Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

AİLENİN YAŞADIĞI DUYGU DURUMLARI NELERDİR VE ÖĞRETMEN AİLEYE NASIL DESTEK OLMALIDIR? Anne-baba bir bebekleri olacağını öğrendikleri andan itibaren heyecanlı.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "AİLENİN YAŞADIĞI DUYGU DURUMLARI NELERDİR VE ÖĞRETMEN AİLEYE NASIL DESTEK OLMALIDIR? Anne-baba bir bebekleri olacağını öğrendikleri andan itibaren heyecanlı."— Sunum transkripti:

1 AİLENİN YAŞADIĞI DUYGU DURUMLARI NELERDİR VE ÖĞRETMEN AİLEYE NASIL DESTEK OLMALIDIR? Anne-baba bir bebekleri olacağını öğrendikleri andan itibaren heyecanlı bir bekleyiş içine girerler. Engelli bir bebek dünyaya getirme kaygısı da yaşayabilirler. Ancak anne-babanın beklentileri ve tüm hazırlıkları sağlıklı bir bebeğe göredir. Tüm hazırlıkların ve beklentilerin sonucunda yetersizliği olan bir çocuğa sahip olduğunu öğrenen ailede sevinç ve mutluluğun yerini yoğun bir yas duygusu alabilir. Böyle bir çocuğun doğumuyla çok karmaşık bir psikolojik durum içine girerler. Aileler bu durumu , yüzüne bir tokat inmesi, ani bir ölüm haberi almak veya dünyanın kararması gibi betimler.

2 ÖZÜRE UYUM SÜRECİNDE AİLELERİN GEÇİRDİĞİ AŞAMALAR.
Şok, inkar, keder ve çöküntü (depresyon) 2.Aşama: Karışık duygular, suçluluk, kızgınlık, utanma 3.Aşama: Kapı kapı dolaşma, anlaşma, uyma ve yeniden düzenleme, kabul ve uyum Anne baba çaresizlik içinde durumu bir türlü kabul edemez. Şok duygusu yaşar. Aileler, özellikle anneler bu dönemde ağlama krizleri yaşayabilirler. Çevreleriyle iletişimleri azalır ya da tamamen kesilebilir. Anne babalar çocuklarındaki bu farklılığı kabul edemeyerek inkar eder, uzmandan uzmana dolaşıp, çareler arayarak çocuklarının iyi olabileceği umudunu taşır. Ancak durumu inkar eden aile çocuğu için yapılması gerekenleri hayata geçirmeyi erteler. Bu yüzden ailelere bu dönemde destek olmak durumu kabullenme süreçlerini hızlandırır ve gerçekçi beklentiler oluşturmalarına yardımcı olur.

3 yapabildiklerini akranlarının
“ Bu,öylesine rahatsız ediciydi ki inanmak, kabullenmek hiç mümkün değil. Heleki bizim ailede böyle bir çocuğun olması kaldırılabilir bir şey değil. Gözümü kapatıp açtığımda her şey düzelecek diye bekliyorum. Dayısı da zaten geç konuşmuştu. Benim çocuğum da konuşacak,normal. Hiç bir sıkıntısı yok.” Zamanla çocuğunun yapabildiklerini akranlarının davranışlarıyla karşılaştıran anne-baba inkâr aşamasından çıkıp depresyon ve hayal kırıklığı yaşadığı aşamaya gelebilir. Çünkü gerçeklerin farkına varır ve bununla nasıl baş edeceğini bilemez. Bu duyguları yaşayan ailede de sosyal etkileşimlerden kaçınma ve geri çekilme davranışları gözlenebilir.

4 2.Aşama: Bir süre sonra anne-babalar suçluluk, kızgınlık, öfke, utanma gibi duyguları yaşayabilirler. Bu duyguları çevrelerindeki diğer bireylere [öğretmen, uzman, hekim, sağlıklı diğer bireyler vb.) yansıtabilirler. Çünkü özel eğitim değerlendirme kurul raporunda ve özürlü sağlık kurulu raporunda yetersizliği tanımlanmasına rağmen anne-baba hala çocuğunun yetersizliğini inkâr ediyor ve ya depresyon yaşıyor olabilir. Aileler bu dönemde çoğu zaman toplumun çocuklarına gösterdiği ,ret, acıma ve garipseme duygularıyla baş etmeye çalışırlar.

5 3.Aşama: Anne-baba zamanla çocuğuyla daha olumlu ilişkiler kurabileceğini fark eder. Artık "ne yapabiliriz?" diye düşünmeye, çocuk için ve çocukla birlikte neler yapılabileceğini planlamaya başlar. Böylece anne-baba kabul etme ve uyum sürecine girmiş olur. Tabi bu da aile bireylerinin olumlu yaklaşım ve iletişimiyle yakından ilgilidir.Bazı aileler birbirine destek olurken, bazıları da birbirinden uzaklaşır.

6 Aile Tepkilerini Etkileyen Değişkenler;
Ailelerin sorunla başa çıkma kapasiteleri, Ailenin büyüklüğü ve kültürel yapısı, Anne babaların kişilik özellikleri, Eşlerin birbirlerine ne ölçüde destek oldukları, Anne babaların evlilik uyumları, Dini inanışları, Yakın çevrenin ve toplumun özellikleri, Aile bireylerinin sosyoekonomik düzeyleri, Doktorların davranışları, Çocuğun cinsiyeti,özrünün türü ve derecesi gibi faktörler etkilemektedir. Aynı zamanda toplumun ve devletin bu çocuklara ve ailelerine verebildiği hizmetlerle servislerin niteliği ve niceliği de önemli olmaktadır. Bizim ülkemizdeki durum nasıl?

7 Öğretmen Aileye Nasıl Yardım Edebilir:
Ailenin tüm duygusal süreçlerinin farkında olarak bu tepkilere hazırlıklı olmalı. Ailenin gösterdiği kızgınlık duygusunun ve tepkili davranışlarının kendisine yönelik olmadığını bilmeli ve eğitim programını sistemli ve tutarlı bir şekilde uygulamaya devam etmelidir. Aileyi dinlemeli, Ailenin duygularını anladığını göstermeli, Bu duyguların normal olduğunu, bu duygularla başa çıkabilmek için neler yapılması gerektiğini anlatmalı, Ailenin çocuğun durumunu kabullenmesine yardımcı olmalı, Olumlu ve gerçekçi beklentiler oluşturmasına katkıda bulunmalı, Aileyi psikolojik destek alması için yönlendirmelidir.

8 6.1.NEDEN AİLE EĞİTİMİ? Çünkü Yasal Olarak Sorumluyuz. Anayasanın 42. maddesinde; "kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." ve "Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır." ifadesi yer almaktadır. Buna göre eğitimin her türünde ve kademesinde eğitim hizmetlerinden yararlanma, yetersizliği olan bireylerin anayasal hakkıdır. Anayasadan gücünü alan bazı kanun ve yönetmelikler yetersizliği olan bireylerin eğitim haklarını koruyan yaptırımlarda bulunmaktadır.

9 Aile Eğitimi ile ilgili yasal dayanaklar incelendiğinde;
573 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre; Tanılama, değerlendirme ve yerleştirme sürecinin her aşamasında ailelerin de görüşüne başvurulmalı ve eğitim sürecine aktif katılımları sağlanmalıdır. Özel eğitim hizmetleri süreci ailenin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi temeline dayalı olarak evlerde veya kurumlarda sürdürülür. Yetersizliği olan bireylerin aileleriyle birlikte yaşama becerilerini geliştirmelerine yönelik aile eğitimi planlanır. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitime ihtiyacı olan bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür.

10 5378 Sayılı Özürlüler Kanununda;
Genel esaslar MADDE 4.- Bu Kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde aşağıdaki esaslara uyulur: a) Devlet, insan onur ve haysiyetinin dokunulmazlığı temelinde, özürlülerin ve özürlülüğün her tür istismarına karşı sosyal politikalar geliştirir. Özürlüler aleyhine ayrımcılık yapılamaz; ayrımcılıkla mücadele özürlülere yönelik politikaların temel esasıdır. b) Özürlülere yönelik olarak alınacak kararlarda ve verilecek hizmetlerde özürlülerin, ailelerinin ve gönüllü kuruluşların katılımı sağlanır. c) Özürlülere yönelik hizmetlerin sunumunda aile bütünlüğünün korunması esastır. Rehabilitasyon MADDE 10.- Rehabilitasyon hizmetleri toplumsal hayata katılım ve eşitlik temelinde özürlülerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak verilir. Rehabilitasyon kararının alınması, plânlanması, yürütülmesi, sonlandırılması dâhil her aşamasında özürlü ve ailesinin aktif ve etkili katılımı esastır. .

11 Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde ise; Aile eğitimi hizmetlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu yönetmelik şu sorulara net bir şekilde cevap vermektedir. Aile Eğitimini Kim Uygular? Rehberlik ve araştırma merkezleri, özel eğitim okul/kurumları ve kaynaştırma uygulamaları yapılan okullar tarafından aile eğitim programları hazırlanır ve uygulanır. Okulda idareciler ve tüm öğretmenler aile eğitimi programının hazırlanması ve uygulanmasından sorumludur. Aile Eğitimi Nasıl Uygulanır? Bireysel, grup ya da uzaktan eğitim şeklinde uygulanır. Bireyin yetersizliği, gelişim özellikleri, eğitim ihtiyaçları ve ailenin ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanır ve uygulanır. Aile eğitim programları ailenin katılımıyla bir yıllığına planlanır ve her yıl yeniden geliştirilerek uygulanır.

12 6.3.1. Aile Eğitim Programı Nasıl Hazırlanır?
Aile eğitimi programının içeriğinde neler olmalıdır? * Ailenin yararlanabileceği sağlık, eğitim, bakım vb. hizmetlere ulaşım, * Ailenin ve öğrencinin yasal hakları ve ilgili mevzuat hükümlerini öğrenme, * Ailenin çocuğunu tanıma ve çocuğu ile ilgili gerçekçi olumlu beklentiler oluşturma ihtiyacı, * Ailenin eğitim sürecine katkı sağlaması, * Çocuğuna karşı olumlu tutum ve davranışlar geliştirmesi, * Çocuğunun sosyal kabulünü sağlaması, * Diğer ailelerin veya öğrencilerin çocuğu sınıfa kabul etmelerini kolaylaştırması.

13 Günümüzde anne babaların eğitime katılmaları görüşünü destekleyen nedenler şöyle belirtilebilir.
Aileler çocuklarının gerçek durumunu herkesten daha iyi bilirler ve onları daha iyi tanırlar. Çocuklarının öğrenmeleri ile daha ilgilidirler. Çocuğun eğitime başladığı andan itibaren, onun eğitim programına doğrudan katılan gruptur. Diğer çocuklar bir çok beceriyi anne babalarından kolaylıkla öğrenebilirken, özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar sistematik öğretim uygulamaları olmaksızın öğrenememektedirler. Bu nedenle anne babaların öğretici olarak yetiştirilmesi gündeme gelmektedir. Bu konuda bilgisi artan aileler: Toplum tarafından kendilerine ve çocuklarına sağlanan eğitim hizmetlerinin niteliğini arttırmada etkili olabilirler. Gün boyu kendilerine eğitim hizmeti veren ekip tarafından alınan kararları izleyebilir ve uygulayabilirler.

14 Aile Eğitiminin Yararları Nelerdir?
Anne-baba eğitime aktif olarak katılır, çocuklarına gerekli becerileri nasıl öğreteceklerini öğrenirler. Böylece engelli çocuğun okulda kazandığı becerilerin ev ortamında aile ile işbirliği yapılarak pekiştirilmesi sağlanarak, eğitimin sürekliliği, yaygınlaştırılması ve kalıcılığı desteklenmiş olacaktır. Eğitimde okul-ev paralelliği sağlanır. Öğretmen öğrencinin eğitimine aileyi de dahil ederek ve aileyle iş birliği yaparak eğitim sürecinde başarıya daha hızlı ulaşır. Anne-babalar kendilerini daha yeterli hissederler ve çocuklarına daha olumlu yaklaşırlar. Ailesinin de desteğiyle yapabildiği becerileri artan kaynaştırma öğrencisinin sınıfında ve bulunduğu diğer ortamlarda sosyal kabulü kolaylaşır. Diğer öğrencilerin ailelerinin kaynaştırma eğitimi uygulamalarına yönelik olumsuz tutumları azalır. Programda grup çalışmalarına yer verilerek ailelerin birbirleriyle etkileşime girmelerine, deneyimlerini ve anlatılan konularla ilgili bilgilerini birbirleriyle paylaşmalarına, karşılaştıkları problemler karşısında yalnız olmadıklarını görmelerine imkan sağlanmış olur. Bu ailelerin durumu kabullenme ve başa çıkmaları için her türlü sosyal destek çok önemlidir.

15 Öğretmenlerin,anne babalarla etkili bir işbirliği kurmalarını engelleyen tutum ve davranışlar:
Anne babaları çaresiz, psikolojik sorunları olan yetersiz kişiler olarak görme, Uzak mesafeli davranma, Çocuğun bu durumlarından anne babaları sorumlu tutma, Anne babalara ilişkin olumsuz beklentiler içinde olma, Anne babaları çeşitli terimlerle etiketleme eğiliminde olma, Öğretmenlerin bu tutum ve davranışlarının yanı sıra benzer biçimde anne babalar da etkili öğretmen anne baba işbirliğinin kurulmasını engelleyen tutum ve davranışlara sahip olabilirler.

16 ENGELLİ ÇOCUKLARA YÖNELİK HAZIRLANAN AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI
Günümüz için hiç de yeni olmayan anne baba eğitimine ilişkin eğitim programlarının geçmişi 1800’lü yıllara değin uzanır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuğun eğitiminde anne babaların daha fazla katılımının bir sonucu olarak , anne babalara yönelik pek çok amaca hizmet edebilecek anne baba eğitimi programları düzenlenebilmektedir. Bu programlar ; anne babalara okulun politikalarına, öğretim araçlarının evde kullanımına ilişkin bilgi veren tek oturumluk programlar olabileceği gibi , bireyselleştirilmiş eğitim planlarının hazırlanması ve çocuk davranışlarının yönetimi gibi çok oturumlu ve farklı amaçlara dönük programlar da olabilmektedir.

17 Ailenin gereksinimlerine göre ev merkezli aile eğitim programları, okul merkezli aile eğitim programları veya ev-okul merkezli aile eğitim programları hazırlanabilir. Ev Merkezli Aile Eğitim Programları: Ailenin evde eğitilmesi , evin verimli bir eğitim ortamı haline getirilmesinde avantajlıdır. Evde uygulana programlar, bir uzman ya da danışman tarafından, ailelerin ve çocuğun ev ortamındaki ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra oluşturulmaktadır. Ev merkezli eğitim programlarında iki çeşit eğitim programı kullanılmaktadır. Portage Aile Eğitim Programı Aileyi evde eğitmek amacıyla desenlenmiş ve yaygın olarak kullanılan programlardan biridir.Bu program 1970’li yılların başında, engelli çocukların okul öncesi eğitimine yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir.Bu program dil, kavram, öz bakım, motor ve sosyal gelişim alanlarına yönelik 450 becerinin kazandırılmasını hedeflemektedir.

18 Küçük Adımlar Aile Eğitim Programı
Türkiye’de yaygın olarak kullanılan program ise “Küçük Adımlar Gelişimsel Yetersizliği Olan Çocuklara Yönelik Erken Eğitim Programı”dır.Bu program Avustralya’da gelişimsel gerilik gösteren çocukların aileleri tarafından kullanılmak üzere geliştirilmiş ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Programı öğretim üyelerinin ortak çalışması olarak Türkçe’ye uyarlanmış. Okul Merkezli Aile Eğitim Programları Anne babaların okulda ya da merkezde öğrendikleri bilgileri evde uygulamasını gerektiren bu tür programlar genellikle ailelerin grup olarak eğitimine olanak tanınması yönüyle ekonomiktir. Okulda ya da merkezde düzenlenen bu programlar; konferanslar, çalışma toplantıları, ev ödevleri ve evdeki uygulamaların gruba aktarılması şeklinde yürütülmektedir. Ev-Okul Merkezli Eğitim Programı Ev - okul programları, ailelerin okuldaki etkinlikleri izlemelerine olanak vermesi, ailenin öğretmen eğitiminden geçmesini sağlaması, çocuklarıyla yaptıkları çalışmaların uzmanlar tarafından evde izlenmesi ve danışmanlık hizmeti almalarını sağlaması nedenlerinden dolayı gerek çocuk gerekse aile açısından oldukça avantajlı programlardır.


"AİLENİN YAŞADIĞI DUYGU DURUMLARI NELERDİR VE ÖĞRETMEN AİLEYE NASIL DESTEK OLMALIDIR? Anne-baba bir bebekleri olacağını öğrendikleri andan itibaren heyecanlı." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları