MODAL VERBS
Modal’lar yardımcı fiilerdir ve İngilizce ‘de çok önemli bir rol oynarlar. Bu yardımcı fiilleri kullanarak birçok farklı durum için farklı cümleler üretebiliriz. Modal yardımcı fiileri kişilerin belli durumlardaki düşünce ve tavırlarını ifade eder. Örneğin Modal yardımcı fiilerini kullanarak bir eylemin gerekliliğinden, olasılığından, bahsedebilir, tavsiyeler ve önerilerde bulunabilir ya da tercihlerimizi belirtebiliriz.
Modal yardımcı fiillerinin bir yada daha çok anlamı ve kullanım alanı olabilir. İngilizcedeki modal yardımcı fiileri şunlardır: Modal yardımcı fiillerinin bir yada daha çok anlamı ve kullanım alanı olabilir. İngilizcedeki modal yardımcı fiileri şunlardır: may, might, can, could, had better, must, should, ought to, shall, will ve would.
Modal yardımcı fiilleri tavsiye etme, sorumluluk belirtme, yasaklama, gereklilik bildiren anlamlara gelir.
Tavsiyede bulunma için “should ought to had better” kullanılır. Şimdi ise bu üç yardımcı fiil arasındaki farkı görelim ve örnekler verelim.
Should You should see a doctor. Bir doktora görünmelisin. You should study hard. Çok çalışmalısın. You shouldn’t eat so much sweet food. Çok tatlı yiyecekler yememelisin. You shouldn’t be allowed to watch horror films. Çocuklara dehşet verici filmler izletilmemeli.
Where should I go on holiday? Tatilde nereye gitsem? Which one should I buy? Hangisini alsam?
Ought to Families ought to control their children. Aileler çocuklarını kontrol etmelidir. You ought to solve tests of modals at home this evenings. Bu akşam evde yardımcı fiillerin testlerini çözmelisin. You oughtn’t to eat so much if you want to keep fit. Formunu korumak istiyorsan daha az yemelisin.
Should ve ought to aynı manalara gelir demiştik. Fakat ought to da daha çok görev ve sorumluluklarımızı yapmamız gerektiği tavsiye edilir.
Had Better “Had better” genellikle daha kuvvetli bir anlam verir. Had better anlam olarak bir uyarı mesajı verip, buna uyulmaz ise kötü sonuçlar olabileceğini ifade eder.
You had better work harder, or you will fail. Daha çok çalışsan iyi olur, yoksa sınıfta kalırsın. You had better obey parents. Sen daha iyisi, ebeveynlere uymalısın. You had better not go now. Şimdi gitmesen iyi olur.
Had we better let him know? Ona haber versek iyi olur mu?
SON
HAZIRLAYAN Betül YAVUZ Betül YAVUZ 7/B 202 7/B 202