randımanlısı hava yaylarıdır. Genel olarak bir hava yayı; 100 psi veya daha fazla hava basıncına dayanıklı olarak üretilmiş ve cihaza stabil destek sağlayan geniş lifli takviyeli kauçuk balondan oluşur. Uygun bir şekilde dizayn edilmiş bir hava yayı, çelik yayın 6 - 7" çökmesine eşdeğer bir çökme sağlarlar. Hava yayının cidarları kauçuktan olduğu için, çelik yaylarda meydana gelebilen rezonans veya ses köprüsü riski yoktur. Hava yaylan, tek bir boyuttaki yay ile hava basıncını çok az miktarda değiştirerek, çeşitli ağırlıklardaki yükleri taşıyabilme avantajına sahiptir.
Hava yayları, küçük kaçakları ya da büyük sıcaklık farklarından doğabilecek genişleme veya büzülme hareketlerini kompanze edecek bir yükseklik kontrol vanası ile birlikte monte edilirler. Hava yaylarının montajı, çelik yaylarınkine nazaran daha pahalı olduğu için hava yayları, son derece kritik yerlerde uygulanır.
Resim 18 :Hava Yayları
2.2.5. Çelik veya Beton Kaideler Çelik veya beton kaideler, genellikle ekipmanı düzenli bir biçimde muhafaza etmek için kullanılırlar. Kaideler, dökme demir pompa kaidesi gibi mevcut bir kaidenin kuvvetlendirilmesi, santrifüj kompresörler gibi uzun cihazları stabil hale getirmek veya uzun ve bir çok bölümden oluşan ısıtma ve havalandırma ünitelerini bir arada tutmak için de kullanılabilirler.Bir çok durumda, beton yerine çelik kaideler kullanılır çünkü kullanılacağı mahale kaynaklanmış, hazırlanmış halde gönderilebilmektedir.
Beton kaide ile karşılaştırıldığında hafifliği sebebi ile döşeme betonunun güçlendirilmesine ihtiyaç kalmaz. Çelik kaidelerin kullanılması halinde dikkat edilmesi gereken en önemli konular; cihazı taşıyabilmesi için yeterince rijit olması ve taşıdıkları cihazın frekansında rezonansa girmemesidir. En iyi yöntem, kaide elemanları olarak çelik kirişlerin kullanılmasıdır. Kiriş derinlikleri, kaidenin en uzun kenarının en az 1/10'u kadar olmalıdır. Özellikle büyük güçlü cihazlar için ilave bilezikler kullanılabilir.
2.2.6. Yüzer Beton Kaideler Yüzer beton kaideler özellikle pompalar için tavsiye edilmektedir.Pompa için gerekli olan ekstra sağlamlık ve şaplanmış yüzey gibi özellikler, yüzer beton kaidelerde mevcuttur. Eğer en önemli faktör sağlamlık ise, beton derinliği kaidenin en uzun kenarının 1/12'si kadar olmalıdır. Beton kaideler, cihazın balanssızlığına, dışardan gelebilecek bir takım kuvvetlere karşı dayanım için bir kütle artışı gerekli olması halinde de kullanılmaktadır.
2.2.7. Kauçuk Genleşme Parçaları Kauçuk genleşme parçaları, ses köprüsünü ve borudaki gerilimi azaltması için, kesme vanalarının cihaz tarafına yerleştirilmelidir. Sıcaklık ve basıncın çok yüksek olduğu tesisatlarda kauçuk yerine paslanmaz çelik veya bronz metalik hortumlar önerilir. Flexible metalik hortumlar, boru hattındaki seslere karşı çok az koruma sağlarlar. Cihaz bağlantı noktalarında esneklik sağlarlar. Bu da, flanşlardaki gerilimi azaltır ve titreşim yalıtımı yapılmış olan cihazın, yaylar üzerinde serbest olarak hareket etmesine olanak verir. Kauçuk bağlantı parçalan, ses köprülerini ve borudaki gerilimi azaltır.
2.3.Titreşim Yalıtımı İçin Alınan İnşai ve Mimari önlemler Günümüzde pek çok bina kalabalık caddelere, tren veya metro güzergahına çok yakın inşa edilmektedir.Bu çevre şartları nedeniyle oluşan titreşim ve gürültüyü aranan konfor şartına göre azaltmak gerekecektir.Bunu sağlamak için yüzer odalar adı altında sistemler uygulanır. Yüzer döşeme ve /veya tavanları destekleyen izolatörün frekansı genellikle bir mimar veya akustik danışman tarafından giriş frekansına bağlı olarak belirlenir.Kauçuk izolatörler 30 Hz. Üzeri titreşimler için idealdir.
Titreşim genliğinin yüksek olması veya frekansın 20 Hz Titreşim genliğinin yüksek olması veya frekansın 20 Hz.’den düşük olduğu ortamlarda en doğru çözüm çelik yaylı izolatörlerin kullanılması olacaktır.Yaylı izolatörler için gerekli olan çökme miktarı giriş frekansına bağlıdır.Spor salonları, restoran mutfakları gibi şiddetli darbelerin olacağı düşünülen yerlerde yaylı izolatör kullanılması gerekir. Yüzer oda sistemleri genellikle yüksek katlı binalardaki makine odasındaki cihazlardan çıkan sesi gidermek için kullanılır.Bu sistem ayrıca uçak gürültüsünden de koruma sağlar.Yüzer odanın doğal frekansı bir ekipmanın titreşim yalıtımını sağlayamayacak kadar yüksek olduğundan dolayı sistemin tek işlevi hava ile iletilen sesi yalıtmaktır.Yüzer odadaki ekipmanların titreşim yalıtımı uygun izolatörler ile yapılmalıdır.
Ağır ekipmanlar altlarındaki kauçuk izolatörlerde aşırı çökmeye sebep olacağı için yüzer döşemeye oturtulan ekipmanların altlarındaki bölgelere uygun izolatörler seçilerek aralıklar sıklaştırılmalı ve projeler mutlaka ağırlık dağılımı göz önüne alınarak yapılmalıdır. Ekipman kaideleri titreşim ve ses izolasyonu sağlamakla beraber ağır betonarme kaideler frekans genliğini azaltarak çevreye daha az rahatsız edici gürültü iletilmesine yardımcı olur.Kaide tasarımları yapılırken mutlaka sismik önlemler alınmalıdır.Çünkü ekipmanı ana yapıya bağlayan en önemli araç olan dübellerin kaide kenarına olan mesafesi sismik tasarımlarda büyük önem taşır. Sismik, titreşim ve akustik izolasyon için yapılan tasarımlar birbirleriyle koordinasyon içinde olmalı ve uzmanlar tarafından yürütülmelidir.Bütün bu tasarımlar tek bir detayda uygulama projesi olarak bir araya getirilmelidir.
Şekil 6:Betonarme kaidelerde dikkat edilmesi gerekenler
KAYNAKÇA 1. Megep. Deprem İzolatör Sistemleri 2. Erdik , Mustafa. Binalarda Deprem Yalıtımı ve Ülkemizdeki Uygulamalar 3. P.gülkan,ODTÜ. Depreme Karşı Koruma:Temel İzolasyonu 4. Erdik,Mustafa.Boğaziçi Üniversitesi. Binalarda Deprem Yalıtımı 5. Buzluk,Seda(Mak. Müh.) Mekanik Sistemlerde Titreşim Kontrolü 6. Sever,Ömer Okan. Yüksek Binalarda Deprem ve Titreşim Yalıtımı