İSTİKLAL ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY’DAN .........BEYİTLER......... (kaynak:safahat) www.behcetoloji.com Behçet Gündüz izmir
İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür İmansız olan paslı yürek sinede bir yüktür
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez
Bakın da haline ibret alın şu memleketin Nasıldın ey koca millet ne oldu akibetin
Sen ben desin efrat aradan vahdeti kaldır Millet için kıyamet, işte o zamandır.
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası Dostunun yüz karası düşmanının maskarası
Post üstüne hep kavgaların hepsi nihayet Hala mı boğuşmak, bu ne gaflet bu ne rezalet
Cihan altüst olurken, seyre baktın öyle durdun da Bugün bir serseri, bir derbedersin kendi yurdunda
Kuzum ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak Ayıp: dilencilik işlerken el, yürürken ayak
Şudur benim cihanda en sevdiğim meslek Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak
Menzil-i maksuda varmazsın, uyanmazsan eğer Var mı bak yollarda bidar olanlardan eser
Madem ki didinmez, edemez, uğraşamazsın İksir-i beka içsen, emin ol yaşamazsın
Beşer ki kuvveti bahşetmiyor henüz hakka Ne çare var onu kuvvetle almaktan başka.
Misyonerler gece gündüz yeri devretmedeler, Ulema vahy-i ilahiyi mi bilmem bekler.
Haya sıyrılmış, inmiş öyle yüzsüzlük ki her yerde Ne çirkin yüzler örtermiş meğer bir incecik perde
Oyuncak sanmayın ahlak-ı milli ruhu millidir. Onun iflası en korkunç ölümdür, mevt-i küllidir.
Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.
Ölüler dini değil, sen de bilirsin ki bu din. Diri doğmuş, duracak dipdiri durdukça zemin.
Kenar-ı diclede bir kurt aşırsa bir koyunu Gelir de Adl-i İlahi, Ömer’den sorar onu.
Umar mıydın cemaat bekleyip durdukça minberler Dikilmiş dört direk görsün, serilmiş bir yığın mermer.
Doğrudan doğruya kurandan alıp ilhamı Asrın idrakine söyletmeliyiz İslamı
Hüsrana rıza verme, çalış azmi bırakma. Kendin yanacaksan bile evladını yakma.
Sarılmadan en ufak bir işinde esbaba Muvaffakiyete imkan bulur musun acaba.
Bu hissizlikle cemiyet yaşar derlerse pek yanlış Bir ümmet göster ölmüş maneviyatiyle sağ kalmış
Ver bütün kudreti kanuna ki vahdet yürüsün Yoksa millet değil, ancak bir sürüsün.
Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan Hey sıkılmaz ağlamazsan bari gülmekten utan.
Cemaatsiz imamlar, kirli yüzler, secdesiz başlar Gaza namiyle dindaş öldürenbiçare dindaşlar
Doğduk, yaşamak yok size derlerdi beşikten Dünyayı mezarlık bilerek indik eşikten.
Ey bütün dünya ve mafiha ayaktayken yatan Leş misin davranmıyorsan bari Allah’tan utan.
Şehamet dini, gayret dini ancak müslümanlıktır. Hakiki müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır.
Ey yolcu uyan, yoksa çıkarsın ki sabaha Bir kupkuru çöl var, ne ışık var, ne de vaha. Ey yolcu uyan, yoksa çıkarsın ki sabaha Bir kupkuru çöl var, ne ışık var, ne de vaha.
Ey millet uyan cehline kurban gidiyorsun İslamı da batmış diye tutmuş yediyorsun.
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi Böyle adet miydi biperva yemek insan leşi.
Göster Allah’ım bu millet kurtulur tek mucize Bir utanmak hissi ver gaip hazinenden bize.
Cani geziyor dipdiri, can vermede masum Suç başkasınındır da niçin başkası mahkum.
Ye’s öyle bataktır ki düşersen boğulursun Ümmide sarıl sımsıkı seyret ne olursun.
Bir nesim ister kımıldanmak için canlar bugün Bir nesim olsun, ilahi canlanır kanlar bugün.
İslam’ı evet tefrikalar bastı kavurdu. Kardeş, bilerek bilmeyerek kardeşi vurdu.
Madem ki Hak’kın bize va’dettiği haktır Madem ki Hak’kın bize va’dettiği haktır Şarkın ezeli fecri yakındır doğacaktır.
O iman farz-ı kat’idir diyor, tahsil-i irfanın Ne cahil kavmiyiz biz müslümanlar şimdi dünyanın.
Sukun belirdi mi bir milletin hayatında Kalır senin gibi zillet,esaret altında.
İslam ayak altında sürünsün mü nihayet Ya Rab bu ne hüsrandır, ilahi bu ne zillet.
Görünmez aşina bir çehre olsun rehgüzarında Ne gurbettir çöken İslama, İslamın diyarında.
Tüllendi mağribi akşamları sarsam yarana Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Öyle salgındır ki felaket, öyle anidir ki ölüm Hem görür göz, hem acep rüya mıdır der gördüğüm.
Bunaldım kendi kendimden, zaman ıssız, mekan ıssız Ne vahşetlerde bir yoldaş, ne zulmetlerde bir yıldız.
Donanma, ordu yürürken muzafferen ileri Özengi öpmeye hasretti garbın elçileri.
Nehy-i maruf, emr-i münkerdir gezen meydanda bak. En metin ahlakımız yahut görüp aldanmamak.
Eyvah beş on kafirin imanına daldık Bir uykuya daldık ki cehennemde uyandık.
Nedir bu tefrika yahu utanmıyor musunuz? Geçen faciaya hala inanmıyor musunuz?
Hazırlayan Buca-Necip Fazıl Kısakürek İlköğretim Okulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni