must ©2016 ingilizcebankasi.com
USE OF MUST Must, zorunluluk ve gereklilik bildiren bir yardımcı fiildir. Must, «yapmalısın, etmelisin» olarak tercüme edilebilir. You must do your homework regularly. (Düzenli olarak ödevini yapmalısın) ingilizcebankasi.com
olumlu I must fiil (fiil takı almaz) You He She It We They
olumsuz I must not fiil (fiil takı almaz) You He She It We They
soru must I fiil (fiil takı almaz) ? you he she itit we they
You must see the dentist. (Dişçiyi görmelisin) ingilizcebankasi.com
There is a robbery. You must call the police. (Soygun var. Polisi aramalısın) ingilizcebankasi.com
You must be careful with it. (Dikkatli olmalısın) ingilizcebankasi.com
You mustn’t drink it. It is poison. (Onu içmemelisin. O zehir) ingilizcebankasi.com
You mustn’t touch it. (Ona dokunmamalısın) ingilizcebankasi.com
You mustn’t be late. (Geç kalmamalısın) ingilizcebankasi.com
He mustn’t make a lot of noise. (Çok gürültü yapmamalı) ingilizcebankasi.com
What must you do to be healthy? (Sağlıklı olmak için ne yapmalısın?) You must eat natural food all the time. (Her zaman doğal yiyecek yemelisin) ingilizcebankasi.com
Must I (yapmalı mıyım?) ile yapılan sorulara cevap verirken, bir zorunluluk varsa, «Yes, you must» (evet yapmalısın», gereksiz ise «no, you needn’t» (hayır gerek yok) şeklinde cevap verilebilir. Yapmaması gereken bir şey ise «No, you mustn’t» (hayır yapmamalısın) denilebilir. ingilizcebankasi.com
Must I take my passport with me? (Pasaportumu yanıma almalı mıyım?) Yes, you must. The police will see it. (Evet almalısın. Polis onu görecek) No, you mustn’t. You can get it stolen. (Hayır almamalısın. Çaldırabilirsin) No, you needn’t. We’ll just visit the museum. (Hayır gerek yok. Sadece müzeyi ziyaret edeceğiz) ingilizcebankasi.com
USE OF MUST -2 Must, bir sonuç çıkarımı yaparken de kullanılır. Bu anlamda kuvvetli bir tahmin belirtir. Must, kuvvetli tahmin anlamında sadece olumlu cümlelerde kullanılır. ingilizcebankasi.com
Look at that helicopter. It has got a big engine. It must be very expensive. (Şu helikoptere bak. Büyük bir motora sahip. O çok pahalı olmalı) ingilizcebankasi.com
John has been waiting for a long time. He must be very angry. (John uzun zamandır beklemekte. O çok kızgın olmalı) ingilizcebankasi.com
John must have a lot of fans. He is very good player. (John çok hayrana sahip olmalı. O çok iyi bir oyuncu) ingilizcebankasi.com
You must know your city well. (Şehrini iyi biliyor olmalısın) ingilizcebankasi.com