TAM İDRAR TAHLİLİ (TİT)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Keton cisimleri Uzm. Dr. Okhan Akın.
Advertisements

Besin nedir?.
TAM İDRAR TAHLİLİ.
Hazırlayan  Ercan YÜRÜK Fen Ve Teknoloji Öğretmeni 
İdrarın Fiziksel Özellikleri
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Erkek Üreme Sistemi -
Hematüri Prof.Dr.Barış ALTAY.
ÜRİNER SİSTEM ANTİSEPTİKLERİ
Meyve ve Sebzelerin Bileşimi
HEMATOKRİT VE ERİTROSİT SEDİMANTASYON HIZI
İDRAR ve İDRAR ANALİZLERİ
EGZERSİZ VE KAN.
KAN DOKU.
5.Sınıf fen bilgisi dersi sunusu Besin nedir?
MENOPOZ VE BESLENME.
7. SINIF 1. ÜNİTE ÇALIŞMA KİTABI ETKİNLİKLERİ
DEMİR METABOLİZMASI VE ANEMİLER I
*HAZIRLAYANLAR *ECE MISIRLI *KÜBRA EREL
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD AYDIN, 2007
SİNDİRİM VE EMİLİM BOZUKLUKLARI
BÖBREKLER VE BOŞALTIM SİSTEMİ.
Böbrek İşlevleri Böbrekler metabolizma sonucu oluşan atık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan sistemdir. En önemli işlevi homeostazı korumaktır.Kan.
Demir (Ferrum;Ferri-Ferro)
PATATES Takım: Tubiflorales (Boru çiçekliler)
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI III
BESİNLER İNORGANİK ORGANİK.
BEYİN-OMURİLİK SIVISI (BOS) BİYOKİMYASI
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ ALİ DAĞDEVİREN
KARACİĞER FONKSİYON TESTLERİ
BİLİRUBİN METABOLİZMASI: BİLİRUBİN OLUŞMASI VE ATILMASI
KANIN BİLEŞİMİ VE İŞLEVLERİ
BOŞALTIM VE BOŞALTIM SİSTEMİ NE DEMEKTİR?
Kan Fizyolojisine Giriş
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
LABORATUVAR ANALİZ SONUÇLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İdrar Monitörizasyonu
NUMUNE ALINIRKEN YAPILABİLEN HATALAR
BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ II
CANLI VÜCUDUNDA BOŞALTIMA NEDEN İHTİYAÇ VARDIR?
ÜNİTE DEĞERLENDİRME -Çoktan Seçmeli Test.
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI IV
İDRAR BİYOKİMYASI VE BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI II
BÖBREK VE İDRAR BİYOKİMYASI I
LİPİDLERİN YAPISAL VE İŞLEVSEL ÖZELLİKLERİ X
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
PROTEİN VE AMİNO ASİT METABOLİZMASI: AZOT DENGESİ
BOŞALTIM SİSTEMİ.
BOŞALTIM SİSTEMİMİZ VUCUDUMUZDAN ATIKLARI UZAKLAŞTIRIR
Boşaltım Sistemi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Namdar
SUYUN İNSAN YAŞAMINDAKİ YERİ
BOŞALTIM SİSTEMİ.
Hücre Vücudumuz hücrelerden oluşmuştur.
BESLENME BESLENME YAŞAMIMIZ İÇİN GEREKLİDİR Besinler Canlıların enerji üretmek ve vücut yapılarını oluşturmak üzere dış ortamdan besin alması veya sentezlemesine.
ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIKLARI
FEN VE TEKNOLOJİ İYİ DERSLERRR .
HAYVAN HÜCRESİNİ TANIYALIM….
Bulut çeşıtlerı.
Mehmet Köstek, Tuncay Küme, Hakan Abacıoğlu
Boşaltım Sistemi.
CANLILIK HÜCRE İLE BAŞLAR
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
KETON CİSİMLERİ Karaciğer mitokondrisinde yağ asitlerinin yıkımı sonucunda oluşan asetil-CoA’lar, sitrik asit döngüsüne girip enerji temini için metabolize.
İDRAR ANALİZLERİ.
Böbrek Fonksiyonları Prof. Dr. Zeliha Büyükbingöl
1 BİLİRUBİN METABOLİZMASI VE SARILIKLAR Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006.
BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ
MESLEKİ TEMEL UYGULAMALAR PROJE ÖDEVİ ÖĞRENCİNİN; ADI: Bedriye SOYADI:GAZİ SINIFI: 11/E NO: 1317 KONU: İdrar Laboratuvarında Yapılan Analizler. Değerlerinin.
İdrar tahlilinde neler test edilir ? Standart bir idrar tahlilinde test edilen kimyasal ve mikroskopik maddeler aşağıda sıralanmıştır. Bunların dışında.
Emir Şaşmaz 6/B 431. Canlılık için gerekli besin ve oksijenin tüm hücrelere taşınmasını, metabolik faaliyetler sonucu ortaya çıkan zararlı maddelerin.
Sunum transkripti:

TAM İDRAR TAHLİLİ (TİT)

Böbrekler tarafından üretilen ve plazmanın ultrafiltrasyonu ile oluşan sıvıya idrar denir.

İdrar analizi, hastalara sıkıntı vermeden yapılabilen, çeşitli hastalıklar hakkında bilgi veren kolay ve çabuk bir teşhis vasıtasıdır. İdrar; içinde erimiş ya da süspansiyon halinde bulunan, birçok organik ve inorganik maddeyi ihtiva eden bir solüsyondur.

Sağlıklı bir erişkinin idrarının yaklaşık % 95’i sudur Sağlıklı bir erişkinin idrarının yaklaşık % 95’i sudur. Geri kalanı organik ve inorganik maddelerden oluşur. Organik maddeler; üre, ürik asit, kreatinin, amonyak, aminoasitler, pürinler, fenoller, hormon metabolitleri, vitamin ve enzim metabolitleri. İnorganik maddeler; Na, K, Ca, Mg, Cl, F, Fe, Cu, Zn

Bazı maddeler ise idrarda normalde bulunmazlar Bazı maddeler ise idrarda normalde bulunmazlar. Patolojik hallerde çıkarlar. Bunlar; Protein Glukoz Keton cisimleri Bilirubin Hemoglobin gibi…

TAM İDRAR TAHLİLİ (TİT) aşağıdaki basamaklardan oluşur: 1)İdrarın fiziksel özelliklerinin değerlendirilmesi 2)İdrarın kimyasal içeriğinin değerlendirilmesi 3)İdrar sedimentinin mikroskopik değerlendirilmesi

İDRARIN FİZİKSEL ANALİZİ 1-İDRARIN HACMİ: İdrarın miktarı vücuda alınan sıvı miktarı, terleme, çevre sıcaklığı, beslenme, kişinin aktivitesi gibi faktörlere bağlı olarak gelişir. Normal yetişkin şahıslarda günlük ortalama idrar 600-1800 ml arasındadır. Ör: Az sıvı alımında, sıvı kaybına neden olan durumlarda (ateş, diyare, kusma) idrar miktarı azalır. Diabetes mellitus, diabetes insipidus gibi bazı hastalıklarda, diüretik alımında idrar miktarı artar.

İdrar miktarındaki fizyolojik değişimler: POLİÜRİ: 24 saatlik idrar 2 lt’yi geçer. (Şeker hastalığı) OLİGÜRİ: 24 saatlik idrar 400 ml’nin altındadır. (sıvı kaybı, böbrek yetmezliği, prostat hipertrofisi) ANÜRİ: Hiç idrar yapamama durumudur. (bazı kanserler)

2- İDRARIN RENGİ: Normal idrarın rengi açık sarı ile koyu sarı arasında değişir. Patolojik hallerde idrarın rengi değişir. Çok açık sarı veya renksiz: Diabette, aşırı su alımında, anemilerde Koyu Sarı/Kahverengi: bilirubin pigmenti varlığında (hepatitlerde), bazı ilaçlar ve karotenli besinlerle beslenmede

Yeşil: yeşil renkli pigmentler (biliverdin), bazı ilaçlar, bazı bakteriler yeşil renge neden olabilir. Siyah: Melanin, alkapton, fenol bileşikleri idrara siyah renk verir. Süt Rengi: Fosfatlar, üratlar, bakteriler idrara bu rengi verir. Kırmızı: Hemoglobin ve porfirinler bu rengi verir. (böbrek taşları, iltihabi böbrek hastalıkları, mesane kanseri)

3-İDRARIN GÖRÜNÜMÜ: Normal idrar temiz ve berrak görünümlüdür, tortusuzdur. İdrarda bulanıklığın nedenleri; Kristaller Lökosit gibi hücrelerin varlığı Yağ Ürik asit Karbonhidrat Bakteriler

4-İDRARIN PH’I: İdrarın asidifikasyonun göstergesidir. Her zaman taze idrarda değerlendirilmelidir. Çünkü bekleyen idrarda ürenin amonyağa indirgenmesi nedeniyle yanlış olarak yüksek pH değerleri ölçülür. Normal bir idrarın pH’ı 4.5-8 arasında değişir. İdrarın pH’ı kişinin beslenmesine bağlı olarak değişir. Proteinden zengin beslenmede idrar pH’ı asit tarafa kayar. Meyve ve sebzelerle tek taraflı beslenmede idrar pH’ı alkalik tarafa kayar

Diabette idrar asidiktir (keton cisimlerinin varlığından dolayı). İdrar yolu enfeksiyonlarında mikropların etkisiyle üre parçalanır ve idrar pH’ı alkalik tarafa kayar. Kassal çalışma idrar pH’ını asit tarafa kaydırır. Kuvvetli bir sindirim sırasında mideden fazla HCl salgılandığında idrar alkalik olur.

5-İDRARIN KOKUSU: İdrarın kokusu büyük ölçüde beslenmeye bağlıdır. Ancak idrarda keton cisimlerinin varlığı halinde (ör: diabetes mellitus) aseton kokusu, iltihap durumunda ise amonyak kokusu hissedilir. Bazı metabolik hastalıklarda (ör: fenilketonüri) küf kokusu hissedilir.

6-İDRARIN DANSİTESİ: Normal yetişkin insanda idrar dansitesi 1.015-1.025 arasında değişir. Terleme, diyare ve enfeksiyon hastalıklarında az miktarda fakat dansitesi yüksek idrar çıkartılır. Şeker hastalığında idrar bol, dansite glukozdan dolayı yüksektir. Böbreğin dilusyon ve konsantrasyon fonksiyonlarının önemli olduğu durumlarda dansite bakılır.

Mikroskopik muayenede görülen patolojik maddeler ise; Eritrosit, Lökosit, Epitel hücreleri, Kristaller ve silindirlerdir.

İDRAR NUMUNELERİNİN TOPLANMASI 1-TEK NUMUNE(SPOT İDRAR): Günün herhangi bir saatinde alınan idrardır. Kalitatif analizler(herhangi bir maddenin idrarda bulunup bulunmadığını tayin eden analizler) için kullanılır. Yapılacak analizin özelliğine göre, spot idrarın alınış saatleri özellik arz edebilir. Sabah idrarından alınan numune mukus, iltihap, hücresel elemanların ve proteinlerin araştırılması için daha elverişlidir. Glukoz tayininde ise yemek sonrası alınan numuneler tercih edilmelidir.

Spot idrar bekletilmemelidir. Çünkü; Beklemekle içinde bakteriler çoğalabilir. Şeker varsa azalabilir. İdrar alkalileşir. Mikroskobik elemanlar parçalanarak karakteristik görünüşlerini kaybederler. İnorganik maddeler çökelir ve tortu meydana gelir.

2- 24 SAATLİK İDRAR: Herhangi bir maddenin kantitatif analizi(idrarda bulunan herhangi bir maddenin analizinin mgr veya gr cinsinden tayin edildiği analizler) için kullanılır. Sabah 7 veya 8’den başlayarak mesanedeki ilk idrar atılır. Bundan sonraki bütün idrar numuneleri ertesi sabah aynı saate kadar toplanır.

İDRARIN KİMYASAL ANALİZİ Günümüzde idrarın kimyasal analizinde yapılan tahliller çoğunlukla idrar stripleriyle yapılır. Stripler çok sayıda analizi bir arada yapmaya yarayan ticari kitlerdir. Bu kitlerde, 10-12 cm özel kağıttan yapılmış çubuklar üzerine 3-4 mm boyunda çeşitli tahlilleri yapmaya yarayan reaktifler yerleştirilmiştir.

Striplerle yapılan analizler, gözle incelenebildikleri gibi cihazlarla da okunabilirler. Cihazla yapılan okumalar göz yanılmalarını ortadan kaldırdığı için daha hassastır.

Striplerle iyi sonuç almak için ; Stripler kendi kutularında ağızları kapalı olarak saklanmalı, nem almamalarına dikkat edilmelidir. Kullanım sonrası kutunun ağzı uzun süre açık tutmadan kapatılmalıdır. Stripler idrara batırıldıktan sonra kit prospektüsünde belirtilen süre iç inde okunmalıdır.

STRİPLE TAYİN EDİLEN PARAMETRELER LÖKOSİT TAYİNİ NİTRİT TAYİNİ ÜROBİLİNOJEN TAYİNİ PROTEİN(ALBUMİN) TAYİNİ PH TAYİNİ ERİTROSİT TAYİNİ DANSİTE TAYİNİ KETON CİSİMLERİ TAYİNİ BİLİRUBİN TAYİNİ GLUKOZ TAYİNİ

İDRARDA GLUKOZ Normal bir idrarda, rutin metodlarla tesbit edilemeyecek kadar az miktarda glukoz bulunur. (% 1-15 mg kadar). Mevcut metodlarla idrarda glukoz müsbet çıkıyorsa, bu durum patolojiktir. Böyle bir idrarın dansitesi de yüksek olur. Normal şartlarda kanın glomerullerden süzülmesinden sonra teşekkül eden ilk filtratta glukoz vardır. Ancak bu glukoz, böbrek tübüllerinden geri emilir. Kan glukozunun yüksek olduğu hallerde (diabetes mellitus) glomerüler filtrata fazla miktarda glukoz geçer. % 160-180 mg arasında olan böbrek eşiği aşılmış olduğundan, idrarla glukoz atılır. İdrara glukoz çıkmasına glukozüri denir.

İDRARDA KETON CİSİMLERİ Keton cisimlerinin (asetoasetik asit, beta-hidroksibutirik asit ve aseton) kandaki miktarları diabetes mellitusta, kronik açlıkta ve ağır egzersizlerden sonra artar. Bu duruma ketonemi denir. (sebebi, organizmanın enerji temini için lipidleri kullanmasıdır.) Bu keton cisimlerinin az bir kısmı, başta kaslar olmak üzere ekstrahepatik dokularda yakılır. Yakılamayan diğer büyük kısmı ise idrar ve solunum havası ile dışarı atılır. Hastanın nefesi ve idrarı aseton kokar.(Ekşi elma kokusu gibi). Keton cisimlerinin idrarla atılmasına ketonüri denir.

İDRARDA PROTEİN Kan proteinlerinin idrara geçmesine proteinüri veya proteinlerin yüzde çoğunluğu teşkil eden albuminden dolayı albuminüri adı verilir. Patolojik hallerde idrara albuminden başka hemoglobin gibi proteinler de çıkarlar. İdrara protein çıkması patolojiktir, fakat normal idrarda rutin metodlarla tespit edilemeyecek kadar az miktarda albumin çıkar. (Günde 100 mg’dan az)

İDRARDA BİLİRUBİN İdrarda bilirubin bulunması patolojiktir. Bilirubin, eritrositlerin parçalanmasından ortaya çıkan hemoglobinden retiküloendotelial sistemde yapılır ve karaciğere taşınır. Glukuronik asitle birleşmiş olan bilirubine direkt bilirubin, konjüge bilirubin veya bilirubin diglukuronid adı verilir. İdrarda bilirubin bulunması patolojiktir. Hepatik ve posthepatik sarılıklarda (safra yolu tıkanmalarında) ve kronik karaciğer hastalıklarında idrara bilirubin çıkar.

İDRARDA ÜROBİLİNOJEN TAYİNİ Ürobilinojen, bilirubinin bağırsaklarda bağırsak florası tarafından meydana getirilen metobolizma ürünüdür. Bağırsaklarda meydana geldikten sonra emilerek tekrar kan dolaşımına geçer ve bu arada bir kısmı idrara geçer. Dolayısıyla idrarda ürobilinojen bulunması normaldir. Ürobilinojenin ortalama günlük itrah miktarı 0.1-4 mg arasındadır. Ürobilinojen kolaylıkla ürobiline okside olacağından daima taze idrarda aranmalı ve idrar ışığa bırakılmamalıdır. İdrarda ürobilinojenin çok artması veya hiç çıkmaması patolojiktir. İdrarda ürobilinojen bulunmaması safra yollarının tıkandığını gösterir.

İDRARDA NİTRİT Normalde protein metabolizması sonucu bütün idrarlarda bir miktar nitrat bulunur. Ancak , başta E.coli olmak üzere enterobakter, sitrobakter, proteus, klebsiella ve pseudomonas gibi bazı bakteriler salgıladıkları redüktaz enzimi ile bu nitratı nitrite indirgerler. Usule uygun alınmış bir idrarda nitritin pozitif olması bakteriyel bir enfeksiyonu gösterir. Ancak oda ısısında uzun süre beklemiş idrarda yalancı pozitif sonuç çıkabilir.

İDRARIN MİKROSKOPİK İNCELENMESİ 10-12 ml taze idrar test tüpüne alınarak 3000 devirde 3-5 dakika santrifüj edilir. Süpernatant(üstte kalan idrar) dökülür. tüpün dibindeki yaklaşık 0,5 ml çökeltiden alınan bir damla idrar, lam üzerine alınarak lamel kapatılır. Lam mikroskopta incelenir.

Her mikroskopik sahada ortalama olarak; 0-2 şekilli eleman nadir 2-5 tek tük 5-15 birkaç 15-20 pek çok 50 ve üzeri bol terimleriyle ifade edilir.

İDRAR SEDİMENTİNDE GÖRÜLEN ELEMANLAR Mikroskopide 3 ana yapı değerlendirilmelidir: 1)Hücreler 2)Silindirler 3)Kristaller

1-HÜCRESEL ELEMANLAR A-LÖKOSİTLER: Yuvarlak, çekirdekli hücrelerdir. Eritrositlere göre daha büyüktürler ve sitoplazmaları granüllüdür. Her mikroskop sahasında 3-4 lökosit görülmesi normaldir, 5 ten fazla lökosit piyüri olarak tanımlanır. İltihabi böbrek hastalıklarında ve idrar yolu enfeksiyonlarında idrarda bol lökosit görülür.

B-ERİTROSİTLER: Lökositlerden daha ufak, çekirdeksiz hücrelerdir. Keskin kenarlı diskler halinde şekilleri yuvarlak veya oval, ortaları basık, açık sarımtrak renkte görünürler. Mikroskobun mikrovidasıyla oynayınca eritrositlerin dışında, iç içe iki halka varmış gibi görünür. Her mikroskop sahasında 1-2 eritrosit görülmesi normaldir. 5’ten çok eritrosit görülmesi hematüri olarak tanımlanır.

Eritrositler böbrek tüberkülozu, sistit, böbrek tümörleri, mesane tümörleri, böbrek taşları gibi patolojik durumlarda idrarda bol miktarda görülürler.

C-EPİTEL HÜCRELERİ: İdrarda az miktarda veya her mikroskopik sahada 5-6 kadar epitel hücresi görülmesi normaldir. Epitel hücreleri, idrar yollarından menşelerini aldıkları yerlere göre çeşitli tipte olurlar. İdrarda çok sayıda epitel bulunduğunda, üriner sistemin hangi kısımlarından kaynaklandıklarını bilmek önemlidir.

İdrar sedimentinde 4 çeşit epitel hücresi görülebilir : 1-KÜBİK EPİTEL: Yuvarlak veya oval çekirdekli, kübik, stoplazmalarında yağ granülleri ihtiva eden hücrelerdir. Böbrek hastalıklarının büyük bölümünde idrarda çok sayıda bulunurlar. 2-YASSI(SKUAMOZ) EPİTEL: Düz kenarlı, küçük çekirdekli, yassı ve büyük hücrelerdir. Kadın idrarında vajinit durumunda, erkek idrarında ise üretra mukozası iltihabında (üretrit) bol miktarda bulunur.

3-SİLİNDİRİK EPİTEL: Çeşitli büyüklüklerde, yuvarlak veya armut biçiminde, uzantılı, stoplazmaları granüllü, bir veya daha fazla sayıda çekirdek ihtiva eden hücrelerdir. İdrarda bol miktarda bulunmaları; üreter, mesane ve böbrekte iltihabi bir olaya işaret eder. 4-TRANSİZYONEL EPİTEL: Değişken şekilli, yuvarlak veya oval, granüllü hücrelerdir. İdrarda bol miktarda bulunmaları mesane iltihabını düşündürür.

D-BAKTERİLER: Escherichia coli, streptokoklar, stafilokoklar ve mycobacterium tuberculosis idrarda görülen bakterilerdir. üriner sistem infeksiyonunu gösterir.

E-MANTARLAR: Candida albicans idrarda görülebilir.

F-PARAZİTLER Trichomonas vaginalis görülebilir.

2-KRİSTALLER İdrarda çözünmüş halde bulunan bazı maddelerin, pH veya enfeksiyon etkisiyle kristal forma geçmeleri sonucu oluşan şekillerdir. İdrarda ürik asit, sodyum ürat, kalsiyum oksalat, kalsiyum fosfat gibi değişik kristaller bulunabilir. Fazla miktarda bulunmaları kum veya taş oluşumunun ön işareti olarak yorumlanır.

A-ÜRİK ASİT KRİSTALLERİ: Dörtgen, kama, halter ve fıçı şeklindedirler. Beyaz, sarı, kırmızı veya kahve renkli olabilirler.

B-AMORF ÜRAT KRİSTALLERİ: Sarımtrak veya soluk renksiz taneler veya granüller halinde görülür.

C-KALSİYUM OKSALAT KRİSTALLERİ: Mektup zarfı şeklinde, renksiz ve parlak görünürler.

D-TRİPLE FOSFAT KRİSTALLERİ: Renksiz tabut kapağı veya çatı biçimindedirler.

E-KALSİYUM KARBONAT KRİSTALLERİ: Renksiz, ufak küreler ve kristaller halinde görünür.

F-KALSİYUM FOSFAT KRİSTALLERİ: Rozet, yıldız ve mercek şeklinde görülürler.

G-KALSİYUM SÜLFAT KRİSTALLERİ: İnce karma veya iğne şeklinde görünürler. H-KOLESTEROL KRİSTALLERİ: Çeşitli büyüklükte, ince, saydam, köşeleri kırık, levhalar şeklinde görülürler.

I-LÖSİN KRİSTALLERİ: Hafif sarımsı veya açık kahverengi, parlak, ışığı fazla kırıcı küreler olarak görülürler.

J-TİROZİN KRİSTALLERİ: Renksiz, sarımtrak, kahverengi, yeşil veya siyah fırça veya demet biçiminde görülürler.

K-SİSTİN KRİSTALLERİ: Renksiz, tek tek veya kümeler halinde köşeli levhalar şeklinde görülürler.

3-SİLİNDİRLER Böbrek tübüllerine gelen proteinlerin burada suyun reabsorbsiyonu, asiditenin artması gibi çeşitli fiziksel ve kimyasal faktörlerle pıhtılaşarak sertleşmesiyle oluşan yapılardır. Bu nedenle içinde oluşmuş oldukları tübüllerin şeklini alırlar ve idrarın akışının tesiriyle tübüllerden idrara geçerler.

A-HİYALEN SİLİNDİRLER: Silindirlerin sınıflandırılması; A-HİYALEN SİLİNDİRLER: Şekilleri düz, eğri, bazen kıvrımlı, kenarları birbirine paralel, uçları yuvarlak görünürler, uzunluk ve genişlikleri çeşitli olabilir. Şeffaf ve renksizdirler. Proteinüride sayıları artar. 0-2 sayısında görülmesi normaldir.

B-GRANÜLER SİLİNDİRLER: Kenarları düzgün, boyları kısa, kalın ve renkleri koyu görünürler. Üriner sistem enfeksiyonlarında sayıları artar.

C-HÜCRESEL SİLİNDİRLER a-ERİTROSİT SİLİNDİRLERİ: Eritrositlerin sıkışması ve hiyalin silindirler üzerine oturmasıyla meydana gelirler. Böbreğin iltihaplı hastalıklarında kanamaların belirtisi olarak kabul edilirler.

b-LÖKOSİT SİLİNDİRLERİ: Lökositlerin hiyalin silindirler üzerine oturmasıyla meydana gelirler. Böbrek iltihabında idrarda bol miktarda görülürler.

c- EPİTEL SİLİNDİRLERİ: Böbrek tübüllerinden köken alan epitel hücrelerinin, hiyalin silindirler üzerine oturmasıyla meydana gelirler. Böbrek iltihabında idrarda bol görünürler.

D-MUM SİLİNDİRLER: Donuk renkli, kısa, kenarlarında çeşitli derinliklerde yarıklar bulunduran, uçları bazen düzensiz kıvrılmış olabilen silindirlerdir. İdrarda bol olması tübüllerdeki hasara işaret eder.

E-YAĞ SİLİNDİRLERİ: Yağ damlacıklarının bir araya gelerek oluşturduğu silindirlerdir. Hiyalin ve granüler silindirlerin üzerinde bulunurlar. Klinik önlemleri yoktur.

F-PSÖDOSİLİNDİRLER: Kalsiyum fosfat, amorf ürat, fosfat kristalleri gibi çeşitli kristallerin mukus veya diğer bazı maddelerin lifleri etrafında toplanan silindir şeklinde yapılar teşkil etmeleriyle oluşan kristallerdir. Klinik önlemleri yoktur. Çok uzun ve uçları sivri kristallerdir.

H-KÜF MANTARI LİFLERİ: G-YÜN PAMUK LİFLERİ: İdrara dışardan karışırlar. H-KÜF MANTARI LİFLERİ: Eklemli, sporlu olmalarıyla ve ışığı fazla kırmalarıyla diğer silindirlerden ayrılırlar.

TEŞEKKÜRLER…