FARMAKOEPİDEMİYOLOJİ FARMAKOEKONOMİ FARMAKOEPİDEMİYOLOJİ
FARMAKOEKONOMİ: Sağlık sistemine ve topluma ilaç tedavi maliyetlerinin analizini ve tanımlamasını yapar. Bu alan farmasötik ürün ve hizmetlerin sonuçlarının (klinik, ekonomik, insani açıdan) ve maliyetlerinin kıyaslanmasını, farmasötiklerin ve farmasötik hizmetlerin maliyet analizlerini ve bunların bireysel, sağlık siatemine ve topluma etkilerini, hasta bakımı çıktılarında alternatif ilaç tedavi ve hizmetlerini araştırır.Hasta bakım maliyetlerinde, elde var olan bütün sağlık kaynaklarının mümkün olduğunca etkili ve verimli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Eczacılar, hasta bakımında, hastaların sağlık statülerinde ve hasta bakım dağıtım sistemlerinin sağlanmasında farmasötiklerin klinik ve ekonomik etkilerini değerlendirmeleri gerekmektedir. Hasta bakımında, karar aşamasında sağlık çalışanlarının etkili ve yardımcı olabilmeleri için, belirli çıktı göstergeleri ve hastalıklarla ilgili bir teorik model geliştirilmelidir. Ekonomik, klinik ve insani çıktı modeli hizmet ve tedavi çıktılarında sağlık çalışanlarına karar vermede yardımcı olabilecek bir mekanizma sağlar.
Farmakoekonomide kullanılan dört temel analiz: Maliyet-Yarar Analizi: Herhangi bir programın, tedavinin veya müdahalenin kendi içinde girdileri ve çıktılarını aynı birimlerle, parasal olarak kıyaslar. Programın etkisi gelecekte ortaya çıkabilecek tıbbi bakım harcamalarının azaltılmasını, gayri resmi hizmet harcamalarını ve kayıp işgünün azaltılması gibi sonuçları içerebilir. Bu analizde alternatiflerin tüm maliyetleri (girdiler) ve yararları (sonuçları) parasal terimlerle ölçülür. Çıktı, bir oran olarak (yarara karşı maliyet) ifade edilebileceği gibi, net maliyet veya yarar biçiminde de (yarar eksi maliyet) belirtilebilir. Bu farmakoekonomik yöntem, özellikle kaynaklar kısıtlı ise ve sadece bir programın uygulanabilmesi söz konusu olduğunda yararlıdır. Maliyet-Yarar Oranı= Maliyetler ($) /Yararlar ($) Net Yarar: Yararlar ($)-Maliyetler ($)
Maliyet-Etkinlik Analizi Bu analiz yöntemi, çıktıların parasal olmayan birimler cinsinden ölçülmesi özelliğiyle maliyet-yarar analizinden farklıdır. Çıktılar her bir alternatif için ayrı olmalıdır. Bu yöntemle yapılan ekonomik değerlendirmede, sunulan farklı sağlık hizmetlerinden elde edilen çıktıların daha az maliyetle elde edileninin seçilmesi gerekmektedir. Sağlık sektöründe en geçerli olan yöntemlerden biridir. Bir tedavi ya da hizmetin maliyet-etkin olduğunu söyleyebilmek için aşağıdaki şartlardan biri yerine gelmelidir: Diğer alternatiflerine göre daha ucuz olup en az onlar kadar etkin olmalı, Diğer alternatiflerinden daha pahalı olduğunda, aradaki maliyet farkı elde edilen ek yarara değer olmalı, Daha ucuz ve daha az etkili olup, alternatif tedavilerden elde edilen ek yararın fazla maliyetine değer olmamalı. Maliyet-etkin bir tedavi yöntemi, eczacılık hizmetlerinin dağıtımını, finans sisteminin sağlanmasını ve hastaların yaşam kalitesini yükseltir . Maliyet-Etkinlik Oranı= Maliyetler ($) / Terapötik Etki (doğal birimler)
Maliyet-Memnuniyet Analizi: Bu analiz, etkinliğin aboratua hasta tercihlerini ve tatminini göz önüne almaktadır. Maliyet-etkinlik analizinden farklı olarak, çıktıları ilgili parasal maliyetler cinsinden ölçmekle kalmaz, ayrıca hastanın rahatsızlığı ve fonksiyonlarında değişme olması veya tatmin olma düzeyine bağlı olarak ortaya çıkan ek maliyetleri de değerlendirmeye alır. Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini iyilik durumu yaklaşımıyla ölçmektedir. Çoğu zaman iyilik durumu 1.0 (normal sağlık durumu)- 0.0 ( ölüm) ölçeğinde bir değer alır. Ölümden daha kötü olduğu düşünülen bir sağlık durumuna eksi (negatif) bir iyilik durumu değeri verilir. Çıktı, genellikle kaliteli yaşam yılları cinsinden ifade edilir. Kazanılan günün sayısı değil kalitesi önemlidir. Maliyet- Memnuniyet Oranı= Maliyetler ($) / Memnuniyet (kazanılan yaşam kalitesi gibi)
Maliyet-Minimizasyon Analizi: Bu analiz, sayısı iki veya ikiden fazla girişimden elde edilecek çıktıların (sonuçların) birbirine eşit olduğu durumda kullanılır. Bu yöntemde yapılan iş, eş fayda sağlayan bir sağlık hizmeti için, kullanılan farklı tıbbi tedavi ve tanı yöntemlerinden en ucuz maliyetli olanının seçilmesidir. Kıyaslanacak sağlık hizmetlerinin benzer sonuç vermesi şarttır. Hastalık tedavisi için kullanılan yöntemlerden hangisi daha ucuzsa, o yöntemin seçimi, aynı tedaviyi en ucuza yani en az kaynak kullanımı ile gerçekleştirmeye göre yapılmaktadır. Dolayısı ile, aynı işi daha pahalı şekilde yapan yöntemler elimine edilerek, kaynak tasarrufu yapılmış olacaktır. Eş fayda vermeyen sağlık hizmetlerinin bu yöntemle değerlendirilmesi mümkün değildir. Terapötik eşitlik şartdır.. İlaç tedavilerini, programlarını veya hizmetlerini değerlendirmede yagın bir şekilde kullanılmaz. Ancak, aynı ilacın değişik dozaj formlarına bağlı olarak maliyet farklılığı değerlendiriliyorsa veya hasta çıktılarının aynı olduğu kanıtlanmış olan jenerik eşdeğer ilaçların ortaya çıkarılmasında bu yöntem yararlı olabilir.
FARMAKOEPİDEMİYOLOJİ Modern tıpta kullanılan ilaçların sayısı her geçen gün hızla artmaktadır. Son yıllarda, ilaç üretimi ve kullanımında yaşanan bu artış, farmakolojinin başka bilim dalları ile daha fazla işbirliği içerisine girmesini zorunlu kalmıştır. Bu gelişmeler genetik, ekonomi, epidemiyoloji gibi bilim dalları ile farmakolojinin evliliklerini gündeme getirmiş ve farmakogenetik, farmakoekonomi, farmakoepidemiyoloji gibi farmakoloji alt çalışma alanlarını doğurmuştur. Farmakoepidemiyoloji bireyselden öte, toplumsal düzeyde ilaç kullanımlarını ve etkilerini araştıran bir farmakoloji alt çalışma alanıdır. Adından da anlaşılacağı üzere, klinik farmakoloji ve epidemiyolojinin kesiştiği noktada ilaç etkilerini ve ilaç kullanımını epidemiyolojik prensiplerle incelemeye çalışmaktadır. Hemen her konuda, aboratuar çalışmaları dışındaki ilaç araştırmaları ile yakın ilişki içerisindedir. Ilaç sayısı ve çeşitliliğindeki artışa paralel olarak pazarlama sonrası ilaç araştırmalarına olan gereksinim de artmaktadır. Kullanılan ilaçların rasyonelliğinin sorgulanmasından, ilaçlara bağlı yan etkilerin ayrıntılı olarak incelenmesine kadar bir çok konuda geniş topluluklarda ilaç araştırmalarının yapılması gündeme gelmiştir.
Bu araştırmalar, ilaç kullanımının boyutların değişik açılardan ortaya çıkartmanın yanı sıra, yeni ilaçların geliştirilmesine katkı sağlamakta ve piyasadaki ilaçlar arasında halk sağlığını tehdit etme potansiyeli taşıyanların tespit edilerek pazardan çekilmelerine yardımcı olmaktadır. Temel hedef, hastalara daha iyi tedaviler sunmak olsa da zaman zaman verilen tedaviler, hastalara faydadan çok zarar verebilmektedir. Farmasötik ürün sayısındaki artışa paralel olarak, bunları pazarlayan ilaç firması sayısı da zamanla artmaktadır ve bazı ürünlerin üretiminde hatalar yapılabilmektedir.
İlaçlara bağlı yan etkilerin yıllar içinde ortaya çıkartılmasını takiben, her ülkede ilaç kullanımlarına dair çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde ( A.B.D. ) son güncel verilere göre yılda 100 000 kişi advers ilaç reaksiyonları nedeniyle hayatını kaybetmektedir, yılda 1,5-2 milyon kişi ise bu sebeplere bağlı olarak hastanelere başvurmaktadır. Oysa bu advers ilaç reaksiyonlarının % 20-70’i önlenebilir kabul edilmektedir. İlaçların yol açabileceği zararlı etkilerin toplumsal düzeyde araştırılmasına duyulan ihtiyaç, farmakoepidemiyolojinin gelişmesine ivme katmıştır.