Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI"— Sunum transkripti:

1 ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI
PROF.DR.AYŞE AVCI ÇÜTF ÇOCUK RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ABD ADANA TÜRKİYE’DEKİ ÇOCUKLAR İÇİN İYİ BİR YÖNETİM, KORUMA VE ADALETİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ 28 ŞUBAT 2007 ADANA

2 CİNSEL İSTİSMAR Çocukla yetişkin arasındaki her tür cinsel etkileşimdir. Ne şekilde olursa olsun, bir yetişkin bir çocuğa cinsel amaçla yaklaşmışsa burada bir istismar vardır. Ancak durum çocuğa verdiği zarara göre değerlendirilmelidir. Yetişkinler için önemli görülmeyen bazı durumlar çocukta korku, kirlenmişlik ve suçluluk gibi duygular yaratabilir.

3 EPİDEMİYOLOJİ 1970’lerden öncesi oldukça nadir
Halk ve uzmanların bilinçlenmeleri sonrası sıklıkta belirgin artış Çeşitli çalışmalarda çocuklukta cinsel istismar sıklığı %10-40 olarak bildirilmektedir

4 RİSK FAKTÖRLERİ Cinsiyet Yaş Engellilik K/E= 1.5-3/1ABD
K/E= %57/43 Bizde Yaş Yaşla birlikte artar (0-3 yaşta %10, 4-7 yaşta %28.4, 8-11 yaşta %25.5, 12 yaş ve üstünde %35.9) Bizdeki yaş ortalaması 9,6, en küçük 20 ay kız. Engellilik Fiziksel engelli ve zeka geriliği olan çocuklarda fazla

5 CİNSEL İSTİSMARDAN SÖZ EDİLEBİLMESİ İÇİN
Bir küçüğün yetişkin tarafından cinsel örselenmesi Her ikisinin de yaşları 18’in altında ise aralarında en az 5 yaş fark olması Yaşlar birbirine eşit ise kuvvet ya da para zoru ile örselenme Zeka geriliği olan durumlarda ise yaşlar eşit olsa bile bir istismar söz konusudur diyebiliriz.

6 Son iki yılda polikliniğimize cinsel istismar nedeniyle başvuran 4-17 yaş aralığında yer alan 102 çocuk 44 erkek (%43.1), 58 kız (%56.9) olmak üzere 102 çocuk alınmıştır. Çocukların %92.2’si adli yollarla, %4.9’u kendi isteği ya da ailesi tarafından polikliniğimize başvurmuştur. Yaş ortalamaları 9.6  3.5 olarak saptanan çocukların; % 29.8’i okul öncesi, %64.9’u ilköğretim, %5.3’ü lise eğitim düzeyindeydiler

7 CİNSEL İSTİSMARA UGRAYAN ÇOCUKLARDA RUHSAL BELİRTİLER
Olay kronik gidişli ise; aşırı içe kapanma, özgüven eksikliği, okul başarısında zeka ile uyumlu olmayan düşme, cinsel oyun ve flört ilişkilerinden kaçınma ya da aşırıya kaçma, ilerisi için bordeline, çoğul kişilik bozuklukları. Olay akut ise; uyku ve beslenme bozuklukları, ani huy değişikliği, gece işemeleri, kabuslar, travma sonrası stress bulguları, özkıyım girişimi, tedavi edilmezse konversif- nörotik belirtiler.

8 TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU
Bir Ruhsal Hastalıktır. Asla tam olarak “geçti” ya da “iyileşti” denemez. Tıbbi kanıtlanmış iyi çalışılmış belirtilerle tanımlanmıştır. Yaşam boyu işlev düzeyini bozar Topluma tedavi maliyeti yüksektir, eğitimi bozar, toplumsal şiddeti arttırır. Trafik kazalarını arttırır. Toplumdaki suç oranlarını bile arttırır.

9 TRAVMA Bir yaşantının çocukta travmatik olarak algılanabilmesi için
Alışılmış, olağan yaşantıların dışında Ani , beklenmedik ve yoğun Çocuğun başa çıkma silahlarını tümüyle elinden alacak Savunma düzeneklerini yıkacak Acizlik, terkedilmişlik, savunmasızlık çaresizlik duyumlarına neden olması gerekir.

10 TRAVMATİK DENEYİMİ ÇOCUĞUN YAŞAYABİLMESİ İÇİN
Yaşının ve bilişsel düzeyinin tehlikede olduğunu anlaması için yeterli olması gerekir. (Akıl) İç dünyasında kendi yoğun çaresizliğini ve acizliğini duyumsaması gerekir. (Duyu) Daha önce travma ile ilgili yeterli kayıt ve duyumlarının olması gerekir. (Bellek- Kayıt)

11 DEPRESYON Birçok çalışmada major depresyon ve distimi ile ÇCİ arasındaki güçlü ilişki gösterilmiştir. ÇCİ öyküsü olan kadınlarda major depresyon sıklığı 3-5 kat daha fazla

12 Çok erken başlangıçlı duygulanım epizotları ile ilişkili
İstismar öyküsü olanlarda major depresyonun kliniğinin de başka türlü olduğu yönünde kanıtlar vardır Örn. İştah artması, kilo alımı, aşırı uyuma (daha sık) Çok erken başlangıçlı duygulanım epizotları ile ilişkili Depresyon sağaltımına verilen yanıt ta etkilenebilir Depresyon daha uzun sürelidir.

13 İstismar yaşantısının şiddeti ile depresyonun şiddetinin ilişkisi bir çok değişkenden etkilenmektedir. İstismar şekli; Cinsel amaçla dokunma biçiminde bile istismarın uzun dönemde kötü sonuçlandığı bildirileri vardır. Saldırgan ile yakın bir ilişki daha kötü sonuçlanmaktadır. Cinsiyet; Erkek çocuklarda daha kötü sonuçlanmaktadır.

14 CİNSEL DAVRANIŞLAR Genel olarak çeşitli davranış sorunları ÇCİ ile ilişkilidir; en açık ilişki cinsel davranış sorunları arasındadır. Bu etkiler daha küçük çocuklarda çok fazla bildirilmektedir. ÇCİ öyküsü fahişelik ve seks suçlarından tutuklananlar arasında anlamlı olarak yüksek bulunmuştur.

15 Cinsel istismara uğrayan ergenler çok erken gebelik için artmış risk altındadır.
İstismar sonucu gebe kalan ergenler olası depresyon, sosyal tecrit ve madde kullanımının bir sonucu olarak doğum komplikasyonları ve düşük doğum ağırlıklı bebekler için artmış risk altındadır

16 NÖROBİYOLOJİK SEKELLER
Araştırmalar daha çok hipatolamus-hipofiz-adrenal aksı, sempatik sinir sistemi, immün sistem ve nöroanatomik değişiklikler üzerine yoğunlaşmıştır.

17 NÖROANATOMİK DEĞİŞİLİKLER
Hipokampus boyutlarında azalma Kafa içi ve beyin boyutlarında azalma Orta ve arka korpus kallozumun midsagital kısımlarında azalma (azalmış kallozal volüm TSSB ve disosiyatif belirtilerle ilişkili)

18 AÇIKLAMANIN ETKİLERİ İstismarın çocuk tarafından açıklanması daima çocuğun çilesinin sona ermesi veya istismarın bitmesi ile sonuçlanmaz. İstismarı kendisi ortaya çıkaran çocuklar ile rastlantısal olarak ortaya çıkmış çocukları kıyaslandıklarında sonraki bir yılda anlamlı olarak daha kötü bulunmuşlardır. İstismarı kendileri ortaya çıkaran çocukların daha çok etkilendikleri fakat daha az sağaltım ve destek aldıkları bildirilmiştir.

19 ASEMPTOMATİK ÇOCUKLAR
Cİ sonrası çocukların yaklaşık olarak %40’ı hiç belirti vermez gibi görünürler. Çocukların ancak %10-20’si ay içinde belirti ortaya çıkarmaktadır.

20 ASEMPTOMATİK ÇOCUKLAR
Aile madde bağımlılığı, ruhsal hastalıklar, aile içi şiddet gibi ek risk etkenleri açısından değerlendiril-melidir. Daha sonraki maruziyetlerin önlenmesi, anlama ve normal hissetme ve ana-baba eğitimi üzerine planlanmış psikoeğitimsel bir müdahale önerilmektedir

21 SEMPTOMATİK ÇOCUKLAR Cİ çocuklarının %63’ünde en az bir ruhsal hastalık, %30’unda ise iki veya daha fazla ruhsal hastalık bulunmakta İstismar odaklı bilişsel davranışçı terapinin etkili olduğu gösterilmiştir;TSSB ve depresyon belirtilerinde, cinsel davranışlarda iyileşme İlaç sağaltımı

22 CEZAEVİ ÇOCUK SUÇLULARIN SIĞINACAK TEK YERİ OLMUŞ
26/02/2007 RADİKAL - ANKARA - TBMM Okullarda Şiddeti Araştırma Komisyonu, Trabzon incelemesinde çarpıcı gerçeklerle karşılaştı. Cezaevindeki bazı çocuk mahkûmlar burayı 'kalacak ve yemek yenecek yer' olarak görüyordu. Dokuz ili listesine alan AKP'li başkan Halide İncekara, AKP Mustafa Ataş ve CHP'li Mustafa Gazalcı'dan oluşan komisyon heyeti, ilk durak Trabzon'da, okul, yetiştirme yurdu ve cezaevi gezdi. Cezaevindeki çocuklar, 'silah ve uyuşturucuya' çok kolay erişebildiklerini söyledi. Bazı çocuklar, evde silah olduğunu ve yerini de her zaman bildiklerini anlattı. Pişmanlıklarını da anlatan çocuklar, "Herkes bizi ziyaret edip, 'Şöyle yapın, böyle yapın' diyor. Keşke cezaevine girmeden anlatsalardı" dedi. İkinci kez suç işleyen bir çocuk "Çıktıktan sonra beni kimse kabul etmedi, ablam bile" derken, bazıları ailelerinin kendilerini eve almadığını, kalacak yer ve yemek olduğu için suç işleyip cezaevine geldiklerini söyledi. Heyet, büyükler için yapıldıktan sonra çocuklar için özel bölüm oluşturulan cezaevinin fiziki şartlarının çocuklar için uygun olmadığı görüşüne vardı.


"ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları