Camiler Ve Din Gönüllüleri Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit
Camiler, bir milletin bağımsızlığının simgesi O ülkenin, Müslüman olduğunu belirten Tapu senetleridir.
وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ لِلّٰهِ فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَدًاۙ “Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin).” (Cin süresi, 18) MESCİTLER ALLAHINDIR MESCİTLER ALLAHINDIR
MESCİTLER HAYATIN MERKEZİDİR MESCİTLER HAYATIN MERKEZİDİR İslam toplumunda cami, vücudumuzda ki kalp gibidir. Ve Hayatın akışını sağlayan kan, kalpten pompalanır. İslam toplumuna da canlılık ve yön verecek enerji camilerden yayılır. Topluluklar manen camilerden, oralardaki gönül buluşmalarından enerjisini alır ve hayat bulur.
MESCİTLER ALLAHINDIR MESCİTLER ALLAHINDIR Mescitler yeryüzünde Allah'ın evleridir. onlarda gök ehlini aydınlatırlar. "Mescitler yeryüzünde Allah'ın evleridir. Gökteki yıldızların yer ehlini aydınlattıkları gibi, onlarda gök ehlini aydınlatırlar.’’ (Heysemi, Mecmeuz-Zevaid 117)
MESCİTLER ALLAHINDIR MESCİTLER ALLAHINDIR Mescidler yeryüzünde Allah'ın evleridir. "Mescidler yeryüzünde Allah'ın evleridir. Allah teala “Cami Kuşu” olanların, bedenen ve ruhen rahatlarını ve sırattan cennete gitmesini tekeffül etmiştir” (Terğib C.1, S.335)
“Sünnetin İçin Ya Rasulellah!” (Cemaat katılmak için şuur gerekir) İki gözü kor olan bir zat vakit namazlarını cemaatle kılmaya özen gösterir. Bir keresinde bu zat camiye giderken düşer ve bası yaralanır. Eve dönünce hanımı kendisine çıkışır. “Sen amasın evinde kıl!” Âma hanımına şöyle cevap verir: “Onun sunneti uğruna değil basım vücudum parçalansa az gelir.” Âma düşüp yaralandığı günün gecesinde Efendimizi rüyasında görür. Efendimiz ona :“Hanımınla niçin münakaşa ettin” diye sorar. Ama: “Sünnetin için ya Rasulellah“ diye cevap verir. Efendimiz amanın gözlerini sıvazlayıp göz nurunu iade eder. (Kürsüden Gönüllere Hikmet Pırıltıları, Mehmet ERGUN, S.18)
MESCİTLERİN MİMARI MÜ’MİNLERDİR MESCİTLERİN MİMARI MÜ’MİNLERDİR اِنَّمَا يَعْمُرُ مَسَاجِدَ اللّٰهِ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِوَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَ وَلَمْ يَخْشَ اِلَّا اللّٰهَ فَعَسٰۤى اُوۨلٰۤئِكَ اَنْ يَكُونُوا مِنَ الْمُهْتَد۪ينَ "Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, Namazlarını dosdoğru kılan, Zekâtlarını veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder (camilere ömür verirler). İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır" (Tevbe süresi 18)
إذا رأيتمُ الرجلَ يعتادُ المسجدَ فاشهدُوا لهُ بِالايمَانِ، فإنّ اللّهَ تعالى يقُولُ: إنما يَعْمُرُ مَساجِدَ اللّهِ مَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الاخِرِ الاية. Ebu Saîdi'l-Hudrî (radıyallahu anh) Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir kimsenin mescide alâkasını görürseniz, onun Mü'min olduğuna şehâdet edin “Bir kimsenin mescide alâkasını görürseniz, onun Mü'min olduğuna şehâdet edin, zira Cenâb-ı Hakk şöyle buyuruyor: "Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve âhiret gününe inananlar imar ederler" (Tirmizî, Tefsir, Sûre 2, Tevbe 18) MESCİTLERİ MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER
مَنْ بَنَى مَسْجِداً يَبْتَغِى بهِ وَجْهَ اللّهِ بَنَى اللّهُ تَعالى لَهُ بَيْتاً في الْجَنَّةِ؛ وَفي أخرى: بَنَى اللّهُ لَهُ مِثْلَهُ في الْجنَّةِ Hz. Osman (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Kim Allah'ın rızasını talep ederek bir mescid inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.” Bir diğer rivayette: "... Allah, onun için, cennette bir mislini inşa eder." (Buhârî, Salat 65) MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER
Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri padişahlığı esnasında 300 civarında cami ve 59 medrese yaptırmıştır. (Ragıp Güzel, C.1, S.298) MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER
Keçeci Hayreddin adındaki bir zat canının istediği bir şeyin parasını bir kenara ayırarak para biriktirmiş 17. asırda canının istediği bir şeyin parasını bir kenara ayırarak para biriktirmiş ve sonunda biriktirdiği bu paralarla İstanbul Fatih’te bulunan “Sanki Yedim Camii”ni yaptırmıştır. MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER MESCİTLERİ MÜ’MİNLER İMAR EDERLER
MESCİTLER ALLAHINDIR MESCİTLER ALLAHINDIR
وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ مَنَعَ مَسَاجِدَ اللّٰهِ اَنْ يُذْكَرَ ف۪يهَا اسْمُهُ وَسَعٰى ف۪ى خَرَابِهَا ۘ اُوۨلٰۤئِكَ مَا كَانَ لَهُمْ اَنْ يَدْخُلُوهَٓا اِلَّا خَٓائِف۪ينَۘ لَهُمْ فِى الدُّنْيَا خِزْىٌ وَلَهُمْ فِى الْاٰخِرَةِ عَذَابٌ عَظ۪يمٌ "Allah'ın mescidlerinde Allah'ın adının anılmasına mani olan ve mescidleri tahribe çalışan kimseden daha zalim kim vardır? Onlar, mescidlere ancak korku içinde gireceklerdir. Dünyada onlar için bir rezillik, ahirette ise pek büyük bir azab vardır" (Bakara süresi, 114) MESCİTLERİ HARAB EDENLER MESCİTLERİ HARAB EDENLER
Rasulullah buyurdu ki: مَنْ أَخْرَجَ أَذًى مِنْ الْمَسْجِدِ بَنَى اللَّهُ لَهُ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ “Kim, meccitten eza/eziyet veren bir şeyi (çer-çöp vs.) çıkarırsa Allah ona, cennette bir ev inşa eder.” (İbn Mace) MESCİTLERİ TEMİZLEMEK MESCİTLERİ TEMİZLEMEK
Peygamber ashabından Sevde isimli hanım sahabeyi hatırlayalım. Bir gün bedevinin iri mescide gelir ve bevleder. Ashap hiddetlenir. Peygamber bırakın onu oraya bir su dökün buyururlar. Bu hanım sahabi bir leğen su alıp oraya döker ve peygamberin yüzünün tebessüm ettiğini görünce artık peygamber her zaman mescidi temiz görsün diye temizler. Ebu Hüreyre’den nakledildiğine göre siyah tenli bir kadın (Ümmü Mihcen veya Sevde), mescidi süpürüyordu. sahabe, onu çok fazla önemsemedikleri için öldüğünü Hz. Peygamber (s.a.s.)’e haber verip kendisini rahatsız etmek istememişler, götürüp cenazesini defnetmişlerdi. (Bir gün) Rasulullah (s.a.s.) onu görememiş ve kendisini sormuştu. Oysa sahabe, onu çok fazla önemsemedikleri için öldüğünü Hz. Peygamber (s.a.s.)’e haber verip kendisini rahatsız etmek istememişler, götürüp cenazesini defnetmişlerdi. Bunu duyan Rasulullah (s.a.s.): “Bana haber vermeli değil miydiniz?” diye serzenişte bulundu ve onun kabrini kendisine göstermelerini istedi, gösterdiklerinde ilk gıyabi cenaze namazını ashabıyla birlikte kılar ve ona duada bulunur ve şöyle der: “onu cennette mesciddeki tozları temizlerken gördüm”. (Buhârî, “Salât”, 72, “Cenâiz”, 5) MESCİTLERİ … MESCİTLERİ …
MESCİTLERİ AYDINLATMAK… MESCİTLERİ AYDINLATMAK… Mescide kandil getiren Temim Eddari isminde bir sahabi vardı. Peygamber efendimiz kandili görünce “Bunu kim buraya getirdi?” Diye ashabına sordu. Ashaptan kimse cevap vermez, korkarlar. Efendimiz: “Bu kandili getirip buraya yakanın Allah kabrini aydınlatsın” buyururlar. “Bir kimse bir mescide kandil asarsa o sönünceye kadar yetmiş bin melek ona dua eder” (Ramuzul Ehadis, 431, 3)
"Bir kimse evine gelene nasıl ikramda bulunursa, Allah'ta evine (camiye) gelene özel ikramda bulunur.’’ (Sahih-i Buhari Cilt 2, sayfa 625) MESCİTLERE GELENLERE İKRAM MESCİTLERE GELENLERE İKRAM
مَنْ اَلِفَ الْمَسْجِدَ اَلِفَهُ اللّٰهُ تَعٰلَى “Mescit ile ülfet edeni (gönül bağı kuranı) Allah himayesine alır.” (İhya, C. 1, S.415) MESCİTLERE GELENLERE İKRAM MESCİTLERE GELENLERE İKRAM
ALLAH İÇİN NAMAZ اِنَّنى اَنَا اللّٰهُ لَا اِلٰهَ اِلَّا اَنَا فَاعْبُدْنى وَاَقِمِ الصَّلٰوةَ لِذِكْرى Muhakkak ki ben, “Muhakkak ki ben, Yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kıl. Beni anmak için namaz kıl.” (Taha, 14)
الصَّلاةُ عِمَادُ الدِّينِ Efendimiz (a.s); “Namaz dinin direğidir. Kim onu ayakta tutarsa (namaz kılarsa) dinini ayakta tutmuş; kim onu terk ederse dinini yıkmış olur.” buyurdu. (Beyhaki, Sünen)
MESCİTLERE GELENLER MESCİTLERE GELENLER
وَلِلّٰهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ وَاسِعٌ عَليمٌ “Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.” (Bakara 215) MESCİTLER MESCİTLER
فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَن تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ “Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.” (Nur 24/36-37) MESCİTLERE GELENLER MESCİTLERE GELENLER
MAZERETLERİMİZ NE İŞE YARAYACAK ACABA…
NAMAZ KILMAYANLAR VE NAMAZI ZAYİ EDENLER فَخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا الصَّلَاةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا “Onların peşinden öyle bir nesil geldi ki bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yüzden ilerde azgınlıklarının cezasını çekeceklerdir.” (Meryem, 19/59)
MAZERETLERİMİZ NE İŞE YARAYACAK ACABA… Daha gencim, İşlerimi bir yoluna koyayım, Hele emekli olayım, ellili yaşlara geleyim, Ben namaz kılmıyorum ama kalbim temiz, sen kalbe bak, Çalışmakta ibadettir, bende çalışarak ibadet ediyorum, Sen benim namaz kılmadığıma bakma, benim babam hacıdır, dedem hocadır… gibi bir takım bahanelerle namazlarımızı askıya alıyoruz.
سِتَّةُ اَشْيَاءَ هُنَّ غَرِيبٌ فِي سِتَّةِ مَوَاضِعَ اَلْمَسْجِدُ غَرِبٌ فِيمَا بَيْنَ قَوْمٍ لَا يُصَلُّنَ فِيهِ MESCİTLERİ GARİP BIRAKANLAR MESCİTLERİ GARİP BIRAKANLAR Peygamberimiz (SAV): “6 şey 6 yerde gariptir” Mescid, namaz kılmayan insanların yanında; Allah böyle kimselere kıyamet gününde rahmet nazarı ile bakmaz.”
Rasulullah buyurdu ki: «مَا سَاءَ عَمَلُ قَوْمٍ قَطُّ، إِلَّا زَخْرَفُوا مَسَاجِدَهُمْ» “Ameli bozulan her kavim, mescidleri süslemeye yönelmişlerdir.” (İbn Mace) MESCİTLERİ SÜSLEDİK AMA… MESCİTLERİ SÜSLEDİK AMA…
MESCİTLERİN SÜSÜ CEMAATTİR. MESCİTLERİN SÜSÜ CEMAATTİR. Camiler en güzel halılarla döşense, En pahalı avizelerle aydınlansa, En güzel tezyinatla donatılsa Fakat içinde namaz kılacak cemaat yoksa o cami mahzundur. Cemaat, kuru bir kalabalık değildir. Cemaat: aynı ruhla hareket edebilen bir birlik demektir.
MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK…
İçerisi ne kadar temiz olursa olsun, büyüklüğü ve ihtişamı ne kadar çok olursa olsun cemaati bulunmayan cami, mamur edilmiş bir mabed özelliğini taşımayacaktır.
MESCİTLERLE ÖVÜNDÜK AMA… MESCİTLERLE ÖVÜNDÜK AMA… لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتّى يُتَبَاهَى في الْمَسَاجِدِ Hz. Enes (ra) anlatıyor: Resulullah buyurdular ki: "Mescidler hakkında övünme olmadan kıyamet kopmaz." [Ebu Davud, Salat 12, (449); Nesai, Mesacid 2, (2, 32).
MESCİTLERİ YÜKSELTTİK VE SÜSLEDİK AMA… MESCİTLERİ YÜKSELTTİK VE SÜSLEDİK AMA… مَا أُمِرْتُ بِتَشْييدِ الْمَساجِدِ. قَالَ ابْنُ عَبّاسٍ: لَتُزُخْرِفَنَّهَا كَمَا زَخْزَفَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارى[.. Resulullah buyurdular ki: "Ben mescidlerin yükseltilmesiyle emr olunmadım!" İbn Abbas der ki: " Yemin olsun! Sizler mescidlerinizi, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi süsleyeceksiniz !” [Ebu Davud, Salat 12, (448); Buhârî Salat 62 (muallak olarak).
MESCİTLERİ YÜKSELTTİK VE SÜSLEDİK AMA… MESCİTLERİ YÜKSELTTİK VE SÜSLEDİK AMA… İÇİNİ BOŞ BIRAKIYORUZ
MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… Günümüz insanı cami, kurs, minare vs. Yapımına çok çok önem vermektedir. Bu arzulanan bir durumdur. Ancak camilerimizi en güzel şekliyle imar ederken gönüllerimizi imar etmeyi unutuyoruz. Camiler muhabbet alanlarından ziyade dedikodu mekanları yapmaya kalkıştık, Ezanlar okunurken farkına varmadık, Camilerin önlerine sigara izmaritlerimizi attık, Cami içinde birbirimize saygımızı kaybettik, Safları birbirimizin omuzlarına basarak geçtik, Soğan sarımsak kokularıyla hatta ter ve kir hatta sigara kokularıyla kirli çoraplarla etrafımızı rahatsız bile ettik belki.
MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… Süslü süslü nice camilerimiz var ancak içinde cemaat yok. Tarihte camiler sabah namazı cemaatine göre inşa edilirmiş. Şimdi sabah namazlarında sadece imam ezan okuyor o kadar. Oysa Müslüman toprakların mührü olan camilerimiz cemaatten yoksun kalmamalı. İçinde bizden sonra da namaz kılacak nesiller yetiştirmeliyiz.
MESCİTLERE BAĞLANMAK MESCİTLERE BAĞLANMAK سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمْ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَوْمَ لَا ظِلَّ إِلَّا ظِلُّهُ إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ فِي عِبَادَةِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ … وَرَجُلٌ دَعَتْهُ امْرَأَةٌ ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ إِلَى نَفْسِهَا فَقَالَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ … Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Yedi kişi var, Allah onları hiçbir gölgenin olmadığı Kıyamet gününde kendi gölgesinde gölgeler: 1.Adil imam, 2.Allah'a ibadet içinde yetişen genç, 3.Tekrar dönünceye kadar kalbi mescide bağlı olan kimse, 4.Allah için birbirlerini seven, Allah rızası için bir araya gelip, Allah rızası için ayrılan iki kişi, 5.Güzel ve makam sahibi bir kadın tarafından davet edildiği halde; "Ben Allah'tan korkarım" de(yip icabet etmey)en kimse, 6.Allah'ı tek başına zikrederken gözlerinden yaş boşanan kimse. 7.Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli görmeyen; verdiğini gizli veren kimse" (Nesâi, Kudât 2)
MESCİTLER…. MESCİTLER…. Mescitler, Namaz Kılma Yerleri, Okul, Şifahane, Sohbet, Dini Bilgi Ve Birikim Kazanma Yeri, Sosyal İş Ve İlişkilerin Paylaşıldığı Mekanlar, Toplumsal Bilincin Oluştuğu Yerlerdir.
CAMİLER VE MESCİTLER…. CAMİLER VE MESCİTLER…. Zengin-fakir, Köylü-şehirli, Amir-memur, Resmi-sivil, Yaşlı-genç, Siyah-beyaz, Kadın-Erkek, Yerli-yabancı... herkesi bünyesinde toplayan mekanlardır.
"Beldelerin Allah'a en sevimli yerleri mescitlerdir..." (Müslim Mesacid, 288) ALLAH’A EN SEVİMLİ YER ALLAH’A EN SEVİMLİ YER
MESCİTLER…. MESCİTLER…. Estetik ve mimari özellikleri ve güzellikleriyle Yüzlerce yıldır varlığını devam ettiren Fatihler, Süleymaniyeler, Selimiyeler, Ulu Camiler Manevî yönden dinin gücünü; Biçimsel açıdan sağlamlık ve kusursuzluğu; Sanatsal açıdan da özgünlüğü yansıtan Şaheserler olarak insanlığı hayran bırakmaya devam etmektedir.
MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK… MESCİTLERİN SÜSÜ OLABİLMEK…
CAMİLERİMİZ, SÜSÜ OLAN SİZLERİ VE ÇOCUKLARINIZI BEKLİYOR
ŞEYTANA KARŞI KALEMİZ OLSUN… ŞEYTANA KARŞI KALEMİZ OLSUN… اَلْحُصُونُ لِلْمُؤْمِنِينَ مِنَ الشّيْطَانِ ثَلَاثٌ اَلْمَسْجِدُ حصْنٌ وَذِكْرُ اللّٰهِ حصْنٌ وَقِرَاءَةُ اْقُرْآنِ حصْنٌ Kab’ul Ahbar şöyle demiştir: “Şeytana karşı müminlerin 3 kalesi vardır. Cami bir kaledir. Allah!ı zikretmek bir kaledir. Kuran okumak bir kaledir.”
MESCİTLER MESCİTLER Müminler, mescitlerin binasına, tefrişine, tamirine, ihtiyaçlarına, temizliğine îtina göstermeli; onları namaz, zikir, Kur`an-ı Kerîm tilâveti, tesbihler ve sair ibadetler ile ihyâ etmeliyiz.