Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sporda Yönetim ve Organizasyon

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Sporda Yönetim ve Organizasyon"— Sunum transkripti:

1 Sporda Yönetim ve Organizasyon
Nuran Kandaz gelen

2 Örgüt Kavramı Bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen insan kümeleri diyebileceğimiz örgüt (Öztekin 2002), kavram olarak gerçekte iki değişik anlamda kullanılmaktadır. Birincisi bir yapı, iskelet ve önceden planlanmış ilişkiler topluluğu anlamına gelen örgüttür. İkincisi ise, bu yapının oluşturulması sürecini, bir faaliyetler dizini ve örgütleme faaliyetlerini ifade eden örgüttür. Bu bağlamda örgütleri, toplumsal gereksinimlerin bir kısmını karşılamak üzere, önceden belirlenmiş amaçları gerçekleştirecek görev ve rolleri yapmak için güçlerini, eylemlerini eş güdümleyen iş görenlerden oluşan toplumsal açık bir sistem (Başaran 1982) ve insanlardan, teknolojilerden ve insanların birbirine ya da işlerine karşı ilişkilerini düzenleyen yapı ve süreçlerden oluşan bir bileşim (Balcı 2000) şeklinde tanımlamak mümkündür.

3 Yönetim… Her tür işletme ve kuruluşlarda, eğitim ve sağlık kurumlarında, sendika, dernek, spor örgütleri, dini, askeri ve siyasi örgütlerde uygulanan evrensel bir süreçtir. Bir ülkenin sahip olduğu yönetim kaynaklarının miktar ve kalitesi ile iktisadi gelişme düzeyi arasında yakın bir ilişki vardır.

4 Yönetimin Kavramsal İçeriği
En öz anlatımla yönetim, insanlar aracılığıyla işleri yaptırmak olarak tanımlanır. Yönetim, ortak amaçların etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için, bir insan grubunda işbirliği ve eşgüdüm sağlamaya yönelik faaliyetler bütünüdür. Örgütsel açıdan yönetim ise, örgütsel amaçlara etkili ve verimli bir biçimde ulaşabilmek için, kaynakların planlanması, örgütlenmesi, yöneltilmesi, eşgüdümlendirilmesi ve denetlenmesi sürecidir Yönetimden söz edebilmek için; Yöneticiler ve onların iş yaptıracağı diğer insanlar olmalıdır. Bu insanlar arasında bir işbirliği sağlanmalıdır. Bu işbirliği belli bir amaca ya da amaçlara yönelmiş olmalıdır. Örgütsel etkinlik ve verimlilik esas alınmalıdır.

5 Yönetim aşağıdaki şekilde ayrı ayrı değerlendirilebilir:
Yönetim bir süreçtir: Yönetim işi, birbiri ile ilişkili işlevlerin -planlama, örgütleme, yöneltme, eşgüdümleme (koordinasyon) ve denetim- oluşturduğu bir süreçtir. Yönetim bir grubu/kademeyi anlatır. Bu yönüyle yönetim, örneğin bir fabrikada genel müdür, genel müdür yardımcısı, pazarlama müdürü ve ustabaşı gibi yönetenler ile usta, muhasebe elemanı gibi yönetilenlerden oluşan grup üyelerinden ve üst kademe, orta kademe ve alt kademe yönetim gibi yönetim kademelerinden oluşur. Yönetim bir bilim dalıdır. Yönetim bilimi gerçeğin tanınması bilimidir. Bu kapsamda, yönetim olgusunun nasıl işlediği, karşılaştığı belli başlı sorunlarının neler olduğu ve niçin bu sorunlarla karşılaşıldığı sorularına yanıt aranır.

6 Yönetim aşağıdaki şekilde ayrı ayrı değerlendirilebilir:
Yönetim bir sanattır. Yönetim sanatı, yönetsel bilgi ve becerilerin sistemli bir şekilde uygulanması ile ilgilidir. Bu kapsamda, somut örgütsel amaçları başarmak, sonuçları etkilemek, farklılıklar yaratmak, yönetimin sanatsal yönünü oluşturur Yönetim bir meslektir. Yönetim süreci hakkındaki çok geniş ve sistemli bilgi topluluğunun oluşması, işletme yönetimi ile ilgili okulların ve örgütlerin kurulup gelişmesi, sayıları gittikçe artan yönetim danışmanları, yönetsel davranışta ahlâkî unsurlara verilen önemin artması vb., yönetimin bir meslek olarak geliştiğini gösteren en kuvvetli kanıtlardır.

7 Yönetim… Amaçların etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesi maksadıyla bir insan grubunda, işbirliği ve koordinasyon sağlamaya yönelik faaliyetlerden oluşan yönetim uygulamaları, çok eskilere dayanmaktadır. KURUMUN MEVCUT MADDE VE İNSAN GÜCÜ KAYNAKLARININ AMAÇLARA YÖNELİK BİÇİMDE AKILCI VE RASYONEL KULLANIMIDIR.

8 Yönetim Düşünceleri Geleneksel Yönetim Dönemi Antik Çağda Yönetim
Eski dönemlere ait büyük eserlerin yapımı, o dönemlerde de yönetsel becerilere gereksinim duyulduğunu kanıtlamaktadır. Örneğin, eski Mısır’da vergilerin toplanması, yolların, sulama kanallarının ve piramitlerin yapılması ve diğer toplumsal hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında karşılaşılan sorunlar, iyi işleyen bir yönetim sürecinin varlığı ile çözümlenebilmiştir Sümerlerde, M.Ö. yaklaşık 5000’lerde yönetsel faaliyetlerin izlenmesi ve kontrol edilebilmesi için bir kayıt tutma yönteminin geliştirildiği görülmektedir. Mısırlılar, M.Ö. 4000’li yıllarda piramitleri ve tapınakları inşa etmişlerdir. Çinliler, M.Ö. yaklaşık 1100’de Çin Seddi gibi büyük ve görkemli projeleri tamamlayabilmek için yönetim becerileri geliştirmişler

9 Yönetim Düşünceleri Orta Çağda Yönetim
XV. yüzyılın sonlarında, İtalyan siyaset adamı ve yönetim düşünürü Niccolo Machiavelli’nin fikir ve görüşleri de çağının yönetim düşüncesini büyük ölçüde etkilemiştir. Sanayi Devrimi ve Etkileri 18. yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de başlayan, 19. ve 20. Yüzyıllarda Avrupa ve Amerika’ya yayılan sanayi devrimi, yönetim düşüncesi bakımından son derece önemli bir olaydır. Sanayi devrimine bağlı olarak ortaya çıkan makineleşme, fabrika sisteminin oluşmasını ve el sanatları ile ev sanayinin ve küçük üretim birimlerinin belirli bir çatı altında toplanması ve merkezileşmesi sonucunu doğurmuştur. Böylece insan enerjisi yerini makinelere bırakmış ve bunun sonucu üretimde önemli artışlar kaydedilmiştir.

10 Yönetim Düşünceleri Klasik Yönetim Yaklaşımı
1800’lü yılların örgütleri açısından sanayileşme; kaynak birikimi ve hacimsel büyüme anlamına gelmiştir. Bu büyüme bir yandan sanayileşmenin iki önemli unsuru olan işbölümü ve uzmanlaşmayı, diğer yandan da satış, üretim hacmi ve istikrar artışı ile maliyetlerde düşüşü beraberinde getirmiştir.

11 Yönetim Süreci Yaklaşımı
Yönetim Düşünceleri Klasik Yönetim Yaklaşımı Bilimsel Yönetim Frederick W. Taylor Frank Bunker ve Lillian Moller Gilbreth Yönetim Süreci Yaklaşımı Henry Fayol Mary Parker Follett Bürokratik Yaklaşım Max Weber

12 Yönetim Düşünceleri Bilimsel Yönetim Yaklaşımı: F.W. Taylor ve Arkadaşları Bilimsel yönetim; işletme içindeki her işin ki bunlara örgüt içindeki hareket kuralları ve standart iş uygulamaları da dahildir bilimsel yöntemlerle geliştirilmesini, örgüt çalışanlarının dikkatli bir işe alım ve eğitim sürecinden geçirilmesini ve çalışanların uygun denetçilerle desteklenmesini öngören bir yaklaşımdır Taylor, işlerin tasarımı ile yapılış biçiminin mühendislik yönünden ve bilimsel olarak incelenerek yeniden düzenlenmesi durumunda hem verimliliğin artacağına, hem de örgüt ve iş görenlerin bu yeni düzenden daha fazla yarar sağlayacağına inanmıştır. Taylor bu inancını, 1911 yılında yayımlanan “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” başlıklı kitabına dökerek uygulamaya geçirmiştir

13 Yönetim Düşünceleri Yönetim Süreci Yaklaşımı: H. Fayol
Taylor ya da Bilimsel Yönetim Yaklaşımı, daha çok iş tasarımı ve işlerin yapılış biçimi üzerinde dururken; Fayol, yönetim süreci yaklaşımını (yönetsel teori) ortaya atarak örgütün bütününü ele almaya çalışmıştır. Diğer bir ifadeyle, bilimsel yönetim yaklaşımı, işgörenlerin verimliliği üzerine odaklanırken; yönetim süreci yaklaşımı, örgüte bütünsel olarak yaklaşmaktadır. Yönetim düşüncesine önemli katkılarda bulunan Fayol, 1916 yılında Fransa’da “Administration Industrielle et Générale” (Genel ve Endüstriyel Yönetim) adlı kitabını yayımlamıştır. Fayol söz konusu eserinde, yöneticilerin yerine getirmeleri gereken beş temel işlev belirlemiş ve bunları; planlama, örgütleme, yürütme, eşgüdümleme ve denetim olarak adlandırmıştır.

14 Yönetim Düşünceleri Bürokrasi Yaklaşımı: M. Weber
Bu yaklaşım, sanayileşen ve gelişen sanayi toplumunda eski tip örgütlemenin yeterli olmadığı, yerine ideal bir örgüt yapısı olan bürokrasilerin geçmesi gerektiği düşüncesinden kaynaklanmıştır. “The Theory of Social and Economic Organization” adlı ilk kez 1921 yılında Almanya’da yayınlanmıştır. Weber, bürokrasiyi kırtasiyecilik anlamında değil, yönetenlerin, yönetim gücünü yasal yetkiye dayandırdıkları nesnel, yazılı kurallara uygun ideal bir yönetim yapısı olarak ele almıştır. Söz konusu yaklaşımın temel özellikleri; iş bölümü, açıkça tanımlanmış hiyerarşi, ayrıntılı kural ve kaideler ve kişilere göre değişmeyen ilişkilerdir

15 Yönetim Düşünceleri Weber’in bürokrasi yaklaşımının genel ilkeleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir : •Örgütte, her çalışanın yetki ve sorumluluklarının açıkça saptandığı bir işbölümü anlayışı egemen olmalıdır; •Yetki ve sorumlulukların belirli bir hiyerarşik anlayışa, yani kumanda zincirine uyumlu olarak tanımlanması gerekmektedir; •Çalışanların yürüttüğü görevlere ilişkin olarak, yetki ve sorumlulukları kapsayan bir kurallar sistemi oluşturulmalıdır; •Belirli görevlere getirilecek olan kişiler belli stajlar ve eğitimler görmeli ve bu görev için gerekli teknik yeteneklere sahip olmalıdır; •En üst düzeydeki yönetici dışında yetki sahibi kılınacak kişiler seçimle değil, atamayla iş başına gelmelidir. •Yöneticiler sabit aylık ücretlerle çalışmalıdır; •Yöneticiler yönettikleri örgütün sahibi olmamalıdır. •Akılcı ücretlendirme/ödüllendirme/zorlayıcı önlemler geliştirilmelidir. •Her alt mevki, bağlı olduğu üst mevki tarafından denetlenmelidir. •Astlar, üstlerinin emirlerine, salt daha akılcı ve yasal olduğu için uymalı; kişisel özelliklere ve yeteneklere dayalı itaat yasaklanmalıdır. •Hiyerarşik mevkiler arasında gerçekleşecek olan ilişkiler, yazılı iletişime dayandırılmalı ve kanıt olarak bu evraklar saklanmalıdır.

16 Yönetim Düşünceleri Neo-klasik Yönetim Teorisi (Davranışsal Yönetim Teorisi) Klasik yönetim düşüncesinin en çok eleştiri alan yönünün insan öğesini ikinci plana atması konusunda olduğunu belirtmiştik. Neoklasik yönetim teorisinin ise, klasik yaklaşımın bu eksikliği görüp gidermeye çalışmasıyla ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Neo-klâsik teorinin ortaya çıkış nedenlerinden biri; ekonomik, sosyal, kültürel, teknolojik değişme ve gelişmeler sonucu klasik teorinin yetersiz kalması, diğeri; insan ilişkilerinin etkisidir.

17 Yönetim Düşünceleri Klasik yönetim yaklaşımı üretim üzerinde yoğunlaşırken, neoklasik yönetim yaklaşımı söz konusu üretimi sağlayan personel yani insan öğesi üzerinde yoğunlaşmıştır. Neo-klâsik teori, zamanla yönetim teknolojisinin eksik kalan yönlerini de tamamlayarak yönetim biliminin ana alanlarından birisi haline gelmiştir. Yaklaşımının temel varsayımlarından yola çıkan ve davranış bilimlerindeki gelişmelerden yararlanan yönetim bilimciler, işgörenlerin güdülenmesinden, karar vermeye, önderlik davranışından, katılmalı yönetimden, amaçlara göre yönetime değin pek çok konuda araştırmalar yaparak, son çözümlemede yönetimin etkinliği ve verimliliği artırma çabalarını sürdürmüşlerdir

18 Yönetim Düşünceleri Neo-klasik yaklaşımın gelişmesinde Elton Mayo, Douglas McGregor, Abraham Maslow, Fritz Roethlisberger gibi yazar ve araştırmacıların önemli katkıları olmuştur. Yönetim düşüncesinin evrimi gözden geçirildiğinde, çalışmaların her duruma uygulanabilecek yönetim ilkelerinin neler olduğunun araştırılması üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu amaçla, klasik yönetim teorisyenleri, işletmenin işleyişi üzerinde odaklanmışlar ve iyi bir işletme yapısının nasıl olduğunu belirleyecek ilkeler geliştirmişlerdir. Davranışsal yaklaşım ise, klasik yönetim teorisyenlerinin göz ardı ettiği insan faktörünün önemine dikkat çekmişlerdir. Ancak her iki yaklaşım da, işletmeyi yaşadığı çevreden soyutlamış ve işletmeyi tek bir parça olarak incelemiştir1

19 Yönetim Düşünceleri Modern Yönetim Yaklaşımları
Klasik ve davranışsal yönetim yaklaşımının, yönetim sorunlarını kesin olarak çözümlemeye yetmemesi, bu alanda yeni araştırmaları zorunlu hale getirmiştir. Özellikle de iki teorinin işletmelerdeki insan öğesine çok değişik açılardan bakması, bir orta yol bulunmasını gerektirmiştir. Klasik akım, teknik bir yaklaşımla örgütsel yapıyı incelemiş rasyonel (akılcı- ussal) bir sistem sunmaya çalışmıştır. Neoklasik akım ise, bir bakıma klasik sistemin önerdiği teze karşı sürülen bir anti tez birleştirmeye yönelik çabalar olarak değerlendirilir.

20 Yönetim Düşünceleri Modern yönetim yaklaşımı, klasik ve davranışsal yönetim teorisinin tutum ve önerilerini, yeni ve değişik bir açıdan ele alıp yorumlamıştır. Buna göre, modern yönetim kuramlarının en önemlileri; Sistem Yaklaşımı ile Durumsallık Yaklaşımı’dır. Çağdaş yönetim ve organizasyonlar, sistem yaklaşımından esinlenerek tasarlanırlar. Bu yaklaşıma göre, işlemeler çevrelerinden aldıkları girdileri, belirli bir dönüşüm sürecinden geçirdikten sonra mal ve hizmet olarak topluma sunan birer açık sistemdirler. İşletmelerin varlıklarını sürdürmeleri, yaşadıkları çevreye uyum sağlamalarına ve toplumun kendisinden beklentilerini karşılamalarına bağlıdır

21 Yönetim Düşünceleri Sistem fikrini yönetime ilk sunan kişi Elton Mayo olmuştur. Daha sonraları Bell Telefon Şirketi’nin yıllarca genel müdürlüğünü yapan Chester Barnard, biçimsel örgütlerle (ussal sistemle) doğal sistemi birleştirmeye çalışmıştır. Biçimsel örgütü “iki ya da daha çok kişinin bilinçli bir biçimden eşgüdümlenen faaliyetlerinin bir sistemi” olarak tanımlayan Barnard, onu parçaların toplamından daha fazla bir bütün olarak görmektedir. Bu görüş sistem fikrinin ana temasıdır. Yazara göre örgütler bir sistem olarak birçok alt sistemlerden oluşmuştur. Birçok düşünür sistemi, “birbirine bağımlı olan iki veya daha fazla parça veya alt sistemlerden oluşan, çalışma ve özellikleri itibariyle belirli bir sınırı olan ve diğer sistemlerden ayırt edilen örgütlenmiş ve bölünmez bir bütün” olarak tanımlamaktadırlar.

22 Yönetim Düşünceleri Genel sistem kuramına göre, sistemler çok karmaşık bir yapı ve işleyişe sahiptir. Her sistem, yakın çevresiyle doğrudan uzak çevresi ile dolaylı etkileşimlerde bulunmaktadır. Bu birimler sistemin amacını gerçekleştirecek şekilde birbirleriyle bağlantılı olarak işlev görmektedir. Bu nedene bubirimleri, birbirinden bağımsız olarak kesin ve katı kurallarla açıklama olanağı yoktur. Bir birimin yapı ve işleyişi, diğer birimin yapı ve işleyişinden dorudan veya dolaylı olarak etkilenmektedir. Sistem yaklaşımı yöneticiye, örgüt amaçlarını alt sistemlerle bağlantılı olarak belirleme, farklı parçalarla ilişkilendirme, sistemle bir bütün olarak uyum sağlama ve her sistemin ana sisteme olan katkısını daha net gözlemleme olanağı sağlamıştır.

23 Yönetim Düşünceleri Modern yönetimde diğer bir yaklaşım da durumsallık yaklaşımıdır. Klasik ve neoklasik yaklaşımların, organizasyon sorunları karşısında yetersiz kalması üzerine, 1950’li yılların sonu ile 1960’larda organizasyon konularına bütünüyle farklı bir açıdan bakılmaya başlanmıştır. Bundan önceki yaklaşımların ana fikri olan “en iyi organizasyon yapısı oluşturmak” ve “organizasyon” ilkeleri geliştirmek yerine bu yeni yaklaşımlar her yerde ve zamanda geçerli bir organizasyon yapısı olmadığı, organizasyon ile ilgili her şeyin “koşullara bağlı” olduğu düşüncesini temel almıştır. Bu durumun sonucu olarak da organizasyon yapısı ve örgütsel davranış ile çevre koşulları, teknoloji ve büyüklük arasındaki ilişkiler yoğun olarak araştırılmaya başlanmıştır1

24 Yönetim Düşünceleri Durumsallık yaklaşımı, adından da anlaşılacağı üzere, yönetim içinde bulunan “durum”lara veya “şart”lara ağırlık veren bir yaklaşımdır. Klasik, neoklasik ve sistem yaklaşımlarının yerini alan yeni bir yaklaşım değil, ancak onlarla birlikte ele alınan ve o yaklaşımların hangi durumlarda daha yararlı ve etkin olabileceklerini araştıran bir yaklaşımdır.

25 Yönetim Düşünceleri Durumsallık yaklaşımı farklı durumların farklı uygulamalar gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, çeşitli durumlarla ilişkili olarak gerekli olduğunda, diğer yönetim yaklaşımlarının bağımsız ya da kombinasyon halinde kullanılmasıdır. “Yönetimde her zaman geçerli olabilecek en iyi yol” olmadığını, en iyinin içinde bulunulan duruma bağlı olarak değiştiğini ileri sürmektedir. Örneğin Weber, bürokratik işletme yapısının en iyi işletme yapısı olduğunu ileri sürmektedir. Ancak durumsallık yaklaşımı açısından bakıldığında, bürokratik işletme yapısı örgütleme ilkelerinden sadece biridir. Durumsallık yaklaşımı, kendisinden önce gelen üç temel yönetim yaklaşımını (geleneksel, davranışsal, sistem yaklaşımı) içine alan bir bütündür.

26 Yönetimin işlevi (süreç)
Yönetim süreçleri Henri Fayol’un çalışmalarının bir ürünüdür. Bir işletmeyi iç ve dış unsurların gerektiği şekilde örgütlendirerek (teşkilatlandırarak) yönetmek için yapılması gerekenler, yönetim süreçlerini teşkil eder. Aynı zamanda yönetim sürecinin aşamalarını da ifade eden beş temel yönetim işlevi Plânlama ve karar verme, örgütleme, yürütme, eşgüdümleme (koordinasyon) ve denetimdir

27 Yönetimin işlevi (süreç)


"Sporda Yönetim ve Organizasyon" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları