ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLANÇOCUKLAR
İnsanı toplumsal bir varlık yapan ve onu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri öğrenme yeteneğine sahip olmasıdır. Öğrenme ile birey bilgi kazanırken bir takım güçlüklerle karşılaşabilmektedir.
Bireyin bilgi kazanırken yaşadığı güçlükler sonucunda ortaya bir takım sorunlar çıkmaktadır. Bu sorunlar öğrenme güçlükleri olarak nitelendirilmektedir.
Özel Eğitim Okulları Yönetmeliğinin 4. maddesinin 4 Özel Eğitim Okulları Yönetmeliğinin 4. maddesinin 4. fıkrasında öğrenme güçlüğü yer almaktadır. Yönetmeliğe göre, öğrenme güçlüğü; göreli zeka düzeyi yönünden eğitim ve öğretim için bilgilerini ve tecrübelerini kullanamayan ya da organik ve fonksiyonel sebeplere bağlı özel nitelikte anlama, anlatma, çizme, okuma, yazma, tanıma ve kavramlaştırmada güçlükleri olan çocuklar şeklinde tanımlanmıştır.
NEDENLERİ Öğrenme güçlüğünün kaynağı ya da nedenleri konusunda elde edilmiş somut veriler olmamasına rağmen, genetik ve kalıtımsal etmenlerin, beyin hasarının, nörolojik fonksiyonlardaki bozuklukların, duyusal bozuklukların Biyo-kimyasal bozuklukların ve çevresel etmenlerin öğrenme güçlüğüne neden olabileceği vurgulanmaktadır.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜGÖSTEREN ÇOCUKLARIN SINIFLANDIRILMASI Milli Eğitim Bakanlığı Çalışma Grubu Raporunda ise öğrenme güçlüğü kültürel yoksunluğu olanlar ve diğer öğrenme güçlüğü olanlar şeklinde ele alınarak incelenmektedir.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARIN SINIFLANDIRILMASI Başka bir sınıflandırmaya göre öğrenme güçlüğü; Gelişimsel öğrenme bozuklukları Akademik öğrenme bozuklukları şeklinde sınıflandırılmaktadır.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Çalışma becerilerini kullanma yetersizliği Görsel algılama problemleri İşitsel algı problemleri Akademik Becerilerdeki Bozukluklar Psiko-motor gelişimi, Dil gelişimi, Okuma-yazma, Matematik alanlarındaki yetersizlikleri kapsamaktadır. Sosyal ve Kişilik Gelişimi ile İlgili Problemler
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yedi yaşından önce başlayan, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellikle kendini gösteren bir bozukluktur. Dikkati bir noktaya toplamada güçlük çekmek, çevredeki uyaranlar nedeniyle dikkatin çok kolay dağılabilmesi, unutkanlık, düzensizlik ve eşyalarını sıklıkla kaybetme ve aşırı hareketlilik gibi belirtiler dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olduğunu gösterir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu erken çocukluk döneminden başlayıp yaşam boyu devam etmekte ve temel belirtiler her bireyde aynı olmakla beraber, her yaş dönemine ve cinsiyete göre farklı görünümler sergilemektedir. Genellikle yedi yaş civarında kesin teşhisi yapılan bu bozukluk, erkek çocuklarda kızlara oranla üç kat daha fazla görülmektedir. Nedenleri tam olarak bilinmese de psikososyal ve biyolojik faktörlerin bu bozuklukta etkili olduğu saptanmıştır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocuklarda şu belirtiler görülmektedir: Çocuk dikkatini ayrıntılara veremez, okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapar. Çocuk aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde çok dikkatsiz davranır ve bunları düzenlemekte zorlanır. Çocukla konuşulduğunda çoğu zaman dinliyormuş gibi görünür. Çocuk yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da görevlerini tamamlayamaz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Çocuk zihinsel çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksiz davranır. Çocuğun dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır. Çocuk genellikle unutkandır. Çocuğun genellikle elleri, ayakları yerinde durmaz sürekli hareket halindedir. Çocuk genellikle çok konuşur.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tahtada yazılanları defterlerine geçirmekte güçlük çekerler, defter sayfalarının yarısını doldururlar. Yazıları kötüdür, yazım kurallarına dikkat etmezler ve ödevlerini tamamlamakta güçlük çekerler. Dikkatsizlikleri sınav başarılarını etkiler. Bu nedenle okul başarıları düşüktür. Oyunlarda sıralarını bekleyemezler ve sosyal ilişkilerinde sorun yaşarlar. Çoğu kez okul ve kişisel eşyalarını kaybederler., Sonucunu düşünmeden hareket edebilirler ve kendisine söylenenleri dinlemiyormuş izlenimi verirler.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunu Tanılama Tanı koymak amacıyla kullanılan herhangi bir araç- gerecin olmaması nedeniyle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tanısını koymak oldukça güç bir iştir. Çocuklarda farklı şiddetlerde görülebilmesi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısını iyice güçlendirmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerinin başka ruhsal bozukluklarda da gözlenebilmesi tanıyı güçlendiren bir başka etkendir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu tanılama Çocuğa dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı; genelde ilköğretime başladıktan sonra ebeveyn ve sınıf öğretmeninin gözlem ve görüşleri, okul rehberlik ve psikoljik danışma servisi uzmanının değerlendirme ve yorumları, çocuk ruh sağlığı kliniklerinde dikkate alınarak, tanı ölçütüne göre değerlendirilmesi sonucunda konulmaktadır.
Öğrenme güçlüğü medikal bir sorunun sonucu ya da belirtisi olabilir. ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARDA TANI VE DEĞERLENDİRME Öğrenme güçlüğü zekası normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlerde, yaş, zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, okuma, matematik ve yazılı anlatımın beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur. Öğrenme güçlüğü medikal bir sorunun sonucu ya da belirtisi olabilir. Bu nedenle tanı ve değerlendirme süreçleri içinde ayrıntılı bir tıbbi değerlendirme yer almaktadır.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARDA TANI VE DEĞERLENDİRME Erken tanı, gerek öğrenme güçlüğünün tedavisindeki başarı oranının yükseltilmesi, gerekse duygusal problemler geliştirme riskinin azaltılması yönünden büyük önem taşımaktadır Okuma yazmaya geçiş sırasında zorluk yaşayan, akademik başarı sorunu olan çocukların tanı ve değerlendirme sürecinde çocuk psikiyatristleri ve psikologlarının iş birliği içinde çalışmaları gerekmektedir.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARDA TANI VE DEĞERLENDİRME Tanı ve değerlendirme sırasında çocuğun gelişimsel öyküsü, fiziksel, psikiyatrik, nörolojik ve duyusal muayeneleri (görme ve işitme testleri) yapılmaktadır. Öğrenme güçlüğünün varlığını gösteren herhangi bir laboratuvar incelemesi ya da görüntüleme yöntemi bulunmadığı için tanı aile, öğretmen ve çocuktan alınan bilgiler ile konulmaktadır. Bu değerlendirme sürecinde çocuğun zorlandığı alanların yanı sıra, güçlü olduğu alanların da belirlenmesi önem taşımaktadır.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ GÖSTEREN ÇOCUKLARIN EĞİTİMLERİ Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların eğitimindeki temel, çocukların sınırlı yeteneklerini en iyi şartlarda maksimum düzeyde kullanabilmelerini sağlamaktır. Öğrenme güçlüğü gösteren çocuk genellikle kaynaştırma eğitimine tabi tutulmaktadır. Burada, var olan yetenek ve becerilerin davranışa dönüştürülmesi temel amaçtır. Bu noktada kaynaştırma eğitiminin amacı, öğrenme güçlüğü olan bireylerin sosyal uyumlarını ve temel meslek becerilerini artırarak, bağımsız yaşam deneyimleri kazandırmak ve topluma uyumlarını sağlamaktır.