Psikiyatrik hastalıkların gelişiminde psikolojik ve sosyal etkenler Prof Dr Süheyla ÜnalÜnal
Psikopatoloji Duygu, düşünce ve davranışta sorunlu bir durumun varlığını tanımlar Evde, işte, sosyal yaşamda işlev bozukluğu söz konusudur Kişinin kendisinde ve/veya çevresinde sıkıntı/tehlike oluşturur Duygu Davranış Düşünce
Psikodinamik kuram İlkel arzular ve dış dünyanın sınırlamaları arasındaki bilinçdışı çatışmalar ruhsal hastalıkların kaynağıdır Erken çocukluk travmalarına ilişkin bilinçdışı anılarla başa çıkmak için kullanılan savunmalar bir süre sonra semptomlara dönüşerek hastalık sürecini başlatırlar
Freud’un kuramı Ruhsal gelişim aşamaları Erken çocukluk yaşantıları daha sonraki duygusal gelişimi ve kişilik oluşumunu etkiler Bilinçdışının önemi Davranışlarımızın temel güdüsü bilinçdışı arzu, istek, korkularımızdır İçgüdüsel dürtülerimiz davranışlarımızı yönlendirir Bu güdüler ruhsal enerjimizin kaynağıdır
Psikoseksüel gelişim aşamaları
Psikoseksüel gelişim aşamaları
Erikson’un Psikoseksüel gelişim aşamaları Dönem Kazanım Sorun Temel güven X Güvensizlik Bakılacak mıyım? Umut Karamsarlık, depresyon, bağımlı ve sınırda kişilik Özerklik X Utanç Kendim için bir şey yapabilir miyim? Arzu, irade Aşırı kontrol ya da dürtüsellik, takıntılılık, sadizm, pasif saldırganlık GirişkenlikXSuçluluk İyi miyim, kötü müyüm? Amaç Gösterimcilik, ketlenme, kuralsızlık YetkinlikX Yetersizlik Yetkin miyim? Yeterlilik İşkoliklik, eylemsizlik KimlikXRol karmaşası Kimim? Bağlılık Fanatizm, abartılı idealler, rol inkarı YakınlıkXYalnızlık İstenilen biri miyim? Sevgi Sadakatsizlik, dışlanma ÜretkenlikXKısırlık Yararlı mıyım? Bakım verme Aşırı gerginlik, cansızlık, depresyon BütünleşmeXUmutsuzluk Nasıl yaşadım? Bilgelik Huzursuzluk, kaygı, kibir
Gerçeklik ilkesiyle çalışır Id-Altbenlik Süperego-Üstbenlik Ego-Benlik Doğuştan vardır, ruhsal enerji kaynağıdır Kişiliğin sosyalleşme sürecinde gelişen son parçasıdır Birinci yaştan itibaren idin gerçeklikle karşılaşan yanının dönüşümünden oluşur Haz ilkesi ile çalışır Ahlak, vicdan, kurallar ve yasaların sesini oluşturur Gerçeklik ilkesiyle çalışır İki grup güdü taşır: Libido ve saldırganlık Kişiliğin bilinçli bölümüdür. Anksiyete ile başa çıkabilmek için savunma mekanizmalarını geliştirir
Dürtü boşalımı
Çatışma Engellenme durumunda çatışma ortaya çıkar
Çatışma Bilinçdışı çatışmalar ruhsal hastalıkların oluşumunda rol oynar Ruhsal aygıtın üç bölümü arasındaki çatışmalar çeşitli psikopatolojilerle sonuçlanır
Savunma mekanizmaları Bireyin yetersizliğini ve başarısızlığını gizlemek için kullandığı bilinçdışı etkinlikler Bastırma Yansıtma Yapma bozma Yalıtma Yadsıma
Narsissistik İmmatür Nörotik Olgun İnkar Eyleme vurma Yer değiştime Özveri Yansıtma Gerileme Çözülme-ayrışma Mizah Çarpıtma Pasif saldırganlık Karşıt tepki oluşturma Yüceltme Bölme Fantazi Bastırma Önceden davranma Bedenselleştirme Yalıtma İçe atma Akla uygunlaştırma Çilecilik(nefsinin isteklerini kırarak çok sade bir hayat yaşama) Hipokondriyazis Cinselleştirme Bloke etme Entellektüalize etme
Davranışçı kuram Ruhsal hastalıkların belirtileri bazı özgün davranışların pekiştirilme ve cezalandırmaları ile oluşur Öğrenme Klasik koşullanma (söndürme, genelleştirme) Edimsel koşullanma (pekiştirme, ceza) Sosyal modelden öğrenme
Bilişsel kuram Bireylerin kendileri, dünya ve diğer insanlar hakkında olumsuz inançlara sahip olmaları, olumsuz duygu ve davranışlara yol açar
dünya hakkındaki otomatik düşünceler Kendisi, diğerleri ve dünya hakkındaki otomatik düşünceler Olay Anlamlandırma Uygun olmayan davranış Duygusal ve biyolojik uyarılma Davranışsal tepki Thase et al., 1998
Bilişsel kuram Fizyoloji Duygular Davranış Şimdiki durum Kendisi, diğerleri ve dünya hakkındaki otomatik düşünceler Erken yaşam olayları Tamamlayıcı stratejiler Temel inanç ve sayıltılar
Otomatik düşünceler Yaptığım bir hatanın etkisi tüm yaşamım boyunca devam eder Değersiz ve sevilmeyen biriyim Yaptığım herşey, sevilmeyi hakettirmeli En küçük engellenme beni hayal kırıklığına uğratır Herkesin onayını/beğenisini almalıyım Ya hep, ya hiç
Bağlanma kuramı Bebek ve bakıcısı arasındaki ilişki, çocuğun bakım ortamı, bağlanma sistemini oluşturur Anne ile bağlanmanın oluştuğu erken yaşantılar, içe alınarak bellekte kodlanırlar ve daha sonraki yaşantılar için bir şablon oluştururlar
Erken yaşantılar Erken gelişim dönemlerinin temel görevi duyguların düzenlenmesi ve bağlanmanın oluşması olduğu için anne-bebek arasında güvenli bağlanma gerçekleştiğinde, birey yaşamı boyunca strese dayanma gücü kazanmaktadır Güvenli bağlanma duygularını düzenleme ve uyum sağlama yetisini güçlendirerek bireyin sorunlarla başa çıkmasında yeterli donanımı sağlamaktadır
Güvenli Bağlanma Bowlby’e (1982) göre güvenli bağlanma ilişkisi çocuğun çevresini öğrenmede kullanabileceği ‘güvenli bir temel’ ve tehlike anında korunabileceği ‘sağlam bir sığınak’ sağlayarak, kendisi ve diğerleri hakkında olumlu düşünceler benimsemesini, yeterlilik duygusu ve kendilik-saygısı edinmesini olanaklı kılmaktadır.
Erken yaşantılar Ebeveyn psikopatolojisi Uygun olmayan yetiştirme biçimleri
Erken yaşantılar Çocukluk yaşantıları anlam dünyasının temellerini atarak kişilik yapılanmasında önemli rol oynarlar Bu nedenle daha sonraki yıllarda gelişen psikopatolojilere zemin hazırlarlar
Kişiler arası ilişkiler Duygu değişiklikleri Bilişsel değişiklikler Fiziksel değişiklikler Davranış ANLAM Kişiler arası ilişkiler Sosyal işlevsellik
Kişilik Kişilik tipi İyimserlik X Kötümserlik Olumsuz duygulanım
Davranışın psikososyal belirleyicileri Sosyodemografik özellikler yaş, cinsiyet, ırk, etnisite, eğitim, gelir, medeni durum, meslek Psikososyal sosyal destek, uyum, başa çıkma Psikolojik İnanç ve tutumlar
Yaş Her yaşın kendine özgü gelişim görevleri ve sorunları vardır 18-21 Otonomi geliştirmek 22-28 Meslek özdeşimi, yakınlık kurmak 29-31 İş ve eş seçimi 32-39 Derin ilişkiler, uzun süreli amaçlar 40-42 İç ve dışın uyumunu sağlamak 43-59 Öncelikleri güncellemek 60 + Yaşlanma, hastalık ve ölümle uğraşma
Yaş Her yaşın kendine özgü ruhsal sorunları bulunmaktadır Çocuklukta anksiyete bozuklukları, DEHB, gelişimsel bozukluklar daha yaygın olarak görülür Ergenlik dönemi birçok hastalığın ortaya çıktığı yaştır. (Şizofreni, BAB, madde kullanımı vs) Orta yaşlarda anksiyete bozuklukları, depresyon sık görülür İleri yaşlarda demans ön plana çıkar
Toplumsal cinsiyet Biyolojik Cinsiyet Toplumsal Cinsiyet Fiziksel/fizyolojik farklılıklar Toplumsal Cinsiyet Toplumun kadın ve erkeğe cinsiyeti nedeni ile biçtiği rol – ondan olan beklentileridir Toplumsal cinsiyet rolleri davranışların, sorunlarla başa çıkma mekanizmalarının oluşmasında önemli rol oynar
Toplumsal cinsiyet Erkek: Aile reisi ve evin geçiminden sorumlu, Dışarıyla olan bağı kurmada sorumlu, Güçlü, mantıkla hareket eden, cesur, cinsel açıdan aktif, Kadın: Erkeğe bağlı ve onun korumasına muhtaç, Eşiyle ve ailesiyle olan ilişki de sosyalliği sağlayan, Güçsüz, duygusal, mantıkla hareket etmeyen, her zaman kendinden ödün veren, cinsel açıdan pasif
Cinsiyet Kadınlar daha çok anksiyete bozuklukları, depresyon, erkekler madde bağımlılığı sergiler Evlilik kadınlar için, bekarlık erkekler için risk faktörüdür Kadınların hastalık ve çare arama davranışı erkeklerden farklı seyreder
Cinsiyet, ırk, intihar
Yaşanılan yer Kentte ya da köyde yaşamak Çevresel etkenler
Sosyal sınıf Alt sosyokültürel düzeyde psikiyatrik hastalıklar daha yüksek oranda görülür Olumsuz sosyal koşullar stres etkeni olarak yaşamı güçleştirir Psikiyatrik hastalık işlev bozukluğuna yol açtığı için kişinin çalışma kapasitesi azalır Başvurulan çözüm arayışları da sosyokültürel düzeye göre farklılık gösterir
Bronfenbrenner’in biyokültürel sistem kuramı Gelişimi etkileyen dört düzey Mikrosistem (örn aile ) Ekzosistem (örn ebeveynin çalıştığı yer, mahalle) Makrosistem (örn kültür) Kronosistem (toplumun norm ve kuralları)
Aile ve sosyal çevre Kişiliğin gelişiminde, kendilik saygısının, sosyal becerilerin kazanılmasında aile ve yakın çevrenin etkisi büyüktür Sistemik aile kuramına göre “hasta”birey ailedeki patolojinin bir belirtisidir Duygudışavurumu kuramı Duygudışavurumu yüksek ailelerde hastalığın alevlenmesi daha sık gerçekleşir
Sosyal destek Sorunlarla başa çıkma sırasında bireyin yardım ve destek alabileceği sosyal kaynakların varlığı koruyucu rol oynar Sosyal desteği yetersiz bireylerde psikiyatrik hastalıklar daha sık ortaya çıkar ve daha şiddetli seyreder
Kültürün etkisi İnsanlar çevrelerinde ve kendilerinde olup bitenleri anlamak için bilişsel bir düzenleme yaparlar ve içinde yaşadıkları kültürün bilişsel kalıpları doğrultusunda bir gerçeklik duygusu geliştirirler
Kültür “Doğru” konusunda bir rehber oluşturur Gereksinimleri ve amaçların hiyerarşisini düzenler Kendilik değerini düzenleyerek karar verme süreçlerini kolaylaştırır Bilinçdışında yer alan otomatik süreçlerdir Hastalıklar ve çare arama davranışları konusunda bireye çerçeve sunar
Türkiye Ruh Sağlığı Profili: Hastalık grubuna göre ilk başvurulan kişi