BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER-II -3-
KUSUR ARANMAYAN SORUMLULUK HALLERİ TBK uyarınca haksız fiil sorumluluğu kural olarak fiilin hukuka aykırılığına ve failin kusurlu olmasına dayandırılmışsa da TBK’da da başka kanunlarda da kusur aranmaksızın hatta bazen hukuka aykırılık söz konusu olmaksızın sorumluluğun düzenlendiği durumlar bulunmaktadır. «objektif sorumluluk» veya «sebep sorumluluğu» Öğretide kusursuz sorumluluk hallerini «olağan sebep sorumluluğu, tehlike sorumluluğu» şeklinde ikili bir ayırıma tabi tutanlar olduğu gibi, «hakkaniyet sorumluluğu, gözetim ve özen gösterme yükümünden doğan sorumluluk, tehlike sorumluluğu» şeklinde üçlü ayırım yapanlar da vardır.
KUSUR ARANMAYAN SORUMLULUK HALLERİ MK’da düzenlenen kusursuz sorumluluk halleri: ‘ev başkanının sorumluluğu’, ‘taşınmaz malikinin sorumluluğu’, devletin sorumluluğuna ilişkin maddeler. Özel kanunlarda düzenlenen kusursuz sorumluluk halleri: Motorlu taşıt işletenin sorumluluğu Çevre kanununda düzenlenen çevreyi kirletenin sorumluluğu TKHK uyarınca üretici ve ithalatçının sorumluluğu 4703 sayılı kanuna göre üreticinin sorumluluğu Biyogüvenlik kanuna göre genetiği değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden doğacak zararlardan sorumluluk Nükleer enerji alanındaki kanun tasarısı MAHKEME İÇTİHATLARI
KUSUR ARANMAYAN SORUMLULUK HALLERİNDE ORTAK NOKTALAR Sorumluluk şartları sorumluluğu düzenleyen hükümlerin her birinde ayrı ayrı belirtilmiştir. Her birinde sorumluluğun kapsamı, bu husustaki şartları belirleyen hükmün koruma amacı ile sınırlıdır. Kusursuz sorumluluğu gerektiren şartların varlığını ispat mağdura düşer. Zararın saptanması, tazminatın belirlenmesi, yetkili mahkeme, zamanaşımı konularında, kusursuz sorumluluğu düzenleyen hükümlerde aksi belirtilmiş olmadıkça, TBK kusura dayanan sorumluluk hükümleri uygulanır. Kusur aranmayan sorumluluk hükümlerine göre, gerek maddi herekse manevi tazminat talep etmek mümkündür.
TBK’DA DÜZENLENEN KUSURSUZ SORUMLULUK HALLERİ Objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması esasına dayanan kusursuz sorumluluk halleri Adam çalıştıranın sorumluluğu TBK m.66 Hayvan bulunduranın sorumluluğu TBK m.67 TBK m.69- bina veya diğer yapı malikinin sorumluluğu- malik kendisine yükletilen bir özen yükümlülüğünü yerine getirmediği için değil, bina veya yapıdan en üst düzeyde yararlanan kimse olduğu için, binanın veya yapının yapılış bozukluğundan veya bakım noksanından doğan zarardan sorumlu tutulmuştur. Hakkaniyet esasına dayanan sorumluluk TBK m.65, 64/2
ADAM ÇALIŞTIRANLARIN SORUMLULUĞU TBK m.66 Sorumluluğun dayandığı esas: başkalarını emri altında çalıştıran kişinin kendisine yükletilmiş özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu esasına dayanmaktadır. Kanunun aradığı özen: durumun ve işin gerektirdiği bütün dikkat ve özendir.
TBK m.66’nın Uygulama Alanı Adam çalıştıran bir gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir. Buna karşılık devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin kamı hukukuna tabi olarak çalıştırdıkları kişilerin işlerini görürken verdikleri zararlardan kamu tüzel kişisinin sorumluluğu kamu hukuku kurallarına tabidir. Çalışanın, adam çalıştıran için gördüğü iş, çalıştıranın bir üçüncü kişiye olan borcunun ifasına yardımcı olmaktan ibaret ise ve çalışan bu borca aykırı bir davranışla alacaklıya zarar vermiş ise, çalıştıranın bu yardımcı kişinin borca aykırılık oluşturan fiilinden borçlu sıfatıyla sorumluluğu TBK m.66’ya değil TBK m. 116’ya tabiidir.
TBK m.66’nın Uygulama Alanı Buna karşılık, yardımcı kişinin alacaklıya verdiği zarar borcun ihlali olmayıp da genel davranış kurallarına aykırılık oluşturuyorsa bu kişiyi çalıştıran borçlunun adama çalıştıran sıfatıyla sorumluluğu TBK m.66’ya tabidir. Şayet borcun ifasına yardımcı olan çalışanın fiili hem borca aykırılık hem de genel davranış kurallarına aykırılık teşkil ediyorsa, bu kişiyi çalıştıran borçlunun TBK m.116’ta tabi sorumluluğu ile TBK m.66’ya tabi sorumluluğunun yarışacağı kabul edilmektedir.
İKİ SORUMLULUĞUN YARIŞTIĞI HALLERDE TBK m.66 TBK m.116 -mağdur davasını TBK m.66’ya dayandırırsa, adam çalıştıran sıfatıyla davalı olan kişi, özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat ederek veya özen yükümlülüğü yerine getirdiğini ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Zamanaşımı süresi TBK m. 72’ye tabi. Sorumluluk için çalıştırılanın kendisini çalıştırana bağımlı olması şartı var. Çalıştırılan kişi mutlaka gerçek kişi olmalıdır. -Davanın TBK m.116’ya dayanması halinde, adamını borcun ifasında yardımcı olarak çalıştıran borçlu, aynı imkana sahip değildir. O ancak borcu kendisi ifa etseydi dahi aynı zararın ortaya çıkacağını ve kendisinin de bundan sorumlu tutulamayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. -zamanaşımı süresi TBK m.146’ya tabi -yardımcı kişi bakımından böyle bir şart aranmamaktadır. - Tüzel kişi de ifa yardımcısı olabilir.
TBK m.66’ya göre sorumluluğun şartları 1. üçüncü kişi zarara uğramış olmalıdır. 2. zarar, çalıştırılanın hukuka aykırı fiilinden doğmuş olmalıdır. Bağlı olarak çalışmanın bir hizmet sözleşmesine dayanması şart değildir. Eser sözleşmesi, vekalet sözleşmesi ve ortaklık sözleşmesi uyarınca çalışanlar ile hiçbir sözleşmeye dayanmaksızın sadece bir konuda yardımcı olmak için başkasının işini gören kişiler bağımlı çalışma şartı gerçekleşmediğinden işini gördükleri kişinin TBK m.66 uyarınca sorumluluğuna yol açmazlar. 3. zarar, çalıştırılan kişi, kendisini çalıştıranın işini görürken verilmiş olmalıdır.
SORUMLULUK KARİNESİ TBK m. 66’da öngörülen şartların varlığı sabit olunca, zararı veren kişiyi çalıştıran kimsenin kendisine yükletilmiş olan objektif özen gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve zararın bu yüzden meydana geldiği hususu TBK m. 66’da karine olarak kabul edilmiş ve adam çalıştıran bu zarardan sorumlu tutulmuştur. a) Çalıştırılana yönelik karine üç ayrı hususu içermektedir. Şöyle ki; Çalıştırılan kendisini çalıştıranın işini görürken hukuka aykırı bir fiille bir üçüncü kişiye zarar vermişse, «adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.»
SORUMLULUK KARİNESİ b) İkinci karine, işletme şartlarına ilişkindir. Buna göre bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Sorumluluk başkasının haksız fiilinden sorumluluk izlenimini uyandırıyorsa da gerçekte adam çalıştıran kendisine yükletilmiş olan objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmediği için sorumlu olmaktadır.
SORUMLULUK KARİNESİNİN ÇÜRÜTÜLMESİ (KURTULUŞ BEYİNNESİ) a) Çalıştırılana yönelik karinenin çürütülmesi Adama çalıştıran çalıştırdığı kişiye yönelik gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, bu karineyi çürütür. Gösterilmesi gereken özen üç aşamada arandığına göre adam çalıştıran: Çalıştırdığı kişiye talimat vermede özen gösterdiğini Çalıştırdığı kişinin seçiminde özen gösterdiğini ve Denetlemekte özen gösterdiğini ispat etmesi gerekmektedir.
SORUMLULUK KARİNESİNİN ÇÜRÜTÜLMESİ (KURTULUŞ BEYİNNESİ) b) İşletme şartlarına yönelik karinenin çürütülmesi Adam çalıştıran işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat ederse, bu karineyi çürütür. Örneğin iş yüküne göre yetersiz eleman çalıştırılan bir işletmede, her bir elemana yönelik özen yükümü tam olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen, bir çalışan iş yoğunluğu yüzünden üçüncü kişiye zarar vermişse adam çalıştıran bundan dolayı sorumlu olacaktır.
SORUMLULUK KARİNESİNİN ÇÜRÜTÜLMESİ (KURTULUŞ BEYİNNESİ) c) Nedensellik bağının olmaması Şayet adam çalıştıran objektif özen yükümünü belirtilen hususları tamamen yerine getirdiğini göstererek ispat edemez ise, özen yükümünün ihlali ile zarar arasında nedensellik bağının bulunduğu asıl sayılacaktır. Özen yükümünü yerine getirdiğini ispatlayamayan fail artık sadece bu özen eksikliği ile zarar arasında nedensellik bağının bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Burada bulunmadığı ispat edilecek nedensellik bağı, çalıştırılanın fiili ile zarar arasındaki nedensellik değil, adam çalıştıranın özen göstermemesi ile zarar arasındaki nedenselliktir. Örneğin bir işçi onu çalıştıranın eşyasını taşırken kendisine sarhoş bir şoförün kullandığı arabanın çarpması sonucu elindeki eşyaları bir başkasının ayağına düşürüp o kişinin yaralanmasına yol açmışsa, işçinin fiili ile üçüncü kişinin yaralanması arasında nedensellik bağı bulunmasına rağmen, gerçekleşen zararın işçiyi çalıştıranın özen göstermemesi ile nedensellik bağı bulunmadığı kabul edilir.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR TBK m. 66’da düzenlenen sorumlulukta, adam çalıştıranın veya çalıştırılanın kusuru aranmadığı için, kusursuzluğunu ispat ile sorumluluktan kurtulmak mümkün olmadığı gibi, varsa kusurun derecesi de tazminatın belirlenmesinde önem taşımaz. TBK m. 51’deki tazminatın belirlenmesinde kusurun ağırlık derecesinin dikkate alınmasına ilişkin esas adam çalıştıranın sorumluluğunda rol oynamaz. Fakat adam çalıştıranın zararın meydana gelmesinde kusuru varsa, munzam kusur, adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin karineleri çürütmesine engel olacağı gibi, tazminatın indirilmesini gerektiren sebepler bulunsa bile bu indirime de engel olabilir.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Tazminatın belirlenmesinde durumun gereğinin (TBK m.51), mağdurun birlikte kusurunun (TBK m. 52/1), tazminatın davalıyı yoksulluğa düşürecek olmasının (TBK m. 52/2) dikkate alınacağına dair esaslar adam çalıştıranın tazmin borcu bakımından da uygulanacaktır. TBK m. 66 uyarınca sorumlulukta zamanaşımı TBK m.72’ye tabidir. Zarardan başka kişiler de başka sebeplerle sorumlu olabilir. TBK m. 62 uyarınca rücu imkanını hakim belirler. Ancak rücu konusunda adam çalıştıranın çalıştırılana rücu etmesi TBK m. 66/4’te özel olarak görülmüştür. Böylece adam çalıştıranın çalıştırılana rücu edebilmesi için, ya çalıştırılan kişi şahsen kusurlu olduğu için TBK m. 49 uyarınca mağdura karşı kendisi de sorumlu olmalı veya çalıştırılanın davranışı kendisini çalıştırana karşı yüklendiği borca aykırılık oluşturduğu için TBK m. 112’deki esaslara veya özel hükümlere göre adam çalıştırana karşı çalıştırılan sorumlu olmalıdır. Rücuda zamanaşımı TBK m. 73
HAYVAN İDARE EDENLERİN SORUMLULUĞU TBK m.67 Sorumluluğun dayandığı esas: bir hayvanı fiili egemenliği altında tutan kimsenin, bu hayvanın başkalarına zarar vermemesi için gerekli önlemleri alma konusunda kendisine yükletilmiş özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması esasına dayanmaktadır. TBK m. 67/2’de aranan gerekli özen durumun gerektirdiği bütün dikkat ve tedbirdir. Bu özeni gösterme yükümlülüğü de hayvanı egemenliği altında bulundurana yükletilmiştir. Çok kere bu kimse hayvandan yararlanan kişidir. Fakat ilk plandaki unsur egemenliktir. Egemenlik olmadan hayvandan yararlanan kimse olmak önem taşımaz.
HAYVAN İDARE EDENLERİN SORUMLULUĞU Hayvanı satan S henüz bunu teslim etmemişse, teslime kadar hayvandan elde edilecek tüm yararlara alıcının sahip olacağı kararlaştırılmış olsa bile, fiili hakimiyet sahibi satıcı S olduğu için, hayvanın bu dönemde ika ettiği zarardan TBK m. 67 uyarınca sorumlu kişi S’dir. Gene bu sebeple hayvanın maliki dahi, bulunduran olmadığı sırada verilen zarardan bu hükme göre sorumlu değildir.
TBK m. 67’NİN UYGULANMA ALANI TBK m. 67 ancak üzerinde egemenlik bulunan hayvanların verdikleri zararlarda uygulanabilir. Egemenlik altındaki her türlü hayvan hükmün uygulanmasına yol açabilir. Daha önce egemenlik altında iken terk edilmiş hayvanın TBK m. 67’nin kapsamına girip girmeyeceği tartışmalıdır.
TBK m. 67’ye göre sorumluluğun şartları a) Üçüncü kişi zarara uğramış olmalıdır b) Zarar, egemenlik altındaki hayvanın hareketinden doğmuş olmalıdır. c) Zararı meydana getiren hareketi yapan hayvan, sorumlu tutulmak istenen kişinin egemenliği altında bir hayvan olmalıdır. Bu şartın varlığını ispat etmek de mağdura düşer.
Sorumluluk Karinesi Belirtilen şartların varlığı sabit olunca zararı veren hayvanı bulunduran kimsenin kendisine yükletilmiş olan özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve zararın bu yüzden meydana geldiği TBK m. 67’de karine olarak kabul edilmiş ve hayvan bulunduran bu zarardan sorumlu tutulmuştur. Buna göre, bir hayvanın hareketi bir kişiye zarar vermişse, hayvanı bulunduran kimse, «bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni» göstermemiş sayılacaktır. Burada kastedilen objektif özendir. Buna fiil karinesi denmektedir. Doğan zararın bu özenin gösterilmemesi ile nedensellik bağı içinde bulunduğu da karineye dahildir. Buna da nedensellik karinesi denmektedir.
Sorumluluk Karinesinin Çürütülmesi a) Fiil Karinesinin Çürütülmesi Hayvan idare eden gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumluluktan kurtulur. Bu kendisinin sorumluluğuna yol açan fiil karinesinin çürütülmesidir. b) Nedensellik Karinesinin Çürütülmesi Hayvan bulunduran gerekli özeni gösterdiğini ispat edemediği için fiil karinesini çürütememesine rağmen gerekli özeni gösterse idi dahi zararın meydana geleceğini ispat edebilirse, nedensellik karinesini çürütmek suretiyle sorumluluktan kurtulur. Burada bulunmadığı ispat edilecek nedensellik, hayvan bulunduranın gerekli özeni göstermemesi ile zarar arasındaki nedenselliktir.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Burada düzenlenen sorumlulukta hayvan bulunduranın kusuru aranmadığı için kusursuzluğu ispat ile sorumluluktan kurtulmak mümkün olmadığı gibi varsa kusurun derecesi de tazminatın belirlenmesinde önem taşımaz. TBK m.51, 52 burada da uygulanacaktır. Zamanaşımı TBK m.72’ye tabidir. Zarardan başka kişiler de başka sebepten sorumlu ise birbirlerine rücu imkanını TBK m. 62 uyarınca hakim belirler. Ancak rücu konusunda zarar veren hayvanın başka bir kişi veya hayvan tarafından ürkütülmüş olması halinde hayvan bulunduranın rücu imkanı TBK m. 67/3’te özel olarak öngörülmüştür.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR Örneğin şoför Ü’nün bir yayayı uyarmak için çaldığı klaksondan A’nın bulundurduğu hayvan ürküp bir kişiye zarar vermişse,şoför Ü’yü bu zarardan sorumlu tutmak mümkün değildir. Zira zararla klakson çalma fiili arasında uygun illiyet bağı yoktur. Buna karşılık Ü hayvanı ürkütmek için klakson çalmışsa ürken hayvanın verdiği zarardan sorumludur. A zarara uğrayana TBK m.67 uyarınca ödeyeceği tazminat için Ü’ye rücu edebilir.
Hayvanın bır taşınmaza zarar vermesi halinde taşınmaz zilyedine tanınan haklar ve yükümlülükler TBK m.68
YAPI MALİKİNİN SORUMLULUĞU TBK m.69 Maddede bir binanın veya diğer yapı eserlerinin deyimi ile yapılan (imal edilen) herhangi bir şeyin değil, sabit, toprağa doğrudan doğruya veya dolayısıyla bağlı insan tarafından yapılmış şeylerin kısaca “inşa edilmiş” yapıların kastedildiği öğretide belirtilmektedir.
Sorumluluğun Dayandığı Esas Bina ve yapıya malik olmaya dayanan bir sorumluluktur. Bazı durumlarda, oturma ve inrifa hakkı sahibi Malikin sorumluluğu için kusur aranmaması bir yana kendsine yükletilmiş bir özen yükümlülüğünün varlığından ve bunu yerine getirmemesinden sorumlu tutulduğundan da söz edilemez. Zira bina ve yapıyı yeni satın alan malik, eski malikin dönemindeki yapı bozuklukları veya bakım eksikliklerinden kendi mülkiyet döneminde meydana gelen zarardan sorumlu tutulmuştur.
Sorumluluğun Dayandığı Esas Sorumluluk fiili egemenliğe ve buna bağlı olarak gerekli tedbirleri almada özen gösterme esasına dayanmadığı için, TBK m. 69’da adam çalıştıranın veya hayvan bulunduranın sorumluluğundan farklı olarak bir sorumluluk karinesi ve bu karinenin çürütülmesi imkanı da söz konusu değildir.
TBK m. 69’un uygulama alanı A) TBK m. 69’da düzenlenen sorumluluk bina veya diğer bir yapının yapılış bpzukluğu veya bakım eksikliğinden doğan zararları kapsar. Bina barınmak veya diğer ihtiyaçlar için insan tarafından yapılmış etrafı ve üstü az veya çok kapalı, araziye bağlı, inşa eseri olarak tarif edilebilir. Bina tanımına girmeyen fakat yeryüzüne bağlı olan inşa eserleri de kanunun ifadesiyle “diğer yapılar” olarak TBK m.69 kapsamındadır. köprüler, yollar, barajlar, setler, elektirik direkleri, tramvay ve demiryolu rayları vs bu kapsama girer. Ancak inşaatı tamamlanmış binalar ve diğer yapılar TBK m.69 kapsamına girer. Inşaatın devamı veya restorasyon dönemlerinde inşaat bozukluklarından meydana gelen zararlar için diğer hükümlere başvurulabilir.
TBK m. 69’un uygulama alanı B) İnsan tarafından yapılmayan, inşa eseri niteliği olmayan, kayalar, mağaralar, ağaç kovukları, insanlar tarafından kullanılsalar bile bina veya diğer yapı kavramına girmezler. C) devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin özel hukuk hükümlerine göre maliki bulundukları bina ve diğer yapıların inşaat bozukluğu veya bakım eksikliklerinden sorumlu olacaklarında ve bu husustaki tazminat davasına bakmaya adliye mahkemelerinin görevli olduklarında tereddüt yoktur.
TBK m.69’a göre sorumluluğun şartları a) Üçüncü kişi bir zarara uğramış olmalıdır. b) Zarar, bir binanın veya diğer bir yapının yapılışındaki bozukluk veya bakımındaki eksiklikten veya her ikisinden ileri gelmiş olmalıdır. Bu şart iki unsurdan oluşmaktadır. birinci unsur, bina veya diğer yapıda bir yapılış bozukluğu veya bakım eksikliği bulunmasıdır. ikinci unsur zarara bu yapılış bozukluğu veya bakım eksikliğinin yol açmış olmasıdır. (uygun nedensellik bağı) Zarara binanın veya diğer bir yapının yapılışındaki bozukluğun veya bakım eksikliğinin yol açtığını ispat mağdura düşer.
TBK m.69’a göre sorumluluğun şartları c) Sorumluluğa yol açan bina veya yapı, sorumlu tutulmak istenen kişinin mülkiyetinde veya bu kişinin intifa yahut oturma hakkı ile ya da üst hakkı ile yükümlü olmalıdır. malik olmadan binadan veya yapıdan yararlanan kimseler sorumlu olmazlar. TBK m. 69/2 Yapının bakımındaki eksiklik- müteselsil sorumluluk Yapımdaki bozukluk- sadece malik sorumlu Bir arsanın bütünleyici parçasındaki bir bina veya diğer bir yapıyı arsa malikinden başka bir şahıs, üst hakkı uyarınca hak sahibi olabilir. Bu halde sorumlu olacak kişi arazi maliki değil üst hakkı sahibi olacaktır. Elbirliği mülkiyetinde- müteselsil Paylı mülkiyette- payları oranında sorumluluk Zarar doğurucu olay meydana geldiğinde malik kim ise o sorumlu olacaktır.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR a) kusur aranmayan sorumluluk dolayısıyla kusurun derecesi önemli değildir. Fakat zararın meydana gelmesinde malikin kusuru varsa munzam kusur tazminatın indirilmesini gerektiren sebepler bulunsa bile bu indirime engel olabilir. b) TBK m.51, 52/1-2 burada uygulanır. c) zamanaşımı TBK m.72’ye tabi d) rücu bakımından TBK m.62(mağdura karşı sorumluluğu olan kişiler bakımından rücu) TBK m. 69/3 – (mağdura karşı sorumluluğu olmayan kişiler bakımından rücu) sorumlu olan diğer kişiler?? Müteahhit, binayı veya yapıyı ayıplı olarak kendisine satan eski malik, binanın veya yapının bakım görevini yüklenmiş kiracı
TEHLİKEYİ BERTARAF ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ TBK m.70 Bu hükmün uygulanması için tehlikenin binanın veya diğer yapının yapılışındaki bozukluktan veya bakım eksikliğinden ileri gelmesi şart değildir. Yapının dış etkilere arz ettiği bir tehlikede de söz konusu hükme dayanılabilir. Örneğin toprak kayması sebebiyle bir yapının yıkılma ihtimalinin yarattığı tehlikede TBK m. 70 uygulanabilir.
AYIRT ETME GÜCÜ BULUNMAYANLARIN SORUMLULUĞU TBK m. 65 genel bir tazminat hükmü TBK m. 59- özel bir tazminat hükmü Sorumluluğun dayandığı esas: hakkaniyet
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR a) kusur aranmayan sorumluluk dolayısıyla kusurun derecesi önemli değildir. b) TBK m.51, 52/1 burada uygulanır. c) zamanaşımı TBK m.72’ye tabi d) rücu bakımından TBK m.62
IZTIRAR HALİNDE VERİLEN ZARARDAN SORUMLULUK TBK m. 64/2 Sorumluluğun dayandığı esas: fedakarlığın denkleştirilmesi esası Sorumluluğun şartları: a) Fail ıztırar halinde başkasının mallarına zarar vermiş olmalıdır. b) Hakkaniyet zararın tazminini gerektirmelidir.
TAZMİNATA İLİŞKİN DİĞER ESASLAR a) hukuka aykırılık ve kusur şartları aranmayacaksa da, zarar ile ıztırar halinde işlenen fiil arasında uygun nedensellik bağı bulunması burada da gereklidir. b) hakim durumun özelliklerini dikkate alarak, ıztırar halinde zarar verenin ne ölçüde fedakarlığa katlanması gerektiğini hakkaniyete uygun şekilde belirleyecektir. c) ıztırar halinde verilen zarardan sorumluluğun zamanaşımı da TBK m.72 d) şayet fail zarar veren fiili ile başkasını tehlikeden kurtarmış ise, TBK m. 64/2 uyarınca ödediği tazminat için tehlikeden kurtaran fiilinden yararlanan kimseye vekaletsiz iş görme hükümlerine göre rücu edebilir.
TEHLİKE SORUMLULUĞU TBK m.71 Tehlike sorumluluğu bu maddede, herhangi bir tehlikeli ürün veya eşya yahut faaliyet için değil; sadece işletmeler için öngörülmüştür. Ticari işletme tanımı TTK m.11 uyarınca «ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.» Ancak hükümde «işletme» denmektedir. Dolayısıyla tanımı yapılmayan esnaf işletmesi de bu kapsama girecektir. Kamu tüzel kişilerine ait işletmeler bakımından da aynı hükümler uygulama alanı bulacaktır. İşletme niteliğinde olmayan fakat mesleki faaliyet gösteren yerler(doktor muayenehanesi) bu hükmün dışındadır.
TEHLİKENİN İŞLETMENİN NİTELİĞİNDEN KAYNAKLANMASI TBK m.71/2 Her işletme değil, sadece, ‘önemli ölçüde tehlike arzeden’ işletmeler tehlike sorumluluğu hükümlerine tabidir. Önemli ölçüde tehlike arzetme, somut olayda bir işletmenin fiilen tehlike yaratmış olmasıyla değil, işletmenin niteliğinin ve faaliyetinin tehlike yaratmaya her zaman yatkın olmasıyla tehlike sorumluluğu yaratır. Patlayıcı madde imal eden ve depolayan işletmenin durumu böyledir. Zarar işletmenin faaliyetinden doğmalıdır. Bu faaliyet sırasında çalışan makinelerin, etrafa dağılan katı, sıvı, gaz şeklinde kimyasal maddelerin araç gereç ve yapıların başkalarının malvarlığı veya kişi varlığı değerlerinde fiziksel veya kimyasal zararlar doğurması böyledir. İşletmenin üretip piyasaya çıkardığı ürünlerin verdiği zararlardan sorumluluk, bunlar tehlikeli özel tipte zarar doğurmaya yatkın olsalar bile, TBK m. 71 kapsamına girmez.
TEHLİKENİN İŞLETMENİN NİTELİĞİNDEN KAYNAKLANMASI Tüp gaz imalathanesi tehlikeli bir işletme olduğundan, doldurulması bitmiş ve işletmede depolanmış tüplerin patlamasından dolayı sorumluluk da TBK m. 71’deki tehlike sorumluluğuna girebilir. Fakat imalathaneden gönderilmiş ve pazarlanmış tüplerin bazısının kullanıldığı ev veya lokantada patlaması üreticinin sorumluluğu çerçevesinde ele alınır.
SORUMLU TUTULAN KİŞİ İşletme sahibi olmak için işletmenin tüm malvarlığı değerlerinin maliki olmak gerekmez. Kanun, işletme sahibinden başka varsa işletenin de aynı prensibe göre sorumlu olacağını belirtmiştir. İşleten, işletmenin sahibi olmamakla beraber işletmeyi kira sözleşmesi veya yönetim sözleşmesi ile çalıştıran veya kayyım olarak atanan gerçek ve tüzel kişilerdir.
Özel sorumluluk hallerinin saklı olması TBK m. 71/3 Örneğin Çevre Kanunu uyarınca kusursuz sorumluluk kapsamına giren işletmeler, ayrıca önemli ölçüde tehlike arz eden işletme sayılsa da, çevre kirliliğine yol açma zararları bakımından bu özel kanuna tabi olacaklardır.
Hukuken İZİN VERİLMİŞ ve kurallara uygun faaliyetlerden doğan zararlardan sorumluluk TBK m. 71/4 Bu hüküm nasıl anlaşılmalıdır?