Yetişkinlerin ölüm olayına yaklaşımları Ölüm biçimi Ölen kişiyle ilişkinin niteliği Destek Ebeveynin yerine geçebilecek başka bir kişinin varlığı Hayaller.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
STRES SINAV KAYGISI KARACASU LİSESİ Rehberlik Servisi.
Advertisements

DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
BUILDING STRONG SCHOOL-FAMILY-COMMUNITY RELATIONSHIPS LLP No: RO1-GRU AİLE İÇİ DİSİPLİN VE OKUL AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ.
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
ASDEP Kapsamında Aileyle Görüşme Yöntem ve Teknikleri Doç. Dr. Yusuf GENÇ T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI ASDEP EĞİTİCİ EĞİTİMİ.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 yaş)
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
AKRAN İLİŞKİLERİNDE SOSYAL STATÜ
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme
ÖRGÜTSEL ADALET Adaletsizlik Nedir? Örgütlerdeki Adaletsizlikler?
 LÖSEV, 24 Eylül 2000 tarihinde, lösemili çocuklara özel, modern tıbbın tüm olanaklarını bünyesinde barındıran 2000'li yılların.
AİLELERLE İŞBİRLİĞİ.
SOSYAL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
Fen tutum. Fen eğitimi ve fene karşı tutum ile ilgili araştırmalar incelendiğinde öğrencilerin, öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin fene karşı tutumları,
SOLUNUM VE GEVŞEME EGZERSİZLERİ İLE ETKİLİ MÜZİK EĞİTİMİ AYŞEN ÜMİT İSTANBUL BİLİM VE SANAT MERKEZİ Müzik Mentoru.
Filiz DİKİCİ Psikolojik Danışman ÜSTÜN ZEKALILAR.
Program Tasarım Modelleri
Sözsüz İletişimin Özellikleri
İLETİŞİM VE EĞİTİM Bölüm 5 1. İletişim nedir?
Süreç... Rehberlik Nedir? Rehberlik Ne Değildir? Reberlik İlkeleri Nelerdir? Rehberlik Servisinden Hangi Konulara Dair Yardım Alınabilir? - Bireysel Alan.
Leyla İÇERLİ Araş. Gör. Dr. Aksaray Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü.
Metinlerin Sınıflandırması
It’s My Life It’s My Choice
KOHLBERG ve AHLAK GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr. Aysel TOPAN
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Erken çocukluk döneminde fen ve matematik kavramlarının gelişimi
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
ÖRGÜTSEL BAĞLILIK.
Eğitsel Rehberlik Yrd. Doç. Dr. Gökhan Atik.
NOT VERME VE MEZUNİYET.
CESARETLENDİRME ve ÖVGÜ
BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR. BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR.
YAŞLILIKTA DEMANS (BUNAMA)
SarIyer beledİyesİ gençlİk eğİtİm merkezİ Aİle-eğİtmen buluŞmasI
TUTUM VE ALGILAR.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
PROJENİN AMACI Milli Eğitimin Temel Amaçlarında ifadesini bulan; beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir.
Bilinçli Tercih Seminerine
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
Geniş Ölçekli Testler Yrd. Doç. Dr .Ömer Kutlu.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Bölüm 6 Örgütsel Yönlendirme
Okul Öncesi Dönemde Fen Eğitimi
İSTASYON YÖNTEMİ.
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
ÇOCUKLARIMIZIN MUTLU VE BAŞARILI OLMASI İÇİN…
ÖĞRENME STİLLERİ.
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - I
Sağlık Bilimleri Fakültesi
Gelişim ve Temel Kavramlar
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Nitel araştırma soruları sorma ve soru formu oluşturma
SAĞLIK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI II DERS XI
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
Nitel Araştırmalar.
Bireyi Tanıma Süreci Yrd. Doç. Dr. Gökhan Atik.
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
Sunum transkripti:

Yetişkinlerin ölüm olayına yaklaşımları Ölüm biçimi Ölen kişiyle ilişkinin niteliği Destek Ebeveynin yerine geçebilecek başka bir kişinin varlığı Hayaller ve nedensellik düşünceleri Kişilik ve önceki yaşantılar

 Çocuklar için sorun yaratma açısından öncelik ve en önemlilik,yetişkinlerin ölüme yaklaşım biçimidir. Olgular gizlendiğinde veya çocuk, koşullar ve ölümün nedeni hakkında yeterli bir biçimde bilgilendirilmediğinde çeşitli hayaller ortaya çıkabilir.  Bir ölüm beklendiğinde yetişkinler çoğunlukla çocuklara, hastalığın seyri ve iyileşme /iyileşmeme olasılığı hakkında yeni bilgiler vermeyi unuturlar. Bu şekilde çocuklar ölüme kötü bir biçimde hazırlanır veya olup biteni tam anlayamazlar.  Çocukların ölen kişiyi görmesine izin vermeyerek veya cenaze töreninin dışında tutarak,kendi duygularını çocuklardan saklayarak veya başka yollarla yetişkinler dünyasını çocuklara kapatırlar ve çocuklar için zaten güç olan bir durumu daha da güçleştirebilirler.

 Hem yetişkinlerin hem çocukların ani ölümlerle başa çıkması daha zordur.Zihinsel düzeyde hazırlanmaya vakit kalmaz,ayrıca çocuğun dünyaya duyduğu güven sarsılabilir.  Ani ölümlerin yetişkinler dünyasında etkileri daha büyük olur ve çocukların gereksinimlerinin nasıl karşılanacağına ilişkin sorunları da beraberinde getirir.  Ani ölümler çoğunlukla yetişkinlerin çocukları korumak istediği travmatik özellikler içerir.Bilindiği gibi çocuğun yas reaksiyonlarının yoğunluğu ve süresi, kimin öldüğüne bağlıdır.  Ana-babanın ölümü en büyük felakettir.

 Ölen kişiyle ikili duygu içeren bir ilişki içinde olmak,çocuğun yasını daha da karmaşık hale getirir. Bu durum; Kardeşler arasında güçlü bir kıskançlık olduğunda Çocuğuna kötü davranmış veya taciz etmiş bir ebeveyn öldüğünde Ölen kişiyle çocuk arasında olumsuz ilişkiye yol açmış durum ya da durumlar söz konusu ise görülür.  Böyle durumlarda ölen kişinin yok oluşundan duyulan rahatlama duygusuyla yas tepkisi birbirine karışır ve çoğunlukla utanca,kendini kınamaya ve çelişen duygulara yol açar.

 Çocuklar çeşitli biçimlerde destek alırlar.Bazı çocukların ailesinde sargın ve ortak bir paylaşım örüntüsü varken,bazı çocuklar ise ölüm olayı yaşandığında, çocukların gereksinimlerinin öncelikler listesinin alt sıralarında yer aldığı karmakarışık ailelerde yaşarlar.  Bir çocuğu sarmalayan destek,çocuğa olayı çözümleyebilmesi için sağlanan olanaklara dayanır.  En önemlisi,iyileştirici çevrenin büyüklüğü değil,ölümden sonra çocuğu sarmalayan duygusal ortamdır.  Çocukların gereksinimleri kabul edildiğinde ve olmuş olanla yüzleşmeleri için yardım edildiğinde, yas süreci daha olumlu biçimde geçecektir.

 Çocukların kaybettikleri ebeveynden sonra kısa zamanda sağ kalan ebeveynin ilgisine kavuşmaları veya güvenebilecekleri bir başka kişinin varlığı rahatsızlık veren tepkilerin ortaya çıkma olasılığını azaltır.  Çocuktan tek kişi sorumlu ise ve ölürse,ona bakacak yeni birisiyle yakın bir ilişkinin kurulabilmesi zaman alacak ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilecektir.  Çocuk için temel günlük gereksinimlerinin karşılanmasındaki dengenin korunması çok önemlidir. Kardeşler, bazen ana-babalarından onlara yeni bir kardeş vermelerini isteyebilirler,fakat bazen de bu yeri dolduran varlıktan hoşlanmayabilirler.  Literatüre bakıldığında kardeşlerin,arkadaşların v.b. kaybında, onların yerine geçebilecekle olan ilişkilerin önemine dair bilginin yeterli olmadığı görülmektedir.

 Çocukların hayallerinin ve nedensellik düşüncelerinin yasları üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir.Genellikle olaya ilişkin 2 tür açıklama biçimi görülmektedir. 1. Aldıkları bilgiye dayalı olan gerçek yorum 2. Olaya ilişkin kendi hayallerine dayalı olan yorum. ÖRNEK  Bazı çocuklar,hastanenin,çocukların ölmesi veya öldürülmesi için gönderilen bir yer olduğunu hayal edebilirler.Ayrıca hastanelerde yer alan ölüm olaylarını sık sık duyan çocukların bu konuda kafaları karışabilir.  Bir hastalığın sonunda gerçekleşen bir ölüm olayının ardından bazı çocuklar hastalık ve bulaşma konularında hayaller ve yanlış düşünceler geliştirirler.

 Ana-babaların bu durumun farkına varmaları ve çocuğun yorumuna ilişkin işaretlere duyarlı olmaları,böyle yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için mutlaka bilgilenmeleri büyük önem taşır.  Çocukların hayalleri,özellikle ölen kişi yaralanmışsa veya olaydan bir süre geçtikten sonra bulunmuşsa onun nasıl göründüğüyle de ilgili olabilir.Bu hayaller,gerçekçi bir temele dayandırılmadığı sürece çocuğun kafasını uzun süre meşgul edebilir.

Çocuğun kişiliği ve önceki yaşantıları yas süreci üzerinde etkili olabilir. Bazı çocuklar daha düşünceli ve kuruntulu olurlar ve günlerce ölümü düşünürler. Bazıları güçlüklerle daha kolay yüzleşirken,diğerleri dayanaklarını daha kolay yitirebilirler. Duygusal olarak dengesiz,içine kapanık ve yalnız olan çocuklar,daha sağlıklı olanlara göre yas sürecini aşmada güçlüklerle daha fazla karşılaşacaklardır. Duygusal olgunluk düzeyinin düzeyinin de bunda etkisi olacaktır. Literatürde çocukların böyle durumlarla başa çıkma yetenekleri hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte klinik çalışmalar çocukların yaşamdaki krizlerle yüzleşme kapasitesinin çok farklı olduğunu göstermektedir.

Çocuğun önceki yaşantılarının yasla başa çıkma biçimi üzerinde belirgin etkileri olabilir.Hiçbir zaman çözümlenmemiş acı verici kayıp veya ayrılıklar çocuğu daha kırılgan hale getirir.  Çocuğun ölümle ilk tanışması daha uzak bir akraba veya daha az tanıdığı bir kişinin aracılığıyla olursa bu,onun durumu anlama kapasitesini arttırabilir.  Öte yandan,ölümle ilk karşılaşması,ebeveyninden birinin ölümüyle olursa çok daha yıkıcı sonuçlar yaşar.  Eğer çocuk,ailede yer alan daha önceki bir ölüm olayında,yetişkinler dünyasının dışında bırakılmışsa, ‘Daha önce büyük-annemin cenaze törenine katılmama izin verilmemişti,fakat şimdi kız kardeşimin cenaze törenine katılmak istiyorum’ şeklinde bir talep ve beklentiyle yetişkinlere karşı direnebilir.

 Bir çok açıdan yetişkinlerin,çocuğun yasını kabul etmedikleri ve anlamadıkları durumlarda,çocukların kayıplara ilişkin uzun vadeli çözümlemelerini ciddi biçimde aksatabilecekleri vurgulanmalıdır.

 Çocuklarda yas sürecine ilişkin cinsiyet farklarına çok az değinilmiş…  Ana-babalar yaşantılarına göre erkek çocukların kızlara kıyasla ölüm hakkında konuşmaktan kaçındıklarını ve duygularını ifade etmede zorlandıklarını belirteceklerdir.Bu,bütün erkek çocukların veya sadece erkeklerin böyle davrandığı anlamına gelmemekle birlikte daha sık rastlanan bir durumdur.  Çocuklar okul yaşı ilerledikçe ve özellikle ergenlik dönemine geldiklerinde aralarındaki farklar daha da belirgin hale gelmektedir.

Bir araştırmada bir öğretmenleri öldüğünde,çocukların gösterdikleri tepkilere bakılmış,kızların yas ve kriz tepkilerini erkeklere kıyasla çok daha fazla sergiledikleri görülmektedir.(Dyregrov 1988a)Araştırma sonuçlarına göre;  Kızlar daha fazla ağladılar,dikkatlerini toplamada daha fazla zorlandılar,daha sinirli ve kaygılıydılar.  Arada anlamlı bir fark olmamakla beraber erkekler sadece bir alanda(düşüncelerini olay üzerinde toplama) kızlara oranla daha fazla tepki gösterdiler.

Bunun yanında erkek çocuklar duygularını yazarak ifade etmede de yetersiz kalmışlardır.  Kısa bir ankette verilen yanıtlarda kızlar ilk tepkilerini ve onları en fazla etkileyen şeyi uzun uzun yazarlarken,erkekler kısa yanıtlar vermiş ve duygularını sözle ifade etmede çok yetersiz kalmışlardır.  Ayrıca olaydan etkilenen 9. sınıf öğrencilerinin yer aldığı üç farklı sınıf karşılaştırılmıştır ve elde edilen sonuca göre,ölen öğretmen,tepkilerini en az kelimeyle ifade eden erkek çocukların bulunduğu sınıfın esas öğretmenidir.

Çevreden gelen desteğe ilişkin olarak da kızlarla erkekler arasında fark görülmüştür.kızların hemen tümünün güvendikleri ve onlara destek olan bir arkadaşları varken,erkeklerde bu oran %40’ın altında kalıyordu. Ayrıca kızlar,evde,erkeklere kıyasla olay hakkında daha fazla konuşmuşlardı.

Erkekler ve kızların oyunlarında ve arkadaşlıklarındaki farklılıklar Sosyal öğrenme ve yetiştiriliş biçimlerindeki farklılıklar Spekülatif olsa bile,evrimleşme boyunca iki cinsin ölümle ve tehlikeyle başa çıkmadaki farklılıklar  Önemli olan,bu tür farklılıkların nedenlerini dikkate almaksızın var olduklarının bilincinde olmaktır.Ayrıca yardım sağlama yollarımız,erkeklerinkinden çok kızların davranış biçimleriyle uyuşmaktadır,çünkü yardımın çoğu konuşma ve sözlere dayanmaktadır.