(YAPABİLİRİM/YAPAMAM) İNGİLİZCE GRAMER CAN/CANNOT (YAPABİLİRİM/YAPAMAM) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA
İNGİLİZCE GRAMER TO BE SIMPLE PRESENT (+) (-) I can ride a bicyle. Tigers can jump. A bird can fly. (-) I can’t ride a horse. Fish can’t jump. Lions can’t fly. TO BE SIMPLE PRESENT (?) Can I ride a bicycle? Can tigers jump? Can a bird fly? What can you do? (-, ?) Can’t I ride a bicycle? Can’t fishjump? Can’t lions fly? *Sık kullanılmasa da bu form vardır.
RESİMLERE VE CÜMLELERE BAKALIM "CAN / CAN'T" RESİMLERE VE CÜMLELERE BAKALIM one day old: Babies can’t see well. But they can cry and they can drink mother’s milk. 8 months old: They can play with toys. They can make sounds. But they can’t walk and speak. 16 months old: They can walk. They can speak with 30-50 words. They can eat meals. Bu they can’t go out alone.
İFADELERİN DOĞRU MU YOKSA YANLIŞ MI OLDUĞUNA KARAR VERİN "CAN / CAN'T" İFADELERİN DOĞRU MU YOKSA YANLIŞ MI OLDUĞUNA KARAR VERİN SENTENCE TRUE FALSE Penguins can fly very well. Camels can live for 7 days without water in the dessert. An eagle can’t fly very fast. Halil Mutlu can lift 100 kgs. easily. Everybody in your class can speak 10 languages. Trees can walk and butterflies can talk. Beşiktaş can always win. One person can eat an apple easily. Lions can hunt.
VERİLEN CANLILAR NELERİ YAPABİLİRLER NELERİ YAPAMAZLAR "CAN / CAN'T" VERİLEN CANLILAR NELERİ YAPABİLİRLER NELERİ YAPAMAZLAR a. can climb up trees and play joyfully b. can paint really beautiful pictures. c. cannot stay alone in a big house. d. can only speak a few words. e. can teach you Mathematics or Physics. f. can do your hair in a very short time. g. can give you a medicine. A parrot… A woman ... A doctor... An artist…. A hairdresser… A monkey… A teacher…
EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? “CAN / CAN’T" EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? Yapabilirim. Kolayca yapabilirim. Senin için onu kolayca yapabilirim. Yapabilir misin? Onu benim için yapabilir misin? O kız yüzebilir mi? O kız gerçekten yüzebilir mi? I can do it. I can do it easily. I can do it easily for you. Can you do it? Can you do it for me? Can that girl swim? Can that girl really swim?
CÜMLELERİMİZİ KONTROL EDELİM "CAN / CAN'T" CÜMLELERİMİZİ KONTROL EDELİM A parrot… A woman ... A doctor... An artist…. A hairdresser… A monkey… A teacher… can only speak a few words. cannot stay alone in a big house at night. can give you a medicine. can paint really beautiful pictures. can do your hair in a very short time. can climb up trees and play joyfully. can teach you Mathematics or Physics.
EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? “CAN / CAN’T" EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? Nereye gidebilir? Bu yağmurda nereye gidebilir? Nerede uyuyabiliriz? Müzeye nasıl gidebilirim? Bu golü Hakan atabilir mi? Hayvanlar çiğ et yiyebilir. Beşiktaş Fenerbahçe’yi yenebilir. Where can he go? Where can he go under the rain? Where can we sleep? How can I go to the museum? Can Hakan score this goal? Animals can eat raw meat. Beşiktaş can beat Fenerbahçe.
EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? “CAN / CAN’T" EKRANDA BELİRECEK OLAN CÜMLELERİ İNGİLİZCE NASIL SÖYLERSİN? Bunu gerçekten yapamam. Yumurtaları bu kadar kısa zamanda toplayamam. Karıncalar çok hızlı yürüyemez. Bebek tek başına evde kalamaz. Bunu baban bile yapamaz. Bilgisayarlar senin yerine karar veremez. I can’t really do that. I cannot collect the eggs in such a short time. Ants can’t walk very fast. The baby can’t stay alone at home. Even your father can’t do that. Computers cannot decide for you.
DERSİN SONU. TEKRAR İÇİN BURAYI TIKLA: THE END DERSİN SONU. TEKRAR İÇİN BURAYI TIKLA: ÇIKIŞ