Kancalı Kurtlar ve Parazitliği

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KİST HİDATİK HASTALIĞI
Advertisements

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
POSTGASTREKTOMİ SENDROMLARI
BİTKİLERDE ÜREME.
VEREM KONUSUNDA HALK EĞİTİMİ
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Damar dışı nedenlerle bacak-ayak şişliği
DİYARE (İSHAL).
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
BÖCEKLER.
T.C. Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Nurcan SAYDAM KENE KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ.
ŞARBON HASTALIĞI.
BURÇ Genetik Tanı Merkezi

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
HAYVANLARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Solunum Sistemi
06-12 OCAK VEREM HAFTASI HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
SESTODLAR VE PARAZİTLİKLERİ
NEMATODLAR VE PARAZİTLİKLERİ
NEMATODA: NEMATODLAR (Yuvarlak solucanlar)
AKCİĞER KİST HİDATİĞİ Dr. Salih TOPÇU Göğüs Cerrahisi AD.
Helmintolojiye giriş, sınıflandırma ve genel özellikler
İNCE BARSAĞIN CERRAHİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
Tüberküloz .
Naegleria Fowleri Aslı Başak.
HELMİNTLER VE PARAZİTLİKLERİ
Dipylidium caninum Köpek tenyası
HAYVANLAR ALEMİ.
Taenia Türleri ve Taeniosis
ECHİNOCOCCOSİS KİST HİDATİK
Radyasyonun Biyolojik Etkileri
AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI
FALLOT TETRALOJİSİNDE HEMŞİRELİK BAKIMI Araş.Gör.Sümeyra Topal
Akarlar ve İnsan Sağlığı Açısından Önemi
ROTA VİRÜS.
A. Gaz Alışverişi Gaz alış verişi: Canlılar hücresel solunumda kullanılan oksijeni hücre içine almak ve oluşan karbondioksiti hücreden uzaklaştırmak amacıyla.
T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 1. Bölüm 25 Nisan 2013.
HAYVANLAR ALEMİ Hayvanlar Aleminin Özellikleri.  1.Besinlerini dışarıdan hazır alır.  2.Aktif olarak hareket eder.  3.Bitkiler genellikle sınırsız büyümekte.
İntestinal Parazitozlar: Nematodlar ve Sestodlar (Plathyhelminthes)
Schistosomiasis Prof.Dr. İzzet ŞAHİN.
Trichinella spiralis Prof.Dr. İzzet ŞAHİN.
SEMRA ARSLAN OMURGASIZ HAYVANLAR BİYOLOJİSİ. 3. KARIN (Abdomen) 1-Karın vücudun üçüncü ve en büyük bölgesini oluşturur. 2-Segment sayısı diğer bölgelerden.
Cryptosporidium Cyclospora Isospora
MECKEL DİVERTİKÜLÜ.
TRYPANOSOMA CRUZİ VE Amerika Tripanozomyazı
Toxocara canis ve T.cati (visceral larva migrans)
Strongyloides stercoralis
HELMİNTLER.
Filum : Nemathelminthes Klasis: Nematoda
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ
SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI
ÇOCUKLARDA SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
GİARDİASİS Etiyoloji:
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi
Çok sayıda türü memeli, kuş ve sürüngenlerde parazit.
Necator americanus ve Ancylostoma doudenale
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
İNSAN ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ
BOĞMACA (Pertusis) NEDİR ?. Her ülkede ve her mevsimde görülen bakteri enfeksiyonudur. Çocukluk dönemi hastalığıdır. Hastalık geçirildikten sonra oluşan.
BRONŞEKTAZİ.
Sunum transkripti:

Kancalı Kurtlar ve Parazitliği Prof.Dr.İzzet ŞAHİN

Kancalı kurtlar (Çengelli solucanlar) İnsan vücudunda gerek erişkin ve larval, gerekse sadece larval dönemi yerleşen kancalı kurtları şu cins ve türlerde toplayabiliriz: 1)Ancylostoma duodenale ( eski dünya kancalı kurdu):Erişkin ve belli larval dönemi insanda 2) Necator americanus (yeni dünya kancalı kurdu): Erişkin ve belli larval dönemi insanda

Kancalı kurtlar

Ancylostoma duodenale Necator americanus Morfoloji Kancalı kurtlar veya çengelli solucanlar denilen parazitler ön kısımları çengel şeklinde kıvrılmış olduğu için bu ismi almışlardır. Erişkinlerinde yuvarlak, kuvvetli bir ağız kapsülü bulunur ve parazit bu kapsül yardımıyla ince bağırsak çeperine yapışmış şekilde yaşar. Ağız kapsüllerinde kesici kısımların ve erkeklerinde kaburgalı çiftleşme kesesinin bulunması ile özellenirler.

Beslenme

Biyoloji Konak dışkısı ile dışarı atılan yumurtaların içlerinde; oksijen, ısı ve nem, uygun sıcaklık (20-30°C), uygun toprak(nemli-kumlu,humuslu) koşullarında embriyo oluşur. Toprakta yaklaşık 24-48 saatte yumurta içinde larva gelişir ve bunlar açılarak içlerindeki larva dışarı çıkar.

Biyoloji Rhabditiform Larva Rhabditoid veya rhabditiform larva denilen bu evrim dönemi toprakta özgür bir yaşam sürer. Bakteriler ve organik maddelerle beslenerek gelişir. Aktif olarak beslenen, büyüyen larva belli bir gelişme gösterdikten sonra gömlek değiştirir ve ikinci dönem larvaya dönüşür.

Biyoloji Filariform Larva İkinci dönem larva gömlek değiştirerek, beslenmeyen enfektif filariform (strongiloid) larva dönemine dönüşür. Son kez değişen kutikular gömlek kılıf şeklinde larvanın üzerinde kalır, bu nedenle bu larvaya kılıflı kurtcuk da denir. Bu larva beslenmez, topraktaki bitkilerin, otların uç kısımlarına göç ederek insan derisi ile temas etmeyi beklerler. Enfektif larvalar uygun koşullada 6 hafta canlı kalabilir.

Biyoloji Bu süre içinde insan derisine temas edince proteolitik enzimlerini kullanarak deriden vücuda girer. Vücuda giren filariform larva (deri penetrasyonu) venler aracılığıyla önce sağ kalbe taşınır ve sonra pulmoner arterle akciğere ulaşır. Larva akciğer kapillerlerini rüptüre ederek alveollere girer ve deri değiştirerek gelişimini tamamlayınca bronşlar, trachea, yutak, yemek borusu ve mideden geçerek ince bağırsağa gelir.

Biyoloji İnce bağırsağa gelen kurtcuk büyümeye başlar. Deri değiştirerek erişkin hale gelir.Bağırsak çeperine ağız kapsülü ile tutunarak kan emer ve bu şekilde hem beslenme hem de oksijen ihtiyacını karşılar. Erkek ve dişi parazit çiftleşir ve bir süre sonra (6-11 hafta) dişi parazit yumurtlamaya başlar.

Biyoloji Parazitin ihtiyacından fazla kan emmesi ve yapışma yerindeki travma ve perforasyona bağlı olarak ortaya çıkan kanama sonucu konağın kan kaybı artar ve dışkı kanlıdır. İnce barsaklardaki erişkin parazitlerin çoğu 1-2 yıl içinde elimine edilir ancak insan vücudunda Necator americanus 4-5 yıl, Ancylostoma duodenale 6-8 yıl kadar yaşabilir.

Epidemiyoloji Hookworm enfeksiyonları dünyada A.lumbricoides’den sonra en sık rastlanan jeohelmintik enfeksiyondur Yurdumuzda Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerinde rastlanmaktadır Enfeksiyon kaynağı vücudunda paraziti barındıran insanlardır.

Epidemiyoloji Bu parazitin bulaşmasında 4 önemli faktör vardır. gölgeli kumlu veya humuslu toprak, yeterli nem, toprağın dışkı ile kirlenmesi ve çıplak derinin toprağa teması. A.duodenale oral yolla da bulaşabilir fakat N.americanus için mutlaka transpulmoner migrasyon faz gereklidir. Kancalı kurtların bir yerde yayılışı ve sıklığı üzerinde ısı, nem ve toprağın yapısının önemli rolü vardır.

Epidemiyoloji Yumurta içinde larvanın gelişebilmesi için sıcaklığın 17-37 ° C olması ve çevrede belli seviyede nem bulunması gerekir. 15 ° C nin altında ne yumurta içinde larva gelişebilir, ne de larvalar hareket edebilir. 1977-78 yıllarında dünyada 700-900 milyon insanın kancalı kurtlarla infekte olduğu; bunlardan 1,5 milyonunun semptomatik hastalardan oluştuğu ve bu süre içerisinde ölenlerin sayısının 50,000 kişi olduğu açıklanmıştır.

Klinik Belirtiler ve patoloji A.duodenale ve N.americanus’un oluşturduğu parazitozlar benzer hastalık tablosu oluştururlar. Kancalı kurt enfeksiyonunda iki farklı klinik söz konusudur: 1-larval parazitlerle ilgili olanlar: - Deriden giren larval parazitlerle ilgili belirtiler (penetrasyon, invazyon-deri belirtileri) - İç organlar (özellikle akciğerde) ilgili belirtiler (migrasyon-pulmoner belirtiler) 2- Bağırsakta yerleşmiş erişkin solucanlarla ilgili belirtiler. (yerleşme-GİS ve sistemik belirtiler)

Klinik Belirtiler ve Patoloji 5 worms no symptoms 25-100 worms Mild symptoms, anaemia 100-500 worms Considerable damage, moderate symptoms 500-1000 worms severe symptoms, often fatal consequences

Larval Dönemle İlgili Klinik Belirtiler Filariform larvalar proteolitik enzimler salgılayarak deriden veya mukoz zarlardan vücuda girerler (toprak kaşıntısı). Larvaların bu salgıları nedeniyle konakta dermatit, papüllü- veziküllü deri döküntüleri oluşabilir(inflamasyon). Larvalara karşı akciğerlerin gösterdiği tepki larva sayısıyla doğru orantılıdır - Pnömoni belirtileri, - Eozinofil sayısında artış görülür.

Erişkin Dönemle İlgili Klinik Belirtiler Bağırsakta bulunan erişkinlerle ilgili belirtilerin şiddeti, parazitin sayısı ile doğru orantılıdır. - Kusma -İshal -Genel durumun bozulması -Duodenit -Açkarınla artan yemek yemekle azalan karın ağrısı - Anemi -Gelişme ve zeka geriliği -Kaşeksi görülebilir -Kaşeksi görülebilir

Erişkin Dönemle İlgili Klinik Belirtiler Bu parazitozda hipokrom veya normokrom mikrositik demir eksikliği anemisi (iron-deficiency anemia) gelişir. Parazit çok fazla ise kan kaybı ve beslenme yetersizliğine bağlı olarak kaşeksi ve sonuçta da ölüm görülebilir.

Tanı ve Tedavi Klinik bulgular ve belirtilerle kancalı kurtların kesin tanısı konamaz. Pozitif tanı, dışkıda tipik yumurtaların görülmesiyle konulur. Mebendazole veya pyrantel pamoate etkilidir.

Korunma Enfeksiyonluların tedavisi Alt yapı sisteminin geliştirilmesi, toprağın dışkı ile kirlemesinin önlenmesi Bulaşmayı önlemek için ayakkabı giyilmesi, toprakla uğraşılırken eldiven takılması Halkın eğitilmesi

Strongyloides stercoralis

Strongyloides stercoralis S. Stercoralis;hem tamamiyle parazitik dönem (direkt siklus) hem de çevre koşullarına bağlı olarak parazitik dönem ile kesintiye uğrayan serbest yaşam dönemine (indirekt siklus) sahip olan benzersiz bir parazittir. Hem direkt hem de indirekt yaşam döngüsünün parazitik fazı sadece partenogenezle çoğalan dişiler ihtiva ederken, serbest yaşam döneminde hem erkek hem de dişi parazit vardır. Partenogenezle çoğalan dişiler 2x0.04 mm büyüklüktedir.

Yaşam Döngüsü Protandrogonoz dişilerin uterusunda az sayıda yumurta varken, serbest dişilerin uterusunda çok sayıda yumurta vardır. S. stercoralis’in yaşam döngüsünde 3 dönem vardır: serbest yaşam dönemi, parazitik yaşam dönemi ve otoenfeksiyon dönemi.

Yaşam Döngüsü Serbest yaşam dönemi, ılıman iklimlerde nemli topraklarda geçer. Dişi parazitlerin yumurtladığı yumurtalar toprakta açılır; rhabditiform larva 4 deri değiştirerek birkaç saat içinde erişkin hale geçer. Bu dönem koşullar uygun olmazsa kesilir ve rhabditiform larva 2 deri değiştirerek beslenmeyen enfektif filariform larva şekline gelişir.

RHABDİTİFORM LARVA

FİLARİFORM LARVA

Yaşam Döngüsü Parazitik fazda, filariform larva deriden girer ve lenf ve kan ile sağ kalbe gelir, pulmoner arterlerle akciğere taşınır. Akciğerde 3. deri değiştirmeyi takiben larvalar alveollere girerler. Alveollerden bronşlar, larinks, farinks, yutak yoluyla ince barsaklara ulaşırlar; orada son kez deri değişimi olur. Erişkin partenogenetik dişiler mukozaya girerler, 54x32 mikron büyüklüğündeki yumurtalar mukozada açılır ve rhabditiform larvalar serbest kalır.

S.stercoralis Dışkı ile atılan larvalar koşullar uygunsa heterojenik tarzda, uygun değilse homojenik tazda yaşam döngüsü takibeder. Otoenfeksiyoz tarzda vücuttan çıkmadan rhabditiform larva filariform larva haline dönüşür. Bu larva intestinal mukoza veya perianal deriden girer ve diğer parazitik dönem siklusunu takip eder. Bu tarz hiç de seyrek değildir; uzun süren, ağır, öldürücü bile olabilen hastalık sebebidir.

Bulaşma Dünyada 100-200 milyon insan sürekli olarak enfekte bulunmaktadır. Köpekler ve kediler de insan enfeksiyonlarının kaynağı olabildiğinden , hastalık zoonoz olarak düşünülebilir.

Epidemiyoloji Çevre sıcaklığı, nem oranı ve toprak yapısı dağılımında önemli faktörlerdir. İç ve dış oto-enfeksiyonlar nedeniyle strongiloidiyoz uzun süreli bir parazitozdur. Bu biyolojik özellik immunokompromize hastalarda hiperenfeksiyon sendromu nedeniyle dissemine strongylidiosis’e sebep olur. Ülkemizde çengelli solucan dağılımına paralel bir dağılım göstermektedir.

Klinik Belirtiler ve Patoloji İnsan strongyloidiosis’inin semptomları 3 fazda ortaya çıkar. kutenoz, pulmoner ve intestinal Kutenoz fazda; deriden giren larvaların etkisi ile hafif hemoraji, şişkinlik ve yoğun kaşıntı vardır( graund itch). Mikrobial ajanlarla sekonder enfeksiyon olursa, şiddetli inflamasyona yolaçar. Pulmoner fazda; göğüste yanma, öksürük ve bronşiyal pnomoninin diğer belirtileri ortaya çıkar. İntestinal fazda ise; karın ağrısı, bulantı, kusma ve intermitan ishaldir. Uzun süren enfeksiyon, kronik dizanteri ve kilo kaybına sebep olur.

Klinik Belirtiler ve Tanı Çok ağır enfeksiyonlar; filariform larvaların daha ziyade barsak dokusu olmak üzere ağır doku invazyonu (hiperenfeksiyon) nedeniyle ortaya çıkan intestinal ülserasyonlar ve buna bağlı sekonder bakteriyal enfeksiyonlar ile gelişmekte ve ölümle sonlanabilmektedir. Dışkı, duodenum sıvısı, balgam bu amaçla incelenebilir ve larvalar görülebilir. Serolojik yöntemler de tanıda kullanılabilir.