SARISU ÇAYI(ANTALYA) BENT İ K ALGLER İ N İ ND İ KATÖR TÜRLER İ N BEL İ RLENMES İ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Advertisements

Bölgelerin özelliği. EGE BÖLGESİ Türkiye'de; · En fazla tütün üretimi, en fazla zeytin üretimi, en fazla üzüm üretimi. · En fazla incir üretimi, en fazla.
Mastarlar.
TÜRKİYENİN İKLİMİ Türkiye'de gerek matematik konumun gerekse özel konumun etkisiyle birden fazla iklim görülür. Ülkemizde dört mevsim belirgin olarak görülür.
Profesyonel Proje Yöneticiliği Sertifikası (PMP – Project Management Professional). Yakup KILIÇ Orman Yüksek Mühendisi
Çevre ve Ekoloji Canlı varlıkların hayati bağlarla bağlı oldukları, değişik şekillerde etkiledikleri ve etkilendikleri bu mekan birimlerine yaşamam ortamı.
Farabi Değişim Programı Tanıtımı. Farabi Programı, Yüksek Öğretim Kurum- ları arasında, öğrenci ve öğretim üyesi değişim programıdır. Erasmus ile benzerlik.
Entegre Savaş Zararlı ve hastalık etmenlerine karşı kullanılan çeşitli yöntemlerin birbirini tamamlayıcı, ekosistemdeki dengeyi koruyucu şekilde uygulanmaları...
ÖLÇME TEKNİĞİ HAFTA 3. ÖLÇME TEKNİĞİ HACİM ÖLÇME Bir maddenin uzayda kapladığı yere onun hacmi denir. Hacim, ölçülebilen bir büyüklüktür. Cisimlerin hacimleri.
Yönetim biçimi Cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur. Resmî dili Türkçe‘dir. Demokratik, laik, sosyal bir.
Figen ŞENGÜL 1, Gülşah SEYDAOĞLU 2 Çukurova Üniversitesi, (1) Adana Sağlık Yüksek Okulu, (2)Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi AD Hemşirelik Eğitim Modellerinin.
Ulusal Yayınların Stratejik Önemi Prof. Dr. Çetin Erol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD YÖK Genel Kurul Üyesi.
Türkiye’de Tarım. Türkiye'de Tarım İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir.
BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR Biyoçeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Başka bir deyişle.
BİYOM BİYOM; aynı iklim koşullarının yaşandığı ve bunun paralelinde aynı bitki örtüsüne sahip olan geniş coğrafi alanlardır. Canlıları ve yaşadıkları ortamı.
COĞRAFYA PROJE ÖDEVİ ÖZGÜR SÖNMEZ 10/A Ulaşım Nedir ?
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
Seyhan Havzası Sektörel Su Tahsis Planlaması Prof. Dr. Sezai Göksu.
İklim ve İklim Elemanları SICAKLIK. Bilmemiz Gereken … Isı : Cisimlerim potansiyel enerjisidir. Sıcaklık : Isının dışa yansıtılmasıdır.Birimi santigrat.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ
Temiz su kaynakları azalıyor. Dünyanın üçte biri sularla kaplı olmasına rağmen ancak yüzde iki buçuk kullanılabilir temiz su bulunuyor. temiz su kaynakları.
1 Caner GÖK Uzman. YÜZEYSEL SULAR VE YERALTI SULARININ İZLENMESİNE DAİR YÖNETMELİK Sayılı 11/02/2014 tarihli R.G.  Amaç Ülke genelindeki bütün.
 Ülkemizdeki nüfusun sayısı ve nüfusla ilgili veriler yapılan nüfus sayımları ile elde edilir. Bu sayımlar sonucunda, toplam nüfus, nüfusun yaş gruplarına.
Türkiyedeki iklim çeşitleri Doğa Sever 10/F Coğrafya Performans.
HERON & ZEPLİN İbrahim KURU SİVAS.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
Coğrafya Performans Ödevi
Hoş Geldiniz FEYAZ BİLGİ COĞRAFYA ÖĞRETMENİ SULTANBEYLİ KIZ ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ.
ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI
XV. ULUSLARARASI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU
ERDEMLİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TARIM ALANI.
GELİŞİMLE İLGİLİ ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
Aktif Karbon Adsorpsiyonuyla Ağır Metal Giderimi ve Alevli AAS ile Tayin PEKER S1, KAŞ M.1, BAYTAK S.1  1Süleyman.
ENERJİ DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİ
ENGELSİZ ÜNİVERSİTE FAALİYET RAPORU
COĞRAFİ KONUM.
T- Testİ: ORTALAMALAR ARASI FARKLARIN TEST EDİLMESİ
B.KENANOĞLU1, T. ÇELİKKOL1, S.AKAN1, H.YETİŞİR2, D.KELEŞ3, İ. DEMİR1
SBEP ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI TARIM
Ergun, S.1, Koçak, S.1, Devrilmez, E.1, Tek, T.1
Şişelenmiş Doğal Mineralli Sular ve Kaynak Suları
HALİM GÜNEŞ.
SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI
BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ. BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Karşılaştırmalı Eğitim
KEKİK BİTKİSİNDE ZARARLI ORTHOPTERA TÜRÜ
İK MAKALESİ.
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
PIRLS (The Project of International Reading Language Skills-Uluslararası Okuma Becerileri Projesi) Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu.
Erdem Danyer 1,2* , N.Gamze YÖRÜK 2
İZMİR ÜNİVERSİTELERİ PLATFORMU DÖNEMİ ÇALIŞMALARI
CİHANGİR MAHALLESİ YAPISAL RİSK ANALİZİ
Dünyada ve Türkiye’de Su Ürünleri Üretimi
5. SINIF SOSYAL BİLGİLER 3. ÜNİTE: Bölgemizi Tanıyalım
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİNE HOŞGELDİNİZ
Gelişim ve Temel Kavramlar
Canlıların Büyüme ve Yaşamasına Etki Eden Faktörler
Evren-Örneklem, Örnekleme Yöntemleri 1
FOTOSENTEZ.
Sıcaklık Meyve ağaçlarının gelişmesi ve verimliliği sıcaklık ile yakından ilgilidir. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü metabolik olayları farklı şekillerde.
BAP Koordinatörlüğünün Görev ve Sorumlulukları
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
TYS102 ÖLÇME BİLGİSİ Yrd. Doç. Dr. N. Yasemin EMEKLİ
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitsel Amaçlı İnternet Kullanım Öz Yeterlikleri
ARAŞTIRMANIN YAZILMASI II: BİÇİMSEL KOŞULLAR
Bilimsel Araştırma Yöntemleri
Sunum transkripti:

SARISU ÇAYI(ANTALYA) BENT İ K ALGLER İ N İ ND İ KATÖR TÜRLER İ N BEL İ RLENMES İ

PROJENİN AMACI TURİSTİK ÖNEMİ OLAN ANTALYA KONYA ALTI BÖLGESİNE DÖKÜLEN SARISU ÇAYI BENTİK ALGLERİN İNDİKATÖR TÜRLERİNİ BELİRLEMEK

Hipotez: Şimdiye kadar üzerinde çalışma yapılmamış olan Sarı su çayında farklı özellikteki istasyonlarda tür çeşitlili ğ ine ve indikatör türlerin oluşmasına sıcaklı ğ ın ve yüksekli ğ in etkisi vardır

PROJE ÖZETİ Amacımız do ğ rultusunda, Sarısu çayının kayna ğ a yakın bölgelerinden denize döküldü ğ ü bölgeye kadar 3 istasyondan örnekler alınmıştır. Numuneler farklı habitatlardan (epipelik, epifitik, epilitik) toplanmıştır. Sarısu çayında beş divisio ya ait toplam 72 alg taksonu tespit edilmiştir. Belirlenen Bacillariophyta, Chlorophyta, Cyanobacteria, Dinophyta ve Euglenophyta divisiolarından en yaygın ve dominat olanı %54,1 ile Bacillariophytadır.

G İ R İ Ş G İ R İ Ş Dünyamızın % 71’i sularla kaplı olup bunun da % 97,4’ü deniz suyudur. Geriye kalan % 2,6’lık oran ise karalardaki toplam su potansiyelidir. Karalardaki suyun ise ancak % 10 kadarı teorik olarak kullanılabilir tatlı su potansiyelini oluşturmaktadır. Bu miktar yeryüzündeki toplam su potansiyelinin ise ancak % 0,3’ü kadardır. Bu % 0,3’lük tatlı su rezervi ise toplam 214 ülke tarafından paylaşılmaktadır [1].

Canlılı ğ ın devamı için hayati önemi olan su, bütün canlıların yapısına girmesi, metabolik olaylar için en başta gelen bir hayat maddesi özelli ğ ini taşıması ve ayrıca bir hayat ortamı olması nedeniyle yüzyıllardır insano ğ lunun dikkatini çekmiştir. Canlılar için bu kadar önemli olan suyun özellikleri ve su ortamına adapte olmuş, bütün fizyolojik olaylarını su içerisinde gerçekleştiren canlıların bilinmesi de son derece önemlidir [2].

Algler, besin zincirinin ilk halkasını oluşturmaları ve akarsulardaki heterotrof organizmaların besin ve oksijen kayna ğ ı olmaları bakımından biyolojik açıdan önemli organizmalardır. Alglerin önemi bununla sınırlı kalmamaktadır. Bu organizmalardan tıp, boya, kozmetik, ilaç, tekstil, gübre, gıda sanayinde ve biyoteknolojide de yararlanılmaktadır.

Ayrıca günümüzde hızla artan nüfus ve bunun beraberinde getirdi ğ i beslenme, sanayi gelişimi ve çevre kirlili ğ i gibi sorunlara algler üzerine araştırmalar yapılarak çözümler aranmaktadır. Alglerin sulardaki tür çeşitlili ğ i ve da ğ ılımları o ortamdaki heterotrof organizmaların konumuyla ve besin tuzları ile ilgilidir. Su kirlili ğ inin belirlenmesinde de, kirlilik indikatörü olarak bilinen türlerden yararlanılmaktadır.

Silisli algler olarak bilinen diyatomeler ise tatlı su ve denizlerde bol olarak bulunan önemli bir alg grubudur. Diyatomelerin hücre duvarı (kabuk) silisli yapıdadır. Hücre duvarı, bir kutunun birbiri üzerine kapanan iki kapa ğ ı şeklindedir. Diyatomelerin hücre duvarı parçalanmaya karşı dirençli oldu ğ undan, göllerin geçmiş yıllardaki durumlarını inceleme amacıyla kullanılırlar.[3].

İ ki kıtayı birbirine ba ğ layan bir yarımada niteli ğ inde olan ülkemiz, iç su kaynakları yönünden de son derece zengindir ha. tabi göl, ha. baraj gölü ve km. uzunlu ğ undaki akarsu a ğ ına sahiptir [4]. Bu kadar zengin iç su kaynaklarına sahip ülkemizde, primer prodüktiviteye direkt etkisi olan diyatomelerin tespiti, bu konumdaki ülkemiz için büyük önem taşımaktadır.

Ça ğ ımızın en büyük problemlerinden biri olan çevre ve su kirlili ğ i, tüm dünyada oldu ğ u gibi ülkemizde de gün geçtikçe artmaktadır. Su kaynakları, yo ğ un ve çarpık endüstrileşme ile hızlı nüfus artışı sonucu gittikçe kirlenmekte ve böylece yararlanılabilir temiz su kaynakları azalmaktadır.

Sucul ekosistemlerdeki alglerin sayı ve zenginlikleri, bulundukları su ortamının verimlili ğ i hakkında bilgi verirken kirlilik indikatörü olan bazı alg türleri de, yine bu ortamlardaki kirlilik derecesinin belirlenmesinde önemli kriter olmaktadır [5].

Algler fotosentetik organizmalar olarak sucul ekosistemin en önemli grubunu temsil eder. Tek hücreli veya koloni oluşturmuş mikroskobik formlardan ipliksi, tallus yapısı gösteren veya yabancı parankimatik dokulu makroskobik formlara kadar birçok şekilde olabilirler. Su içerisinde planktonik olarak serbest halde bulunabildikleri gibi, bentik (epilitik (taşlar üzerinde), epifitik (sucul bitkiler üzerinde) ve epipelik (sediment üzerinde)) olarakta çeşitli habitatlarda toplu halde bulunabilirler[6].

ÇALIŞMA ALANININ GENEL ÖZELL İ KLER İ Sarısu çayı Konya altı bölgesinin güney batısında yer alır. Çay yüksek kesimlerdeki eriyen kar suları ile beslenerek birkaç kolun birleşmesi ile oluşarak kısa bir akımdan sonra denize dökülür. Bahar aylarında l/s civarında akımı olan çayın kurak dönemlerde kurudu ğ u gözlenmektedir (Harita 1) [7].

Bölgede şimdiye kadar alglerle ilgili Sarı su çayında bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle Sarısu çayın da biyoindikatör türlerin belirlenmesi bölge için önem arz etmektedir. İ ndikatör olarak kullanılabilen çok farklı organizmalar vardır. Biyoindikatör, bir türdeki ekolojik etkinin ne derece de oldu ğ unu, yoklu ğ unu ya da var oldu ğ unu tanımlamak için kullanılmaktadır. İ ndikatör alg türlerinin araştırıldı ğ ı bu çalışmada, tatlı su kaynaklarındaki alglerin tespiti ve Türkiye tatlı su indikatör alglerinin belirlenmesi açısından da önemlidir.

MATERYAL VE METOD Sarısu kirlilik indikatörü algleri belirlemek ve karşılaştırma yapmak amacıyla, Sarısu’yun kayna ğ a yakın bölgelerinden denize döküldü ğ ü bölgeye kadar çeşitli noktalardan Sarısu çayı üzerinde üç istasyon belirlenmiştir. Şubat 2013 tarihinde yapılan örnekleme çalışmasında, farklı habitatlardan (epilitik, epifitik ve epipelik) alınan bu örnekler tür teşhisleri için laboratuara getirilmiştir. Olimpus CX41RF model mikroskop ile incelenip, çeşitli kaynaklardan [5, ] faydalanılarak tür tayinleri yapılmış ve Olimpos C7070 foto ğ raf makinesi ile foto ğ raflanmıştır.

Bu bölgelerden alınan numunelerden teşhis edilen türler bulundukları habitatlara göre listelenmiş ve kaynak bölge ile antropojen kirlili ğ e maruz kalmış bölge algleri karşılaştırılmıştır. Kirlili ğ e adapte olmuş ve besin tuzlarından yeteri kadar Faydalanan dolayısı ile di ğ er türlere göre sayıca bol olan indikatör algler belirlenmeye çalışılmıştır. Şimdiye kadar Türkiye de yapılmış olan benzer çalışmalardan faydalanılarak belirlenmiş olan kirlilik indikatörü türler ile de karşılaştırılması yapılmıştır.

BULGULAR: Sarısu çayında toplam 72 farklı taksona ait alg türleri tespit edilmiştir. Tespit edilen türler sistematik alfabetik olarak listelenmiştir [12].

SONUÇLAR VE TARTIŞMA Farklı su kalitesinde bulunan karakteristik indikatör algler aşa ğ ıdaki şekilde zonlara ayrılmıştır; Polysabrobic zonda Euglena, Oscillatoria, Phormidium α -Mesosabrobic zonda Ulothrix, Oscillatoria, Stigeoclonium β -Mesosabrobic zonda Cladophora, Phormidium, Scenedesmus, Pediastrum, Ulothrix, Voucheria Oligosabrobic zonda ise Meridion, Lemanea, Batrachospermum cinsleridir [13]. Yukarıdaki zonasyonda belirtilen alg türleri gibi benzer türler Sarısu çayında da tespit edilmiştir (Tablo 3). Bunlar Pediastrum (resim: ), Oscilatoria (resim: ), Ulothrix sp. (resim:40), Phormidium (resim:48) cinslerine ait türlerdir. Tespit edilen alg türleri içerisinde bazı cinsler sayıca daha fazla görülmektedir. Bunlar sırasıyla 6 Cymbella (resim: ), 5 Nitzschia (resim:22-23 ), 5 Navicula (resim: ), 3 Oscilatoria (resim: ), 3 Pediastrum (resim: ), 3 Spirogyra (resim: ) adet olarak belirlenmiştir.

İndikatör türler İndikatör algler DİVİZYO: CHOLOROPHYTA Cladophora fracta β -Mesosabrobic zon Pediastrum boryanum β -Mesosabrobic zon Pediastrum dubium β -Mesosabrobic zon Scenedesmus accuminatus β -Mesosabrobic zon Scenedesmus sp. β -Mesosabrobic zon Ulotrix sp. β -Mesosabrobic zon DİVİZYO : CYANOBAKTERİA Oscilatoria princeps Polysabrobic zon, αMesosabrobic zon Oscilatoria splendida Polysabrobic zon, αMesosabrobic zon Oscilatoria sp. Polysabrobic zon, αMesosabrobic zon Phormidium tenium Polysabrobic zon, αMesosabrobic zon DİVİZYO : EUGLENOPHYTA Euglena sp.Polysabrobic zon

Tablo 2: : Sarısu istasyonlara ait sıcaklık, yükseklik ve koordinatları

Sarısu çayında yapılan çalışmada Bacillariophyta divisiosu %54,7 ile en fazla temsil edilen gurup olmuştur, di ğ er divisyolar ise sırasıyla, Chlorphyta %25,2 Cyanobacteria %14,2 Euglenophyta 2,8 ve Dinophyta %2,8 olarak bulunmuştur. Algler su kalitesi belirlemede uzun vadede kullanılan temel organizma guruplarındandır [ ].

Porsuk çayında [16] yapılan bir çalışmada epilitik alglerden; Melosira varians, Nitzschia dissipata, Navicula exigua, Navicula cuspidata, Cymbella, Gomphonema minutum, Gomphonema olivaceum ve Surirella en baskın türler olarak belirlenen cinsleridir.

Kızılırmak nehrinde [17] yapılan bir çalışmada Navicula, Nitcschia, Cymbella, Surirella, ve Pinnularia ya ait taksonların yo ğ un oldu ğ u rapor edilmiştir.

Aksu çayında yapılan bir çalışmada [18] Nitcschia, Navicula, Cymbella ve Gomphonema cinslerinin baskın oldu ğ u görülmüştür. Yukarıda belirlenen türlerden; Melosira, Nitzschia, Navicula, Cymbella, Gomphonema ve Surirella Sarısu çayında da görülmüştür.

Çalışma alanında 1. İ stasyon erimiş karsuları tarafından beslenen ve antropojenik etki görülmeyen bölge oldu ğ undan burada Cyclotella meneghiniana, Cymbella halvetica, Melosira italica, Synedra ulna, Cladophora fracta, Chrococcus sp., Closterium sp., Oedogonium sp. Pediastrum dubium, Scenedesmus sp., Zygnema sp, Lyngbya sp., Spirulina subsalsa, Gymnodium sp. ve Trachelomonas sp. taksonları belirlenmemistir.

. Buna karşın deniz seviyesine çok yakın olan, yerleşim yeri içinden geçen ve arıtma tesisi çıkış suyunu alan üçüncü istasyonda ise Pediastrum dubium, Spirulina subsalsa ve Trachelomonas sp. taksonları görülmüştür.

Antropojen kaynaklı kirlilik ile organik ve inorganik artıklar tatlısu kaynaklarına karışır. Organik atıkların anaerob veya aerob olarak parçalanması sonucu açı ğ a çıkan fosfat ve azot bileşikleri algler için önemli bir besin kayna ğ ı oluşturmaktadırlar [19].

Bu durum tatlı sularda bazı türlerin hızla ço ğ almasına neden olur. Kirlilik toleransı olan türler hem temiz sularda hem de organik ve inorganik kirlili ğ e maruz kalmış sularda yaşamını sürdürebilirler. Temiz ortam tercihli türler ise yalnızca temiz kaynak sularında yaşamlarını sürdürebilirler. Bu çalışma ile tatlı su indikatör algleri Sarısu çayında belirlenmeye çalışılmış ve kirlili ğ e toleranslı algler belirlenmiştir. Ancak ileride bu su kaynaklarının fiziksel ve kimyasal özellikleri de belirlenerek çalışma desteklenirse daha verimli sonuçlara ulaşılabilir.

KAYNAKLAR KAYNAKLAR [1] Kocataş, A. Ekoloji ve Çevre Biyolojisi, Ege Üniv. Su Ürünleri Fak. Yayınları No: 51, Ege Üniv. Basımevi, İ zmir. 564 s, [2] Pabuçcu, K. Almus Baraj Gölü (Tokat) Alglerinin Kalitatif ve Kantitatif Olarak İ ncelenmesi. Doktora Tezi, [3] Ulusoy D. Ankara Çayı Diyatomeleri Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Gazi Üniversitesi E ğ itim Bilimleri Enstitüsü. Ankara, [4] Yavuz, O, Çetin, K. Cip Çayı (Elazı ğ - Türkiye) Pelajik Bölge Algleri ve Mevsimsel De ğ işimleri. F. Ü. Fen ve Müh. Dergisi 12 (2), 25 – 39, [5] Round FE. The Ecology of Algae. Cambridge: Cambridge University Press, 1984.

[6] Kalyoncu H. Isparta Deresi Algleri Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. S.D.Ü. Fen Bilimler Enstitüsü, Isparta. 94, [7] [8] Gerrath, J.F. and Denny, P., “Freshwater Algae of Siera leone III. Cyanopyta, Chrysophyta, Xantophyta, Chloromonadophyta, Cryptophyta, Dinophyta”, Nova Hedwigia, 33: , [9] Huber, G.-Pestalozzi, Das Phytoplankton des Süsswasers 8.Teil, 1.Halfte, Conjugatophyceae, Zygnematales and Desmidiales, E.Schweizerbart’sche Verlagsbuchhandlung, Stuttgart, [10] Korshikov, O.A., The Freshwater Algae of The Ukrainian S.S.R, V. Bıshen Singh Mahendra Pal Singh and Koeltz, Scýentific Books, 1987.

[11] Prescott G.W., Algae of Western Greats Lakes Area, Brown company publisher. ISBN , [12] [13]. Atıcı T., Sakarya Nehri Kirlili ğ i ve Algler, Ekoloji Çevre Dergisi,SAYI: 24,pp ,1997. [14] Dixit SS, Smoll JP, Kingson JC Diatomes: Powerful indicators of environmetal change, Environment Science Tecnology 26, ,1992. [15] Rond FE. A Reviev and Methods for The Use of Epilitic Diatomes for The Detecting and Monitoring Changes in River Water Quality, HMSO, London 1993.

[16] Akalın N, Bingöl M, Özyurt S ve Dayıo ğ lu H. Yukarı porsuk Çayı ( Kütahya) Epilitik diatomeleri, [17] Yıldız K, Özkıran Ü. Kızılırmak Nehri Diatomeleri. Do ğ a TR. J. of Botany 15, , 1991 [18] Kalyoncu H. Aksu Çayının Fiziksel Kimyasal ve Biyolojik Yönden İ ncelenmesi. Doktora Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Ensitüsü, Isparta, 2002 [19] Hellawell J. M. Biological indicators of freshwater pollution and environmental management, Elsevier Applied Science Publishers, 1986.

TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR Organizasyonu yürüten Prof. Dr.SemraM İ R İ C İ ’ye, Organizasyonda görev alan ve sunum yapan ö ğ retim elemanlarına ve özellikle Yrd. Doç. Dr. İ smail Gökhan DEN İ Z’e, iletişim kurma ve organizasyondaki katkılarından dolayı Yrd. Doç. Dr. M.SamiTANER’e, e ğ itimlerde görev alan tüm Arş. Gör.’lilerine, proje destek elemanlarına ve foto ğ rafların çekimi ve aktarımında yardımcı olan U ğ ur AT İ K’e, Engin akademik bilgisi ve hoşgörüsü ile bize destek olan Gazi Üniversitesi Ö ğ retim Üyesi Doç. Dr. Tahir ATICI’ ya çok teşekkür ederiz.

Tespit edilen bazı alg türleri