Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAyla Sözen Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Taşkınlar ve Taşkınlar Sonrası Sapanca Gölünün Su Kalitesindeki Değişim
Danışman : Doç. Dr. Emrah doğan Hazırlayan : halil Koçyiğit – y aralık
2
Sapanca Gölü Havzasının Tanıtılması
Sapanca Gölü, Marmara Bölgesi içerisinde İzmit Körfezi’nin 20 km doğusunda 40° 41’’ ile 40° 44” kuzey enlemleri ve 30° 09” ile 30° 20” doğu boylamları arasında yer almaktadır. Sakarya ile Kocaeli illerinin sınırları içinde kalan göl deniz seviyesinden 30 m yüksekliktedir. Tektonik bir çukurda bulunan bir tatlı su gölüdür ve İzmit Körfezi’nin devamı olarak Adapazarı Ovası’na ulaşır.
3
Gölün doğu ucu Sakarya Nehri'ne 5 km, batı ucu İzmit Körfezi’ne 20 km uzaklıktadır. Sapanca Gölü’nün uzun ekseni doğu-batı doğrultusunda ve uzunluğu 16 km, kısa ekseni güney-kuzey doğrultusunda ve en geniş yeri 6 km’dir. Göldeki ortalama derinlik m ve maksimum derinlik 61 m’dir. Göl’ün havza alanı 252 km2’dir ve bu alanın yaklaşık 46 km2’si göl, 150 km2’si orman, geriye kalan kısım ise tarım ve yerleşim alanıdır. Sapanca Gölü, bölgenin en önemli tatlı su kaynaklarından birini oluşturmaktadır
4
Sapanca Gölü havzası aynı zamanda Anadolu’yu Avrupa’ya bağlayan ulaşım ağının üzerinde yer almaktadır. Göl, kuzey ve güneyinde bulunan dağlardan inen küçük dereler ve göl dibindeki kaynaklardan beslenmektedir. Havzanın sahip olduğu tabiat güzellikleri ve coğrafi konumu itibariyle İstanbul ve çevre illere yakın olmasından dolayı, havza içi ve civarı yerleşim alanlarında son 10 yılda nüfus %15 civarında artmış, nüfus artışına bağlı olarak havzada yapılaşma, kentleşme ve sanayileşme de artmıştır. Oldukça hızlı seyreden bu artışın neticesi olarak, havza içindeki ormanlık araziler doğal özellikleri yitirmeye başlamışlardır
5
Göl Etrafındaki Sanayi Kuruluşları
İlk 100 m’de Sanayi kuruluşu bulunmamaktadır Federal Mogul Sapanca Segman ve Gömlek Fabrikası A.Ş.: Fabrikanın tüm atık suları fabrika içindeki arıtma tesisinde arıtıldıktan sonra kanalizasyon Şebekesine verilmektedir ÇKLT Çikolata Fabrikası: Tesisin tüm atıksuları Kanalizasyon şebekesine bağlıdır.
6
KRP Tekstil Konfeksiyon: Tesisin tüm atıksuları Kanalizasyon şebekesine bağlıdır
Onduline Avaraysa A.Ş. : Tesis Atıksu bakımından kapalı devre olmakla beraber tesisten çıkan atıksular tekrar proseste kullanılmaktadır. Dışarıya verilen herhangi bir atıksuyu mevcut değildir.
7
Yerleşimden Gelen Kirlilik
Sapanca Gölü Havzası‟nda nüfusun yoğunluğunun fazla olduğu güney kısımda Hikmetiye‟den başlayarak, Maşukiye, Kurtköy, Kırkpınar, Sapanca Belde ve İlçelerini içerisine alacak şekilde kolektör ve şebeke hattı tamamlanmış durumdadır. Güney bölgesindeki kolektör, toplam m‟lik uzunluğa sahip olup, bu kısımdaki kolektör üzerinde TM1 Hikmetiye, TM2 Maşukiye, TM3 Kurtköy Yanık, TM2 Sapanca, TM1 Sapanca, TM Arifiye olmak üzere 6 Terfi merkezi bulunmaktadır.
8
Gölün kuzey kısmında ise Sakarya sınırlarında kalan Aşağıdereköy, Yukarıdereköy ve Serdivan-Esentepe bölgesini içerisine alacak şekilde 4355 metrelik kolektör hattı inşası tamamlanmış durumdadır. Göl‟ün kuzey kısmında bulunan kolektör hattı üzerinde 4 adet terfimerkezi bulunmaktadır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafında ise Eşme ve Uzunkum mevkiinde de kollektör hattı tamamlanmıştır.
10
Endüstriyel Kirlilik Bölgede sanayi kenti İzmit kadar çok olmasa da birçok sanayi mevcuttur. Bu sanayi gruplarının başlıcaları metal, selüloz, gıda, kimya ve tekstil sektörlerindedir. Bu fabrikalarda oluşan endüstriyel ve evsel nitelikteki atıksular, arıtma tesislerinde arıtılmakta veya kanalizasyon sistemine deşarj edilmektedir
11
Tarımsal Kirlilik Sapanca Gölü çevresinde tarım önceki yıllara göre oldukça azalmasına karşılık, göl çevresinde ilaçlama, doğru uygulanmadığında, göl sularının özelliğinin bozulmasına neden olmaktadır Bu bozulma zirai mücadele için yapılan ilaçlamalarda havadaki ilaç zerrelerinin rüzgârlarla sulara taşınması şeklinde olacağı gibi bu ilaçların yağışlarla yeraltı sularına ve derelere sızması sonucunda göle karışması şeklinde de olabilmektedir.
12
Karayollarından Kaynaklanan Kirlilik
İleri (1997), Sapanca Gölü’nde yapmış olduğu çalışmada otoyoldan (D-80) kaynaklanan kirliliği araştırmış ve yağışlı havalarda göle ağır metal, katı madde ve yağ-gres taşınımı olduğunu belirtmiştir Sapanca Gölü Projesi kapsamında gölün kıyısından geçmekte olan TEM (D-80), kuzeyinden geçen D-100 karayolları ile demiryolundan kaynaklanan yüzeysel suların taşıdığı kirliliği minimize etmek için alternatif doğal arıtma yöntemlerinin uygulanması öngörülmüştür ve Kurtköy mevkiinde doğal arıtma tesisi yapılmıştır.
14
2015 Sapanca Taşkını Ve Sonuçları
15
29. 09. 2015 Tarihi akşam saatlerinde başlayan saat 20
Tarihi akşam saatlerinde başlayan saat den sonra şiddetini artıran yağmur yan derelerde su seviyelerinin yükselmesine, kıyı oyulmalarına, yukarı havzalardan gelen teressübatın dere yataklarının yer yer dolmasına sebep olmuş, tarihinden itibaren dere yataklarından taşkınlar meydana gelmiş, ayrıca aşırı yağışlar nedeniyle yamaçlardan akan sular meskûn mahallerde arkları, yol kenarlarındaki kafa hendeklerini tıkayarak yolların kapanmasına ve meskûn mahallere ve tarım arazilerine suyun yayılmasına sebep olmuştur.
16
Sapanca Gölünü Besleyen Dereler
Sapanca gölünü besleyen başlıca dereler olan Kurtköy Deresi (Karaçay Deresi), Keçi Deresi, Mahmudiye Deresi, İstanbul Deresi, Balıkhane Deresi, Arifiye Deresi, Sarp Deresi, Yanık Deresi (Kuruçay Deresi), Maden Deresi, Eşme Deresi ve Harmanlı Deresidir
19
Taşkın Gözlenen Dereler
29-30 Eylül 2015 tarihleri arasında Sapanca Havzasının güneyine toplamda m2’ye kg yağış düştüğü Sapanca DMİ istasyonunda ölçülmüştür. Yağışın en yoğun olduğu saatlerin 29 Eylül 2015 tarihi 18:00-23:00 olduğu Şekil 5.1’den anlaşılmaktadır
21
Taşkın esnasında Kurtköy Deresi taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin 75 m3/sn olduğu hesap edilmiştir. Kurtköy Deresi’nde taşınan ortalama debi 1,15 m3/sn’dir. Taşkın anında Kurtköy Deresinde taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin ortalama debinin yaklaşık 65 katı olduğu anlaşılmaktadır. Taşkın esnasında Mahmudiye Deresi taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin 70 m3/sn olduğu hesap edilmiştir. Mahmudiye Deresi’nde taşınan ortalama debi 0,45 m3/sn’dir. Taşkın anında Mahmudiye Deresinde taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin ortalama debinin yaklaşık 154 katı olduğu anlaşılmaktadır
22
Taşkın esnasında Yanık Deresi taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin 93 m3/sn olduğu hesap edilmiştir. Yanık Deresi’nde taşınan ortalama debi 0,50 m3/sn’dir. Taşkın anında Yanık Deresinde taşkın yatağında taşınan taşkın debisinin ortalama debinin yaklaşık 186 katı olduğu anlaşılmaktadır.
23
Sapanca Gölü Numune Alma ve Ölçüm Noktaları
24
Kurtköy,Mahmudiye ve Yanık derelerine yakın olan ölçüm istasyonları 2,6 ve 9 numaralı istasyonlardır. Bu istasyonlardaki belrleyici su kalitesi parametreleri ; pH Sodyum Nitrat ve Nitrit Sülfat KOİ AKM Klorür Magnezyum Toplam Çözünmüş Oksijen Sertlik ve Bulanıklık
25
Su Kalitesi Değerlerinin Karşılaştırılması
SASKİ’nin Sapanca Gölü’ndeki numune alma noktalarının taşkının gerçekleştiği bölgeye yakın olan noktalarındaki yüzey,orta ve dip bölgelerinden alınan su numune sonuçlarının taşkın öncesi ve taşkın sonrası durumu en iyi şekilde temsil edeceğini düşünerek aşağıdaki grafikler oluşturulmuştur.
35
SONUÇ Derelerde meydana gelen akış; yüzeyden gelen yüzeysel akış, yüzey altı akışı ve yeraltı suyu akışının toplamından oluşur. Sapanca Gölü Havzasındaki orman tahribatının tarihleri arasında % 7,2 olduğu arazi kullanımı haritalarından anlaşılmaktadır yılı itibariyle artan nüfusa bağlı olarak son 30 yılda ormansızlaşmanın % 15 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Sapanca Gölü Havzası’nda yapılaşmanın artması ve buna bağlı olarak kentleşmenin artmasıyla birlikte derelerdeki akış dengesi bozulmuş, beton-asfalt-parke yolların ve binaların artmasına bağlı olarak bu bölgelerde geçirimsizlik artmıştır. Dolayısıyla taşkın günlerinde havzaya aşırı yağan yağmurun büyük bir kısmı yüzey altı ve yeraltına sızamadan yüzeysel akışa geçerek derelere hızlı bir şekilde ulaşmış ve çok kısa sürede büyük taşkınların olmasına ve bu taşkınlar neticesinde de Sapanca gölündeki su kalitesinin değişmesine neden olmuştur.
36
Yukarıda tespiti yapılan olumsuz durumların önüne geçebilmek için ;
Akarsu yatağının tekniğine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu tür felaketlerin önlenmesi için, derelerin ıslah edilmesi ve kesitlerinin genişletilmesi, taşkın kontrol setleri ve/veya barajları, duvarları ve derivasyon kanalları, yağmur suyu drenaj sistemleri inşa edilmesi, taşkın yatağında bulunan binaların risk, cins ve önem durumunun belirlenerek riskli yapıların kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılması ve taşınması gerekmektedir. Bu derelerin taşkın haritaları oluşturulmalı ve olası taşkın risklerinin yönetilebilmesi için senaryolar üretilmelidir. Ayrıca bu bölgede zorunlu taşkın sigortası uygulaması başlatılmalıdır. Bununla birlikte derelerin havzaları imara açılmamalı ve buralarda yapılaşmanın önüne geçilmelidir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.