Çocuklar gibi sevindi kadıncağız. (durum zarfı) Nermin gibi güzel bir kızım var benim de. (sıfatın zarfı) Küçük kızım dün hasta gibiydi. (yüklem) Senin.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
CÜMLE ÖĞELERİ Cümle, bir duyguyu, düşünceyi, veya olayı anlatan sözcükler topluluğudur. Cümlede her sözcüğün bir görevi vardır. Bu görevli sözcüklere öğe.
Advertisements

KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
EDATLAR E Ü BAĞLAÇLAR ÜNLEMLER B.
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
Hazırlayan: Eray POLAT Numara:
EDAT BAĞLAÇ ÜNLEM.
Ders:Türkçe Konu: BAĞLAÇLAR
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
A) Zilin çalmasıyla yarışma başladı.
EDATLAR.
ANLATIM BOZUKLUKLARI.
BAĞLAÇLAR.
DİLİMİZDE İKİ TÜRLÜ “DE” VARDIR:
ZAMİRLER.
VURGU CÜMLEDE VURGU.
BAĞLAÇLAR MUNİBE CANBAY.
Köylü ulusun efendisidir.
(BELİRTEÇ) ZARF.
Hazırlayan: Zeynep Adsoy Türkçe Öğretmenliği/2 No:
CÜMLE TÜRLERİ.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
TÜRKÇE PERFORMANS GÖREVİ
ZAMİRLER.
İlgeçler ve bağlaçlar İlgeç:farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya sözcüklere ilgeç (edat)denir.ilgeçlerin tek başlarına.
1/20 Zarf – Edat – Bağlaç - Ünlem A B C D Aşağıdaki dizelerin hangisinde “böyle” sözcüğü ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? Böyle ferman etti.
SÖZCÜK GRUPLARI.
Bu slayda şirket ambleminizi eklemek için
ZARF (BELİRTEÇ).
1.soru Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna nokta konmalıdır ?
9. Sınıf Dil ve Anlatım NİSAN
Zarflar fiilleri, sıfatları, fiilimsileri veya kendi türünden sözcükleri (zarfları) etkileyen sözcüklerdir. Zarfların diğer ismi de tir. Zarfları beş.
ZARFLAR (BELİRTEÇ).
NOKTALAMA İŞARETLERİ.
BAĞLAÇLAR Edatlar gibi tek başlarına anlamları olmayan cümle içinde, aynı görevli sözcükleri, söz guruplarını, cümleleri hem biçimce hem de anlamca.
ÜNLEMLER.
1 CÜMLENİN ÖGELERİ Öge: Bir cümleyi oluşturan sözcük veya sözcük gruplarına öge denir. Ögeler bulunurken önce temel ögeleri (yüklem, özne), daha sonra.
CÜMLENİN ÖĞELERİ ……………….
ZARF (BELİRTEÇ).
Edatlar.
Past tense ● Time expressions
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
ZARFLAR (BELİRTEÇ) Burak SÖKÜCÜ
Bu slayda şirket ambleminizi eklemek için Ekle menüsünden "Resim" seçeneğini tıklatın. Amblem dosyanızı bulun Tamam'ı tıklatın. Amblemi boyutlandırmak.
KELİME TÜRLERİ 1. İSİM ( AD ) 7. ÜNLEM 2. SIFAT 8. FİİL
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM.
GERÇEK ANLAM MECAZ ANLAM
1.soru Aşağıdaki cümlelerin soru anlamı zamirle sağlanmıştır ?
CÜMLEDE ANLAM.
CÜMLEDE ANLAM İLİŞKİLERİ - 2
YAPISINA GÖRE CÜMLE ÇEŞİTLERİ
E D A T BAĞLAÇ Ü N L E M.
EDAT GRUBU ve BAĞLAMA GRUBU
ZARF (BELİRTEÇ).
ZARFLAR(BELİRTEÇLER) ► Pikniğe birlikte gidelim. fiil fiil Düğüne akşam gideceğiz. fiil fiil Deniz masmavi gözüküyor. Çocuklar dışarı çıktı. Bugünlerde.
‘’-Kİ’’ EKİ VE ‘’Kİ’’ SÖZCÜĞÜNÜN (BAĞLACININ) YAZIMI
Bir kelimenin cümlede diğerlerine göre daha baskılı okunmasına vurgu denir.
EDAT(İLĞEÇ) Yalnız başına anlamı olmadığı halde kullanıldığı cümlelere anlam katan ve kavramlar arasında çeşitli anlam ilgisi kurmaya yarayan sözcüklere.
Mustafa DİNÇ Türkçe Öğretmeni
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
Kelime Grupları. KELİME GRUPLARI Birden çok sözcükten oluşan,aralarında anlamca bağ kurulduğu için cümlede sadece bir öğe olarak ele alınan dil birliklerine.
İLGEÇ (EDAT).
CÜMLENİN ÖGELERİ TEMEL ÖGELER YARDIMCI ÖGELER NESNE YER TAMLAYICISI
GENEL TEKRAR - 01 SÖZCÜK TÜRLERİ
GENEL TEKRAR - 7 CÜMLE ÇEŞİTLERİ FEM DERSHANELERİ
KELİME TÜRLERİ BAĞLAÇ EDAT.
HAZIRLAYAN:EMİNE DİNÇEL DERS:BİLGİSAYAR NO:233 SINIF:9/A
EDATLAR (İLGEÇLER) GİBİ EDATI Aslan gibi bir genç.
Zarflar Zarf: Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan.
SÖZCÜK TÜRLERİ İSİM ZAMİR SIFAT ZARF EDAT BAĞLAÇ ÜNLEM FİİL FİİLİMSİ.
SÖZCÜK TÜRLERİ İSİM ZAMİR SIFAT ZARF EDAT BAĞLAÇ ÜNLEM FİİL FİİLİMSİ.
Sunum transkripti:

Çocuklar gibi sevindi kadıncağız. (durum zarfı) Nermin gibi güzel bir kızım var benim de. (sıfatın zarfı) Küçük kızım dün hasta gibiydi. (yüklem) Senin gibi bencil birini görmedim. (Karşılaştırma) Ayşe, Ali gibi çalışkandır. (Karşılaştırma) Bugünlerde görüşmüyoruz, işleri bozuldu gibi. (Kuşku) Ayşe bugün ağlamış gibi. (Kuşku) Yemek pişti gibi. (Yaklaşıklık) Kış geldi gibi. (Yaklaşıklık)

Senin bugün cennet kadar vatanın var. (benzetme) İnsan kadar acımasız varlık yoktur. Onu bir saat kadar bekledim. (yaklaşık) İki kilo kadar aldım. (yaklaşık) Sabaha kadar yağmur yağdı. (dek) İstanbul’a kadar otobüsle gittim. Gücümün yettiği kadar çalışacağım. (ölçüsünde) Karşı görüş, Karşı taraf (sıfat) Buradan karşı güzel görünüyor. (isim) Bir sandal kiralayıp karşıya geçti. (isim) Okulun karşısında boş bir arsa var. (tamlanan) Karşının döneri daha güzel. (tamlayan) Küçüklerin büyüklerine karşı saygılı olması gerekir. (edat) Bu söze karşı ne denir? (edat) Sabaha karşı bir fırtına koptu. (edat) Toplantıda onunla karşı karşıya oturduk. (ikileme ) Karşı çıkmak, karşı gelmek (deyim)

Ders çalışmadığı için sınıfta kaldı. Hava soğuk olduğu için dışarı çıkmadım. Seni görmek için buraya geldim. Koşu yapmak için spor ayakkabısını giydi. Senin için sözüne fazla güvenilmez diyorlar. Babam için çabuk iyileşir diyorlar. Bu kitapları senin için aldım. Akşamki oyun için bilet aldık. Dedelerimiz bu vatan için canlarını feda etmişler. Bu eski kitap için tam on milyon ödedim.

Mektubu sana göndermek üzere yazmıştım. Tatile gitmek üzere çantamı hazırladım. Kitabı yarın getirmek üzere aldı. Bir hafta sonra ödemek üzere ondan para istedim. Arkadaşım gelmek üzere. Yağmur dinmek üzere.

Yalnız adam, yalnız kişi (sıfat) Bu kadar yolu yalnız gelmiş. (zarf) Beni yalnız bırakıp gitti. (zarf) Bu işi yaparım, yalnız paramı peşim isterim. (bağlaç) Ben de gelirim, yalnız bugün çok işim var. (bağlaç) Aradığınız kitabı yalnız burada bulabilirsiniz. (edat) Bu sandık yalnız bu anahtarla açılır. (edat) Bu sorunu ancak Ahmet Bey çözebilir. (edat) Çok aradım; ancak (ama) istediğim gibi bir ev bulamadım. (bağlaç) Bu kömür bize iki ay ancak (zor) yeter. (zarf)

Çocuklar gibi ağladık hepimiz. Çocuklar gibi ağlamamıza herkes güldü. Düne kadar onu tanımıyordum. Düne kadar onu tanıdığımı söyleyemem. Tekrar görüşmek üzere toplantıya bir saat ara verdik. O dakika kadar bekleyebilir misin beni? On dakika kadar beklemen gerekiyor beni. Bahçe kapısına doğru hızlı hızlı yürüdüm. Bahçe kapısına doğru yürümek istedim. Onun boyuda senin boyun kadardı. (yüklem) Bu kadarı yeter bana. (özne) Onun gibisine her şeyimi veririm. (dolaylı tümleç) Onun kadar şık giyinmek istiyorum ben de. (zarfın zarfı)

Bu kadar soğuk bir insan görmedim. (sıfatın zarfı) Onun gibi insan az bulunur bu dünyada. (sıfat) O mağazada bedenime göre elbise bulamadım. (sıfat) Bulaşıkları yıkamak için biraz su ısıttım. (amaç) Geciktiğim için özür diledim ondan. Geciktiğim için özür dilemem gerekiyor ondan. Mektuplarını dolmakalem ile yazmalısı. (araç) Babama göre asıl suçlu bu adam değilmiş. (görelik) Akşamki tiyatroya kardeşimle gideceğim. (birliktelik) Ömer bey için iyi şeyler söylemiyorlar. (hakkında) Bu vatan için canımı seve seve veririm. (uğrunda) Banka borçları için evini ipotek etmiş. (karşılık)