Konversiyon Bozuklukları Tahir Özakkaş MD.,PhD Psikiyatrist-Psikoterapist Halk sağlığı Bilim Doktoru 2. Ulusal Hipnoz Kongresi Ekim 2005 İst.
DSM-IV (APA,1994)’te konversiyon bozukluğu şu şekilde tanımlanmaktadır. ‘Konversiyon bozukluğu’ teşhisi istemli kas dokusu veya duyusal fonksiyonlara ait açıklanamayan bozukluklardan ibaret şikayetler olduğunda konulabilir. Semptomlar nörolojik veya başka fiziksel bozukluğu telkin eder. Bununla birlikte, şikayetlerin fiziksel açıklaması bulunamaz ve bu sebeple yalancı-nörolojik olarak kabul edilir. Hatta psikolojik faktörler (örneğin stres) şikayetlerin başlangıcında veya alevlenmesinde eşlik etmelidir.
semptomlar Son yıllarda böyle şikayetlerde uzmanlaşmış olan psikiyatrik ayakta hasta ünitemizde tedavi edilen hastalarda şu semptomlar görülmektedir. Atak bezleri sallanması ve kollar ile bacakların her iki yanda sallanması, başın öne doğru eğildiği ve bir taraftan diğer tarafa değişen hareketle titreme atakları, vücudun bir yanında paralizi, her iki bacakta paralizi, körlük, koklama veya tat alma duyusunun kaybı, kas koordinasyonunda yetersizlik, yalancı nöbetler, el veya ayakta kramplar, gözleri açamama, her iki bacakta hissizlik, konuşamama fısıltıdan daha fazla konuşamama, yalancı spastik konuşma, yutkunamama, kollarda, bacaklarda ve kafada tremorlar, duyular ve ağrıyla ilişkili çeşitli bozukluklar.
“Histeri” ve “Konversiyon” sıklıkla birbirinin yerine kullanılmaktadır. “Histeri” Yunanca rahimden gelmektedir.
Rahim denilen ve kadın matriksi aynı şeydir, onların içindeki hayvan, çocuk yaratma arzusundandır ve uygun zaman geçildikten uzun süre sonra meyvesiz kalmaya devam ettiğinde, nahoş ve kızgın hale gelir ve vücutta her yönde gezinmeye başlar, solunum yollarını kapatarak nefes almayı engeller, uçlara yöneldiğinde her türlü hastalığı sebep olur.’. ‘Konversiyon’ terimi orta çağ kadar eski zamanlardan beri kullanılmaktadır.
Savaş zamanları dışında bu bozukluk erkeklerde nadirdir. Carden & Schramel (1966) konversiyon semptomları travmatik bir olayın ardından (örneğin bir bombalı saldırı) kısa süre sonra ( saatler veya günler içinde ) ortaya çıkmıştı. Yakınlardaki bir çalışmada travma ve çözülme arasındaki ilişkiye işaret edilmektedir( Boon & Draijer, 1993; Chu & Dill, 1990; Vanderlinden, van Dyck,, Vandereycken & Vertommen, 1993; bir gözden geçirme için bkz. Spiegel, 1993).
Hipokampusun merkezi rol oynadığı "hatıra kategorileme sisteminde" aşırı stresle bozulabildiği ve sonuç olarak hatıraların parçalanmış çok az sözlü ifade ile birlikte etkili ve algısal durumlar şeklinde depolanmaktadır ( Van der Kolk, 1994). Bu bireysel duysal ve tesirli etkiler tutarlı şekilde birleştirilmekte, sonra anlamsallaştırılmakta ve böylece kesin hafızayı oluşturmaktadır. Algısal özelliklerin işlenmesi anlamlı işlemeden daha hızlıdır. Algısal özellikler, kesin bilinçsiz düzeyde yer alırken anlamsal özellikler onları desteklediği düşünüldüğünden bilinçlidir ( Kihlstrom, 1992 b).
KONVERSİYON BOZUKLUĞU, ÇÖZÜLME VE HİPNOTİK TRANS Çözülme olgusu, Kihlstrom tarafından şu şekilde açıklanmaktadır. Bilgi bilinçli olarak işlenmez, hasta bilinçli olarak bir objeyi algılamaz veya olanı hatırlamaz. Bununla birlikte, bilinçsiz olarak uyarı hastanın davranışını etkilemektedir.
Çözülme ve hipnotik trans yakın ilişkilidir. Hipnoz dikkatin özel bir yöne odaklanmasının mümkün olduğu böylece kas gevşemesi halinin kolayca sağlandığı değişmiş bir bilinç hali olarak görülmektedir. Bu prosedür esnasında kişinin ağrı, soğuk, sıcak ve diğer duysal algılarına ait deneyimleri değiştirmek mümkündür (Frankel, 1978).
Bu değişmiş algı durumu değişme semptomları olan hastalarda da oluşabilir. Hasta bacaklarının felç olduğunu hissederek fiziksel sebeplerle felç olan bir hasta gibi davranabilir. Felç olduklarını görür ve hissederler. Hipnoz altında değişen hastalarda görülen böylesi bozukluklar uyarılabilir ve çok yatkın hastalarda yeniden kaybolması sağlanabilir.
Konversiyon semptomlarına sahip hastalar ciddi şekilde hayatı tehdit eden durumlarda kaldıklarında uzun vadede veya anlık olarak bozukluk geliştirir. Konversiyon bozukluğu ve çözülmenin her ikisinin de kökeninde benzer mekanizmanın yattığının göstergeleri vardır. Konversiyon semptomları hipnozla indüklenebilen durumlar veya şartları andırır. Konversiyon semptomları bazen aşırı tehdit anında hayvanlarda da gözlenen davranışları andırır.
HİPNOTERAPÖTİK STRATEJİ Van Dyck ve Hoogduin (1989) hipnotik müdahaleyi iki geniş kategoriye ayırmıştır; semptoma yönelik ve tetkike yönelik. İlki daha eski olup istenen bir şekilde semptomları etkilemek üzere yükseltilmiş telkin edilebilirlik durumu oluşturmaktan ibarettir. Tetkike yönelik yaklaşımda yeniden canlandırma veya yaş geriletme gibi semptomların muhtemel sebebini keşfetmek üzere telkinler kullanılır.
SONUÇ Hipnozu içeren klinik tedaviler motor konversiyon bozukluğu olan hastalarda istenen sonuçlar alınması imkanını sağlar görünmesine rağmen bazı noktalara dikkat edilmelidir.
Konversiyon semptomları olan hastanın gerçekten fiziksel bir durumdan muzdarip olma ihtimalinin hatırda tutulması önemlidir. ‘Konversiyon Bozukluğu’ tanısı sadece somatik ve nörolojik incelemelerde şikayetlere bir açıklama getirilemediğinde düşünülmeli ve bu vakada olduğu gibi yanı sıra oluşan değişiklikler konusunda uyanık olmaya devam edilmelidir.
Konversiyon bozukluğu tanısı alan hastalardan %26-60’ında sonradan şiddetli (nörolojik) bir hastalık teşhis edilmiştir (Weintraub, 1983).