II. EL KOYMA VE KAÇAKÇILIK SUÇLARINDA NAKİL ARAÇLARININ DURUMU
EL KOYMA Mehmet Cihan KISA - Ankara Cumhuriyet Savcısı Elif Aydan BOZFIRAT - Ankara Cumhuriyet Savcısı
1- KAVRAM VE ÖNEMİ El koyma; müsadereye tabi olan veya ispata yarayacak eşya ya da mal varlığı değerinin , adliyenin eli altına alınması olarak tanımlanabilir. El koyma, eşyanın malikinin rızası ile gerçekleştirildiğinde muhafaza altına alma olarak adlandırılır.
El koyma bir koruma tedbiridir. Ayrıca 5607 Sayılı Kanunun 10 El koyma bir koruma tedbiridir. Ayrıca 5607 Sayılı Kanunun 10.maddesinde, genel el koyma kurumu içerisinde yer almayan “alıkoyma” şeklindeki tedbir ayrıca düzenlenmiştir. Alıkoyma tedbiri, fiilen nakil vasıtasına el koyma, yani nakil vasıtasının zilyetliğinin aracı kullanan kişiden alınarak, devletin hakimiyetine verilmesidir. Kaçakçılık fiilinin işlenmesinde kullanılan taşıta el koyma , taşıtın kayıtlı bulunduğu sicile şerh düşülmesi şeklinde icra edilmektedir.
2- EL KOYMA KONUSUNDAKİ KILAVUZ İLKELER 2.1. El koyma bir koruma tedbiridir. Yani ceza muhakemesinin işleyişini garanti altına almayı sağlar ve geçicidir, mülkiyeti sona erdirmez. 2.2. El koymanın uygulanması için en azından bir suçun işlendiği şüphesi mevcut olmalıdır. Ancak suç işlendiği konusunda kesinleşmiş bir mahkeme kararı gerekmez.
2.3. CMK ile maddi varlığa sahip olmayan, fakat ekonomik değeri olan değerler de el koymaya tabi hale gelmiştir. Bunlar ispat aracı olarak yararlı görülen mal varlığı değerleri ve eşya veya kazanç müsaderesinin konusu olan mal varlığı değerleridir. 2.4. CMK anlamında el koymanın konusu sadece eşya değildir. Eşya yanında kazanç da el koymaya konu olabilecektir.
2.5. CMK’nun 123’üncü maddesi anlamında basit el koyma her suç tipi için uygulanabilir. 2.6. Eşya ve kazanç müsaderesi tüzel kişiler hakkında da uygulanabilen bir güvenlik tedbiri olduğuna göre, tüzel kişiler hakkında da el koyma kararı verilmesi mümkündür
2. 7. El koyma kararını kural olarak hakim verecektir 2.7. El koyma kararını kural olarak hakim verecektir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı, savcıya ulaşılamaması halinde ise kolluk amirinin yazılı izni gerekmektedir. 2.8. Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar
2.9. Askeri mahallerde yapılacak el koyma işlemi ise cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askeri makamlar tarafından yerine getirilir. 2.10. El koyma işlemi mağdura bildirilmelidir. 2.11. Şüpheli, sanık ve tanıklıktan çekinme hakkı olanlar arasındaki mektup ve belgelere bu kimselerin nezdinde bulundukça el konulamaz
2.12. Alt sınırı 5 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda , devlet sırrı içeren belgeleri mahkeme hakimi veya heyeti inceleyebilir. Bu belgelerde sadece suçla ilgili hususlar hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir. 2.13. El koyma kararlarına karşı da itiraz yoluna gidilebilir.
2.14. El konan eşya el koymanın amaçlarını gerçekleştiremeyecek yani ispata faydalı olmayacaksa yahut müsadereye tabi tutulamayacaksa geri verilmelidir 2.15. CMK’nun 128’inci maddesinde düzenlenen taşınmaz hak ve alacaklara el koyma tedbiri sadece anılan maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suç tipleri bakımından uygulanabilir:
2.16. Taşınmaz hak ve alacaklara el koyma tedbiri kapsamına tüm mal varlığı değerleri dahildir. 2.17. Taşınmaz hak ve alacaklara el koyma tedbirinin uygulanabilmesi için tedbire konu olacak mal varlığı değerlerinin CMK’nun 128’inci maddesinin ikinci fıkrasında ve 5549sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 17’nci maddesinde sayılan suçlardan elde edilmesi gerekir.
2.18. Taşınmaz, hak, alacak ve diğer mal varlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, el koyma işlemi yapılabilir. 2.19. CMK’nun 128’inci maddesine göre el koymaya sadece hakim karar verebilecektir. CMK’nun 123’üncü maddesinde öngörülen basit el koyma için bu kurala getirilen istisnalar 128’inci maddede düzenlenen el koyma için geçerli değildir.
2.20. Postada el koyma tedbiri her suç için uygulanabilecektir. 2.21. Postada el koymaya kural olarak hakim karar verebilir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı da postada el koymaya karar verebilecektir.
2.22. Postada el koyma tedbiri söz konusu gönderinin ilgili kurumdan görevli kolluk memuru tarafından alınması suretiyle gerçekleştirilecektir. Ancak bu memurlar gönderileri inceleyemezler. El konulan gönderi derhal hakim veya savcıya teslim edilir. 2.23. Tedbir kural olarak ilgililere bildirilir.. Buna göre soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı söz konusu ise tedbir ilgililere bildirilmez.
3- EL KOYMANIN KONUSU
a) Delil olarak kullanılabilecek eşya b) Eşya veya Kazanç Müsaderesinin Konusunu Oluşturan Mal Varlığı Değeri
3- EL KOYMA KARARINI VERECEK MERCİ Eşya veya kazancın muhafaza altına alınması ve bunlara el konulması CMK'nun 123 Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 123 – (1) İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. (2) Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya el konulabilir.
El koyma kararını verme yetkisi hususu CMK'nun 127 Maddesinde düzenlenmiştir. Madde 127 – (1) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/16 md.) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, el koyma işlemini gerçekleştirebilir.
(2) Kolluk görevlisinin açık kimliği, el koyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir. (3) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/16 md.) Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde el koyma kendiliğinden kalkar.
(4) Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine el konulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir. (5) El koyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir. (6) Askerî mahâllerde yapılacak el koyma işlemi, (…) (1) Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.
4- TAŞINMAZLARA, HAK VE ALACAKLARA EL KOYMA Madde 128 – (1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait; a) Taşınmazlara, b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına,
c) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba, d) Gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara, e) Kıymetli evraka, f) Ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına, g) Kiralık kasa mevcutlarına,
h) Diğer malvarlığı değerlerine, El konulabilir. Somut olarak belirlenen Bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, el koyma işlemi yapılabilir. (Ek cümle: 21/2/2014 – 6526/10 md.)
Bu madde kapsamında el koyma kararı alınabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınır. Bu rapor en geç üç ay içinde hazırlanır. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre talep üzerine iki ay daha uzatılabilir. (1)
(2) Birinci fıkra hükmü; a) Türk Ceza Kanununda tanımlanan; 1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78), 2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
3. Hırsızlık (madde 141, 142), 4. Yağma (madde 148, 149), 5. Güveni kötüye kullanma (madde 155), 6. Dolandırıcılık (madde 157, 158), 7. Hileli iflas (madde 161),
8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), 9. Parada sahtecilik (madde 197), 10. (Mülga: 21/2/2014 – 6526/10 md.) 11. İhaleye fesat karıştırma (madde 235), 12. Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236), 13. Zimmet (madde 247),
14. İrtikap (madde 250) 15. Rüşvet (madde 252), 16. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308), 17. (Değişik: 2/12/2014-6572/41 md.) Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),
18. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları. b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları, c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar, Hakkında uygulanır.
(3) Taşınmaza el konulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle icra edilir. (4) Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el koyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur.
(5) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba el konulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya malî kuruma derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir. El koyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir.
(6) Şirketteki ortaklık paylarına el koyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir. (7) Hak ve alacaklara el koyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir.
(8) Bu madde hükmüne göre alınan el koyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanununun "Muhafaza görevini kötüye kullanma" başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır. (9) (Değişik: 21/2/2014 – 6526/10 md.) Bu madde hükmüne göre el koymaya ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oy birliği aranır.
5- POSTADA EL KOYMA Madde 129 – (1) Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmî veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile el konulabilir.
(2) Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine el koyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, birinci fıkrada belirtilen gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. El konulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhâl el koyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir.
(3) Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış tedbirler ilgililere bildirilir. (4) Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur.
6- KAÇAKÇILIK SUÇLARINDA EL KOYMA Bu konudaki genel düzenleme 5607 Sayılı Kanunun 9.maddesinde yapılmıştır. Kaçakçılık suçlarında kullanılan nakil vasıtaları yönünden ise, el koyma işlemleri ile ilgili yasal düzenleme 5607 Sayılı Kanunun 10-13 maddelerinde yapılmıştır.
9. Maddenin 1. fıkrasında kaçak eşya, her türlü silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan her türlü araç üzerinde yapılan el koymalar CMK’daki hükümlere göre yapılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında gümrük salonları, gümrük kapıları veya gümrük kapı ve gümrük kanununca belirlenen yollardan başka yerlerden girmek, çıkmak veya geçmek isteyen şahısların üzerlerinde ele geçen eşyaya derhal el konulacağı hüküm altına alınmıştır. Bu durumlarda CMK’daki genel hükümler uygulanmayacaktır.
MADDE 10 – (1) Bu Kanunda tanımlanan suçların işlenmesinde kullanılan taşıtlara, Ceza Muhakemesi Kanununun 128 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre el konulur.
(2) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmesi, Türkiye’de sicile kayıtlı olmaması ya da soruşturma ve kovuşturma devam ederken, kaçakçılık suçunun işlenmesinde tekrar kullanılması halinde, el konulan araç alıkonulur. Sahibinin aracın değeri kadar teminatı alıkoyma tarihinden itibaren otuz gün içinde gümrük idaresine teslim etmesi halinde, araç sahibine iade edilir.
Aksi takdirde, tasfiye idaresi tarafından soruşturma ve kovuşturma sonucu beklenmeksizin derhal tasfiye olunur. Tasfiyenin satış suretiyle gerçekleşmesi halinde, satıştan elde edilen gelirden taşıtın muhafaza edilmesi ve satışı için gerekli olan bütün masraflar karşılandıktan sonra kalan miktar, kovuşturma sonucuna göre işlem yapılmak üzere emanet hesabına alınır.
(3) İkinci fıkra hükmünün uygulanmasındaki değerden, kara taşıtlarında kasko değeri; deniz taşıtlarında, tekne ve makine sigortasına esas teşkil eden değer; sigortasız taşıtlar ile hava ve demiryolu taşıtlarında ise piyasa değeri anlaşılır.
Müsadere
MADDE 13 – (1) Bu Kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için aşağıdaki koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir:
a) Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması. b) Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.
c) Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye’ye girmesi veya Türkiye’den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması. (2) Etkin pişmanlık nedeniyle fail hakkında cezaya hükmolunmaması veya kamu davasının düşmesine karar verilmesi, sadece suç konusu eşya ile ilgili olarak müsadere hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
7- EL KOYMA İŞLEMLERİYLE İLGİLİ OLARAK UYGULAMADA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
a) Gümrük kaçakçılığı suçlarında aracın bizatihi gümrük kaçağı olması ile aracın gümrük kaçakçılığı suçunda nakil vasıtası olarak kullanılması durumlarının birbirinden ayırt edilmesi zorunludur.
Zira bu iki halde el koyma hükümlerinin farklı uygulanması gerekir Zira bu iki halde el koyma hükümlerinin farklı uygulanması gerekir. Aracın bizatihi gümrük kaçağı olması halinde, CMK'nun 123 ve 127 maddeleri uygulanmalıdır. Bu halde aracın kayden malikine iade edilemeyeceği, ancak aracın bizatihi gümrük kaçağı olmayıp sadece nakil vasıtası olması halinde olayda 5607 Sayılı Kanunun 10 ve 13 maddesinde belirtilen şartlara göre işlem yapılmasının zorunlu olduğu dikkate alınmalıdır.
b) CMK'nun 123 maddesinde düzenlenen muhafaza altına alma tedbirinin uygulanması sırasında, tutanakların şüpheliler tarafından imzalanıp imzalanmadığına dikkat edilerek imzalanmadığının tespit edilmesi halinde el koymaya ilişkin yasal prosedürün uygulanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
c)Usulüne uygun olarak zapt edilmeyen, hakkında el koyma kararı bulunmayan ve trafik kaydına tedbir şerhi konulmayan nakil vasıtasının müsadere edilemeyeceği dikkate alınmalıdır. d) Zaman aşımının dolması veya başka bir sebeple davanın düşmesi halinde, nakil vasıtasının ya da satılmış ise tasfiye bedelinin sanığa veya yasal mirasçılarına iade edilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
e) Aracın bizatihi kaçağa konu olması halinde el koymanın onanması kararının CMK'nun 127.maddesi gereğince Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilmesi gerekir.
f) El konulan aracın nakil vasıtası olarak kullanılması halinde, 5607 Sayılı Kanunun 10.maddesinde özel düzenleme bulunmaktadır. Burada 5607 Sayılı Kanuna özgü bir koruma tedbiri olan ihtiyati tedbir şerhi konulması ve aracın alı konulması tedbirleri düzenlenmiştir. CMK'nun 128.maddesine atıf yapıldığı nazara alınarak, burada kazanç müsaderesi söz konusu olmadığı halde CMK'nun 128. maddenin 4. fıkrasının uygulanacağı, bu nedenle soruşturma aşamasında genel yetkili hakimlik Sulh Ceza Hakimliği olduğundan, bu kararlar Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilmesi gerekir.
g) Bir suçun işlenmesi sırasında, (suçüstü halinde) suçtan elde edildiği değerlendirilerek olay yerinde veya şüphelinin üzerinde, aracında ele geçirilerek geçici olarak el konulan para veya diğer malvarlığı değerlerine el koymanın onaylanması konusunda, uygulamada bu konudaki taleplerin hangi mahkemeden yapılacağı hususunda farklı kararlar verilmektedir.
Görüşümüze göre, burada uzun süreli bir araştırmayı gerektirecek şekilde suçtan elde edilen malvarlığı değerinin tespit edilerek bir rapora bağlanması durumunun söz konusu olmadığı, zira CMK'nun 128.maddesinde suçtan elde edilen mal varlığı değerinin tespiti konusunda ilgisine göre bazı kurumlardan rapor alınmasının zorunlu tutulduğu, bu durumun uzun süreli mal varlığı araştırmasını gerektiren soruşturmalar yönünden dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir.
CMK'nun 123 ve 127.maddelerinde aynı zamanda kazanç müsaderesine konu olan eşyaya el konulmasından da bahsedildiğine göre, ayrıca 24 saatlik onama süresi içerisinde söz konusu kurumlardan rapor alınması mümkün olmadığından, uygulamada bu gibi durumlarda suçüstü halinde ele geçirilen para veya diğer malvarlığı değerlerine el koymanın onaylanması işleminin genel hükümlere göre Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden CMK'nun 127/3 maddesine göre talep edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
h) Gümrük kaçakçılığı suçunda nakil vasıtası olarak kullanılan araçların trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına ilişkin mahkeme kararının en kısa sürede uyap ortamında kayıtlara işlenmesi gerekmektedir.
ı) Gümrük kaçakçılığı suçunda aracın alıkonulması tedbirinin uygulanabilmesi için daha önce bir kaçakçılık suçu işlenmesinde aracın kullanılıp kullanılmadığının tespiti açısından trafik kaydında ihtiyati tedbir şerhi bulunduğunun bildirilmesi gerekli ise de, ayrıca söz konusu suçun niteliğine ilişkin belgelerin de talep yazısına eklenmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
i) TCK’nun 54/4 maddesine göre müsadereye konu olan bizatihi gümrük kaçağı niteliğindeki eşyanın zilyetliğine ya da mülkiyetine sahip olan şahsın iyi niyetli olmasının sonuca etkisi yoktur. Bu nedenle gümrük kaçağı araç veya eşyalarla ilgili olarak söz konusu araç veya eşya müsadereye tabi olduğundan, gümrük kaçağı araç veya eşyaya mutlaka el konulacağı, ancak 5607 Sayılı Kanunun 13. maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/1 maddesine göre müsadereye tabi nakil vasıtası niteliğindeki araçlar yönünden ise, iyi niyetli üçüncü kişinin korunacağı hususu dikkate alınmalıdır.
j) Kaçak eşyanın naklinde kullanılan aracın gerçek sahibinin kim olduğu veya iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı konusunda tereddüt bulunduğu takdirde, soruşturma veya kovuşturma evrelerinde araştırma yapılarak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması gerekir. Bu bağlamda;
- Aracın trafik tescil belgeleri, - El konulan aracın kendisine ait olduğunu iddia eden üçüncü şahsın iade talebinde bulunup bulunmadığı, - El koyma tarihiyle iade talebinde bulunma tarihi arasında makul olarak kabul edilemeyecek bir süre geçip geçmediği, geçmiş ise bunun nedeni,
- Araç sahibinin sürücü belgesi olup olmadığı, - El konulan araç sahibi ile aracı kullanan arasında akrabalık bağı olup olmadığı, - Kolluk aracılığıyla yapılan araştırmada aracı fiilen kimin kullandığı, - Trafik kural ihlali nedeniyle el konulan araca ve bu aracın sürücüsü olarak sanık hakkında ceza yazılıp yazılmadığı,
Hususları araştırılıp, birlikte değerlendirilerek nakil aracının iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığı belirlenmeli ve varılacak sonuca göre müsadere veya iade kararı verilmelidir. k) Kiralık araçlarla ilgili olarak 6638 Sayılı Kanunun 19. maddesi ve 20. maddesindeki düzenlemeler de dikkate alınarak kiralık araçlarla ilgili belgelerin dosya içerisine getirtilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
“ MADDE 19- 1774 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “EK MADDE 3- Araç kiralama şirketlerinin sorumlu işleticileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi kayıtlarını usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak ve bu kapsamda mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak zorundadırlar. Ancak araç kiralayanın kamu kurum veya kuruluşu olması hâlinde sadece kamu kurum veya kuruluşuyla yapılan sözleşme ile araç bilgileri sisteme kaydedilir.
Araç kiralama esnasında gerçeğe aykırı kimlik kullananlar ile birinci fıkra kapsamında elde edilen bilgi ve kayıtları, hukuka aykırı olarak kullanan, bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beş bin Türk Lirası, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere on bin Türk Lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren 1 ay içinde ödenir. İşlenen bir suçun gizlenmesi amacıyla bilgilerin yok edilmesi hâlinde işletme ruhsatı iptal edilir. Bu fıkraya göre idari yaptırımların uygulanması ceza soruşturması ve kovuşturması yapılmasına engel değildir. Bu maddenin uygulanması ile görevi gereği bu verileri kullanan kamu personelinin denetimine ilişkin esas ve usuller İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir.”
MADDE 20- 1774 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 4- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde araç kiralama şirketleri tüm kayıtlarını bilgisayarda tutmak ve bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin ek 1 inci maddeye göre kurulan bilgisayar terminallerine bağlamak zorundadırlar. Bu şartı yerine getirmeyen işletmelere mülki idare amirlerince on bin Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fiilin tekrarı hâlinde işletme ruhsatları iptal edilir.”
8- EL KOYMA İLE İLGİLİ OLARAK YARGI MERCİLERİNCE VERİLMİŞ KARARLAR
*a) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12/02/2015 gün ve 2014/9880 Esas, 2015/10726 sayılı kararında, Nakil aracında yakalanan kaçak mazotun miktarı ve taşınma şekli itibarıyla 5607 Sayılı Yasanın 13/1-b maddesinde belirtilen şart, olayda gerçekleşmiş ise de; dosya kapsamına göre trafik kaydına tedbir konulmayıp, hakkında el koyma kararı da bulunmayan aracın müsaderesine hükmedilemeyeceği,
pazarcılık yapan sanığın, ailesinin geçimini bu aracı kullanarak sağladığı hususu ile kaçak eşyanın ve nakil aracının değeri göz önüne alındığında, müsaderenin 5237 Sayılı TCK’nun 54/3 maddesi gereğince hakkaniyete aykırı olacağı gözetilmeden aracın sahibine iadesi yerine, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur.
b) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15/07/2010 gün ve 2008/4804 Esas, 2010/12596 karar sayılı ilamında, Transit ticaret kapsamında olan ve 4458 Sayılı Gümrük Kanununun 57. maddesine göre el konulan dava konusu eşyaların aynı madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere gümrük idaresine teslimine karar verilmelidir.
c) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/01/2010 gün ve 2008/6077 esas, 2010/855 karar sayılı ilamında, Serbest bölge içerisinden el konulan eşyanın serbest bölge mevzuatı kapsamında işlem görmek üzere iadesine karar verilmelidir.
d) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 14/11/2013 tarih ve 2012/29687 esas, 2013/22501 karar sayılı ilamında, “… müsaderesine karar verilen nakil vasıtasında 9 adet jelikan içerisinde 160 litre marker seviyesi geçersiz mazot ele geçirildiği ve aracın ruhsat bilgilerinde azami yüklü ağırlığının 7000 kg olduğu cihetle, ele geçirilen mazotun nakil vasıtasının taşıma kapasitesine göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı gibi,
bilinen piyasa değeri ile de yakalanan 160 litre mazotun değeri itibarıyla müsaderesinin TCK’nun 54/3 maddesi kapsamında hakkaniyete aykırı olacağından, aracın iadesi yerine müsadere kararı verilmesi sebebiyle hükmün bozulmasına”
e) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 18/06/2007 gün 2007/7529 esas, 2007/4856 karar sayılı ilamında, “ … plakalı araçta gizli bölüm bulunmadığı belirtilmiş olup, dava konusu mazotun toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı bir madde olmadığı gibi, Türkiye’ye girmesin de yasak bulunmadığı ve 18.000 kg taşıma kapasitesine sahip olan nakil aracında 850 litre kaçak mazot taşındığı cihetle aracın taşıma kapasitesi ve taşınan eşya miktarına nazaran
suç konusu eşyanın araçtaki yükün hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmasının da söz konusu olamayacağı gözetilerek olayda 4926 Sayılı Yasanın 20. maddesinde öngörülen nakil aracının müsaderesini gerektirir şartların oluşmadığı dikkate alınmadan, aracın iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesinin yasaya aykırı olduğu kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**f) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12/11/2013 tarih ve 2012/28765 esas, 2013/23269 karar sayılı ilamında, “… 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 13. maddesi gereğince kaçak eşya taşınmasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsaderesi için kanunun 13.maddesinin a, b, c bentlerinde belirtilen şartlardan en az birisinin gerçekleşmesi halinde
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 54 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 54. maddesi gereği nakil aracın iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmaması şartıyla ve müsaderesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırılık teşkil etmeyeceği takdir edildiğinden, müsadereye hükmedileceği, dosyada dava konusu nakil aracının sanığın eşine ait olduğu, mahkemece söz konusu aracın sanığın eşine ait olması nedeniyle iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğunun söylenemeyeceği, ayrıca toplum sağlığı açısından zararlı olan sigaraların taşınmasında kullanıldığı gerekçesiyle, aracın müsaderesine karar verilmiş ise de,
5607 Sayılı Kanunun 13. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının, karar yerinde gerekçeleriyle birlikte tartışılarak şartların oluştuğunun kabulü halinde 5237 Sayılı Kanunun 54. maddesi gereği iyi niyetli üçüncü kişiye ait olmadığının kabulünde aynı maddenin üçüncü fıkrasında değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yeterli ve yasal olmayan şekilde müsadereye ilişkin hüküm tesis edildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,”
g) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 06/12/2006 gün ve 2005/10637 esas, 2006/18608 karar sayılı ilamında, 4926 Sayılı Yasanın 31/son maddesinde ölüm, af, 34.maddeye göre ödeme veya zamanaşımı sebebiyle ceza soruşturma veya kovuşturmasının devamına olanak kalmayan hallerde suç konusu olduğu belirlenen eşyanın zoralımına, suç konusu olmayan eşyanın iadesine karar verileceği öngörülmüş olup,
4926 Sayılı Yasanın 31/son maddesinde ölüm, af, 34 4926 Sayılı Yasanın 31/son maddesinde ölüm, af, 34.maddeye göre ödeme veya zamanaşımı sebebiyle ceza soruşturma veya kovuşturmasının devamına olanak kalmayan hallerde suç konusu olduğu belirlenen eşyanın zoralımına, suç konusu olmayan eşyanın iadesine karar verileceği öngörülmüş olup,
**h) Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 14/01/2015 tarih ve 2014/8429 esas, 2015/843 karar sayılı ilamında, “… nakil aracının müsaderesine ilişkin yapılan temyiz incelemesinde ise,
aa)Nakil aracının daha önce de kaçakçılık suçu sebebiyle siciline şerh konulduğu ve sürekli kaçakçılıkta kullanıldığından bahisle müsaderesine karar verilirken, buna ilişkin deliller ve aracın hak mahrumiyeti bilgilerinin yer aldığı dosyanın Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip, incelenmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi
bb)Sanıkların dava konusu nakil aracını, Ağrı ilinden ismini bilmedikleri rent a car firmasından kiraladıklarını beyan etmeleri, malen sorumlunun da aracı kiralama işini yapan oğluna kira karşılığı verdiğini, oğlunun da kime verdiğini bilmediğini beyan etmesi karşısında aracın mülkiyetinin kime ait olduğunun ve araç sahibinin iyi niyetli olup olmadığının belirlenmesi bakımından, kiralama işini yapan şahsın duruşmaya çağırılarak beyanlarının alınması, aracı suç tarihi itibarıyla sanıklara kiraya verip vermediği konusunun açıklığa kavuşturulup, varsa araç kira sözleşmesinin örneğinin getirtilmesinden sonra, nakil aracı hakkında hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği,
**ı)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 30/04/2001 gün ve 2001/2674 esas, 2001/7573 karar sayılı ilamında, Dava konusu yabancı menşeili ve kaçak etlerin naklinde kullanılan aracın çekici bölümünde taşındığı ve çekiciye bağlı dorsenin suç konusu eşyanın naklinde kullanılmadığı gözetilerek dorsenin iadesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan, yazılı şekilde müsaderesine hükmolunması yasaya aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir
i) Yargıtay 7. CD. 11. 06. 2012 tarih ve 2011/1334 E ve 2012/18308 K i) Yargıtay 7.CD.11.06.2012 tarih ve 2011/1334 E ve 2012/18308 K.Sayılı ilamına göre, ..Sanıklarda ele geçirilen kaçak eşyanın miktar ve hacmi, taşındığı mesafeye göre , naklin ,dava konusu aracın kullanılmasını zorunlu kıldığı ve aracın nakle tahsis edildiği gözetilerek nakil aracının müsaderesi yerine iadesine karar verilmesi nedeniyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
j)Yargıtay 7. CD. nin 28. 11. 2012 tarih ve 2011/2357 E. 2012/30358K j)Yargıtay 7.CD.nin 28.11.2012 tarih ve 2011/2357 E. 2012/30358K. Sayılı ilamına göre ..Müsaderesine karar verilen nakil aracının dosya kapsamına göre iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğu ve suç tarihindeki kasko değerinin 15.260 TL , nakil aracında ele geçirilen kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin 6.780,25 TL olduğu dikkate alınarak müsadere koşulları oluşmadığından, iadesi yerine müsadere kararı verilmesi nedeniyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
k) Y.7.CD.22.11.2012 tarih ve 2011/3683 E. 2012/30044K.sayılı ilamına göre, Sanığın kullandığı 1998 model Renault 12 marka araçta yapılan kontrolde, 72 şişe kaçak alkollü içki ve 179 karton kaçak sigara ele geçirildiği cihetle, dava konusu eşyanın taşıma aracının yüküne göre miktar ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve kaçak eşyanın 10.408,60TL olan değerine nazaran nakilde kullanılan aracın müsaderesi hakkaniyete aykırı olmayacağından , 5607 SK.13/1-b maddesinde belirtilen şartın olayda gerçekleştiği gözetilerek nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerekirken iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
l) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27. 03. 2012 tarih ve 2011/7-346 E l) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.03.2012 tarih ve 2011/7-346 E. Ve 2012/124K. Sayılı ilamına göre ….Sanığın aracında yakalanan toplam 4 çuval içerisindeki 6990 paket sigaranın bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, miktar itibariyle bir kişi tarafından taşınması olanaklı olmayıp, bir araçla taşınmasının zorunlu olması ve kaçak eşyanın naklinin , bu aracın kullanılmasını gerekli kılması halinde, kaçak eşyanın taşınmasında bilerek kullanılan her türlü taşıma aracının müsaderesini zorunlu kılan 5607 SK.13. maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde,
suça konu eşyaların taşındığı aracın zoralımına karar verilmesi gerekir. Kaldı ki, sanığın kendisine ait olan ve daha önce de kaçakçılık suçunda kullandığı araçta, suça konu kaçak sigaralar dışında başka bir yük bulunmaması ve sanığın da kaçak olduğunu bildiği sigaraları para karşılığı taşıdığını kabul etmesi karşısında aracın kaçak eşyanın taşınmasına özgülendiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
m)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15/11/2012 gün ve 2011/10013 esas, 2012/29473 karar sayılı ilamında, Dava konusu ele geçen eşyanın miktarına göre nakil aracının kaçakçılık fiiline tahsis edilmediği, 5607 Sayılı Yasanın 13/1-a maddesinde ifadesini bulan “özel olarak hazırlanmış bir gizli tertibatın da” nakil aracında bulunmadığı, ayrıca 5237 Sayılı TCK’nun 54/3 maddesi gereğince eşyanın gümrüklenmiş değeri ile nakil aracının değeri göz önüne alındığında, müsaderenin hakkaniyete uygun düşmeyeceği gözetilmeden, nakil aracının iadesi yerine müsaderesine hükmolunması yasaya aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**n)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27/09/2012 tarih ve 2010/1190 esas, 2012/24484 karar sayılı ilamında, “… şehirlerarası otobüsün müsadere şartlarını taşıyıp taşımadığı, hakkaniyet ölçüsü değerlendirilmeden ve otobüsün doğal boşluğunun basit bir işlemle kapatılmasının ne şekilde gizli tertibat olduğu gerekçelendirilmeden, eksik inceleme ve soruşturma sonucu yazılı hükmün kurulması sebebiyle hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.
o)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23/05/2013 gün ve 2012/16708 esas, 2013/7022 karar sayılı ilamında, Dava konusu kaçak akaryakıtın, miktarı veya hacim bakımından taşıma aracı yüküne göre tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturmaması ile dışarıdan bakmakla görülen ilave deponun zula sayılamayacağı karşısında, nakil aracının iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**ö)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13/11/2012 tarih ve 2011/6881 esas, 2012/28282 karar sayılı ilamında, “… sanığın savunmasında kabul ettiği gibi mahkum olan diğer sanıkla birlikte 27/01/2007 tarihinde Nusaybin ilçesinden yola çıktıkları, 29/01/2007 tarihinde Yarımca Sanayi Sitesinde yakalandıkları anlaşılmakla, mesleği şoförlük olan ve 2 gün boyunca kaçak eşya taşıyan kamyonetle diğer sanık ile yolculuk yapan sanığın suça konu eşyadan haberi olmadığına dair suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi yasaya aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**p)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 29/11/2012 tarih ve 2011/4874 esas, 2012/30399 karar sayılı ilamında, “… araç sahibi olduğu ileri sürülen kardeşi ile sanığın birlikte market çalıştırdıkları ve tüm dosya kapsamına göre taşınan kaçak eşya miktarı da gözetilerek, araç sahibinin kaçak eşya taşındığını bildiğinin kabulü ile, nakil aracının müsaderesine hükmedilmesi gerekirken aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğundan bahisle sahibine iadesine karar verilmesi yasaya aykırı bulunarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**r)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 15/10/2012 tarih ve 2011/1680 esas, 2012/25518 karar sayılı ilamında, “… dava konusu altı valiz dolusu kaçak sigaradan henüz iki valiz yüklenip, diğerleri yüklenmeden suçun tespit edildiği dikkate alındığında, park halindeki aracın suçta kullanıldığından bahsedilemeyeceğinden, iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
**s)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 13/10/2014 gün ve 2013/17485 esas, 2014/16697 karar sayılı ilamında, Aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığının tespiti bakımından, fiilen kim tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle araştırılması, araç sahibi olduğunu iddia eden M.S.D.’nin sürücü belgesinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, geçmişe yönelik olarak varsa bu aracın sürücüsü olarak sanık hakkında trafik kurallarına aykırılıktan verilmiş bir para cezası verilip verilmediği,
M.S.D.’nin celp edilerek konu hakkında bilgisine başvurulması, araca el konulduktan itibaren neden 8 gün bekledikten sonra iade talebinde bulunduğu hususları araştırılıp, birlikte değerlendirilerek, aracın iyi niyetli üçüncü kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
EL KONULAN EŞYALARIN MUHAFAZASI 5607 Sayılı Kanunun MADDE 11 – (1) Kaçak şüphesiyle el konulan eşya ile 10 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince alıkonulan her türlü taşıt ve araç; miktarı, cinsi, markası, tipi, modeli, seri numarası gibi eşyanın ayırıcı özelliklerini gösterir bir tutanakla gümrük idaresine teslim edilir.
(2) Gümrük idaresi, kaçak eşya ve taşıtların muhafazası için gerekli görülen yerlerde depo temin eder. (3) 10 uncu maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre alıkonularak gümrük idaresine teslim edilen deniz taşıtları, teminatla teslim alınmaması halinde, muhafaza ve zorunlu bakım giderleri sahiplerince ya da donatanlarınca karşılanmak üzere gümrük idaresince belirlenen liman işletme müdürlüğüne teslim edilir. Masraflar, sahiplerince ya da donatanlarınca karşılandığı sürece, taşıtın tasfiyesi yoluna gidilmez.
(4) (Değişik: 28/3/2013-6455/56 md.) Muhafazası özel tesis ve tertibatı gerektiren veya gümrük idaresinin depolama kapasitesini aşan eşya, özelliklerine göre doğrudan ilgili idarelere, bunun mümkün olmaması halinde büyükşehirler dahil ilçelerde kaymakam, illerde valinin uygun göreceği yerlere konulur.
(5) (Değişik: 28/3/2013-6455/56 md.) Bu Kanun uyarınca el konulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerden el koyan idarelerce numune alınır, numune dışındaki kısım tutanağa bağlanarak imha edilir. İmha tutanağı ile numune en yakın gümrük idaresine teslim edilir.
(6) (Ek: 28/3/2013-6455/56 md.) Kaçak akaryakıt hariç el konulan ve alıkonulan her türlü eşya, yük hayvanı ve taşıtların muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması, nakliyesi ve imhası gibi nedenlerle el konulduğu andan itibaren yapılan masraflar, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanır. Bu kapsamda yapılacak her türlü mal, araç, gereç ve hizmet alımlarında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
(7) (Ek: 28/3/2013-6455/56 md.) Dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralara ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. (8) (Ek: 28/3/2013-6455/56 md.) Kaçak akaryakıt, yakalandığı ildeki il özel idaresine, il özel idaresi bulunmayan yerlerde ise defterdarlığa, miktarı, cinsi ve özelliklerini gösterir bir tutanakla yakalandığı yerde teslim edilir. Kaçak akaryakıtın muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması ve nakliyesi gibi nedenlerle yapılan masraflar duruma göre il özel idaresi veya defterdarlık tarafından karşılanır.
5607 SAYILI KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE EL KONULAN EŞYA VE ALI KONULAN TAŞITLARA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
Eşyanın teslimi MADDE 5 – (1) Kaçak zannıyla el konulan eşya ile alıkonulan taşıt en yakın gümrük idaresine, gümrük ve işletme müdürlüğünün aynı yerde bulunması halinde bünyesinde kaçak eşya depolama yeri bulunan idareye teslim edilir. Eşyanın muhafaza edileceği yere kadar yüklenmesi, boşaltılması veya nakliyesi gibi hizmetler elkoyan/alıkoyan birimlerce sağlanır. (2) Eşya veya taşıtın tesliminde miktarı, cinsi, markası, tipi, modeli, seri numarası gibi ayırt edici özelliklerini belirten ek-2’deki Kaçak Eşya Teslim Tutanağı veya ek-3’deki Taşıt Tespit ve Teslim-Tesellüm Tutanağı düzenlenir.
(3) Aşağıda sayılan eşya ve taşıtlar, elkoyan birimlerce doğrudan ilgili idareye teslim edilir: a) Deniz taşıtları; sahibi tarafından teslim alınmayan deniz taşıtları tasfiye edilinceye kadar gümrük idaresince belirlenen liman başkanlıklarının gözetiminde en yakın liman işletmesine, b) Hava taşıtları; Devlet Hava Meydanları İşletmesi müdürlüklerine,
c) Nükleer madde ve radyoaktif maddeler, radyoaktif bulaşma bulunan maddeler ile nükleer veya radyoaktif atık niteliği taşıyan maddeler ve nükleer çift kullanımlı madde, malzeme ve ekipman; Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda bu Kuruma veya bu Kurumun teknik, donanım ve yapısal inceleme ve değerlendirmesi sonucunda uygun göreceği yerlere, ç) Kimyasal maddeler; Toprak Mahsulleri Ofisi Afyon Alkoloidleri Fabrikasına veya kimyevi madde üretimi yapan kamu kurum ve kuruluşlarına,
d) İlaçlar ve sular; Sağlık Bakanlığının ilgili birimlerine veya benzer eşyanın üretimini yapan kamu kurum ve kuruluşlarına, e) Gıda maddeleri, hayvansal ürünler, su ürünleri ve canlı hayvanlar; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili birimlerine, uygun tesise sahip kamu kurum ve kuruluşlarına, f) Kıymetli maden ve taşlar ile Türk Lirası banknotlar, döviz, efektif, sahte paralar; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası şubelerine veya mal müdürlüklerine,
g) Kültür ve tabiat varlıkları; işlemleri tamamlandıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelere, müzesi olmayan illerde il kültür ve turizm müdürlüğü veya bağlı birimleri aracılığıyla en yakın ilde bulunan müze müdürlüklerine, ğ) Nesli tükenmekte olan canlı hayvan ve bitkiler; Orman ve Su İşleri Bakanlığının ilgili birimlerine, hayvanat bahçelerine, botanik bahçelerine ve belediyelere Bakanlıkça uygun görülecek yerlere.
h) 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan kitap, dergi, resim, tablo, kaset, CD, VCD, DVD gibi mevcut materyaller veya ileride bulunacak teknik imkanlardan yararlanılarak üretilecek taşıyıcı materyallere tespit edilen eser ve yapımlar; Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili birimleri veya anılan Bakanlıkça uygun görülecek yerlere.
(4) Yukarıda sayılan yerlere teslimi mümkün olmayan eşya ve taşıtlar ile muhafazası özel tesis ve tertibatı gerektiren veya gümrük idaresinin depolama kapasitesini aşan eşya, büyükşehirler dahil ilçelerde kaymakam, illerde valinin onayı ile eşyanın özellik, miktar ve öncelik sırasına göre doğrudan ilgili idareye, fiziki depoları uygun olan kamu kurum ve kuruluşları ile özel kişi ve kuruluşların depolarına, bunun mümkün olmaması halinde uygun görülecek yerlere elkoyan birimlerce tutanakla teslim edilir. Ancak nükleer madde, radyoaktif madde, radyoaktif bulaşma bulunan madde ile nükleer veya radyoaktif atık niteliği taşıyan maddeler özel kişi ve kuruluşların depolarında depolanamaz.
(5) Silah ve mühimmat ile uyuşturucu madde ve türevlerinin tesliminde ilgili mevzuat çerçevesinde işlem yapılır. (6) Yukarıdaki fıkralara göre teslimi mümkün olmayan eşyanın, yediemin olarak teslimi mümkündür.
(7) Eşyanın, soruşturma ve kovuşturmanın yapılacağı yerin dışında muhafaza edilmesi halinde tahlil, inceleme veya keşif yapılabilmesi için yeteri kadar numune el koyan idarece alınarak en yakın gümrük müdürlüğüne gönderilir ve bu durum soruşturmayı yürüten makama iletilir. (8) Teslim tutanağının bir örneği düzenlenme tarihini takip eden üç iş günü içinde ilgili müdahil gümrük müdürlüğüne gönderilir.
Eşyanın muhafazası MADDE 6 – (1) El konulan eşyanın veya alıkonulan taşıtın niteliğinin değişmesini, bozulmasını ve diğer eşya ile karışmasını engelleyecek her türlü tedbir muhafaza edenlerce alınır.
(2) Nükleer madde, radyoaktif madde, radyoaktif bulaşma bulunan madde ile nükleer veya radyoaktif atık niteliği taşıyan madde veya nükleer çift kullanımlı madde, malzeme ve ekipmanın yakalanması halinde, yakalayan birim tarafından derhal telefon ve faks gibi haberleşme araçlarıyla Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna, valiliğe ve gümrük idaresine bildirilerek, yakalanan eşyanın Türkiye Atom Enerjisi Kurumu uzmanları tarafından veya kontrolünde anılan Kurumun uygun göreceği kurum veya kuruluşlardan görevlendirilen elemanlarca Kurum talimatları doğrultusunda gerekli inceleme,
test ve ölçümler ile eşyanın muhafaza edilmesine, korunmasına, taşınmasına yönelik tespitler yapılarak ve gerekli tedbirler alınarak muhafaza edilmesi için uygun yerlere götürülür. Bu nitelikteki eşya bulunduğu yerden ancak, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun izniyle, gümrük idaresinin bilgisi dahilinde çıkartılabilir. Diğer eşyanın bulunduğu yerden çıkartılması ise gümrük idaresinin yazılı bildirimi üzerine yapılır.
(3) El konulan eşyayı veya alıkonulan taşıtı muhafaza eden kurum veya kişiler, eşyanın niteliğinden ve muhafazasından kaynaklanan normal fire (nükleer madde, radyoaktif madde, radyoaktif bulaşma bulunan maddeler hariç) ile yetkili kuruluşlar tarafından alınacak numuneler haricinde, eşyayı teslim aldıkları ayniyetine uygun şekilde ve miktarda teslim etmek zorundadırlar.
Bunlar dışındaki kayıp, hırsızlık, yangın, su baskını gibi benzeri nedenlerden ötürü eşyanın niteliğinin değişmesi, bozulması, tamamen veya kısmen yok olması halinde durum, olayı kanıtlayıcı resmî belgelerle birlikte ilgili gümrük idaresine bildirilir. Gümrük müdürlüğünce de soruşturma ve kovuşturmanın yapıldığı ilgili adli birime bilgi verilir.
Tütün ve Tütün Mamulleri ile Alkollü İçkilere İlişkin İşlemler Muhafaza, teslim ve numune alınması MADDE 7 – (1) 5607 sayılı Kanun uyarınca el konulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunan tütün ve tütün mamulleriyle alkollü içkilerin teslimine ilişkin işlemler, elkoyan idarece 5 inci madde hükümlerine göre yapılır.
(2) 5607 sayılı Kanun uyarınca el konulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerden elkoyan idarece; cinsi, nevi, markası ve ebatı itibariyle tahlil, inceleme veya keşif yapılabilmesi için yeteri kadar numune alınır.
(3) Numune miktarı her bir cins, nevi, marka ve ebat itibariyle paketlenmiş sigara, puro ve sigarillo, nargilelik, pipoluk ve sarmalık kıyılmış tütün ve tütün mamullerinden yirmi paket, alkollü içkilerden üç şişeden az olmamalıdır. Numune; kutu, paket veya koli olarak alınabilir. Tütün veya tütün mamulü cinsi eşyanın dökme olması halinde eşya karıştırılarak üç kilogramdan az olmamak üzere numune alınır. El konulan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin yukarıda belirtilen numune miktarından daha az miktarda olması durumunda, tamamı muhafaza edilir. Alınan numuneler, Numune Alma Tutanağına bağlanarak mühürlenmiş uygun kap içerisine konulur.
(4) Alınan numuneler, davaya müdahil gümrük müdürlüğüne teslim edilir (4) Alınan numuneler, davaya müdahil gümrük müdürlüğüne teslim edilir. Ayrıca söz konusu işlemlere ait belgeler adli makamlara yapılan bildirimlere veya fezlekelere eklenir. Kovuşturma sonrasında verilen esasa ilişkin kararın kesinleşmesini müteakip, numuneler muhafaza eden birim tarafından imha edilerek tutanağa bağlanır. (5) Tütün ve tütün mamulü kabul edilmeyen makaron ve yaprak sigara kâğıtları ile yabancı bandrollü sigaralar veya bu sigaralarda kullanılacak bandroller için de birinci fıkra uyarınca işlem yapılır.
Akaryakıtın teslimi ve muhafazası MADDE 5 – (1) Kaçak zannı ile ele geçirilen petrol ürünleri, düzenlenen Ek-2’deki Kaçak Akaryakıt Tespit ve El koyma Tutanağı ile birlikte uygun şartlarda muhafaza edilmek üzere, ele geçirilen mahallin bağlı olduğu il özel idareleri, il özel idaresi bulunmayan yerlerde defterdarlıklara, kaçak akaryakıt ürünlerini yakalayan kolluk gücü tarafından yakalama yerinde teslim edilir. İl özel idaresi bulunmayan yerlerde defterdarlıklar teslim esnasında tutanak suretlerinin ilgili bölümünü onaylayarak teyit ederler.
(2) İl özel idaresi, il özel idaresi bulunmayan yerlerde defterdarlıklar, teslim edilen ürünleri analiz sonuçları gelinceye kadar nev’i ve niteliği değişmeyecek, diğer ürünlerle karışmayacak, değerini ve kanıt olma özelliğini kaybetmeyecek şekilde saklamak, korumak ve bunların temini için her türlü tedbiri almakla yükümlüdür.
(3) El konulan akaryakıtı muhafaza eden kurum veya kişiler, niteliğinden ve muhafazasından kaynaklanan normal fire, kayıp ve benzerleri ile yetkili kuruluşlar tarafından alınacak numuneler haricinde, akaryakıtı teslim aldıkları ayniyetine uygun şekilde ve miktarda teslim etmek zorundadır. Bunlar dışındaki kayıp, hırsızlık, yangın, su baskını gibi benzeri nedenlerden ötürü akaryakıtın niteliklerinin değişmesi, bozulması, tamamen veya kısmen yok olması hallerinde durum, olayı tevsik eden resmi belgelerle birlikte ilgili davaya müdahil gümrük idaresine bildirilir.
(4) İl özel idaresi veya defterdarlığa teslimi mümkün olmayan akaryakıt ile muhafazası özel tesis ve tertibatı gerektiren akaryakıt veya söz konusu idarelerin depolama kapasitesini aşan akaryakıt, büyükşehirler dahil ilçelerde kaymakam, illerde valinin onayı ile özellik ve miktarına göre fiziki depoları uygun olan kamu kurum ve kuruluşları ile özel kişi ve kuruluşların depolarına il özel idaresi veya defterdarlık tarafından yakalandığı yerden teslim alınarak tutanakla teslim edilir.
(5) LPG’nin teslimi öncelikle il özel idaresi, il özel idaresi bulunmayan yerlerde defterdarlıklara yapılır. Depolama için hazırlıkların tamamlanamamasından dolayı bu yerlere teslimi mümkün olmayan LPG’nin muhafazası ise depolama lisanslı firmaların depolarına bu birimlerce tutanak karşılığı gerçekleştirilir. (6) Yukarıdaki fıkralara göre teslim edilecek uygun yer bulunamayan akaryakıt yediemine teslim edilir.
Analiz sonrası muhafaza MADDE 6 – (1) İl özel idareleri veya defterdarlıklar tarafından muhafaza edilen kaçak akaryakıtın muhafaza koşulları, alınan numunelerin test ve analizlerine ilişkin laboratuvar sonuçlarına göre yeniden belirlenebilir.
(2) Seyyar kontrol cihazı ile yapılan ulusal marker kontrolü sonuçlarına itiraz edilmiş ve laboratuvar raporunda ulusal marker seviyesinin yeterli görüldüğü belirtilmiş ise bu numunenin alındığı ürün, sahibine teslim edilmek üzere ayrı şartlarda muhafaza edilir. Ürün sahibi teslim almadan önce numune alma ve analiz yapma hakkına haizdir.
(3) Ulusal marker seviyesi yeterli bulunmayan akaryakıt ürünlerinden laboratuvar sonuçlarına göre teknik düzenlemelere uygun olduğu belirlenenler, tasfiye kararı verilene kadar ayrı koşullarda saklanmaya devam edilir. Tasfiye kararı alındıktan sonra müstakil muhafaza imkanı bulunmayan söz konusu ürünlerden cinsi ve nitelikleri aynı olanların; teknik-ekonomik özellikleri bozulmayacak, piyasa değerleri düşmeyecek ve alıcılar tarafından kabul edilmesine engel olmayacak şekilde birleştirilmek suretiyle saklanması yoluna gidilebilir.
(4) Teknik düzenlemelere uygun olmadığına dair muayene raporu gelen ürünler de tasfiye kararı verilene kadar ayrı koşullarda saklanmaya devam edilir. Tasfiye kararı verildikten sonra; cins ve nitelik bakımından aynı olmak, teknik-ekonomik özellikleri bozulmamak kaydıyla birleştirilmek suretiyle muhafazası mümkündür. (5) Numune alınmayan ve laboratuvar raporu gerekmeyen kaçak ürünlerin tasfiye kararı verilene kadar muhafazasında dördüncü fıkra hükümleri uygulanır.
PETROL KAÇAKÇILIĞINDA NUMUNE ALMA
5607 SAYILI KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE EL KONULAN AKARYAKITIN TESLİMİ MUHAFAZASI, TASFİYESİ VE YAPILAN MASRAFLARA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
MADDE 4 – (1) Kurum tarafından veya denetimle yetkili diğer personel tarafından yapılan denetimler sonucunda veya kara, hava ve deniz hudut kapılarında el konulan kaçak akaryakıttan alınan numuneler için Ek-1’deki Numune Alma Tutanağı düzenlenir. Numunelerin bir adedi müdahil gümrük idaresine gönderilir ve analiz sonuçları tasfiye ile ilgili kuruma bildirilir.
(2) Gümrüğe terk edilen veya terk edilmiş sayılan akaryakıt için numune alınmaz. Ancak niteliğinden şüphe duyulan akaryakıtın cinsinin tespiti için Türk Standartları Enstitüsü tarafından belirlenen ilgili standartlarda belirtildiği şekilde numune alınarak analiz yaptırılabilir. (3) Numuneler gümrük idaresince saklanır. Saklama süresince, mahkemece yeniden analize sevki veya tedbir alınması istenmeyen numuneler için mahkemesinden numunelerin tasfiye edilmesi için karar istenir.
Ulusal marker kontrolü, numune alma, test ve analiz Madde 16- (1) Denetim, ön araştırma ve soruşturmalarda, gerek görülmesi halinde seyyar kontrol cihazı ile ulusal marker kontrolü yapılır ve/veya test ve analiz yapılmak üzere numune alınır. Seyyar kontrol cihazı ile yapılan ulusal marker kontrolü ile ilgili olarak, bir örneği Ek-1’de yer alan Ulusal Marker Tespit Tutanağı üç nüsha olarak düzenlenir.
Düzenlenen tutanağın bir nüshası ilgili gerçek veya tüzel kişiye verilir, bir nüshası ise işlem yapılmak üzere Kurumda saklanır. Marker kontrolü, Kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmış ise, tutanağın bir nüshası denetimi yapan kamu kurum ve kuruluşunda kalır.
(2) Ulusal markerin gerekli şart ve seviyede bulunmadığının tespiti halinde, 10.09.2004 tarihli ve 25579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte öngörülen analizler yapılmak üzere numune alınır. Aynı zamanda, geçici mühürleme yapılarak adli işlemler için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu durum, Kanunun 19 ve 20 nci maddelerinde öngörülen idari para cezası ve idari yaptırımların uygulanmasına engel teşkil etmez.
(3) Valilikler, denetim yapmakla görevli personelin başvurusu halinde, ulusal marker kontrolü yapılması ve numune alınması sırasında Kanunun 18 inci maddesi uyarınca gerekli emniyet tedbirlerini almakla yükümlüdür. (4) Alınacak numune miktarının belirlenmesi ile alınma şekli ve usulü, ilgili Türk Standartları Enstitüsü Standartlarında belirtildiği şekilde yapılır.
(5) Numune, ürünün yapısına ve özelliğine göre, test ve analizlerin gerektirdiği ölçüyü aşmamak üzere biri şahit numune olmak üzere ürünün türüne göre analiz yapılmak ve şahit numune olarak saklanmak üzere motorin türlerinde beş, diğer akaryakıt türlerinde dört adet olarak alınır. Alınan numuneler için bir örneği Ek-2’de yer alan Numune Alma Tutanağı üç nüsha olarak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası ilgili gerçek veya tüzel kişiye verilir, bir nüshası ise işlem yapılmak üzere Kurumda saklanır. Numune alma işlemi, Kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmış ise, tutanağın bir nüshası denetimi yapan kamu kurum ve kuruluşunda kalır.
(6) Numuneler, mühürleri bozulmadan açılmayacak şekilde mühürlenir ve üzerlerine tutanakla ilişkisini gösterecek şekilde bir örneği Ek-3’de yer alan Numune Etiketi konulur.
(7) Alınan numunelerin bir adedi ilgili gerçek veya tüzel kişiye verilir. Kalan numuneler ise, numune alma tarihinden itibaren en geç beş iş günü içerisinde bir örneği Ek-4’de yer alan Numune Teslim Tutanağı ile laboratuvara teslim edilir. Laboratuvar şahit numuneyi yed-i emin sıfatıyla saklar. Şahit numune, test ve muayene raporunun tanzim tarihini izleyen doksan gün içerisinde konuya ilişkin herhangi bir adli veya idari soruşturma başlatılmaması halinde imha edilebilir. Adli veya idari soruşturma başlatılması halinde, şahit numune soruşturma ve yargı süreci tamamlanana kadar laboratuvar tarafından saklanır.
(8) Alınan numunelerin analizi, akreditasyon kuruluşları tarafından akredite edilmiş sabit veya gezici laboratuvarlar vasıtasıyla yapılır. Laboratuvara teslim edilen numunelere Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde analizler yapılır. Laboratuvar, yapılması istenilen analizleri numune özellikleri değişime uğramadan on beş gün içerisinde yapar ve sonucunu bir raporla tespit eder.
Laboratuvar, raporun bir nüshasını muhafaza eder, iki nüshasını, bir adedi ilgili gerçek ya da tüzel kişiye verilmek üzere numune alan birime, bir nüshasını da gereği yapılmak üzere Kuruma en geç üç iş günü içinde bildirir. (9) Kanun kapsamında yapılan test ve analiz giderleri Kurumca karşılanır.
KAÇAK ÜRÜNLERİN TASFİYESİ VE İMHA İŞLEMLERİ MADDE 16 – (1) (Değişik: 28/3/2013-6455/58 md.) Bu Kanunda tanımlanan suçların konusunu oluşturması dolayısıyla müsadere yaptırımının uygulanabileceği eşya, sahibine iade edilemez. Kaçak şüphesiyle el konulan kaçak akaryakıt hariç her türlü eşya hakkında,
el koyma tarihinden itibaren altı ay, ancak eşyanın zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı veya muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde bir ay içinde, gerekli tespitler yaptırılarak soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından tasfiye kararı verilir. Bu süreler içinde karar verilmemesi halinde eşya derhal tasfiye edilir. Bu fıkra kapsamında tasfiye edilecek eşyadan tasfiye edilmeden önce numune alınması mümkün olan durumlarda numune alınır, numune alınması mümkün olmayan durumlarda eşyanın her türlü ayırt edici özellikleri tespit edilir.
(2) (Değişik: 28/3/2013-6455/58 md.) Satılarak tasfiye edilen eşya veya taşıtların satış bedeli emanet hesabına alınır. Tasfiye edilen eşya veya taşıtların sahibine iadesine karar verilmesi halinde, satış bedeli Gümrük Kanununun 180 inci maddesi hükümleri çerçevesinde el koyma tarihinden iade tarihine kadar geçen süre için kanuni faizi ile birlikte hak sahibine ödenir. Emanet hesabında bulunan tutarın hak sahibine yapılacak ödemeyi karşılamaması halinde aradaki fark, eşyanın imha edilmiş olması halinde ise imha edilen eşyanın bedeli, gümrük idaresince genel bütçenin ilgili tertibinden karşılanarak hak sahibine ödenir.
(3) El konulan eşyanın iadesine karar verilmesi halinde, bu kararların uygulanmasında yürürlükte olan gümrük ve dış ticaret mevzuatı uyarınca işlem yapılır. (4) Bu Kanunun uygulamasında tasfiye, tasfiye idaresi tarafından Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Kaçak akaryakıtın tasfiyesi Madde 16/A – (Ek: 28/3/2013-6455/59 md.) (1) Bu Kanun uyarınca el konulan kaçak akaryakıttan teknik düzenlemelere uygun olanlar, il özel idareleri, il özel idaresi bulunmayan yerde defterdarlıklar tarafından, numune alınmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerin kullanımına bedelsiz tahsis edilerek veya satışı yapılarak tasfiye edilir ve teslim tutanağı ile numune en yakın gümrük idaresine teslim edilir.
Kara, hava ve deniz hudut kapılarında el konulan kaçak akaryakıt numune alınarak, gümrüğe terk edilen veya terk edilmiş sayılan akaryakıt ise numune alınmaksızın gümrük idarelerinin, gerektiği hallerde kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerin de kullanımına bedelsiz tahsis edilerek veya satışı yapılarak tasfiye edilir. Satış bedelleri genel bütçeye gelir kaydedilir.
(2) Sahipsiz olarak yakalanan kaçak akaryakıtın ulusal marker saha ölçüm sonucunun, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen şart ve seviyede olmaması halinde bahse konu ürünler analizi yapılmaksızın teknik düzenlemelere aykırı kabul edilir ve tasfiye edilir.
(3) Numune analiz sonuçları teknik düzenlemelere uygun olmayan kaçak akaryakıt, il özel idaresi veya defterdarlık tarafından en yakın rafinericiye satılır. Rafinerici, bu ürünleri almakla yükümlüdür. Bu satışta ürünlerin satış bedeli, beyaz ürünlerde benzin, motorin türleri, nafta, gaz yağı, jet yakıtı ve solvent türleri, rafineride bir önceki ay sonunda oluşan ham petrol/devir maliyet fiyatından, diğer ürünlerde ise yüzde altmışından az olamaz. Satış bedeli genel bütçeye gelir olarak kaydedilir.10038-2
(4) Yargılamanın, tasfiye edilen kaçak akaryakıt sahiplerinin lehine sonuçlanması halinde; satışı yapılan kaçak akaryakıtın toplam satış bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan tutarı, akaryakıtın tahsis edilmiş olması halinde ise vergiler hariç üçüncü fıkra hükümlerine göre belirlenen bedeli, el koyma tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için kanuni faiz ilave edilerek ilgili kurum bütçesinden hak sahibine ödenir. Gerekli ödenek, Maliye Bakanlığınca ilgili kurumlara aktarılır.
(5) Bu madde kapsamında veya akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, il özel idareleri ve defterdarlıklar tarafından yapılacak her türlü mal, araç, gereç ve hizmet alımlarında 4734 sayılı Kanun, kaçak akaryakıt satışında 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
(6) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun görüşü alınarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
5607 SAYILI KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE EL KONULAN AKARYAKITIN TESLİMİ, MUHAFAZASI, TASFİYESİ VE YAPILAN MASRAFLARA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
Kaçak akaryakıtın tahsisi MADDE 16 – (1) Elkonulan kaçak akaryakıtı teslim almakla sorumlu il özel idaresi veya defterdarlıkça en az üç kişiden oluşan tahsis komisyonu oluşturulur. Kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idareler akaryakıtı teslim almakla sorumlu idareden, akaryakıtın cinsi ve miktarını belirterek bedelsiz tahsis talebinde bulunurlar.
(2) Tahsis edilecek teknik düzenlemelere uygun akaryakıtın miktarı, aynı yere daha önceki tahsis miktarları ve tahsis edilen akaryakıtın zamanında teslim alınıp alınmadığı hususları göz önüne alınarak, komisyonca tahsis kararı alınır. Tahsis kararları il özel idarelerinde genel sekreter, ya da görevlendireceği yardımcısı tarafından onaylanır.
(3) Elkonulan kaçak akaryakıt, öncelik sırasına göre; a) Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele eden kurum veya birimlere, b) Akaryakıtın muhafaza edildiği yerdeki kamu kurum ve kuruluşlarına veya mahalli idarelere, c) Akaryakıtın muhafaza edildiği il dışındaki diğer kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelere, kullanım amacıyla bedelsiz olarak tahsis edilir.
(4) Kara, hava ve deniz hudut kapılarında elkonulan kaçak akaryakıt, gümrük idarelerine bedelsiz tahsis edilerek tasfiye edilir. İhtiyaç fazlası akaryakıt olması durumunda ikinci fıkra hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerin de kullanımına bedelsiz tahsis edilerek tasfiye edilir.
(5) Tahsisi yapılan akaryakıt muhafaza edildiği yerden, tahsis yapılan birim tarafından onbeş gün içerisinde teslim alınır. Bu süre içerisinde teslim alınmayan akaryakıta ilişkin tahsis kararı iptal edilmiş sayılır ve başka birime tahsisi yapılır. (6) Tahsisi yapılan akaryakıt için 28/12/2006 tarihli ve 2006/11545 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Taşınır Mal Yönetmeliği hükümleri uygulanır.
Teknik düzenlemelere uygun kaçak akaryakıtın satış suretiyle tasfiye usulü MADDE 17 – (1) Numune analiz sonuçları teknik düzenlemelere uygun çıkan ve 16 ncı madde hükümlerine göre tahsis edilemeyen kaçak akaryakıtın tasfiyesi, türlerine göre aşağıda belirtilen şekilde yapılır:
a) Bu Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde kaçak akaryakıt kapsamında tanımlanan ürünlerden akaryakıt niteliğinde olanların tasfiyesi il özel idaresince veya defterdarlıkça 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun açık teklif ve pazarlık usulünü düzenleyen 45 ila 51 inci maddeleri emsal alınarak yapılır. 2886 sayılı Kanunun miktar, süreler, ilan ve benzeri kısıtlayıcı hükümleri dikkate alınmaz. Tasfiye için ilan, miktarın büyüklüğüne göre mahalli ve/veya ülke çapında çıkan gazetelerde ve il özel idaresi veya defterdarlık internet sayfasında duyurulmak suretiyle yapılır. Tahmini satış bedeli, ilana çıkıldığı tarihteki benzeri ürünlerin rafineri çıkış bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan kısmının yüzde altmış beşinden aşağı tespit edilemez.
1) Açık teklif veya pazarlıkla satış ihalesine katılacakların 5015 veya 5307 sayılı Kanun hükümlerine ve akaryakıtın türüne göre Kurum tarafından verilmiş rafinerici, işleme, madeni yağ, ihrakiye teslim, dağıtıcı lisansına veya uygunluk yazısına haiz olması gerekir. 2) Tasfiye ihalesi, numune analiz raporunun laboratuvardan geldiği tarihten başlayarak bir ay içerisinde gerçekleştirilir.
3) Satış yapılan lisans sahibi, mevzuatta ulusal marker katılması zorunlu tutulanlar arasında sayılması halinde ürüne; mühür altında taşımak kaydıyla 12/4/2006 tarihli ve 26137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasasında Ulusal Marker Uygulamasına İlişkin Yönetmeliğe uygun olarak marker katmakla yükümlüdür.
b) 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde kaçak akaryakıt kapsamında sayılan ve akaryakıta dönüştürülmek maksadıyla kullanılan veya bulundurulan madenî ve baz yağ, asfalt, solvent, nafta ve benzeri petrol türevleri ve bunların karışımları ile akaryakıt yerine kullanılan diğer ürünler de (a) bendinde belirtilen usulle satılır. Ancak, bunların satış ihalesine sadece benzeri ürünlerin ithali için Kurumdan alınan uygunluk belgesi sahipleri katılabilir.
Söz konusu ürünlerin tahmini satış bedeli; dönüştürülmemiş ürünlerde ihale ilan tarihindeki benzerlerinin piyasa değerinin yüzde altmış beşinden, dönüştürme işlemi yapılmışlarda ise dönüştürülmeden önceki orijinal halinin piyasa değerinin yüzde kırkından aşağı belirlenemez. (2) Satış bedeli genel bütçeye gelir olarak kaydedilir.
Teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıtın rafinerilere teslimi MADDE 18 – (1) Numune analiz sonuçları teknik düzenlemelere uygun olmayan kaçak akaryakıt, il özel idaresi veya defterdarlık tarafından en yakın rafinericiye satılır. Rafinerici, bu ürünleri almakla yükümlüdür. Bu satışta ürünlerin satış bedeli, benzin, motorin türleri, gaz yağı, jet yakıtı ile nafta ve solvent türlerinde rafineride bir önceki ay sonunda oluşan ham petrol/devir maliyet fiyatından, diğer ürünlerde ise yüzde altmışından az olamaz.
(2) Sahipsiz olarak yakalanan kaçak akaryakıtın ulusal marker saha ölçüm sonucunun, Kurum tarafından belirlenen şart ve seviyede olmaması halinde, bahse konu ürünler analizi yapılmaksızın teknik düzenlemelere aykırı kabul edilir ve il özel idaresi veya defterdarlık tarafından en yakın rafinericiye satılarak tasfiye edilir. (3) Satış bedeli genel bütçeye gelir olarak kaydedilir.
Gümrük idaresine terkedilen veya terkedilmiş sayılan akaryakıtın tasfiyesi MADDE 19 – (1) 4458 sayılı Gümrük Kanununun 164 üncü maddesi uyarınca gümrüğe terk edilen veya gümrük mevzuatına göre terk edilmiş sayılan akaryakıttan teknik düzenlemelere uygun olanlar öncelikle gümrük idarelerinin kullanımına, ihtiyaç fazlası akaryakıt ise kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerin kullanımına bedelsiz tahsis edilir.
(2) Birinci fıkra uyarınca tahsis edilemeyen akaryakıt ise 25/6/2013 tarihli ve 28688 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tasfiye Yönetmeliği hükümlerine göre tasfiye edilir.
Sahibine iade MADDE 20 – (1) Satılarak bedeli genel bütçeye gelir kaydedilen akaryakıtın, yargılamanın sonucunda sahibine iadesine karar verilmesi halinde, toplam satış bedelinden vergiler düşüldükten sonra kalan tutar, elkoyma tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için kanuni faiz ilave edilerek ilgili il özel idaresi veya defterdarlık bütçesinden hak sahibine ödenir.
Tahsis edilmiş akaryakıta ilişkin yargılamanın sonucunda sahibine iadesine karar verilmesi halinde, benzin, motorin türleri, gaz yağı, jet yakıtı ile nafta ve solvent türlerinde, rafineride bir önceki ay sonunda oluşan ham petrol/devir maliyet fiyatından, diğer ürünlerde ise yüzde altmışından az olmayan rafinericiye satış bedeli üzerinden hesaplanacak bedelden vergiler düşüldükten sonra kalan tutar, elkoyma tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçen süre için kanuni faiz ilave edilerek ilgili il özel idaresi veya defterdarlık bütçesinden hak sahibine ödenir.
TASFİYEYE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI - Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 14.10.2008 gün ve 2005/12075 esas 2008/19805 kararında; İdari bir işlem olan tasfiyeyle ilgili verilen karar itiraz yasa yoluna tabidir. Bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu itiraz mahiyetinde olup merci tarafından incelenmelidir.
- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 03. 07 - Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 03.07.2014 tarih ve 2013/15822 esas 2014/14115 karar sayılı ilamında; “davaya konu sigaralar hakkında 28.10.2010 günü tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında tasfiye edilmiş ise, tasfiye bedelinin irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 Sayılı Kanunun 13.maddesi yollamasıyla TCK'nun 54.maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.”
Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 29. 01 Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 29.01.2008 tarih ve 12585/432 sayılı kararında; “... TCK'nun 102/4 maddesinde öngörülen zaman aşımı süresi gerçekleşmiş bulunduğundan hükmün CMK'nun 321 maddesine göre bozulmasına anılan madde uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına, kaçak olmadığı anlaşılan dava konusu mazot satılarak tasfiye edildiğinden satış bedelinin ve taşıma aracı ile bu araç için yatırılan teminat bedelinin sahiplerine iadesine” karar verilmiştir.
5607 SAYILI KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE EL KONULAN EŞYA VE ALIKONULAN TAŞITLARA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
Tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imhası MADDE 8 – (1) 5607 sayılı Kanun uyarınca elkonulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün ve tütün mamulleri öğütülerek, sanayi tesislerinde yakılarak, parçalanarak, silindir ile ezilerek, toprağa gömülerek; alkollü içkiler dökülerek, kırılarak ve benzeri uygun yöntemlerle tamamen değersiz veya kullanılamaz hale getirilerek elkoyan idarece komisyon marifetiyle imha veya bertaraf edilir.
(2) İmha veya bertaraf işlemlerinde, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan düzenlemeler çerçevesinde, insan, hayvan, bitki ve çevre sağlığının göz önünde bulundurulması ve çevreye zarar vermeyen yöntemlerin kullanılması gerekir.
(3) İmhayı gerçekleştirecek idarece, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taşra teşkilatından ve ilgili belediyeden birer kişinin imha veya bertaraf işlemi sırasında hazır bulunması için bildirimde bulunulur. Bunlardan katılım olmaması halinde imha komisyonunca, imha veya bertaraf işlemi gerçekleştirilir.
(4) Eşyanın bulunduğu yerdeki durumu, nakliye aracına yüklenmesi, imha mahalline boşaltılması ve imha aşamalarının video çekimleri yapılarak, imhayı yapan birim tarafından kaset, CD, bilgisayar gibi materyaller kullanılmak suretiyle elektronik ortamda beş yıl süreyle muhafaza edilir. Yapılan işlem sonucunda ek-4/B’deki İmha/Bertaraf Tutanağı düzenlenir. Ancak, eşyanın imhasının Çevre ve Şehircilik Bakanlığından lisans almış firmalar tarafından yapılması halinde, eşya için imha edileceği yere veya bu yere teslimini sağlamak amacıyla depolanacağı yere teslimine dair tutanakları ile eşyanın imhasının yapıldığına ilişkin bildirimlerin ilgili dosyasında muhafaza edilmesi yeterlidir.
(5) İmha kararlarına ve imha sonucunda düzenlenecek imha tutanaklarına her yıl itibariyle birden başlamak üzere sıra numarası verilerek dosyasına konulur. Birden fazla elkoyma tutanağı kapsamı eşyanın imhasının birlikte yapılması halinde bunlar için tek bir imha tutanağı düzenlenebilir.
(6) İmha yapılırken, elkoyan biriminin imkânlarının yeterli olmaması halinde varsa işletme müdürlüklerinin teknik ve fiziki imkânları, araç ve gereçleri kullanılabilir. (7) İmhada, yükleme, boşaltma, nakliye, depolama, imha ücreti gibi tüm maliyet unsurları göz önünde bulundurulur.
İmha komisyonunun kuruluş, görev ve çalışması MADDE 9 – (1) 5607 sayılı Kanun uyarınca elkonulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imha komisyonu, elkoyan idare amirinin görevlendireceği başkan ve en az iki üyeden oluşur.
(2) İmha işlemleri sırasında güvenlik ve yangın önlemeye ilişkin önlemler imha komisyonu tarafından alınır. (3) Komisyonca alınan ek-4/A’daki İmha Kararı ve ek-4/B’ye göre düzenlenen İmha/Bertaraf Tutanağı, komisyon başkan ve üyelerinin adları, soyadları ve görev unvanları belirtilerek imzalanır.
(4) İmha tutanakları ve bunlara ilişkin belgeler, imhayı gerçekleştiren idarece soruşturmayı yürüten adli birimlere gönderilir. (5) Komisyonca yapılan tüm işlemlere ilişkin bilgi ve belgeler, davaya müdahil gümrük idaresine gönderilir.
Bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin imhası MADDE 10 – (1) 5607 sayılı Kanun uyarınca elkonulan ve ambalajlarında kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunan tütün ve tütün mamulleri ile alkollü içkiler için anılan Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümleri uyarınca,
elkoyma tarihinden itibaren altı ay içerisinde soruşturma aşamasında elkoyan idarece hakimden, kovuşturma aşamasında müdahil idarece mahkemeden imhası yapılmak üzere tasfiye kararı verilmesi talep edilir. Adli makamlarca aksine verilmiş bir karar bulunmaması halinde, el koyma tarihinden itibaren altı aylık sürenin dolmasından sonra 7 nci maddede yazılı miktarlarda numune alınarak eşya imha edilir. Eşyanın imhası yapılmadan önce üzerlerinde sahte olarak üretilmiş bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretler varsa ayrıştırılır ve kovuşturma sonrasında verilen esasa ilişkin kararın kesinleşmesini müteakip bunlarla ilgili işlemler karar doğrultusunda yerine getirilir.
AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI SUÇLARINDAN GÜMRÜK İDARESİNDEN İSTENECEK BELGELER 1- Kaçak eşyanın Gümrük İdaresine teslimine ilişkin teslim tesellüm tutanağı,
2- Adli kolluk olarak Gümrük Muhafaza ve Kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü görevlileri tarafından soruşturma evrakı düzenlenmiş ise, soruşturma evrakının aslı, 3- Kaçak eşyaya mahsus tespit varakası,
4- Gümrük Muhafaza ve kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü görevlileri tarafından adli kolluk sıfatıyla soruşturma yürütüldüğü sırada, kendisinde kaçak eşya ele geçirilen şüphelinin bu eşyayı başka bir şahıstan faturalı olarak satın aldığını beyan etmesi halinde, menşei araştırması yapılması ve eşyanın ithali aşamasına kadar bütün şüphelilerin ifadelerine ilişkin tutanakların ve ibraz ettikleri belgelerin dosyaya eklenmesi,
ithal aşamasındaki Gümrük İdaresi tarafından düzenlendiği belirtilen belgelerin gerçeğe uygun olup olmadığının araştırılması, bu evrakların soruşturma dosyasına eklenmesi ve kaçakçılığa konu eşya ile gümrük beyannamelerinde belirtilen eşyanın aynı olup olmadığı konusunda fezlekeli evrakın gönderilmesi istenmelidir. 5- Numune alma tutanağı 6- İmha tutanağı