CHLAMYDİA
Zorunlu hücre içi paraziti,0.2-1.5µmçapında Hücre içinde gösterdikleri gelişme dönemlerine göre değişik görünümler verir Elemanter cisimcik; ortasında çekirdek, çevresi 3 tabakalı bir çeperle çevrili küçük elektronca yoğun cisimcikler, hemaglütininleri var, esas enfeksiyöz cisimciğidir İnisiyal cisimcik; yuvarlak, ince çeperli, içinde nükleer fibrilller ve ribozomlar bulunur, elektronlara karşı az yoğundur, hemaglütininleri yoktur İntermediat (ara) cisimcikler; iki oluşum arasında gelişme esnasında oluşan cisimcikler
Klamidyalar giemsa, macchiavello, Gimenez ve Castaneda boyaları ile boyanırlar Yapma besiyerinde üremezler, embriyonlu yumurta ve doku kültürlerinde üretilir Isıya dayanıksız, kuruluk ve liyofilizasyon -50,-70 C de uzun yıllar canlılıklarını korurlar
Yaptıkları hastalıklar, hastalık yaptıkları canlılar, antijenik yapıları, intrasitoplazmik inklüzyon cisimciklerinin özellikleri ve sülfonamidlere olan duyarlılıklarına göre iki türe ayrılır Chlamydia trachomatis Chlamidya psittaci
C.trachomatis Hücre içerisinde sitoplazma içinde ürerler yoğun chlamidya tanecikleri ile dolu mikro koloniler yaparlar, hücrenin nükleusunun yerini değiştirecek kadar büyük ve serttir A,B,Ba,C,D,E,F,G,H,İ,J,K,L1,L2,L3, M serovarları var İnsanda hastalık oluşturan iki biyovara ayrılır C.trachomatis biovar trachoma (A...K) C.trachomatis biovar Lymphogranuloma venereum (L1, L2, L3)
C.trachomatis biovar trachoma Trahom, inklüzyon konjunktiviti, üretrit, nadiren artrit yapar Trahom; A,B,Ba veC serovarları oluşturur Gözde kızrma,batma,çapaklanma,kornea epitelinde yanma,mükopürülan bir eksüda, keratit, özellikle üst göz kapağında foliküller,pannus adı verilen perde Göz salgıları, göz yaşı ile kirlenmiş, parmak havlu, başörtüsü, göz makyaj malzemeleri ile bulaşır
İnklüzyon konjunktiviti D,E,F,G,H,İ,J,K serovarları tarafından oluşturulur Etken kadınların genital organlarında ürer ve cinsel ilişki ile bulaşır Bulaşmış el ve havlunun göze sürülmesi ve yeni doğanlarda genital kanaldan bulaşarak inklüzyon konjunktiviti oluşur 7-12 günlük kuluçka döneminden sonra hastalık trahomun aksine daha çok alt göz kapağında akut, irinli foliküller gelişir, pannus oluşmaz, birkaç hafta sonra geriler, sekel bırakmaz
Kadınlarda chlamydia trachomatis bazen hiç semptom vermeden genital organlara yerleşir, özellikle gelişmiş ülkelerde cinsel yolla bulaşabilen hastalıkların en sık görülenidir. A.B.D.'de her yıl 4 milyon yeni klamidya vakası görülmektedir ve maalesef bu kadınların %40'ından fazlası hasta olduğunun farkında değildir. Çoğu zaman enfeksiyon herhangi bir belirti vermez ve başka bir nedenden dolayı doktor kontrolüne gidene kadar fark edilmez. Problemin erken dönemde fark edilebilmesi için yılda bir ya da tercihan 6 ayda bir doktor kontrolü ve tarama testlerinin yapılması şarttır. Bu özellikle genç kadınlarda ve birden fazla partneri olan 35 yaş üstü kadınlarda önemlidir.
Genelde belirti vermemesine rağmen bazı kadınlarda hafif sarımsı akıntı, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, vajinal bölgede yanma ve kaşınma, kızarıklık, şişlik, dış genital organlarda yaralar, ilişki esnasında ağrı ve anormal kanama gibi kalmidya enfeksiyonuna özgü olmayan nonspesifik tabir edilen belirtiler olur. Erkeklerde ise en sık bulgu penisden olan akıntı ve idrar yaparken olan yanmadır.
TANI Tanı hastanın öyküsü ve muayene esnasında alınan servikal doku örneğinin laboratuvarda incelenmesi ile konur. Bu masraflı bir teknik olmasına ve heryerde yapılamamasına rağmen en etkili teşhis yöntemidir. Klamidyayı saptayacak ve tarama testi olarak kullanılabilecek idrar analiz teknikleri geliştirmek amacı ile çalışmalar sürdürülmektedir. Klamidya saptandığında kişinin son 1 hafta içinde ilişkide bulunduğu bireyler de taranmalıdır.
Trahomda üst göz kapağından, inklüzyon konjunktivitinde alt göz kapağından örnek alınarak direkt boyama yapılır. Giemsa ile boyanır. Epitel hücreleri içinde tipik inklüzyon cisimcikleri aranır. IF boyama yapılabilir, elementer cisimcikler yuvarlak, yeşil floresanlı görülür.
Lympho-Granuloma Venereum Etken C.trachomatis biovar lympogranuloma venereum, L1,L2 ve L3 serovarları Cinsel ilişki ile bulaşır,3-12 günlük kuluçka döneminden sonra genital organ çevresinde papül, vezikül ve ülserasyon oluşur,ağrısızdır 2 hafta sonra bölgesel lenf gangliyonları şişer,deriye yapışarak fistülize olur
Tanı Açılmamış lenf bazlerinden ponksiyonla aspirat alınır, Giemsa ve Macchiovello ile boyanır Etkenin izolasyonu için EYS kesesine ve tavşan gözü ön kamerasına ekilir, 5 günde üreme görülür, Giemsa ve Macchiovello ile boyanır, hücre içi granüller yada elementer cisimcikler görülür Kesin tanı için KBR ya da nötralizasyon testleri kullanılır
Deri testi Frei deneyi; kronik ve anorektal bölgede olması nedeniyle tayini güç olan olguların tanısında kullanılır Antijen olrak 1/5 sulandırılmış, 60 °C ‘de inaktive edilmiş enfekte maymun, fare beyni, saflaştırılmış EYS kesesi kullanılır Antijen deri içine verilir. 48-96 h sonra 7 mm çaplı sertlik ve geniş kızarıklık + kabul edilir
Tedavi Klamidyanın tedavisi antibiyotikler ile olur.Yapılan araştırmalar sonucu Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Dairesi klamidya enfeksiyonları için standart protokoller önermiştir. Bu tedaviler ile klamidya herhangi bir zarar yaratmadan tedavi edilebilir. Klamidya ile gonore (bel soğuklu) genelde birarada bulunduğundan bu hastalıklardan bir teşhis edildiğinde diğerine yönelik tetkik ve tedaviler de mutlaka yapılmalıdır. Tetrasiklinler, kloramfenikol ve sulfonamidler kullanılır
KORUNMA Klamidya enfeksiyonundan korunmanın en etkili yolu diğer bütün cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi (uzun süreli tek eşli bir ilişki yok ise) kondom kullanmaktır. Bunun dışında yıkanırken akan suyla yıkanmak yani duş yapmak, sentetik iç çamaşır yerine pamuklu olanları tercih etmek, çok dar pantolon giymemek gibi basit kurallara dikkat etmek tüm vajinal enfeksiyonlardan korunmada olduğu gibi klamidyadan da korunmada etkilidir. En az yılda bir herhangi bir yakınma olmasa bile kontrole gitmek de genel sağlık açısından önemlidir.
C. psittaci Üremeleri sırasında hücre içine giren etken hücreye ait membranı parçalar ve hücre içine yayılır, hücre çekirdeğini kenara itmezler Glikojen içermediklerinden mikrokoloniler iyot ile boyanmaz, Papağan ve muhabbet kuşunda görülen hastalığa psittacosis, güvercin, tavuk, hindi, ördek gibi kümes hayvanlarında görülen şekline ornithosis adı verilir İnsanlara kuş cinsi hayvanların salgıları ve dışkı tozlarının solunması ile bulaşır İnsandan insana bulaşma hava yolu ve öksürük damlacıkları ile olur 10 günlük kuluçka döneminden sonra başağrısı, iştahsızlık,birkaç günde iyileşme olabilir, fakat psitttakozda çoğu kez 1. hafta sonunda bronkopnömoni bulguları ile ağır klinik tablo görülür
Tanı Balgam ve kan incelenir EYS kesesine inoküle edilerek üretilir Burdan yapılan preparatlarda bazofil inklüzyon cisimcikleri aranır Kesin identifikasyon özgül serumlarla kompleman birleşmesi reaksiyonu ve immunofloresans testi ile yapılır
Tedavi Tetrasiklinler gibi geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılır
Mycoplasma Bakteri ile riketsiya arasında ayrı sınıf olarak yer almıştır Hücre çeperleri yoktur Çok pleomorfturlar, granül, filaman, disk, halka, balon, yıldız, ameboid, çomak, spiral Parçalanabilir, 3 tabakalı hücre zarları vardır Giemsa, Castanede boyaları ile boyanırlar Gram (-), hareketsiz, sporsuz, kapsülsüz Boyasız incelemede karanlık alan mikroskopisi iyi sonuç verir
Fakültatif anaerop, % 5-10 CO2 ortamda ürer %20-30 serum veya haben sıvısı ilave edilmiş kalp enfüzyonlu peptonlu buyyonda ürer Katı besiyerinde ortası kabarık, yanları basık sahanda yumurta görünümünde koloniler oluşturur EY koryoallontoik membranında, Doku kültürlerinin hücre yüzeyinde ürer
Mycoplasma hominis Görünüm özellikleri bakımından mikoplazmaların genel özelliklerini taşırlar Glikoz ve mannozu etkilemez, arginini hidroliz eder, jelatini hidroliz etmez Özellikle kadınlarda salpinjit, pelvis apseleri Artrit, pyelonefrit, nongonokoksik üretrit, prostatit, epididimit Gebelerde düşüklere, erken doğuma, nadiren yeni doğan menenjitlerine neden olur
Mycoplasma pneumoniae İnsanlarda atipik pnömoni etkenidir Jelatin ve arginini hidroliz etmez Kolonileri sahanda yumurta görünümü verir 1-3 günlük kuluçka döneminden sonra ateş, öksürük Nadiren menenjit ve miyokardit yapar Hastalık esnasında soğukta insan 0 grubu eritrositlerini aglütine eden soğuk aglütininler oluşur
Ureaplasmalar, Ureoplasma urealyticum Ürease oluşturarak üreyi hidroliz ederler Hareketsiz Gram (-) Mycoplasmalara benzer, poliomorfizm gösterirler Hücre çeperleri yoktur, sitoplazmayı dıştan çeviren tek bir membranları vardır Mikroaerofil, % 5-10 CO2 isterler Kolonileri sahanda yumurta görünümü vermeyebilir İnsan ürogenital mukoza florasında bulunur İnsanlarda nongonokoksik ve postgonokoksik üretritlerin sorumlusudur Kadınlarda pelvis yangıları oluşturur
Tanı Mycoplasma ve ureaplasma enfeksiyonlarının tanısı şüphelenilen durumlarda alınan kültür ile konur. Vajinal akıntısı, infertilite ya da tekrarlayan gebelik kayıpları, kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda bu mikroorganizmalara yönelik kültürlerin de yapılması önerilir. M.pneumoniae olgularında insan O grubu eritrositlerini soğukta aglütine eden antikorların ortaya konulması tanıda önemlidirSerolojik tanıda ayrıca IFA, KB, IHA deneyleri yapılır
Tedavi Mycoplasma ve ureaplasma enfeksiyonlarının tedavisi tıbbidir. Ancak penisilin ya da sefalosporinler gibi sıkça kullanılan antibiyotikler bu mikroorganizmalar üzerinde etkili değildir. Çünkü adı geçen antibiyotikler bakterilerin duvar yapısını bozarak etki gösterirler. Oysa mycoplasmalarda hücre duvarı yoktur. Tercih edilecek antibiyotiğe kültür sonucuna göre karar verilir. Kültürle birlikte yapılan antibiyogram testinde mikroorganizmanın hangi antibiyotiğe duyarlı hangisine dirençli olduğu araştırılır. Ondört günlük tedaviyi takiben yeniden kültür alınarak enfeksiyonun geçip geçmediği kontrol edilmelidir. Devam eden ısrarcı enfeksiyon varlığında ikinci bir kür uygulanması gerekli olabilir. Hastaların %90'ında tek kür tedavi yeterli olmaktadır.