Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HUNEYN SAVAŞI, TAİF SEFERİ VE HZ.PEYGAMBERİN VEDA HUTBESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HUNEYN SAVAŞI, TAİF SEFERİ VE HZ.PEYGAMBERİN VEDA HUTBESİ"— Sunum transkripti:

1 HUNEYN SAVAŞI, TAİF SEFERİ VE HZ.PEYGAMBERİN VEDA HUTBESİ

2 İÇİNDEKİLER: HUNEYN SAVAŞI VE İSLAM TARİHİ İÇİN ÖNEMİ
TAİF KUŞATMASI VE İSLAM TARİHİ İÇİN ÖNEMİ VEDA HUTBESİ VE ÖNEMİ

3 HUNEYN SAVAŞI (630): Bu savaş Mekke'nin etrafındaki putperest kabileler ile Müslümanlar arsında yapılmıştır. MüslümanlarHavazin kabilesinin başkanı malik ve ordusunu bozguna uğrattılar. Malik Taif şehrine kaçtı Müslümanlar bu savaştan büyük ganimet aldılar. Havazinliler de Müslümanlığı kabul ettiler.

4 Huneyn savaşının İslam tarihi için önemi
Huneyn Savaşı ile Arap Yarımadası'ndaki son putperest tehlike önlendi. Müslümanlar bu savaşta büyük ganimetler elde etmişlerdir.

5 Huneyn bölgesi :

6 Huneyn savaş bölgesi:

7 Taif kuşatması (630):  630 yılında, Huneyn  zaferinden sonra Taif  Müslümanlarca her taraftan kuşatıldı. Şehir kuşatmaya direnemeyerek teslim oldu. Taif lideri, ur ve bin mesud, kuşatma sırasında yemen 'de bulunuyordu. Taif savunması için mancınık yapmayı öğreniyordu. Ebu süfyan bu savaşta bir gözünü kaybetmiştir Taifliler, hendek ve Huneyn savaşlarında Mekkelilerle birlikte hareket etmişlerdi. Bundan dolayı Hz. Peygamber Taif in kuşatılmasına karar verdi.

8 Taif kuşatması 20 gün sürdü haram ayların başlaması sebebiyle kuşatma kaldırıldı. Ertesi sene Taif e elçi gönderildi ve Taifliler bir yıl sonra İslamiyet'i kabul ettiler Hz. Peygamber döneminde Taif seferi sayesinde hicaz bölgesi tamamen Müslümanlaşmıştır.

9 Taif’te peygamberimizin taşlanması:
Am­ca­sı ve zev­ce­si­nin ve­fat­la­rı­nın ar­dın­dan, Haz­ret-i Pey­ gam­ber ’e ya­pı­lan zu­lüm ve bas­kı­lar iyi­ce art­tı. O Sul­tâ­ nü’l-En­bi­yâ’ya kar­şı ya­pı­lan düş­man­ca sal­dı­rı­lar, vah­şet de­re­ce­si­ne ulaş­tı. Öy­le ki, Ra­sûl-i Ek­rem’in takatini zor­la­ ma­ya baş­la­dı. Bu­nun üze­ri­ne Allah Resulü, ya­nı­na Zeyd - ra­dı­yal­lâ­hu anh-’ı da ala­rak Mek­ke’nin yaklaşık 120 km. ile­ri­sin­de­ki Taif şeh­ri­ne git­ti. Ora­da on gün kal­dı. Taiflilere İs­lâm’ı an­lat­tı. On­la­rı tevhide dâ­vet et­ti. İle­ri ge­ len­le­ri ile gö­rü­şe­rek, pu­ta tap­mak­tan vaz­ge­çip bir olan Allah'a kul­luk­ta bu­lun­ma­la­rı­nı telkin et­ti. Taif eşrafından, ya­nı­na gi­dip ko­nuş­ma­dı­ğı kim­se kal­ma­dı.

10 Ön­ce alay et­ti­ler. Son­ra ha­kâ­re­te baş­la­dı­lar
Ön­ce alay et­ti­ler. Son­ra ha­kâ­re­te baş­la­dı­lar. Ar­dın­dan da kö­le­ le­ri­ni Al­lâh Ra­sû­lü’nün geç­ti­ği yol­la­rın iki ke­na­rın­da sı­ra ya­ pıp O’nu ha­kâ­ret­ler­le taş­lat­tı­lar. Böy­le­ce şe­hir­den çı­ka­na ka­ dar Al­lâh Ra­sû­lü -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem-’e ezi­yet­le­ri­ne de­ vâm et­ti­ler. Hat­tâ kö­le­le­ri­ni ar­ka­sın­dan yol­la­ya­rak bir müd­det da­ha taş yağ­mu­ru­na tut­tu­lar. Âlem­le­rin şâ­nı­na ya­ra­tıl­dı­ğı O Pey­gam­ber­ler Sul­tâ­nı’nın mü­bâ­rek ayak­la­rı kan için­de kal­mış, ayak­ka­bı­la­rı kan­la dol­muş­tu. O’nu, atı­lan taş­lar­dan ko­ru­ma­ya ça­lı­şan fe­dâ­kâr sa­hâ­bî Zeyd -ra­dı­yal­lâ­hu anh- da ya­ra­lan­mış­tı. O, Al­lâh Ra­sû­lü’ne atı­lan taş­la­ra ken­di vü­cû­du­nu si­per ede­ rek: “–Ey Tâ­if hal­kı! Taş­la­dı­ğı­nız kim­se­nin bir pey­gam­ber ol­du­ğu­ nu bi­li­yor mu­su­nuz?!.” di­yor­du.

11 Ken­di­le­ri­ni zor-zah­met Mek­ke­li­le­re âit bir bah­çe­ye, bir hur­ma ağa­ cı­nın al­tı­na atı­ver­di­ler. Yer­ler mah­zûn, gök­ler mah­zûn­du. Me­lek­ler mahzundu. Cebrail mahzundu. Mî­kâ­îl, İs­râ­fîl, Az­râ­îl mah­zûn­du. Baş­ta Ceb­râ­îl -aley­his­se­lâm- ol­mak üze­re me­lek­ler, Al­lâh Te­âlâ’dan izin ala­rak Ra­sû­lul­lâh -sal­lâl­lâ­hu aley­hi ve sel­lem-’in ya­nı­na koş­tu­ lar: “–Yâ Ra­sû­lal­lâh! Emir bu­yur, bu kav­mi he­lâk ede­lim!” de­di­ler. O rah­met men­baı ve mer­ha­met pey­gam­be­ri, uğ­ra­dı­ğı bu fe­cî mu­ âme­le kar­şı­sın­da bi­le bed­duâ et­me­yip el­le­ri­ni der­gâh-ı ilâ­hî­ye aça­ rak:

12 “Al­lâh’ım! Kuv­ve­ti­min za­afa uğ­ra­dı­ğı­nı, çâ­re­siz­li­ği­mi, halk na­za­rın­da hor ve ha­kîr gö­rül­me­mi Sa­na arz edi­yo­rum. Ey mer­ha­met­li­le­rin en mer­ha­met­li­si! Eğer ba­na kar­şı ga­zap­lı de­ğil­sen, çek­ti­ğim mih­net ve be­lâ­la­ra al­dır­mam! İlâ­hî! Sen kav­mi­me hi­dâ­yet ver; on­lar bil­ mi­yor­lar.

13 TAİF ŞEHRİ :

14 VEDA HUTBESİ : Peygamber efendimizin Veda Haccında ’den fazla Müslümana yaptıkları vaaz ve nasihatler. Peygamberimizin Allah Teâlâ tarafından insanlara, doğru yolu göstermek için görevlendirilmelerinden sonra mübarek ağızlarından çıkan her söz, mana ve hakikatler yönünden beşeriyete birer rehberdir. Bunlardan “Veda Hutbesi” olarak bilinen son haclarında buyurdukları hususların ise ayrı bir ehemmiyeti vardır.

15 “Veda Hutbesi” değişmez prensip, kânun ve nizamlar olarak on dört asırdır, bütün insanlığa ulaşabildiği seviyenin çok üstünde bir insan hakları anlayışı getirmiştir. Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: “Hamd, Allah Teâlâ mahsustur. O’na Hamd eder, O’ndan yarlıgamak diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından Allah Teâlâ'ya sığınırız. Allah Teâlâ'nın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola iletecek yoktur.

16 Veda hutbesinin önemi:
1- Herkesin can mal ve namusu tecavüzden korunmuştur. 2- Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur. 3- Bütün müslümanlar kardeştir. 4- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınanın dışında bir fazlalık (faiz) ödenmeyecektir.

17 5- Kan davaları ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaklanmıştır.
6- Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır buna göre onlara iyi muamele edilmesi emredilmiş onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür. 7- İnsanların ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirine eşit oldukları belirtilmiştir. 8- Aile ve toplum hayatına zarar veren zina vb. davranışlar yasaklanmıştır.

18 9- Kuran-ı Kerim'in insanlara bir emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir. 10- Cahiliyyet döneminde Araplar arasında ihtilaf konusu olan gün ay ve yıl hesaplamasına açıklık getirilmiş çıkar için bazı ayların helal bazı ayların haram sayılması ve bunların yerlerinin değiştirilmesi yasaklanmış bir yıl oniki ay olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Mekke ve çevresinin kutsallığına işaret edilmiştir. 11- Emanetlerin sahiplerine mutlaka iadesi vurgulanmıştır.

19 HZ. PEYGAMBER VEDA HUTBESİNDE:
İslamiyet’in kutsal değerlerinin temel insan haklarının korunmasına ve sürdürülmesine verdiği önemi ortaya koymuştur. İnsanların eşitliği ilkesini vurgulamış, milletlerin birbirine üstünlüğün olmadığı belirtmiştir. Fertlerin hak ve sorumluluklarının neler olduğunu açıklamıştır.

20 Geliştirilerek günümüze kadar gelen insan haklarıyla ilgili evrensel hukuk kurallarını çok erken bir dönemde açıklamış ve Müslüman toplumlarda evrensel insani değerlerin uygulanmasını sağlamıştır.


"HUNEYN SAVAŞI, TAİF SEFERİ VE HZ.PEYGAMBERİN VEDA HUTBESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları