DİFTERİ RAHŞAN KOLUTEK.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
GRİP VE KORUNMA YOLLARI SİNAY KREŞ
Advertisements

SOLUNUM SİSTEMİ.
GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2006 OKUL EĞİTİMLERİ.
DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kurum Tabipliği
TÜKÜRÜK YOLU İLE BULAŞAN HASTALIKLAR
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
T. C. ANKARA VALİLİĞİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Şube Müdürlüğü www
T. C. ANKARA VALİLİĞİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Şube Müdürlüğü www
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
VEREM KONUSUNDA HALK EĞİTİMİ
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Kızamık.
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI
KRUP-EPİGLOTİT-PULMONER ÖDEM
SOLUNUM SİSTEMİ 04/05/2006 SOLUNUM SİSTEMİ.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
BOŞALTIMDA GÖREVLİ YAPI VE ORGANLAR
KANSER NEDİR? Sağlık Slayt Arşivi:
Hazırlayanlar ulaşıcı astalıklar 01 Amir YETKİN (Yalıntaş İÖO.)
Op. Dr. Mehmet Ali TUNÇBİLEK Kulak Burun Boğaz Uzmanı
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) 1.
BAGIŞIKLIK SİSTEMİ.
06-12 OCAK VEREM HAFTASI HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
Verem SAVAŞ Haftası (1-7 OCAK).
MEVSİMSEL GRİP HASTALIĞI
NASIL SOLUK ALIP VERİRİZ?
Grip ve Hijyen Alaplı Devlet Hastanesi Fatma KARAKUŞ AKIN
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ZOONOTİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI.
Solunum Sistemi ANAHTAR KAVRAMLAR Alveol Diyafram Bronş Bronşçuk.
SOLUNUM SİSTEMİ Solunum sistemi, kandaki karbondioksit gazının oksijen gazı ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir. Solunum Sistemi Solunum sisteminde.
SOLUNUM SİSTEMİ
SOLUNUM SİSTEMİ Hücrede besinlerin oksijenle parçalanarak enerji üretilmesi olayına solunum denir. Besin + oksijen karbondioksit + su +
Tüberküloz .
DOMUZ GRİBİ.
SOLUNUM SİSTEMİ.
SELAMİALİ İLKÖĞRETİM OKULU
Kan şekeri düşmesinde ilkyardım uygulama
SOLUNUM YOLU İLE BULAŞAN
BOĞMACA.
ROTA VİRÜS.
TRAHOM. ETKEN Chlamyidia trachomatis konjonktivayı, korneayı ve gözkapaklarını saran, genellikle süreğen bir çeşit göz hastalığıdır konjonktivayıkorneayı.
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI.
Bilinç Bozuklukları Bölüm 8.
SOLUNUM SİSTEMİ
Bursa Sağlık Müdürlüğü İletişim Merkezi Dr.Halenur ALKOÇLAR
SOLUNUM SİSTEMİ SOLUNUM ORGANLARI
Viral Ansefalitler.
Kızamıkçık (Rubella).
DOMUZ GRİBİ BİLGİLENDİRME SUNUSU. 'H1N1 virüsü' neden domuz gribi olarak adlandırılıyor? Bu virüse 'domuz gribi' denmesinin nedeni, domuzlar arasında.
Difteri (Kuşpalazı) Çocukluk dönemi enfeksiyonlarından birisidir. Etkenin yerleştiği bölgede psödomembran (yalancı zar) ve salgıladığı toksin ile oluşan.
 Soluduğumuz hava ile akciğerlere giren Tbc basilinin yol açtığı, asıl olarak akciğerlerde yerleşen,fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda dağılabilen.
ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARI. Ön Test Aşı Nedir? Aşı; hastalıklarla mücadele edebilmek, hastalıklar oluşmadan önlemek, hastalıklara karşı özel koruma sağlamak.
Ateş Hastalığa karşı vücudun göstermiş olduğu bir tepkidir. Normal kabul edilen 36-37,5 derece arasındaki vücut ısısının yükselmesine ateş denir. Vücut.
KIZAMIKÇIK RAHŞAN KOLUTEK.
Corynebacterium diphtheria
ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
Sunum Planı Çocuklarda görülen kanserler Görülme sıklıkları Nedenleri
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
MEVSİMSEL GRİP HASTALIĞI
ANNE ÇOCUK SA Ğ LI Ğ I 0-6 Yaş Çocuklarında Sık Görülen Şikâyetler KAYNAKLAR: k-saglik/cocuk-hastaliklari/ yas-cocuklarinda-sik-
BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI. ENFEKSİYON: BİR HASTALIK ETKENİNİNVÜCUDA GİRİP ÜREMESİDİR.
BOĞMACA (Pertusis) NEDİR ?. Her ülkede ve her mevsimde görülen bakteri enfeksiyonudur. Çocukluk dönemi hastalığıdır. Hastalık geçirildikten sonra oluşan.
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
Sunum transkripti:

DİFTERİ RAHŞAN KOLUTEK

Tarihçe  1826 da Pierre Bretonneau tarafından klinik bulgular tarif edilerek Difteri adı verilmiştir. Bretonneau membranöz kruplu bir hastada kızıldan difteriyi ayırarak tarif etmiştir. 1923 de hastalığın emin ve etkili aşısı bulunarak uygulamaya konmuştur. 1883 de difteri basili Edwin Klebs tarafından tarif edilmiş veFriedrich Loeffler tarafından kültürü yapılmıştır ve bu nedenle de 1884 den itibaren Klebs-Loeffler basili adı verilen bu basilin hastalığın etyolojisinden sorumlu olduğu kabul edilmiştir. ?? de Emile Roux veAlexandre Yersin basilin imal ettiği ekzotoksini tarif ederek myokardit ve nöritin nedenlerini açıklamışlardır. 1893 de Behring toksinin antitoksin tarafından nötralize edilerek insan ve hayvanlarda immunite sağladığını göstermiştir.  1924'de Ramon toksini formalinle birleştirerek toksoid yapmış ve immünizan ajan olarak kullanmıştır.

Difteri, halk arasında kuşpalazı olarak da bilinen,corynebacterium diphteriae isimli mikroorganizmanınboğaz, burun, göz ve derideki yaralarda yerleşmesiyle ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalık. Bebeklerin 2-4 ve 6. aylarında tatbik edilen DBT karma aşısı içinde yer alan ve difteri mikrobunun toksininin zayıflatılmasıyla yapılan difteri aşısının yaygın olarak kullanılması sebebiyle, günümüzde aşılanmayanlarda tek tük ortaya çıkan bir hastalıktır.

Difteri basili, düz veya hafif bükük silindir şeklindedir Difteri basili, düz veya hafif bükük silindir şeklindedir. Kalınlık ve boyları değişiktir. 34-95 derecede ürerken toksinini (zehirini) salgılar. Toksin, insan ve bütün hayvanlar için oldukça tehlikelidir. Dokularda harabiyet ve sinirlerde felç yapar.

Difteri oldukça yaygın bir hastalıktır Difteri oldukça yaygın bir hastalıktır. Soğuk mevsimlerde daha fazla görülür. İki yaşından önce sadece burun ve yara difterisi şeklinde raslanır. Çocuğa annesinden geçen antikorlar onu bir süre hastalıklardan korur. Kuşpalazı tablosunu yapan tipik difteri özel bir anjin türüdür. Tipik hastalığını yapabilmesi için boğazın lenf dokusunda ve özellikle bademciklerde tutunması gerekir. Bademcikler ancak iki yaşından sonra olgunlaştıklarından ancak bu yaşlarda hastalığa duyarlık başlar. Daha sonra çocuk dış çevre ile temasa geçer. 

Oyun yaşında devamlı olarak sıcak-soğuk ve dış ortam etkilerine maruz kalır. Boğazda adi bakteri iltihapları olur, doku direnci kırılır. Bu arada difteri basili de girerse, hastalığın özel tablosu meydana gelir. Bir şahıs erişkin yaşlarına kadar difteri basili ile temas etmemiş ise her yaşta hastalığa yakalanabilir. Büyüklerin hastalığı çocukların hastalığına göre daha hafif geçmektedir.

Difterinin bulaşmasında hastalar ve taşıyıcılar rol oynamaktadır.  Portör denilen taşıyıcılar hastalığı bulaştırabilme özelliğinde olan ancak kendileri hastalık belirtilerini gösteremeyen kişilerdir. Bunlar boğaz salgıları ile devamlı olarak difteri basilini yayarlar. Hastanın kullandığı çamaşır, havlu, yemek takımları, oyuncaklar, vasıtasıyla bulaşabilir. Difterinin kuluçka dönemi ortalama 2 ila 4 gün arasında değişir

Difteri mikrobu, yerleşmiş olduğu organa göre değişik belirtiler yapar Difteri mikrobu, yerleşmiş olduğu organa göre değişik belirtiler yapar. Tek başına difteri denince boğaz difterisi anlaşılır. Ayrıca gırtlak difterisi (kro), burun difterisi vardır. Boğaz difterisi  Sinsi olarak başlar. Hastalarda neşesizlik, halsizlik, iştahsızlık olur. Bazen titreme ile 39-40 °C'ye çıkan ateş, başağrısı ve kusma ile başlayabilir. Toksinin kana karışmasının ilk günlerinde nabız hızlanır. Hastanın rengi soluk sarıdır.

Difteri basili genellikle bademcikler üzerinde, bazen de yutak üzerinde yerleşmiştir. Bademcikler kızarmıştır, hafif şiştir. İlk 24 saat sonunda, bademcikler üzerinde sarı-gri renkte bir-iki nokta belirir, sonra bunlar genişleyerek bir gün içinde bütün bademcik yüzeyini kaplayan yalancı bir zar yapar. Bu zar giderek çevreye yayılır. Hastanın ağzı fena kokar. Çevre dokular şişmiştir. Yutak daralır, yutmayı imkânsız bir hale getirir. Yalancı zar, gırtlağa doğru da ilerleyerek, nefes almayı da zorlaştırır. Yalancı zar, altındaki mukoza (örtüye) sıkıca yapışmıştır. Zorlanarak kaldırılırsa, altındaki mukoza kanar. Zarı kaldırılmış mukoza üzerine ertesi gün bakılırsa yeniden zar meydana geldiği görülür.

Difteride boyundaki lenf bezeleri şişer, bu bezeler basmakla ağrılıdır Difteride boyundaki lenf bezeleri şişer, bu bezeler basmakla ağrılıdır. Hastalığın başlangıcında görülen başağrısı, solukluk, halsizlik, hızlı nabız, idrarda protein bulunması mikrobun zehirinin kana geçmesi ile ilgili belirtilerdir. Her geçen gün bunlar biraz daha ilerler. Kaslar iyice gevşer, hasta çok halsiz ve sıkıntı içindedir. Bazan şuur bozuklukları ve havale görülebilir. Şiddetli durumlar koma ile sonuçlanır. En mühim belirtiler dolaşım sisteminde görülür. Önce nabız sayısı artar. Hastalığın ikinci haftasındatansiyonu oldukça düşen hastanın uçuk olan rengine morarma da eklenir. Kalp sesleri giderek zayıflar, nabız sayısı azalır, kalp yetmezliğe girer. Çünkü zehir, kalp kasına da etki eder. Ağır vakalar ve zamanında tedaviye alınmayanlar, genellikle ikinci haftanın sonunda ölürler. Hiç idrar yapamama hali, ölümün yakın olduğunun habercisidir. Zehirlenmenin çok fazla olduğu vakalarda ağız ve burunkanamaları olur ki bunlar da ölümle sonuçlanır.

Difteri en çok anjinle karışır Difteri en çok anjinle karışır. Hekimin bunu nazarı dikkate alması gerekir. Gırtlak difterisi Genellikle 1 ila 5 yaşları arasında bulunan çocukların tehlikeli bir hastalığıdır. Hastalığın 3 dönemi vardır. Disfoni (Ses kısıklığı) dönemiAteş, öksürük ve ses kısıklığı ile sinsice başlar. İlk zamanlar, bir soğukalgınlığı şeklindedir. Öksürük çift sesli havlar gibi ve serttir. Ses telleri şiştir ve kızarıktır. İlk günlerde küçük olan yalancı zarlar hızla yayılır şişlik artar. Ses kısıklığı 2-3 gün sürer.

Ara ara gelen nefes darlığı dönemiŞişlik ve yalancı zarlar, solunumu engellemektedir. Hava daralmış aralıktan geçerken bir ses çıkartır. Nefes darlığı nöbetleri, hastanın heyecanlanmasından sonra veya kendiliğinden olur, birkaç saate kadar sürer. Başlangıçta nöbetler arası uzundur. Sonra gittikçe sıklaşır, ileri dönemde nöbet sırasında çocuk boğulur gibidir. Nefes alamama dönemi Gırtlak difterisinin sonudur. Sinir sistemi tembelleşir, refleksler zayıflar. Hasta aldatıcı bir sükunete girer. Kalp hızlı çarpar, solunum çok sathidir. Renk soluk mavi olur. Bundan sonra komaya giren hastada, arada sırada görülen havalelerle hayat sona erer. Gırtlak difterisi, ya burun difterisinden sonra veya boğaz difterisinin yayılması ile olur.

Solunum yolları dışı mukoza difterileri  Kulak difterisi nadirdir. Burunda veya boğazda bulunan difteri mikroplarının östaki borusu aracılığı ile orta kulağa geçmesinden olur. Ateş, kulak ağrısıyla başlar. Zar delinebilir. Cerahatli bir akıntı vardır. Göz difterisi de nadirdir. Genellikle boğaz, burun difterisi bulunanların mikrobu, gözlere bulaştırması sonucu meydana gelir. Tedavi edilmezse körlükle neticelenir. Dölyolu difterisi  Daha çok yaralanmalarda ve cinai düşüklerde veya nadir olarak operasyonlar (ameliyatlar) sonucunda görülmektedir. Mikrop, tozlarla yara üzerine gelir veya taşıyıcı kişilerden bulaşır. Değişik büyüklükte yuvarlak, oval veya düzensiz sınırlı, gri-sarımtrak renkte deri gibi kalın bir cerahat örtüsü yapar. Had vakalar kısa sürede, müzmin olanlar ise birkaç ayda kendiliğinden iyi olur.

Difteri felçleri  3 ila 7 hafta içinde meydana gelirler. Felçlerin en çok görüldüğü yerler yumuşak damak, göz, kalp, yutak, gırtlak, diyafram adalesi, çevresel sinirler ve bacaktır. Bu felçler, mikrobun zehirine bağlı olarak hasıl olur. Felç olan organların vazifelerini yapamamalarına bağlı olarak değişik belirtileri ortaya çıkar. Mesela yumuşak damak felç olursa, hastanın içtiği su, burundan gelir ve hım hım konuşur. Hasta iyiliğe dönerse, bu felçlerde yavaş yavaş iyileşir. Difteri teşhisinde kullanılan Schick Testi, hastalarda çok defa pozitiftir. Hastanın kanında toksine (zehire karşı) savunma cisimciklerinin (antitoksin) bulunmadığını gösterir.

Tedavi  Hasta yatak istirahatine alınır (1.5-2 ay). Özel tedavi antitoksik serumla yapılır. Bu serum kandaki difteri zehrini, etkisiz hale getirir. Ayrıca difteri zehiri, böbrek üstü bezini de etkilediğinden bu hastalara kortizon ihtiva eden ilaçlar iyi gelir. Direkt olarak difteri basilini öldürmesi için de yüksek doz antibiotik gerekir. Hastaya serum takılır. Ağızdan da uygun sulu besinler verilir. Gırtlak difterisinin nefes darlığı döneminde hayat kurtarıcı olarak, çok kere boğazı dışardan delip, havanın buradan kolay giriş-çıkışını sağlamak gerekebilir ki, bu işleme, trakeostomi ismi verilir.

Difteriden korunma  Bunu sağlamak için: Hastalar, tecrit edilmelidir. Difteri mikrobunu taşıyan şahıslar testlerle tesbit edilip tedaviye alınmalıdır. Her çocuğa okul öncesi yaşlarında difteri aşısı yapmalıdır. Okullarda ve sağlık ocaklarında bu aşı, karma aşılar içerisinde uygulanmaktadır.