Sunuyu indir
1
AKARSU MORFOLOJİSİ
2
2.1. GENEL BİLGİLER 2.1.1. Tanımlar
Akarsu: Karalar üzerindeki yüzeysel sular yerçekimi tesiri ile en büyük eğim yönünde belirli bir mecrada toplanarak çizgisel bir akım oluşturması. Akarsu Havzası (drenaj havzası, su toplama havzası): Bir akarsuyun sularını toplayan alan Su Ayırım Çizgisi: İki komşu akarsu havzasını ayıran çizgi Dış Drenaj Alanı: Denize ulaşan akarsulann havza alanı İç Drenaj Alanı (kapalı havza): Denize ulaşmayan akarsuların havza alanı Kaynak Deresi (başlangıç deresi): Bir akarsuyun çıktığı yerden ilk dere ile birleştiği yere kadar olan kesimi Akarsu Kavşağı: İki veya daha fazla akarsuyun birleştikleri yer
3
Çıkış Noktası: Bir havza bölümünden gelen yüzeysel suların toplanarak havzayı terkettiği akarsu kesiti Ağız: Akarsuyun deniz, göl veya hazne ile birleştikleri yer Delta: Akarsuların ağız kısmında katı maddelerin toplanması (alüvyonlanma) sonucu oluşan geniş birikinti depoları Akarsu Ağı (drenaj ağı, kanal ağı): Bir akarsu kolu ile yan kolların tümünün meydana getirdiği şebeke ► Bir akarsuyun ortalama su seviyesindeki kesit kısmına "akarsu yatağı", akarsu yatağını her iki taraftan araziye bağlayan şevli kenar şeritlerine "kıyı", taşkın su seviyesi üzerinde kalan kıyı şeridine ise "yüksek kıyı" denir. ► Akış yönüne bakılarak akarsuyun sağ ve sol kıyıları belirlenir.
4
Bir Akarsuyun Planı
5
Taşkın Yatağı (sel yatağı): Yalnız ortalama su seviyesi üzerindeki debilerde su altında kalan, kıyı ile yüksek kıyı arasındaki arazi şeriti Taşkın Bölgesi: Tekerür aralığı aynı olan taşkınlarda su altında kalan arazi kesimleri Talveg: Bir akarsuyun birbirini takip eden kesitlerinde en düşük kotlu taban noktalarını birleştirerek elde edilen çizgi Bir akarsu kesitinin kaynak tarafında kalan akarsu bölümüne "memba bölgesi” ağız tarafında kalan bölümüne ise “mansap bölgesi" denir. Dolanma Oranı (eğrilik oranı): Bir akarsuyun iki noktası arasındaki talveg uzunluğunun kuş uçuşu mesafeye oranı
6
2.1.2. Akarsuların Sınıflandırılması
1) Topoğrafik-Morfolojik özelliklere Göre Sınıflandırma: a- Dağ Akarsuları: Eğim > 0,01. Büyük eğim, hızlı akış ve fazla olmayan mendereslenme (Dağ dereleri, deliçay ve vahşi dere gibi). b- Plato (Yayla) Akarsuları: Eğim 0,01 - 0,001. Erozyonun eğimin arttığı plato kenarından kaynak bölgesine doğru hızla artar. c- Ova Akarsuları: Eğim 0, ,0001. Planda fazla mendereslenme d- Geniş Akarsu ve Haliçler: Eğim < 0,0001.
7
2) Akarsu Boyunca Akımın Değişimine Göre Sınıflandırma:
a- Sulak Akarsular: Havza büyüdükçe debisi artan sulak bölge akarsularıdır. b- Bozkır Akarsuları: Genellikle kurak bölgelerde görülür, boyu arttıkça buharlaşma ve sızma sonucu debisi azalmaktadır. c- Karstik Akarsular: Yeraltında toplanan ve akarsu şebekesi oluşturacak şekilde kısmen veya tamamen yüzeye çıkan veya yüzeyde akarken kalkerli arazide bir süre kısmen veya tamamen yeraltında devam ederek tekrar yüzeye çıkan akarsulardır.
8
3) Akımın Sürekliliğine Göre Sınıflandırma:
a- Sürekli Akışlı Akarsular: Yatağında yıl boyunca su bulunan akarsular (sulu dere gibi). b- Periyodik Akışlı Akarsular: Yatağında yalnız bol yağışlı mevsimlerde su bulunan ve yağışsız zamanlarda su bulunmayan akarsular (kuru dere gibi). c- Sel Vadileri: Senelerce yatağı kuru olmasına rağmen ani bir sağnaktan sonra kısa bir süre büyük nehir görünümü kazanan çöl akarsuları. d- Arktik Akarsular: Yılın üçte ikisinde don görülen akarsular.
9
4) Akım Rejimine Göre Sınıflandırma:
a) Yağmur (Plüvial) Rejimli Akarsular: Yalnız veya öncelikle yağmurla beslenen ve debi gidiş çizgileri havzadaki yağmur eğrilerine benzeyen akarsulardır (Yağmurlu Okyanus, Yağmurlu Akdeniz ve Yağmurlu Tropikal). b) Kar (Nival) Rejimli Akarsular: Öncelikle kar erimesi ile beslenirler (Karlı dağ ve karlı ova rejimli akarsular). c) Buzul (Glaziye) Rejimli Akarsular: Yalnız veya öncelikle buzul erimesi ile beslenen bu tip akarsularda havzanın en az % si buzullarla kaplıdır (Küçük debiler kış aylarında, taşkın debileri ise yaz aylarında). d) Karma Rejimli Akarsular: Akarsuların pek çoğunda, yukarıda akım rejimlerinden birden fazlasının etkili olduğu karmaşık rejimler gürülür. Kar-Yağmur (NivoPlüvial) veya Yağmur Kar (Plüvio-Nival) rejimIi akarsular.
10
5) Büyüklüklerine Göre Sınıflandırma:
Dere: Küçük drenaj havzasının sularını toplayan genellikle sığ yataklı ve boyları da küçük olan akarsulara verilen isimdir. Derelerin drenaj havzaları dağlık, tepelik veya ovalık bölgelerde bulunur; sırasıyla vahşi dere (sel deresi), dağ deresi ve ova deresi ismi verilir.
11
b) Çay: Derelerin birleşmesi ile oluşan akarsulardır.
Büyüklükleri dere ile nehir arasında bulunur (Kelkit çayı, Porsuk çayı, Botan çayı, Koca çay, Akçay gibi). Ülkemizde çay büyüklüğünde birçok akarsu, "Su" olarak isimlendirilmektedir (Karasu, Zap Suyu, Munzur Suyu, Aksu gibi). c) Nehir: Uzunlukları > 500 km, denizlere dökülen, büyük yağış havzaları, küçük eğimleri ve birçok yan kolları ile karakterize edilirler. Sınıflandırması a- Dağlık Bölge b- Engebeli Bölge c- Ova nehirleri (Meriç, Sakarya, Filyos. Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh, Dicle, Fırat, Asi, Ceyhan, Seyhan, Göksu, Manavgat, Köprü çay, Büyük Menderes, Simav Çayı)
12
- Dolanma oranına göre;
6) Akarsu Yatağının Fiziksel Özelliklerine Göre Sınıflandırma: - Yatak genişliğinin değişimine göre; a- Üniform, b- Düzensiz, c- Adacıklarla kollara ayrılmış; yataklı akarsular. - Yatağın adacıklarla kollara ayrılma durumuna göre; a- Tek adacık b- Birden fazla adacık; ile yatağı koııara ayrılmış akarsular. - Dolanma oranına göre; a- Düşük (1-1,3) b- Orta (1,3-2,0) c- Yüksek (> 2,0); derecede eğrilik gösteren akarsular. - Taşkın bölgesinde gölcükler oluşması durumuna göre; a- Gölcük oluşmayan b- Az sayıda ve c- Çok sayıda; gölcük oluşan akarsular.
13
- Kıyı Yüksekliğine göre;
a- Alçak kıyılı (<1.5m) b- Orta yükseklikte kıyılı (1,5-3m) c- Yüksek kıyılı (3-6m) akarsular. - Yatak kenarındaki doğal sedde formasyonlarına göre doğal seddeleri; a- Hiç olmayan, b- Orta derecede gelişmiş, c- İyi derecede gelişmiş akarsular. - Taşkın yatağı durumuna göre (taşkın yatağı, akarsu yatağına göre); a- Çok geniş, b- Orta genişlikte, c- Dar olan akarsular. - Bitki örtüsüne göre; a- Kıyılarında bitki örtüsü bulunmayan b- Her iki kıyıda dar bir şeritte c- Yalnız dirseklerin iç kısımlarında d- Akarsu vadisinin tamamında bitki örtüsü bulunan akarsular
14
Po: Havzada uzun yıllara ait ortalama yıllık yağış yüksekliği (m)
2.2. AKARSUYUN VE HAVZANIN ÖZELLİKLERİ ÖNEMİ: ►Normal akımlanna ve taşkınların büyüklüğüne ve zaman içindeki dağılımına etki eder & ► Akarsulan birbiriyle karşılaştırmak için 1. Akarsu Havzasının Büyüklüğü: Bir akarsuyun su potansiyeli ve taşkın debileri havza alanına bağlıdır. ► Üzerinde rasat istasyonu bulunmayan bir akarsudaki ön planlama çalışmalarında, havzanın yıllık ortalama su verimi (m3/yıl): α : Akış katsayısı Po: Havzada uzun yıllara ait ortalama yıllık yağış yüksekliği (m) A : Akarsuyun planlama yapılan kısmının çıkış noktasındaki havza alanıdır (m2) ► Hidrolojide αPo değeri akış yüksekliği olarak bilinir.
15
2. Havzanın Biçimi: Taşkın pik debilerini ve diğer hidrografik değerleri özellikle havzadaki akışların ayarlanmasını etkileyen önemli bir parametredir. ► Eagleson havzanın en büyük genişliğini (B) esas alarak havza şekli için iki ayrı tanım vermektedir: Havza alanının (A), ana akarsu kolunun uzunluğu (L) ise,
16
3. Drenaj Yoğunluğu ve Dere Frekansı:
Drenaj yoğunluğu, 1 km2 ye düşen ortalama akarsu uzunluğudur. Dere Frekansı: Yıl boyunca kurumayan toplam dere sayısının havza alanına bölünmesi ile elde edilir. ► Havza içinde su taşıyan tüm doğal kolların toplam uzunluğunun, havza alanına bölünmesi ile elde edilir. ► Bölgedeki iklim şartlarının akarsu uzunluğuna etkisini gösterir (0,5-2,5 km/km2)
17
4. Çatallaşma Oranı: Bir akarsu ağını karakterize eden en önemli büyüklüktür. ►Kantitatif jeomorfolojide akarsu ağı dereceli bir akarsu sistemi ile tanımlanır. Nn: n. dereceli akarsuların sayısı ► 2 ile 5 arasındadır.
18
5. Havza Eğimi: 6. Akarsu Eğimi:
Havzadaki hidrolojik olaylara havzanın eğimi önemli ölçüde etki etmektedir. ► Yöntem: Şeffaf bir kağıt kullanma... 6. Akarsu Eğimi: Benson yöntemi: - Akım gözlem istasyonundan (çıkış noktasından) itibaren kaynak yönündeki toplam ana dere uzunluğu saptanır. - Ana dere uzunluğunun % 10’u ile % 85'i harita üzerinde işaretlenerek elde edilen iki noktayı birleştiren doğrunun eğimi ana dere eğimini verir.
19
7. Havzanın Ortalama Yüksekliği:
Ortalama yükseklik, akarsudaki taşkınları dolaylı ve dolaysız olarak etkiler. ► Küçük bir havzanın deniz seviyesinden ortalama yüksekliği: Hp: çıkış noktasındaki yükseklik, Ho: su ayırım çizgisi üzerindeki en büyük yüksekliklir. 8. Havzada Depolama: Doğal veya yapay su depolama özellikleri akarsu rejimini etkiler. Depolama Parametresi: Akarsu havzasındaki (göl ve rezervuarların yüzey alanları toplamının) (havza alanına) oranı Eğer >%1 ise havzada depolamanın etkisi göz önüne alınmalıdır.
20
2.3. AKARSU YATAĞININ OLUŞUMU
Plan Durumu Kıvrımlarda akan suyun dış kıyıyı sürekli aşındırması ve iç kıyıda birikmeler meydana getirir → kıvrımlar gittikçe birbirine yaklaşır ve menderesler oluşur. ►Bir akarsu kıvrımın uzunluğu, (π/2) .D değerinden daha büyük olması durumunda menderes olarak isimlendirilir (D: menderes boyu)
21
► Bir akarsu vadisinde kıvrımların dış sınırlarına çizilen tegetlerin oluşturduğu arazi şeridinin genişliği genellikle normal akarsu yatak genişliğinin 10 ile 20 katı büyüklüğündedir.
22
Enkesit Durumu Akarsular ve akarsu vadileri alüvyonlu oluşumlar sonucu bugünkü görünümlerini kazanmışlardır. Akarsu vadileri ya tektonik vadiler ya da erozyon vadileridir. ►Akarsu yatağındaki erozyon ise taban ve kıyı erozyonu olmak üzere iki kısımda incelenir.
23
Boykesit Durumu Memba Kısmı: Dağlık bölgede olduğundan akarsuyun bu bölümü büyük eğim, yüksek akış hızları, derin vadiyi takip eden dar kıvrımlar ile karakterize edilir. Orta Kısmı: Eğim memba bölümüne göre daha az, vadi daha geniş ve taban malzemesi daha incedir. Mansap Kısmı: Eğim, akarsuyun orta bölümünden daha azdır. Büyük ölçüde yığılmalar meydana gelir. Akarsuyun denize veya bir göle döküldüğü ağız kısmında delta oluşur.
24
2.4. AKARSU YATAĞININ DENGESİ
Denge Prensipleri Gözlemlere dayalı geçerli bağıntılar: - Akarsu yatağındaki su derinliği (h), debi (Q) ile doğru orantılıdır (h α Q) - Akarsu yatak genişligi (B), hem debi hem de katı madde debisi (QT) ile doğru orantılıdır (B α Q, QT) - Akarsu yatağının biçim faktörü olan B/h oranı katı madde ile doğru orantılıdır (B/h α Q) - Akarsuyun dolanma oranı (plandaki eğrilik) (d), vadi eğimi ile doğru orantılı katı madde debisi ile ters orantılıdır (d α J, 1/QT) - Akarsu yatağının taban eğimi (J), debi ile ters, katı madde debisi ve dane büyüklüğü (D50) ile doğru orantılıdır (J α QT, D50)
25
Katı madde debisi, akarsuyun sürükleme gücü ve ince danelerin
konsantrasyonu (c) ile doğru, malzemenin medyan çapı ile ters orantılıdır. Burada Ƭ= γ·h·J & Q = A v = B·h·v değerleri yerine konursa, Doğal ve düzenlenmiş akarsulardaki değişiklikleri nitelik yönünden belirlemek için kullanılabilecek önemli bir bağıntıdır. Örnek: Bir barajın yapımından sonra mansabındaki akarsu bölümüne etkilerine bakalım:
26
Baraj yapim sonrasında gelen katı maddeler baraj gölünde tutulur
→ Akarsu yatağındaki katı madde miktan azalır. ► Denge ifadesindeki büyüklüklerin üslerinde (o) lar sabit, (+) lar artacak ve (-) Ier ise azalacak anlamında ise; malzeme çapı ve akarsu debisi sabit kabul edildiğinde, SONUÇ: Bu durumda baraj mansabındaki akarsu kesiminde eğimin azalması gerekir. Yani şekildeki AC ile gösterilen eğim AC‘ ye düşecektir.
27
2.4.2. Denge Bozucu Etkenler A. Doğal Etkenler:
■ Tarihte birçok nehrin akışının deprem ve tektonik faaliyetler gibi doğal etkenlerle değiştiği bilinmektedir.
28
B. Yapay Etkenler:
29
☼ Denge bozucu etkiler ek önlemler ile kabul edilebilir bir seviyeye düşürülür.
1. Akarsulardan Su Alma ve Kuyruk Suyunu Tekrar Verme: 2. Su Miktarının Dengelenmesi:
30
3. Katı Maddelerin Geri Tutulması:
► Akarsuda her yapay kesit büyümesi yataktaki hızların küçülmesine ve akarsuyun taşıdığı katı maddelerin azalmasına sebep olur. → Katı maddelerin geri tutulması sonucu akarsu ağında morfolojik değişimler meydana gelir. 4. Akarsu Boyunun Kısalması: L1 ve L2: sırasıyla yargıdan önceki ve sonraki akarsuyun boyu - A ve B noktaIarındaki su yüzeyleri arasındaki kot farkı h, olmak üzere su yüzeyi eğimi h/L1 değerinden h/L2 değerine yükselir. A B de oyulma
31
5. Akarsu Yatağını Daraltma Yapıları:
Akarsu yatağının enine veya boyuna yapılarla darlaştırılması → su seviyesinde Δh kadar bir yükselme → akım şartları değişir. 6. Akım Yönünün Değişmesi: Prensip olarak bu gibi akım yönünün ve su derinliğinin değişmesine neden olan tesislerin akarsu taban ve şev yüzeylerinde de değişmelere neden olabilir.
32
AKARSULARDA KATI MADDE HAREKETİ
33
3.1 GENEL BİLGİLER Akarsularda su akarken beraberinde katı maddeler de taşır. Bu katı maddeler ya akarsu havzasındaki erozyondan veya akarsu yatağındaki aşınmalardan kaynaklanır. Akarsu yatağındaki aşınmalar o bölgede bir takım oyulmaların oluşmasına sebep olur. Öte yandan akarsudaki akımın sürekleme gücünün azaldığı bölgelerde, taşınmakta olan katı maddelerin bir kısmı tabana çöker ve yığılmalar olur. Böylece akarsu boyunca katı madde hareketlerinden kaynaklanan bir takım oyulma ve yığılmalar meydana gelir. Bu katı madde olayları sonucunda akarsu morfolojisi değişir, → Akarsu yapıların fonksiyon ve sağlamlık açısından zarar görür, hatta akarsuyun su kalitesi etkilenir.
34
Akarsuların taşıdığı katı maddeler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:
1) Malzemenin kaynağına göre sınıflandırma: a) yatak malzemesi, b) yıkanmış malzeme. Yatak malzemesi, hareketli bir tabanı oluşturan malzemedir. Yıkanmış malzeme ise çoğunluğu havza erozyonundan gelen ve yatak malzemesinden daha ince olan malzemedir. 2. Akarsudaki taşınma şekline göre sınıflandırma: a) askı maddesi, b) sürüntü maddesi. Askı maddesi suyun içinde askı halinde hareket eden maddelerdir. Sürüntü maddesi ise akarsu yatağında yuvarlanarak ve kayarak hareket eden maddelerdir. Tabanda sıçrayarak hareket eden maddeler de sürüntü maddesi sınıfına girer.
35
► Askı maddesi daha ince çaplı olmakla birlikte, bunu süruntü maddesinden ayıran kesin bir dane çapı yoktur. Örnek olarak “Danenin Froude” sayısı = 19 yapan çap D ayırıcı bir ölçüdür. ■ Sürüntü maddesi ve askı maddesi toplamına toplam katı madde denir. Sınıflandırmalarda geçen terimler ve bunların su derinliğine göre durumları
36
Birim zamanda taşınan katı madde miktarının birimi:
birim zamanda taşınan kuru hacım (m3/s) birim zamanda taşınan kuru ağırlık (kg/s) birim zamanda taşınan boşluk hacmi de dahil toplam hacim (m3/s) Katı madde konsantrasyonu, su içindeki (askı maddesi miktarının) (su ve askı maddesi karışım) oranına denir. Birimi: bir milyonda kısım ve ppm ile gösterilir. Konsantrasyon birimi: milyon metreküpte metreküp (m3/1,000,000 m3) veya litrede miligram (mg/l)
37
3.2. KATI MADDE ÖZELLİKLERİ
Dane çapı: Bir danenin çapı için yapılan en yaygın tanımlar: 1. Elek çapı : Parçacığın geçebildiği elek çapı. 2. Anma çapı: Parçacığın hacmine eşit bir kürenin çapı. 3. Katı madde çapı: Aynı akışkan içindeki çökelme hızı ve özgül ağırlığı parçacığınkilere eşit olan kürenin çapı.
38
Dane Biçimi: Aşağıda verilen parametreler parçacığın şeklini karakterize eder. Bunlardan birincisi çökelme hızının belirlenmesinde kullanılır. Biçim faktörü: c√a/b şeklinde yazılan bir formül ile bulunur. Burada a, b, c sıra ile parçacığın birbirine dik eksenler üzerindeki en uzun, orta ve en kısa boyutlarını gösterir. 2. Küresellik: Parçacığın hacmine eşit bir kürenin yüzey alanının, parçacığın yüzey alanına oranı 3. Yuvarlaklık: Parçacığın ortalama eğrilik yarıçapının, parçacığın izdüşüm alanı içine çizilen bir dairenin yarıçapına oranı
39
Granülometri Eğrisi: Malzeme çapı yatayda, elekten geçen malzemenin ağırlık yüzdesi düşeyde gösterilerek malzemenin granülometri eğrisi çizilir. Bir granülometri eğrisinden, malzemelerin %50 sini geçiren çap, medyan çap D50, kolaylıkla okunabilir. Ortalama dane çapı: Burada Pi herhangi bir Di çapındaki malzeme yüzdesini gösterir ve bu Pi değerleri granülometri eğrisinden okunur.
40
Danenin Çökelme Hızı: Bir parçacığın su içinde çökelme (düşme) hızı → - askı maddesi hareketinin incelenmesinde - akarsudaki yığılma problemlerinde - Çökelmeye parçacığın ve akımın özellikleri etki eder. - Parçacığın biçimi, özgül ağırlığı ile akımın rejimi, askı maddesi konsantrasyonu, suyun sıcaklığı gibi değişkenler çökelme hızına etki eden faktörlerdir. - Durgun bir suya bırakılan küresel bir parçacığın başlangıçta sıfır olan hızı, G ağırlığının etkisi ile giderek artar. - Bunun yanında hareket yönüne zıt yönde etki eden F direnç kuvveti ise hızın karesi ile doğru orantılı olarak artar. G ve F kuvvetleri eşit olduğu anda ivme sıfır olur ve dane o andaki hızı ile düşmeye devam eder. İşte danenin sabit hıza eriştiği bu denge durumundaki hızına çökelme hızı denir.
41
► Denge durumu: Çökelme hızı:
Küre için ve küçük Reynolds sayılarında, laminer akımlarda
42
Stokes kanunu Çapı 0,06 mm den büyük parçacıklar için kullanılmamalıdır. Türbülanslı akımlarda
48
ONEMLI IFADE
51
εs : askı maddesi difüzyon (karışım) katsayıdır.
Askı Maddesi Miktarının Hesabı Akarsuda askı halinde hareket eden maddeler, bir yandan çökelme hızı dolayısı ile aşağıya inerken, öbür yandan türbülans etkisi ile yukanya çıkarlar. Böylece su içinde askıda ve bir bakıma dengede kalırlar. Bu denge bir boyutlu bir akımda şöyle yazılabilir: C: Tabandan itibaren herhangi bir z kotundaki noktada konsantrasyon değerini gösterir εs : askı maddesi difüzyon (karışım) katsayıdır.
52
► Türbülans akımlı açık kanallarda
k z: karışım boyu k: Von Karman katsayısı (0,4 alınabilir). εs değeri yukarıda yerine konur ve gerekli düzenlemeler yapılırsa bir düşeydeki askı maddesi konsantrasyonu için çökelme hızı parametresi Ca ise z=a kotundaki askı maddesi konsantrasyonudur. İntegral sonucunda
53
Şekil 3.8: C/Ca Oranının Bulunması İçin Grafik:
α değerleri
54
Yukarıdaki bağıntının kullanılmasında aşağıdaki hususlar gözönüne alınmalıdır.
1- Tabandan a kadar yukarıdaki noktalarda askı maddesi konsantrasyonu bilinmelidir. Genellikle a tabandan bir ölçme aleti mesafesi kadar yukarıdadır ve a=0.05 h alınır ve tabana çok yakın olmamalıdır Çünkü z=a kotunun altında sadece sürüntü maddesi hareketi vardır. 2- Tabana çok yakın yerlerde önemli bir problem ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki z=0 için C → ∞ ve fiziksel olarak imkansızdır. Çünkü C boyutsuz olarak en fazla 0.6 olabilmektedir. 3- Yukarıdaki εs bağıntısında z=0 için εs=0 olması gerçeğe uymaz. Böyle bir durum tabanda hiçbir alışveriş (değişim) olmadığını gösterir ki doğru değildir. 4. Sistemi kurarken tabanın yerini belirlemek zordur. Bu problemi laboratuvar kanallarında çözerken taban katı bir cisim gibi alınabilir. 5. z=h için eşitliğinden C=0 bulunur. Bu ise gerçekle bağdaşmaz.
55
Bütün kesitlen geçen askı maddesi miktan ise
Akım alanı içinde istenen noktalarda C konsantrasyonları bulunduktan sonra birim genişlikten geçen askı maddesi debisi: Bütün kesitlen geçen askı maddesi miktan ise : Bütün kesit için ortalama konsantrasyon değeridir. b & h: akarsu yatağının genişliği ve derinliğidir.
56
Pratikte askı maddesi miktarının hesabı aşağıdaki sıra ile yapılır:
57
İlk defa Du Soys 1879 da aşağıdaki formülü geliştirmiştir:
Sürüntü Maddesi Miktarının Hesabı İlk defa Du Soys 1879 da aşağıdaki formülü geliştirmiştir: Schoklitsch formülü (1930):
58
n: Manning pürüzlülük katsayısı, n‘: Danelerin pürüzlülük katsayısı,
Meyer-Peter ve Müller formülü (1948): n: Manning pürüzlülük katsayısı, n‘: Danelerin pürüzlülük katsayısı, Qt : Akımın taban genişliğine karşı gelen kısmıdır. D90 : metre cinsinden malzemenin %90'ını geçiren elek çapıdır. Pratikte ► (n'/n) = 0.5 ile 1.0 ► Akarsu tabanı düz ise bu oran 1, eşik ve ters eşiklerde 0.5 olmaktadır.
59
Einstein-Brown formülü (1950):
■ Burada v suyun kinematik viskazitesi, ɸ ve K ise boyutsuz büyüklüklerdir. Bağıntı boyut bakımından homojen olmakla birlikte, qs (m3/s/m), g(m/s2), Ɣs (kg/m3), alınması metrik birim sisteminde uygun olur.
60
Formüllerin Değerlendirmesi:
♦ Schoklitsch formülü ova akarsulannda iyi sonuç vermemektedir. ♦ Meyer-Peter ve Müller formülünde karakteristik dane çapı olarak taban malzemesinin ortalama dane çapı alınır. Çeşitli akarsulara uygulanmış ve taban malzemeleri iri olan ve özellikle taşkınlar sırasında taşınan sürüntü maddesi için iyi sonuç verdiği tesbit edilmiştir. ♦Einstein-Brown formülünde karakteristik dane çapı D50 dir. Bu formül çıkarılırken çeşitli veriler kullanılmış olduğundan oldukça iyi sonuç verir. ♦Genellikle Einstein-Brown formülü gerçekte olandan fazla, Schoklitsch ve MeyerPeter ve Müller formülleri ise daha az değerler vermektedirler. Toplam katı madde bağıntısına benzer biçimde sürüntü maddesi formülleri
61
SINIF UYGULAMALARI:
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.