DEVLETİN DENİZ ÜLKESİ (ULUSLARARASI DENİZ HUKUKU)
DENİZ ALANLARI İÇSULAR KARASULARI BİTİŞİK BÖLGE KITA SAHANLIĞI MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE AÇIK DENİZ
DENİZ ALANLARININ SINIFLANDIRILMASI ULUSAL SINIRLAR İÇİNDEKİ ALANLAR: İç Sular, Karasualrı, Takımada Suları ve belli ölçülerde olmak üzere Uluslararası Boğazlar. ULUSAL SINIRLAR DIŞINDA, KIYI DEVLETİNİN İLANIYLA BELİRLİ İŞLEVSEL MÜNHASIR YETKİLERİ OLAN ALANLAR: Bitişik bölge, Münhasır Ekonomik Bölge, Münhasır Balıkçılık Alanları. HİÇBİR DEVLETİN YETKİSİ BULUNMAYAN ALANLAR: Açık Deniz.
1982 BMDHS 5. VE 7. MADDELER İÇSULARIN TESPİTİ SORUNU: DÜZ ESAS HAT
Normal Esas Hat
İÇSULAR REJİMİNE TÂBİ ALANLAR: LİMANLAR, KÖRFEZLER BU ALANLAR TIPKI DEVLETİN KARA ÜLKESİNDE OLDUĞU GİBİ TAM EGEMENLİK HAKKINA SAHİP OLDUĞU DENİZ ALANLARIDIR.
2- KARASULARI İÇ SULARINA KIYASLA DEVLETİN BU ALANDAKİ EGEMENLİK HAKKI BİRAZ DAHA KISITLIDIR. BMDHS SÖZLEŞMESİ 3. MADDE UYARINCA KARASULARI GENİŞLİĞİ AZAMİ 12 MİL OLARAK BELİRLENMİŞTİR.
KARA SULARININ HUKUKİ REJİMİ Açık denizin bir parçası mı? Devlet ülkesinin bir parçası mı? Karasularında Devletin Hak ve Yetkileri Nelerdir?
ZARARSIZ GEÇİŞ HAKKI Zararsız geçiş, karasularını kat etme amacıyla kıyı devletinin huzur, düzen ve güvenliğine zarar vermeyen, sürekli ve süratli bir geçiştir. (BMDHS md.19) Devletin yetkisine getirilmiş bir sınırlamadır. BMDHS Madde 18 uyarınca diğer devletler bu alanda ‘’Geçiş’’ hakkına sahiptir. Bu alanda asıl olan devletin yetkisidir. Sınırlamalar istisnadır. BMDHS 24. madde uyarınca, devlet zararsız geçişi önlememe yükümlülüğü altındadır.
ZARAR GEÇİŞ HAKKI KAPSAMINDA KIYI DEVLETİNİN YETKİ VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ Kıyı devleti zararsız geçişi düzenleyebilir. Seyrüsefer güvenliği ve deniz trafiğinin düzenlenmesi kıyı devletinin yetkisindedir. Fakat yapılan düzenlemeler zararsız geçiş hakkını işlersiz hale sokacak nitelikte olmamalıdır. Geçiş nedeniyle rüsum istenemez. Geçişler askıya alınabilir. Bu sınırlama geçicidir, belirli yerlere mahsustur ve kıyı güvenliği bakımından zorunlu olmalıdır. Kıyı devleti, karasularındaki herhangi bir tehlikeden diğer devletleri haberdar etme yükümlülüğü altındadır.
TÜRKİYE’NİN KARASULARI 476 SAYILI KANUN UYARINCA KARASULARIMIZIN GENİŞLİĞİ 6 MİLDİR. 2. MADDEDE MÜTEKABİLİYET ESASI GETİRİLMİŞTİR. EGE DENİZİNDE 6 MİLDİR.
YUNANİSTAN’IN İDDİASI («BMDHS Sözleşmesine Göre; Karasuları 12NM’dir
3- BİTİŞİK BÖLGE Devletin BMDHS uyarınca belirlenmiş konularda denetim hakkına sahip olduğu alandır. Karasuları ile birlikte genişlik toplam olarak 24 mildir. (12 karasuları+12 bitişik bölge) BMDHS uyarınca burada: Ülkesi üzerinde veya karasularında gümrük, maliye, sağlık veya muhaceret ile ilgili kanun ve kurallarına riayetsizlikleri önlemek Ülkesinde ve karasularında meydana gelen riayetsizlikleri cezalandırma hakkına sahiptir.
4- MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE Sahildar devletin ekonomik amaçlarının yanı sıra ülkesinin yetkilerini de genişletme amacı taşıdığından tartışmalı bir konudur. Tartışmayı başlatan Latin Amerikan Devletlerinin yasama kararlarıyla 200 millik deniz bölgeleri kurmalarıyla başlamıştır. Hukuki Statüsü tartışmalıdır: Devletin münhasır haklarının olduğu açık denizlerin bir parçası oluşu Sui Generis niteliğe sahip olması
TAKIMADA SULARI 1982 BMDHS ile uluslararası hukuka giren yeni bir kavram. Takımada Devleti: Tümüyle bir veya daha fazla takımadadan oluşan ve başkada adaları da içine alabilen devlete denir. Bu adalar ve sular coğrafi, ekonomik ve siyasal bir bütün oluşturacak kadar birbiriyle yakın ilişki içindedir veya tarihsel olarak böyle mütalaa edilmelidir.
Sınırlandırılması Ada ve kayalıklar en uç noktaları düz çizgilerle birleştirilebilir. Bu çizgilerin her birinin uzunluğu 100mili aşamaz. Ancak bazı çizgiler, toplam çizgi sayısının yüzden üçünde fazlası olmamak üzere, 125 mile kadar uzanabilir. Söz konusu alanın içindeki sular kara yüzölçümünün 9 katını aşamayıp, su ile kara oranı 1/1’den az, 9/1’den fazla olamaz. Takımadanın genel biçiminden önemli bir sapma olmamalıdır. Bu surette diğer bir devletin karasuları açık denizden veya münhasır ekonomik bölgesinden ayrılmamalıdır.
ULUSLARARASI BOĞAZLAR 1982 BMDHS m45/1b: Denizlerden en azından biri, ulaşıma açık, yani açık deniz eya münhasır ekonomik bölge olmalıdır; diğeri ise gene aynı nitelikte ya da karasuları olabilir. Boğaz, uluslararası deniz ulaşımında kullanılmalıdır.
GENEL OLARAK ULUSLARARASI BOĞAZLARDA HUKUKİ REJİM 1982 BMDHS ile kıyı devletinin geniş denetim ve düzenleme yetkilerini kabul ederken, yabancı devletlerin gemilerinin geçişine izin veren bir uluslararası rejim öngörmektedir. Yabancı devlet gemileri Transit Geçiş Hakkı’na sahiptir. Her iki denizin ulaşıma açık (açık deniz veya münhasır ekonomik bölge) olduğu durumlarda uygulanır. Kıyı devleti, fiili imkansızlık halleri dışında, transit geçişi askıya alamaz. Bir devletin kıtası ile ada arasında, aynı kullanım kolaylığında bir başka yolun mevcudiyeti halinde; ve ayrıca, açık deniz veya münhasır ekonomik bölge ile karasuları arasındaki boğazlarda Zararsız Geçiş Hakkı söz konusudur. Karasularındaki zararsız geçişten farklı olarak, askıya alınamaz.
TÜRK BOĞAZLARI Düzenleyici Uluslararası Andlaşma: 1936 tarihli Montreux Boğazlar Sözleşmesi. Sözleşme Türkiye’nin egemenliğini tanımakla birlikte, geçiş rejimleri konusunda sınırlamaktadır. (Ancak denizin kirlenmesi, geçiş güvenliğini sağlama, kaçakçılığı önleme ve cezalandırma gibi konuların Türk yetkililerinin elinde olduğu tartışmasızdır.)
TİCARET GEMİLERİ AÇISINDAN TÜRK BOĞAZLARI’NDAN GEÇİŞ REJİMİ -Barış Zamanında: Barış zamanında «Kesin Bir Geçiş Serbestliği» esastır. Bu gemiler sağlık kontrolü dışında durdurulamaz. Bu gemilerden herhangi bir vergi ve resim alınamaz. Kılavuzluk ve römorkaj zorunlu değildir.
-Ticaret Gemileri Açısından Savaş Zamanında: Türkiye savaşan devlet değil ise aynı geçiş serbestisi devam eder. Türkiye savaşa katılmışsa, Türkiye ile savaş halinde olmayan devletlerin ticaret gemileri, düşmana yardım etmemek kaydıyla boğazlardan geçebilir. Boğazlara giriş gündüz yapılmalı ve Türk makamlarının gösterdiği yol izlenmelidir. Türkiye pek yakın savaş tehlikesi halinde ise, giriş gündüz yapılır; Türk makamları izlenecek yolu gösterebilecektir. Kılavuz mecburi tutulabilir ancak ücrete tâbi tutulamaz.
SAVAŞ GEMİLERİ AÇISINDAN TÜRK BOĞAZLARI’NDAN GEÇİŞ REJİMİ Boğazlarda transit halinde bulunabilecek yabancı kuvvetlere ait gemi sayısı 9’dan fazla olmayacaktır; ancak, geçiş sırasında hasara uğramış gemiler hesaba dahil değildir.
Barış zamanında Yabancı Savaş Gemileri: 1)Karadeniz’e Kıyısı Olmayan Devletler: Karadeniz’e kıyısı olmayan devletlerin ancak hafif su üstü gemileri, küçük savaş gemileri ve yardımcı savaş gemileri geçebilir. Dolayısıyla denizaltı, uçak gemisi ve savaş hattı gemilerinin Boğazlardan geçiş yapamayacağı anlaşılmaktadır. Aynı anda Boğazlarda transit halinde bulunabilecek yabancı deniz kuvvetli toplam tonajı 15000 tonu ve sayısı 9 gemiyi aşamaz. (Hasara uğramış gemiler hesaba katılmaz.) Yabancı gemiler amaç ne olursa olsun 21 günden fazla kalamaz. Tüm yabancı gemilerin toplam tonajı 30.000 tonu aşamaz. Sözleşme imzalandığı tarihteki en kuvvetli filo tonajını (en az10.000ton) aştığında, 30.000 ton o nispetle artırılır; ancak 45000 tonu geçemez. Bazı koşul ve formalitelere tabi olarak insani amaçla kuvvet gönderme durumu saklıdır. Yabancı kuvvet toplamının en çok üçte ikisi aynı devlete ait olabilecektir.
2) Barış zamanında Karadeniz’e Kıyısı Olan Devlet Savaş Gemilerinin Durumu: Bu devletlere daha ayrıcalıklı bir durum tanınmaktadır. Belirtilen tonajdan yüksek tonajda savaş hattı gemisi, teker teker ve refakatinde en çok iki torpido olmak üzere, geçebilir (m.11) Bu devletlerin dışarıda inşa ettirdikleri, satın aldıkları, tamir ettirdikleri denizaltı gemileri üslerine ulaşmak üzere Boğazlardan geçebilir. Geçiş gündüz, su üstünden seyretmelidir. Uçak gemileri hususunda açık bir hüküm yoktur. Uçak gemilerinin Boğazlardan geçmesine Sözleşmede cevaz verilemediği anlayışı güç kazanmaktadır.
BARIŞ ZAMANINDA TÜM DEVLET SAVAŞ GEMİLERİ İÇİN ÖNGÖRÜLMÜŞ ORTAK YÜKÜMLÜLÜKLER Kardeniz’e kıyısı olmayan devletler Boğazlardan geçmeden 15 gün, kıyısı olanlar da 8 gün önce ön bildirim yapmalıdır. Bildirimde gemilerin gideceği yer, adı, tipi, sayısı, geçiş-dönüş tarihleri ve sair hususlar yer alır. Türkiye bu bilgileri Montreux Sözleşmesi’ne taraf devletlerin Ankara temsilciliklerine bildirir. Geçiş sırasında gemi komutanı Boğazların girişinde bulunan İşaret istasyonlarına tüm kuvvetin kuruluşunu bildirecektir. Bu süreçte gemilerin durması gerekmez.
SAVAŞ ZAMANINDA YABANCI SAVAŞ GEMİLERİNİN TÜRK BOĞAZLARI’NDAN GEÇİŞ REJİMİ Türkiye’nin savaşın dışında kaldığı haller -Tarafsız devletlerin gemileri aynen barış zamanında olduğu gibi Boğazlardan geçer. -Savaşa katılanların gemileri ise geçemez. İstisnalar: Savaş başlamadan önce bağlı oldukları limandan ayrılmış olup dönmek isteyenler, Milletler Cemiyeti’nin aldığı tedbirleri uygulayacak savaş gemileri (bugün BMÖ çerçevesinde alınan tedbirler) Milletler Cemiyeti çerçevesinde yapılan ve Türkiye’nin taraf olduğu karşılıklı yardım anlaşmaları gereğince yardım amacıyla, geçiş yapabilir.
2) Türkiye’nin savaşa katılması hali Türkiye savaşa katılmışsa, geçişler tamamen Türk hükümetinin düzenlemesine bırakılır ve dolayısıyla ülkemiz siyasal tercihlerine göre karar verebilecektir.
3) Türkiye’nin pek yakın savaş tehdidi altında bulunması: Bu durumda Türkiye savaşan devlet gibi değerlendirilir; dolayısıyla, Türkiye’nin savaşa katılması hali gibi rejim uygulanır. Türkiye kendisini pek yakın savaş tehlikesi içinde bulursa, bu durumda yetkilerini kullanmadan önce kararını Milletler Cemiyeti Genel Sekreteri’ne ve taraf devletlere bildirmelidir. Eğer Milletler Cemiyeti Konseyi oyların üçte ikisiyle karşı çıkar, taraf devletlerin çoğunluğu da aynı görüşte olursa, Türkiye karar ve önlemlerini kaldırmakla yükümlüdür. Günümüzde bu yetkinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde olacağı düşünülebilir. Doktrinde bu konuda farklı yaklaşımlar mevcuttur.
AÇIK DENİZLER (ULUSLARARASI SULAR) 1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesi’nde, hiçbir devletin karasularına dahil olmayıp, herhangi bir devletin egemenliği altında bulunmayan deniz alanları olarak tanımlanmıştır. 1982 BMDHS de «açık denizin barışçı faaliyetlere konu olması» kuralını benimsemiştir. Açık denizin hukuki rejiminin ana ilkesi, «açık denizin özgürlüğü»dür.
(Açık mavi ile gösterilmiş alanlar Münhasır Ekonomik Bölgeleri, Koyu mavi ile gösterilmiş alanlar Açık Denizleri belirtmektedir.)
AÇIK DENİZDE GEMİLERİN HUKUKİ DURUMU Bayrak Yasası İlkesi: Açık deniz herhangi bir devletin yetkisi altında olmadığına göre, burada seyreden gemi ilke olarak bayrağnı taşıdığı devletin münhasır yetkisindedir. Bu yetki, geminin uyrukluğu dolayısıyla devletin kişisel yetkisine dayanır. Gemide bayrak devletinin yasaları uygulanır Gemi kaptanı, açık denizde devlet adına yetkiler kullanır Öteki devletler bu gemilere müdahale demez
Açık Denizde Seyreden Gemilere Müdahale Savaş hali ayrı değerlendirilmektedir. Bu durumda yapılan andlaşmalar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, uygulanacak yasa bakımından devletler devletlerin hususi hukuk kuralları dikkate alınır. Bunun dışında: Deniz haydutluğu, Köle ticareti, Uyuşturu kaçaklığı şüphesi, İzinsiz yayın hallerinde, Tâbiyetsiz gemilerde, Diğer devlet gemileri bayrak ve belgeleri inceleme ve ziyaret hakkına sahiptir.
Açık Denizde Kesintisiz İzleme Hakkı Bir örf ve adet kuralı olarak izleme hakkı 1958 Cenevre Sözleşmesi ile 1982 BMDHS’de yer almaktadır. Buna göre: 1) a) Yabancı gemi, b) Kıyı devletinin yargısına tâbi sularında yasalarını ihlal ederse, c) Kaçtığı açık denizde, d) İzlenebilir, durdurulabilir, kovuşturma amacıyla limana getirebilir. 2) «Dur» ihtarı yapılmalıdır. 3) İzleme, işlenen fiille orantılı gerçekleşmelidir. 4) Bir başka devletin karasularında biter. Zira burada bir başka kıyı devletinin ülke egemenliğinden doğan hakları ağır basar.