Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YALNIZLIK NEŞE YAZICI 07129058 4-B.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YALNIZLIK NEŞE YAZICI 07129058 4-B."— Sunum transkripti:

1 YALNIZLIK NEŞE YAZICI 4-B

2 İÇİNDEKİLER 1.YALNIZLIK VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR
2.YALNIZLIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ 3.YALNIZLIĞIN OLUŞUMUNA ETKİ EDEN FAKTÖRLER 4.YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİN YAPABİLECEĞİ UYGULAMALAR

3 YALNIZLIK TANIMI İnsanlar için olumsuz bir durum olarak yalnızlık tanımı için ise araştırmacıların büyük çoğunluğunun kabul ettiği tanım şudur; yalnızlık bireyin gerçekte var olan sosyal ilişki ağı ile, olmasını isteği sosyal ilişki ağı arasında tutarsızlık olduğunda ortaya çıkan hoş olmayan bir duygu durumudur (Pepleu, 1984; akt.: Bilgi, 2005, syf: 46).

4 Yapılan tanımların bazı noktalarda birleştiği görülmektedir. Bunlar:
Yalnızlık sosyal ilişkilerdeki eksiklikle ilgilidir Bireylerin beklenti ve algılamalarına bağlı ve öznel süreçtir İstenilmeyen yaşantılardır Bireylerin yalnızlıkla baş etme ve üstesinden gelme çabalarını geliştirir .(Jones, 1982; akt.: Karahan, 2004, syf:20).

5 Yalnızlığın çeşitleri birçok araştırmacı tarafından farklı boyutlarla sınıflandırılmıştır.
Bunlardan ilki fiziksel ve psikolojik yalnızlıktır. Fiziksel yalnızlık insanın çevresinde başka insanların bulunmaması durumunda oluşan yalnızlık türüdür. Psikolojik yalnızlık ise insanın çevresinde birçok insan bulunsa bile insanın kendini yalnız hissetmesi durumunda ortaya çıkan yalnızlık türüdür(Geçtan, 1984; akt.: Bilgi, 2005, syf: 44).

6 Yalnızlığın insanlar için anlamının niceliksel bir sorun olmaktan çok niteliksel bir sorun olduğu görülmektedir. Yani insanların yalnızlık duygusunu yaşamasındaki belirleyici etken bireyin sosyal ilişki ağındaki kişi sayısı değil ne derece doyum verici ilişki yaşadığıdır.

7 Litaratür incelendiğinde bazı araştırmalarda yalnızlığın zamana bağlı olarak tanımların yapıldığı görülmektedir. Bunlar geçici yalnızlık, durumsal yalnızlık ve kronik yalnızlıktır. Durumsal (geçiş) yalnızlık, ilişkilerinde doyum sağlayan bireyin geçici bir süre ilişkilerinden doyum alamaması durumuyla ortaya çıkan bireyin yaşamında meydana gelen değişiklerden etkilenen yalnızlık durumudur. Örnek olarak boşanma, eş kaybı verilebilir. Geçici yalnızlık, insanların günün herhangi bir saatinde hissedebildiği yalnızlık türüdür ve genellikle başka birisi onlarla konuşunca son bulur. Geçici yalnızlık diğerlerine oranla en fazla hissedilen yalnızlık türüdür. Kronik yalnızlık, uzun süreli davranışsal ve duygusal düzensizlikler sonucu oluşan yalnızlık türüdür. Kronik yalnızlık yaklaşık birkaç yıl kadar uzun sürer.Durumsal ve geçici yalnızlık genellikle çevresel olayların ürünüdür. Kronik yalnızlık ise çevreden çok duygusal durumları içeren iç faktörlerle ilgilidir.

8 YALNIZLIKLA İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR
Yabancılaşma (toplumu dışlayanlar) Toplum standartlarını eksik ya da yanlış olduğunu düşünen bu bireyler, toplumu reddederek, benimsedikleri bir yaşam tarzını tek başlarına sürdürmeye çalışan insanlardır. Kınama (toplum tarafından dışlananlar), içinde yaşadığı toplumdan birçok yönüyle farklılaşan bireylerin bundan dolayı, toplum tarafından dışlanarak, yalnızlığa iletilmesi durumudur.

9 YALNIZLIĞIN KURAMSAL TEMELLERİ
PSİKODİNAMİK YAKLAŞIM Freud’ un gelişim dönemlerine bakıldığında kişiler arası ilişkilerin bebeklikten itibaren çok önemli olduğu görülmektedir. Çocukluk yıllarında temellerini alan bu durum sevginin ileriki yaşlarda gösterilmesinde de etkili olduğu düşünülmektedir. Yani yalnızlığın temellerini ilk yıllarda alan bireyler ileriki dönemlerde diğer bireylerle iletişim kurmakta güçlük çekerler ve her dönemde kendilerini yalnız hissedebilirler (Killeen, 1998, akt.: Sarıhan, 2007, syf :28).

10 Erikson’ a göre ise üç altı aylar arasında bebek anneye karşı bağlanma duygusu geliştirir.Bu durum Erikson’ un gelişim evrelerinde belirttiği güvene karşı temel güvensizlik dönemidir. Gelişim evrelerine göre ergenlik döneminde kimlik oluşturmaya çalışan birey genç yetişkinlik döneminde kendi kimliğini başkalarıyla birleştirmek ister. Fakat birey bu ilişkileri kuramadığında yalnızlık hissedebilir. Bu dönemi Erikson yakınlığa karşı yalnızlık dönemi olarak belirlemiştir (Erikson, 1968; akt.: Sarıhan, 2007, syf: 23).

11 Bowly’ ın oluşturduğu bağlanma kuramında ise bebekler bakıcılarıyla (anne) şefkat, güven ve süreklilik özelliklerine dayalı olarak bağlanma figürleri oluştururlar. Eğer çocuğun ihtiyaçları yeteri kadar karşılanmaz ve süreklilik göstermezse güvenli bağlanma figürü göstermezler. Böylece etrafındaki bireylere düşmanca ve belirsiz yaklaşırlar ve yalnızlık yaşantısı ortaya çıkar. Ayrıca bağlanma figürünün olmaması yalnızlığın temel unsurlarından biri gibi görülmektedir. Güvenli bağlanma figürü oluşturan bireyler ise yetişkin bir birey olduklarında sosyal becerilerini daha kolay kullanırlar ve daha az yalnız kalırlar (Baron, 2000; akt.: Sarıhan, 2007, syf: 24).

12 Fromm’ a göre ise insan doğadan ve diğer insanlardan koptuğunda kendisini yalnız ve soyutlanmış hisseder. İnsanlar yaşamaları için başkalarına ihtiyaç duyduklarını bildikleri için yoğun yalnızlık korkusu taşırlar. Ekonomik, sosyal,psikolojik, politik koşullar bireyselleşmeyi sağlamıyorsa insanlar güven duymazlar ve özgürleşemezler. Bu belirsizlikten dolayı da bireyselleşmelerinden vazgeçerek giderek güçsüzleşirler; yalnızlık ve çaresizlik duyguları artar(Fromm, 1961; akt.: Duy, 2003, syf: 26).

13 VAROLUŞÇU YAKLAŞIM Varoluşçulara göre insanların hayatlarında ölüm korkusu, özgürlük, anlamsızlık ve yalnızlık korkusu olmak üzere dört çeşit korku vardır.(Killen, 1998; akt.: Sarıhan, 2007, syf: 28). Derin yalnızlık hissetme kendini yaratma sürecinin yapısında vardır. Hiçbir ilişki yalnızlığı yok edemez. Bireyler varoluşuna yalnız başlayıp, voroluşunu yalnız tamamlamak zorundadır. İnsanlar ancak yalnızlık durumuyla yüzleşip onu kabul ederse başkalarına sevgiyle yönelebilirler. Varoluşsal yalnızlık insana acı verir; ancak aynı zamanda yaratıcılık yönü vardır benliğin gelişmesini sağlar. Gerçek yalnızlık bireyin doğum, ölüm, değişim, trajedi gibi gerçek yaşam deneyimlerinden kaynaklanır. Yalnızlık kaygısı ise bireyi yaşama dair önemli sorgulamalar yapmaktan alıkoyan ve devamlı olarak diğer insanlarla aktivite içinde olma güdüsünü motive eden bir savunma mekanizması sistemidir.

14 HÜMANİST YAKLAŞIM Hümanistlere göre insanlar duygularını içlerinden geldiği gibi yaşamak yerine toplumun onları kabul ettiği biçimde yaşadıklarında kendilerinin daha çok sevileceğini öğrenirler. Böylece dış dünyadaki insanlara karşı maske takarak gerçekleri bu maskenin altında gizlerler. Eğer insanlar bu savunmalarını isteyerek veya zorla bırakırlarsa kimsenin onları anlamayacağını ve kabul etmeyeceğini düşünürler. Böylece içlerinden diğerlerine karşı derin yabancılaşma duyguları geliştirirler ve kendilerini yalnız hissederler(Rogers, 1994; akt.: Duyan, 2008, syf: 15).

15 BİLİŞSEL YAKLAŞIM Bilişselcilere göre insanların sosyal ilişkileri algılamaları ve değerlendirmeleri bilişsel süreçlerle ilgilidir. Bireyler kişiler arası ilişkilerinde kendilerine ölçütler koyarlar ve bu ölçütlerin sağlanıp sağlanmadığını değerlendirerek ilişkilerden memnuniyet düzeylerine karar verirler. Yani bireyler sahip oldukları sosyal ilişkileri ile sahip olmak istediği sosyal ilişki ağını değerlendirir ve çıkan sonuçtan memnun olmazsa kendini yalnız hisseder. Bazen geçmiş yaşantılar, ilişkiler dikkate alınarak ve sosyal karşılaştırmalar yaparak oluşturulan bu bireysel, öznel ölçütler gerçek dışı, çarpıtılmış olabilmektedir. Bu durumlarda bireyin yaşadığı yalnızlık duygusu artabilir.

16 Yalnızlığa hazırlayıcı Etkenler -Bireysel özellikler Yaş Cinsiyet
YALNIZLIK Yalnızlığa hazırlayıcı Etkenler -Bireysel özellikler Yaş Cinsiyet Sınıf düzeyi Okul türü Akademik başarı Aile yapısı Anne baba eğitim Düzeyi Kardeş sayısı -Kişilik Özellikleri - Sosyal beceriler -Maddi durum -Kültürel faktörler Yalnızlığı ortaya çıkarıcı etmenler Aileden ayrılma ve uzaklasma, Parçalanmıs aile, bireyin farkındalık düzeyinin artması, özgürlük hissinin artması ürkütücü olması, Anlamlı amaçlar için mücadele verme, Toplumdaki ergenlerin marjinal durumu, toplumun ergeni algılaması, bireyselleşme yönünde mücadele etmesi başarısızlığı ve dışlanması, yoğun popülerlik beklentisi, düşük benlik saygısı mesleki ve eğitsel isteksizlik, ciddi derecede utangaçlık ve benlik bilincinin düşük olması Bilişsel etmenler: Yaşam biçimi sosyal ilişkiler Ve bu ilişkilerden beklentiler KİŞİLERİN YALNIZLIKLA BAŞ ETME YÖNTEMLERİ

17 YALNIZLIK VE YAŞ Yalnızlık ve yaş değişkeni arasındaki çalışma sonuçları incelendiğinde bireyler için öznel bir deneyim olan yalnızlığın bireylerin deneyimleri kişilik özellikleri ve durumsal değişkenlerden kaynaklandığı ve farklı yaş dönemlerinde farklı yoğunlukta yaşanacağı ileri sürülmektedir (Orzeck, 2004; akt.: Kozaklı, 2006, syf: 32). Gelişim dönemleri incelendiğinde yalnızlık yaşantısı açısından ergenlik dönemi yalnızlığın daha sık ve daha yoğun yaşandığı dönem olduğu görülmektedir.

18 YALNIZLIK VE CİNSİYET Yalnızlık ve cinsiyet değişkeni açısından yapılan araştırmalar incelendiğinde ise üniversite öğrencilerinin yalnızlık yaşantısını etkileyen faktörler konusunda yaptığı çalışmanın bulgularında, erkeklerin yalnızlık düzeylerinin, kızlarınkinden anlamlı ölçüde yüksek olduğunu ve bu sonucun cinsler arasındaki geleneksel cinsiyet rol ve duygusal tepkileri sergileme davranışlarının farklı öğrenilmesi sonucu meydana gelmiş olabileceğini belirtmiştir (Demir, 1990; akt.: Kozaklı, 2006, syf: 34). Yapılan başka bir araştırmada ise bu bulguların tam tersine kız öğrencilerin erkeklerden sayı olarak daha büyük sosyal ilişki ağına sahip oldukları; fakat memnuniyet değerlerinin düşük olduğu için kendilerini daha yalnız hissettikleri bulunmuştur (Kim, 2001; akt.: Kozaklı, 2006, syf:34).

19 YALNIZLIK VE AKADEMİK BAŞARI
Pancar’ ın (2009, syf: 66) yaptığı bir araştırmada ise akademik başarı düzeyi yüksek ergenler sosyal ilişki ağı içerisindeki okul, aile, arkadaş çevrelerinden daha fazla destek almakta, övülmekte, ilgi görmektedirler. Böylece akademik başarısı yüksek ergenlerin yalnızlık düzeyi azalmaktadır. Bu sonuçlara dayanarak akademik başarı düzeyinin düşük olması yalnızlığı tetikleyebileceği düşünülebilir

20 YALNIZLIK VE SINIF DÜZEYİ, OKUL TÜRÜ
Sınıf düzeyinin yalnızlıkla ilişkisine bakıldığında ise üniversite 1.sınıf öğrencilerinin yalnızlık puanlarının 4. sınıf öğrencilerine göre daha yüksek olduğu (Bilgen, 1989; akt.: Kılınç, 2005, syf: 41); 9. sınıf lise öğrencilerinin 11. sınıf lise öğrencilerine göre daha yalnız oldukları (Tan, 2000; akt.: Kılınç, 2005, syf: 41) ortaya konulmuştur. Pancar’ın (2009, syf: 66) yaptığı araştırmada ise bu durumun tam tersi bulunmuştur. Yani sınıf düzeylerine göre ergenlerin yalnızlık puanları arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. Okul türlerine göre yalnızlık düzeylerine bakıldığında ise meslek liselerinde okuyan öğrencilerin diğer lise türlerine göre kendilerini daha fazla yalnız hissettikleri bulunmuştur. (Saraçoğlu, 2000; akt.: Aksakal,2008, syf: 56).

21 YANLIZLIK VE ANNE BABA EĞİTİM DÜZEYİ
Ana baba eğitim düzeyleri ile ilgili sonuçlara baktığımızda; eğitim seviyesi düşük olan babaların ve annelerin çocuklarının yalnızlık düzeylerinin, eğitim seviyesi yüksek olanlardan daha yüksek olduğu, aile destek düzeyi arttıkça lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyinin önemli derecede azaldığı görülmektedir.(Tan, 2000; akt.:Kılınç, 2005, syf: 40).

22 YALNIZLIK VE AİLE MODELLERİ
Aile ortamı incelendiğinde ise aile ortamı demokratik olan öğrencilerin yalnızlık düzeylerin aile yapısı otoriter olan öğrencilere göre daha düşük olduğu görülmektedir (Buluş, 1996; akt..: Kılınç, 2005, syf: 42). Olson (1993; akt.: Demirtaş, 2007, syf: 37), aile tipleri ve gençlerin yalnızlığı arasındaki ilişki de, yalnızlığı beslediğini belirttiği iki aile modeli ileriye sürmüştür. 1) Sıkı sarmalayan Aile tipii 2) Karmakarışık Aile tipi

23 YALNIZLIK VE KARDEŞ SAYISI
Araştırma sonuçlarında kardeş sayısı çok olan öğrencilerin yalnızlık düzeylerinin, az kardeşlilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur (Buluş,1996, syf: 5). Yalnızlık düzeyleri ile doğum sırası arasındaki ilişki de incelenmiş; Öztürk (1997), yaşları arasındaki çocuk ve erken ergenlerde yaptığı araştırmasının sonuçlarına göre; çocukların yalnızlık ve umutsuzluk düzeylerinde doğum sırasına göre anlamlı bir farklılaşma olduğunu, ortanca çocukların umutsuzluk ve yalnızlık düzeylerinin ilk, tek ve son çocuklardan daha yüksek olduğunu bulmuştur.

24 YALNIZLIK VE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
Yalnızlığın ergenlerin kişilik boyutuyla yapılan araştırmalarda ise kendine güven veya sosyal içe dönüklük, utangaçlık, çekingenlik gibi özelliklerin yalnızlık düzeyini etkilediği belirtilmiş ve karamsarlık, düşmanca duygular gibi özellikler ise bağlantılı görülmüştür (Wiseman, 2005, akt.: Kozaklı, 2006, syf: 105). Öğrenciler ile yaptıkları mükemmeliyetçilik ve çeşitli psiko-sosyal problemlerin arasındaki ilişkiye ait çalışmalarında, bireyin psiko-sosyal uyum problemleri içinde yüksek yalnızlık düzeyinin de yer aldığını, sosyal beceri düzeyi yüksek olan bireylerinde uyum problemlerinde daha az problem yasadıklarını belirtmişlerdir. Arkadaş grubu içinde veya bireysel olarak aşırı kıskanç olarak tanımlanan bireylerin ilişkilerinde yalnız kaldığı görülmektedir (Parker, 2005; akt.: Kozaklı, 2006, syf: 34). Üniversite öğrencileriyle yapılan bir araştırmada ise içsel denetimli bireylerin dışsal denetimlilerden, dış görünümünden memnun olanların memnun olmayanlardan daha düşük yalnızlık düzeyine sahip olduğu görülmektedir (Yüksel, 1961; akt.:Duy, 2003, syf: 43). Araştırmada elde edilen bulgular, öğrencilerin eleştiriye karşı duyarlılık düzeyleri yükseldikçe, yalnızlık düzeyinin de yükseldiğini göstermektedir.

25 YALNIZLIK VE SOSYAL BECERİLER
Yalnız bireylerin sosyal becerilerinde bazı yetersizliklere dikkati çekmektedir. Örneğin, karşısındaki kişinin bakış açısını fazla göz önünde bulunduramama, karşısındakilerin başlatmış oldukları konularda çok az konuşma ve soru sorma gibi yetersizlikler göstermektedirler., sözel olmayan iletişimleri etkili değildir, kendilerini fazla açmazlar. Aynı zamanda yalnız bireyler kişilerarası problemler karşısında daha az çözüm üretirler (Horowitz ve ark., 1982; akt.: Duy, 2003, syf: 37).

26 YALNIZLIK VE BENLİK SAYGISI
Obez ergenlerin yalnızlık düzeyleri incelenen bir araştırmada ise obez ergenlerin yaşı arttıkça yalnızlık düzeylerinin azaldığı ve obez ergenlerin gittikleri okul türüyle yalnızlık düzeyleri arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Anadolu lisesine giden ergenlerin yalnızlık durumunun en düşük genel liseye giden ergenlerin ise en yüksek olduğu belirlenmiştir (Aksakal, 2008, syf: 43).

27 YALNIZLIK VE DÜŞMANCA TAVIRLAR
Yalnızlık hisseden ergenler yalnızlıklarını utangaç olarak ya da düşmanca tavırlarla gösterirler. Yıldırım’ ın (2007, syf: 78) yaptığı çalışmada ergenlerin sosyal, kişisel ve genel uyum düzeylerinin düştüğünde yalnızlık düzeyinin yükseldiği bulunmuştur. Buna bağlı olarak şiddete başvurup başvurmama durumuna göre yalnızlık düzeyleri incelenmiş ve şiddete başvuran öğrencilerin diğerlerinden daha fazla kendilerini yalnız hissettikleri bulunmuştur.

28 YALNIZLIK VE DEPRESYON
Yalnızlık ve depresyon arasındaki ilişkinin incelenmesi birçok çalışmaya konu olmuştur. Booth (2000; akt.: İmamoğlu, 2008, syf: 101), depresyon ile yalnızlık arasındaki ilişkiyi bütün yalnız olan insanların depresyonda olmadığı; fakat depresyonda olan bütün bireylerin yalnız olduğu şeklinde açıklamıştır. Ayrıca sorunlarını paylaşacak ve konuşacak sosyal ağı olmayan bireylerin stresli durumlarla daha zor başa çıktıkları ve sosyal açıdan yalnız bireylerin strese karşı daha çok risk taşıdıkları görülmektedir (Demirtaş, 2007, syf: 32).

29 YALNIZLIKLA BAŞ ETME YOLLARI
Yalnızlık düzeyi yükseldikçe; uykuya dalma ve sürdürmede güçlük yasama, sinirlilik, çarpıntı hissi, tırnak yeme, kabus göme, baş ağrısı ve ellerde titreme gibi psikosomatik yakınmaların arttığı bulunmuştur (Karahan ve ark., 2004, syf: 62).

30 YALNIZLIKLA BAŞ ETME YOLLARI
Yalnızlıkla baş etmede en sık kullanılan yöntemler ilişki arama, kendini etkinleştirme; okuma ders çalışma ve düşünme hayal etme olduğu görülmektedir. Bu araştırmada dikkat çeken nokta yalnızlıktan kurtulmak için ders çalışmayı tercih eden öğrencilerin başka yöntemi seçen öğrencilerden kendilerini daha yalnız hissetmesi bulgusuna ulaşılmasıdır. Bunun nedeni bu tür tek başına yapılan etkinliklerin yalnızlık duygusunu azaltacağı yerde arttırması olabilir (Eskin, 2011, syf: 10).

31 YALNIZLIK VE BAŞ ETME YOLLARI
Bilgi’ nin (2005, syf: 75) yaptığı araştırmada ise bilgisayar oynama süresinin yalnızlık düzeyinde herhangi bir farklılık yaratmadığı bulunmuştur. Ancak internet kafede bilgisayar oyunu oynayan öğrencilerin evde bilgisayar oyunu oynayan öğrencilerden daha yalnız oldukları bulunmuştur. Diğer bir araştırmada spora balsama yaşı ve yapılan sporun türü ile yalnızlık düzeyi arasında bir ilişki bulunamamıştır. Yerleşim yerine göre incelendiğinde de; ister köy ve kasaba isterse büyük şehir ve il olsun, spor yapan bireylerin yapmayanlardan daha düşük yalnızlık düzeyine sahip oldukları gözlenmiştir. Bunun yanında; yapılmak istenen etkinlikler için aylık harcama miktarını yeterli bulmayan öğrencilerin yalnızlık düzeylerinin, bulanlardan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (Yazıcılar, 2004, syf:

32 YALNIZLIK VE PARÇALANMIŞ AİLE
Ayrıca yapılan çalışmalara bakıldığında çocukların anne babanın ayrılması gibi nedenlerle anne baba ve çocuk arasındaki bağlılık zedelenirse çocukların yoğun kaygı ve yalnızlık hissettiği görülmektedir (Duyan, 2008, syf: 7).

33 YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİ NELER YAPABİLİR?
Öncelikle psikolojik danışmanın bireyin yalnızlığın kronik ya da durumsal olup olmadığını anlamak için terapötik becerilerini kullanması gerekir. Yalnızlıkla ilgili araştırmalar incelendiğinde çoğu kuramcılar yalnızlığın temellerinin çocuklukta çevresindekilerle kurduğu ilişkilerle oluştuğunu savunmaktadırlar. Bu düşüncede olan kuramcılardan Bowly’ e göre anne ve babanın bebeklikten başlayarak çocuklarının güvenli bağlanma yapısını kazandırılmaları gerekir. Bu noktada ailenin tüm üyelerini kapsayacak şekilde ailelere çeşitli profesyonel yardımlarla, çeşitli aile danışmanlığı ve psikolojik danışmanlık yardımları sunulabilir (Erözakan, 2002, syf: 170).

34 YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİ NELER YAPABİLİR?
Yalnızlık duyan danışanların genel olarak bilişsel olarak bazı çarpıtmalar yaptıkları bilinmektedir. Bu neden yalnız danışanlarla bilişsel davranışçı model kullanılarak çalışılabilir. Bilişsel davranışçı modelin en önemli özelliği, danışanlara otomatik düşüncelerini fark etmelerini öğretmek ve bu otomatik düşüncelerini bir gerçek olmaktan çok, test edilebilir birer varsayım gibi görmelerini sağlamaktır. Danışma sırasında işlevsel olmayan düşüncelerin kaydı, sokratik sorgulama, yönlendirilmiş keşif, rol oynama, gevşeme egzersizleri, ev ödevleri gibi teknikler (Duy, 2003, syf: 6).

35 YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİ NELER YAPABİLİR?
Yalnızlıkla başa çıkmada bazı danışanlar için grupla psikolojik danışma bireysel psikolojik danışmadan daha uygun olabilir. Bazen yaşam tarzı değişiklikleri de yalnızlıkla baş etmede yardım edebilir. Bu durumunda göz önünde bulundurulması gerekir (Rokach, 1989; akt.: Duy, 2003, syf: 43).

36 YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİ NELER YAPABİLİR?
Yalnız kalan bireyler özgüven eksikliği, kendine yeterli olamama ve bunun sonucunda da sinirlilik hali yaşayabilirler. Özellikle bu bireylere atılganlık eğitimi verilebilir. Yalnız bireylerin okullarda sosyal etkinliklere yönlendirilmesi sağlanarak, sorumluluk almaları ve buna bağlı olarak diğer bireylerle etkileşime girmesi sağlanabilir. Yalnız bireyler sosyal ilişkilerinde problemler yaşarlar. Bu nedenle rehberlik programlarında arkadaşlık becerileri başlatma, sürdürme, iletişim konularına sıklıkla yer verilmelidir ve sınıf rehber öğretmenleri tarafından rehberlik saatlerinde bu konular etkinlik olarak uygulanabilir. Okullarda yaratıcı drama ve grup çalışmalarına ağırlık verilebilir. Özellikle problem çözme, karar verme, iletişim konularına ağırlık verilmesi daha yararlı olabilir. Okullarda konuşmayı başlatma, devam ettirme, iltifat etme ve kabul etme, sessizlik anlarıyla baş etme ve sözel olmayan iletişim yöntemlerini kazandırmak için sosyal beceri eğitimi yapılabilir. Yalnız bireylerin ya utangaç ya da düşmanca tavırlar sergileyebilirler. Düşmanca tavır sergileyenlerin farkında olup onlara müdahale hizmeti vermek kendilerine veya başkalarına zarar vermesini önleyebilir. Bu nedenle sınıf öğretmenlerin bu öğrencilerin farkında olması gerekir.

37 YALNIZ ÖĞRENCİLERE PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE SINIF REHBER ÖĞRETMENİ NELER YAPABİLİR?
Ergenlik dönemindeki bireyler kimlik oluşturma çabası içerisinde olduğu için ailelerden uzaklaşabilirler. Bu durumda ailelerin ergenin yalnız kalmak istemesinin nedeni konusunda ergenlik dönemi hakkında bilgiye ihtiyacı olabilir. Bazen anne babalar çocuklarını iyi korumak amacıyla sağlıksız tiplerini(sıkı sarmalayan, karmakarışık aile tipi) benimseyebilirler. Bu durumlarda çocuklar yeterli sosyal beceri kazanamamaktadırlar. Bu nedenle ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi gerekebilir. Günümüzde parçalanmış aile sayısı hızla artmaktadır ve bu ailelerin çocukları anne baba arasında iletişim yoksa tutarsızlıklar yaşamaktadırlar ve kendilerini yalnız hissedebilirler. Bu nedenle aileler bu gibi durumlarda bilgilendirilebilirler.

38 KAYNAKÇA Aksakal, Serpil. (2008). Obez lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ondokuzmayıs Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun. Bilgi, Aysel. (2005). Bilgisayar oyunu oynayan ve oynamayan ilköğretim öğrencilerinin saldırganlık, depresyon ve yalnızlık düzeylerinin incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Duy, Baki. (2003). Bilişsel- davranışçı yaklaşıma dayalı grupla psikolojik danışmanın yalnızlık ve fonksiyonel olmayan tutumlar üzerine etkisi. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Eskin, Mehmet. (2001). Ergenlikte yalnızlık, baş etme yöntemleri ve yalnızlığın intihar davranışı ile ilişkisi. Klinik Psikiyatri Dergisi, 2001\4:5-11. Kurtaran, Gülmisal. (2008). İnternet bağımlılığını yordayan değişkenlerin incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin. Pancar, Ayşegül. (2009). Parçalanmış ve tam aileye sahip ergenlerin yalnızlık düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana. Yazıcılar, İlknur. (2004). Spor yapan ve spor yapmayan gençlerin yalnızlık düzeylerinin araştırılması. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Celal Bayar Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Manisa.


"YALNIZLIK NEŞE YAZICI 07129058 4-B." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları