Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Hayatı Geregi Gibi Degerlendirmek

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Hayatı Geregi Gibi Degerlendirmek"— Sunum transkripti:

1 Hayatı Geregi Gibi Degerlendirmek
Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

2 İNSAN ALLAHIN ÖZENE BEZENE YARATTIĞI YEGANE VARLIKTIR
Allah’ın En Güzel Şekilde Yarattığı Ve Bütün Organlarını Tastamam Yaptığı, لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ(Tîn 4.) Tertemiz Rızıklar Verdiği, وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ(Mü'min 64.) Ruhundan Üfleyerek Şereflendirdiği, ثُمَّ سَوّٰیهُ وَنَفَخَ فٖيهِ مِنْ رُوحِهٖ (Secde 9) Allah’ın Muhatap Aldığı Ve Yeryüzünde Halifesi Kabul Ettiği, Yaratılmışlara Üstün Kıldığı Ve Şan Şeref Sahibi Yaptığı, وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنٖى اٰدَمَ …وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلٰى كَثٖيرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضٖيلًا(İsrâ 70.) Yaratılan Her Şeyi İstifadesine Sunduğu, اَلَمْ تَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ (Lokman 20.) Akıl, İrade Ve Özgürlük Verdiği,  وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الْاَلْبَابِ(Bakara 269.) Peygamberler Ve Kitaplar Göndermek Suretiyle Doğru Yolu Gösterdiği,  فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ(A'raf 158.) İradeli Ve Bilinçli Olarak İman Ve İbadet Etmesini İstediği, وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ(Zâriyât 6.) İyilik Yapanları Mükâfatlandırıp Kötülük Yapanları Cezalandıracağı Ve Sorumlu Kıldığı Varlıktır وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾ فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾(Zilzâl 7-8) 11. Allah’ın tertemiz fıtrat üzere yarattığı ve Şah damarından daha yakın olduğunu bildirdiği varlıktır.

3 KÜÇÜK İYİLİKLER BÜYÜK ADIMLARA VESİLE OLUR
كُلُّ سُلاَمَى مِنَ النَّاسِ عَلَيهِ صَدَقَةٌ، كُلَّ يَومٍ تَطلُعُ فِيهِ الشَّمسُ. "Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (a.s) şöyle buyurmuştur: "Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gerekir…« (Buhârî, Cihâd 72)

4 O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.»
NİÇİN YARATILDIN? اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلاًۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُۙ ﴿٢﴾ «Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.» (Mülk 1)

5 Dünyada İnsan İçin Yaratılan Ve İstifadesine Sunulan O Kadar Şey Var Ki:
زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَاءِ وَالْبَنينَ وَالْقَنَاطيرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْاَنْعَامِ وَالْحَرْثِ ذلِكَ مَتَاعُ الْحَيوةِ الدُّنْياَ وَاللّهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَابِ "Kadınlardan, oğullardan, kantarlarca yığılmış altın ve gümüşten, (otlağa) salınmış atlardan, davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere aşırı düşkünlük, insanlara süslü (cazip) gösterildi. Bunlar sadece dünya hayatının geçimidir. Asıl varılacak güzel yer, Allah'ın yanındadır." (Âli İmrân, 3/14)

6 Dünyada İnsan İçin Yaratılan Ve İstifadesine Sunulan O Kadar Şey Var Ki:

7 Dünyayı İyi Değerlendirelim, İmar Ve İnşa Edelim
قُلْ مَنْ حَرَّمَ زينَةَ اللّهِ الَّتى اَخْرَجَ لِعِبَادِه وَالطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِ “De ki: ‘Allah’ın kulları için yarattığı ziyneti/süsü ve temiz rızıkları kim haram kılabilir?” (A’râf, 7/32)

8 Dünya Ekin Tarlası Gibidir, Bir Gün Biçilecek
اِعْلَمُوا اَنَّمَا الْحَيوةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِى الْاَمْوَالِ وَالْاَوْلَادِ كَمَثَلِ غَيْثٍ اَعْجَبَ الْكُفَّارَ نَبَاتُهُ ثُمَّ يَهيجُ فَتَريهُ مُصْفَرًّا ثُمَّ يَكُونُ حُطَامًا وَفِى الْاخِرَةِ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَغْفِرَةٌ مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٌ وَمَاالْحَيوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ "Bilin ki, dünya hayatı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışıdır. (Bu) tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekicilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap; Allah'tan mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı ise, sadece aldatıcı bir geçinmedir" (el-Hadîd, 57/20)

9 İyi Düşünelim

10 Dünyadan Nasiplen Ama Ahiretini Unutma
وَابْتَغِ فيمَا اتيكَ اللّهُ الدَّارَ الْاخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَا اَحْسَنَ اللّهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِى الْاَرْضِ اِنَّ اللّهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدينَ "Allah'ın sana verdiği (bu servet) içinde âhiret yurdunu ara; dünyadan da nasibini unutma. Allah sana nasıl iyilik ettiyse sen de öyle iyilik et; yeryüzünde bozgunculuk etmeyi isteme. Çünkü Allah bozguncuları sevmez." (el-Kasas, 28/77)

11 Dünyadan Nasiplen Ama Ahiretini Unutma
İnsanın ibadet etmesi dünya için çalışmasına mani değildir. Her ikisini de beraber yürütmesi mümkündür. Mesela; tarlasında, bahçesinde, dükkânında çalışan bir insanın işinin başında beş vakit namazını kılması mümkündür. Eli ile çalışırken dili ile Allah’ı zikretmesine mani bir şey yoktur. Haram ve helale riayet etmesinde, yalan konuşmamasında, aldatmadan hareket etmesinde hiçbir zorluk yoktur. İşleri kolaylaştırmasında, faydalı olan işlerle uğraşmasında, Başkalarının hakkını, hukukunu gözetmesinde bir sakınca yoktur. Ve tüm bunlar ibadet kapsamındadır.

12 DÜNYA ALDATMASIN يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْ وَاخْشَوْا يَوْمًا لَا يَجْزٖى وَالِدٌ عَنْ وَلَدِهٖ وَلَا مَوْلُودٌ هُوَ جَازٍ عَنْ وَالِدِهٖ شَيْپًا اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ «Ey İnsanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evlâdın babası nâmına bir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.» (Lokman 33)

13 Dünyanın çekiciliği de güzel bir meyvenin çekiciliği gibidir.
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا لَاتُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلَا اَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِاللّهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذلِكَ فَاُولئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ "Ey inananlar, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanlardır." (el-Münâfikun 63/9)

14 Hz. Ali (r.a) buyurdular ki:
Bütün belaların temeli dünya hayatını gaye edinmektir ارْتَحَلَتِ الدُّنْيَا مُدْبِرَةً وَارْتَحَلَتِ اخِرَة مُقْبِلَةً! وَإنَّ لِكُلِّ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا بَنِينَ. فَكُونُوا مِنْ أبْنَاءِ الاخِرَةِ، وَلاَ تَكُونُوا مِنْ أبْنَاءِ الدُّنْيَا. فإنَّ الْيَوْمَ عَمَلٌ وَلاَحِسَابَ، وَغَداً حِسَابٌ وَلاَ عَمَلَ Hz. Ali (r.a) buyurdular ki: "Dünya arkasını dönmüş gidiyor, âhiret ise yönelmiş geliyor. Bunlardan her ikisinin de kendine has evlatları var. Sizler âhiretin evlatları olun. Sakın dünyanın evlatları olmayın. Zîra bugün amel var hesap yok, yarın ise hesap var amel yok." (Buhârî, Rikâk 4)

15 Dünyada Salih Amellerle Meşgul Olmak gerekir
اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ زينَةُ الْحَيوةِ الدُّنْيَا وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ اَمَلًا "Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Bâki kalacak olan güzel işler ise Rabbinin katında sevapça da daha hayırlıdır, umutça da daha hayırlıdır" (el-Kehf, 18/46)

16 “HESAP GÜNÜ” İFLAS ETMEMEK
Mal sahibi, mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Malda yalan, mülkte yalan Var birazda sen oyalan

17 Nice İnsanlar Dünyayı Bırakıp Gittiler
كَمْ تَرَكُوا مِنْ جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ وَزُرُوعٍ وَمَقَامٍ كَريمٍ وَنَعْمَةٍ كَانُوا فيهَا فَاكِهينَ كَذلِكَ وَاَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا اخَرينَ "Onlar, geride nice şeyler bıraktılar; bahçeler, çeşmeler, ekinler, güzel makamlar ve zevk ü sefa sürecekleri nice nimetler. İşte böyle oldu ve biz onları başka topluma miras verdik." (44/Duhân, 25-28) NUH, AD, SEMUD KAVİMLERİ, NEMRUTLAR, FİRAVUNLAR, KARUNLAR HEPSİ GELDİLER, YAŞADILAR VE GİTTİLER

18 Kanuni Sultan Süleyman
Ben ölünce bir elimi tabutun dışında bırakın. İnsanlar görsünler ki; padişah olan Kanuni bile, bu dünyadan eli boş gitmiştir.

19 ALLAH VERDİĞİ NİMETİN HESABINI SORACAKTIR
وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ    الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.  Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.  (Bakara, )

20 Hayat: İmtihan Alanı

21 Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Size iki şey bırakıyorum.
Hayat: İmtihan Alanı تركتُ فِيكُمْ أمرينِ لَنْ تَضِلُّوا ما تَمَسّكتُمْ بِهِمَا: كِتَابَ اللّهِ تَعالَى، وَسُنّةَ رَسُولِهِ. Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitab'ı ve Resûlünün sünneti. (Muvatta, Kader, 46, II, 899)

22 Gittiğimiz Yol Hangisi
"Allah Resulü, bir gün eline bir hurma çubuğu almıştı, oturdu yere, ümmetine mesaj vermek üzere kum üzerine uzun bir çizgi çizdi ve ashabına, 'Burası İslam’ın ana yoludur' dedi. Sonra o çizgiden ayrılan birtakım çizgiler çizdi. 'Bu yoldan zaman içerisinde ayrılacak tali yollar olacaktır' dedi. 'Sizi bu ana yol üzerinde bırakıyorum, bu tali yollara sapmayın, hele hele bu yolların ana yolu işgal etmesine izin vermeyin' dedi.

23 İnsanlık İçin Faydalı Adımlar Atmalı
خَيْرُ النَّاسِ مَنْ اَنْفَعُهُمْ لِالنَّاسِ “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” (Buhari, Megazi, 35) لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا “Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81)

24 Allah Kalıplara Bakmayacak
إِنَّ اللّهَ لا َ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأَجْسَادِكُمْ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعْمَالِكُمْ. التَّقْوَى هَهُنَا، التَّقْوَى هَهُنَا، التّقْوَى هَهُنَا، وَيُشِيرُ إِلَى صَدْرِهِ. “…Allah sizin suretlerinize ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva şuradadır -3 kez eliyle göğsünü işaret etti…”

25 Her nefis ölümü tadacaktır

26 “Her nefis ölümü tadacaktır.
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَاِلَيْنَا تُرْجَعُونَ “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz” (Enbiya 35)

27 ECEL ÇİZGİSİ VE ARZULARIMIZ
Enes b. Mâlik (R.a.) rivayet edildiğine göre: خطّ رَسُولُ اللّهِ صلى الله عليه وسلم خطاً وقال: هذَا اﻹنسَانُ، وخطَّ إلى جانبهِ خطاً وقال: هذا أجلُهُ، وَخطّ آخرَ بعيداً منهُ وقالَ: هذَا اﻷملُ، فبيْنَما هُوَ كَذلِكَ إذ جاءهُ اﻷقربُ “Bir kere Peygamber (s.a.v.) bir takım çizgiler çizerek şöyle buyurdu: İşte bu çizgi insanın umduğu emelidir. Şu çizgide ecelidir. İnsan uzaktaki emelini beklerken kendisine en yakın olan ecel ansızın geliverir” (Buhârî, Rikak 4)

28 Hayat Çizgisi Peygamberimiz (s.a.s), bir gün ashabıyla sohbet ederken yere dörtgen bir şekil çizdi. Sonra o şeklin ortasından dışarı uzanan bir çizgi ve o çizgiye bitişen başka çizgiler çizdi. Ardından, kendisini meraklı bakışlarla seyretmekte olan ashaba dönerek bunların ne anlama geldiğini şöyle açıkladı: “Bu dörtgenin ortasındaki çizgi insandır. Dörtgen de insanın ecelidir ve onu kuşatmıştır. Diğer çizgiler ise insanın arzu ve tutkularıdır. İnsan, bu arzu ve tutkuların peşinde koşup dururken, ecel ansızın onun önünü keser ve onu alıp götürür.” (Buhârî, Rikâk, 4) İnsan Ecel Çizgisi Arzu ve Tutkular

29 Ertelenmeyen Gerçek: ÖLÜM
فَاِذَا جَاءَ اَجَلُهُمْ لَا يَسْتَاْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ “…Fakat onları belli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (Nahl,16/61)

30 o mutlaka size ulaşacaktır.
ÖLÜMDEN KAÇAMAZSIN قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذى تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاقيكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ “De ki; Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybıda, görünen alemi de bilen Allâh’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” (Cum’a, 62/8)

31 DÜNYA HAZIRLIKLI OLMA YERİMİZDİR
 كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَاُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ “Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.” (Âli Imrân 185)

32 DÜNYA HAZIRLIKLI OLMA YERİMİZDİR
Ömür çok kısa. Göz açıp kapanıncaya kadar geçmektedir. Geçen sene beraber olduğumuz, kendisiyle muhabbet edip gülüp eğlendiğimiz nice insanlar aramızdan ayrıldı. Bizlerde bir gün sevdiklerimizden, bu dünyadan ayrılıp gideceğiz. Hiçbir insan dünya hayatında baki değildir.

33 "(Ahiretiniz için) azık edinin;
DÜNYA HAZIRLIKLI OLMA YERİMİZDİR  وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰى وَاتَّقُونِ يَا اُولِى الْاَلْبَابِ "(Ahiretiniz için) azık edinin; kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır”

34 Kendimizi Muhasebe Ederken İyi Düşünelim

35 AKIL SAHİPLERİ اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ “Akıllı kimse bu dünyada kendini sorgulayan ve ölüm sonrası için çalışandır.” Hz. Ömer (r.a.) in şu uyarısı da ölüme hazırlık konusunda bize yeni bir bakış açısı kazandıracak niteliktedir. حاسبوا انفسكم قبا ان تحاسبوا و تزينوا للعرض الاكبر و انما يخف الحساب يوم القيامة على من حاسب نفسه في الدنيا "Hesaba çekilmeden önce nefislerinizi hesaba çekiniz. Kendinizi en büyük buluşma için hazırlayınız. Kıyamet gününde hesap, ancak dünyada kendini sorgulayanlar için kolay olur." (Tirmizî, Kıyame 26, IV, 638)

36 BEŞ ŞEY GELMEDEN, BEŞ ŞEYİ GANİMET BİL:
اِغْتَنِمْ خَمْسًا قَبْلَ خَمْسٍ: شَبَابَكَ قَبْلَ هَرَمِكَ وَصِحَّتَكَ قَبْلَ سَقَمِكَ وَغِنَاءَكَ قَبْلَ فَقْرِكَ وَفَرَاغَكَ قَبْلَ شُغْلِكَ وَحَيَاتَكَ قَبْلَ مَوْتِكَ 1-Yaşlılıktan önce gençliği, 2-Hastalıktan önce sağlığı, 3-Fakirlikten önce zenginliği, 4-Meşguliyetten önce boş vakti 5-Ölümden önce hayatı

37 İyi Düşünelim

38 İbn-i Samte (r.a.) dâimâ kendini hesâba çekerdi.
Bir gece hesâba oturmuş ve altmış yaşına geldiğini, bunun da gün ettiğini görünce “Vay başıma gelene! Her gün bir günahım olsa günahla Allah’ın huzuruna çıkıyorum. Halbuki her gün binlerce günâhım vardır” diyerek bayıldı ve düştü. Bir daha ayılmayarak rûhunu teslîm etti. Bu sırada “Sana Firdevs-i Âlâ ile müjde olsun!” diye gâipten bir ses duyuldu. (Gazâlî, İhya 4/730)

39 Kendimizi Muhasebe Ederken De Şu Soruların Cevabını Arayalım:
Allah’a karşı görev ve sorumluluklarımı yerine getirebildim mi?Rızasını kazanabildim mi? Hz. Peygambere layık bir ümmet olabildim mi? Kur’anın ahkamıyla hayatımı sürdürebildim mi? Allahın yarattığı mahlukata karşı sorumluluklarımı yerine getirebildim mi? Sorumluluğunu üzerime aldığım kimselere karşı görevlerimi yerine getirebildim mi? İslam ahlakına uygun davranışlarım tam mı? Yediğim içtiğim nereden geliyor nereye gidiyor? Kazancınınnasıl olduğunun farkında mısın? Allah’in sana verdigi azaları (organları) O’nun adına kullanıp gözünü, kulağını ve diğer uzuvlarını haramlardan korudun mu? Şuan Azrail gelse can teslim etmeye hazır mıyım? Nereden geldim ve nereye gidiyorum? Bu dünyaya ben ne için geldim? Yaptığım yanlışların hesabını verebilecek gerekçelerim var mı? Hayatın anlamı nedir, ben ne için yaşıyorum? YAŞANTIM (GITTIGIM YOL) BENI NEREYE GÜTÜRÜR? Günahların dolayısıyla Gerçek bir tövbe ile Rabbinden özür diledin mi? Ölümü ve ölüm sonrasını, kabri, hesap için Allah’ın huzurunda durmayı, Allah’ın nimet ve azabını düşündün mü? Sahi hiç küs olduğum kimse varmı ? selam vermediğim ?

40 Kendimizi Muhasebe Ederken İyi Düşünelim
Yıl sonu olunca kurumlar, iş yerleri yıllık muhasebelerini yapıyorlar. Gelir gider hesapları yapılıyor. Vergiler hazırlanıyor. İnsan kar mı etmiş? Zarar mı ortaya konuyor. Dünyada kârını da zararını da bilen insan eksikliklerini fark eder ve kendini zarara sokan tutum ve davranışlardan uzaklaşır. Kar edeceği noktaları artırmaya çalışır. Kendini muhasebe eden denetleyen kişi kurtulur. Bir işyeri sahibisiniz. Vergi memurunun geldiğini hayal edin. Nasıl mali kayıtları kontrol ediyorsa; Müfettişleri düşünün. Bir daireye, kuruma gelip nasıl denetliyorsa; Kaymakamımızı düşünün. Sevk ve idaresi altındaki bütün kurumları nasıl denetliyor işleyişinin tertip ve düzenli olmasını sağlıyorsa;

41 Kendimizi Muhasebe Ederken İyi Düşünelim
Unutmayalım ki Allah da Melekleri de bizi denetliyor ve kontrol ediyor. Onlarda haksızlık yok, eksiklik yok, zengin-fakir ayrımı yok, kadın-erkek, yaşlı-genç ayrımı yok, adam kayırma yok, işi boş verme yok… Aldığımız nefese varıncaya kadar, konuşmalarımız, duyduklarımız, gördüklerimiz, tv.de izlediklerimiz, her hal ve durumumuzu kayıt altına almaktadırlar… İyi düşünelim… Muhasebemizi nefsimize hoş geldiği şekliyle değil Allah’a hesap verir gibi dürüstçe yapalım.

42 Allah’ Hiçbir Şey Gizli Kalmaz “ Şüphesiz Rabbin gözetlemededir.”
وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ “Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. ” (Hadid, 57/4) إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ “ Şüphesiz Rabbin gözetlemededir.” (Fecr, 89/14)

43 “Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.”
Allah’ Hiçbir Şey Gizli Kalmaz إِنَّ اللّهَ لاَ يَخْفَىَ عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلا فِي السَّمَاء “Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.” (Al-i İmran, 3/5)

44 Allah’ Hiçbir Şey Gizli Kalmaz
يَوْمَئِذٍ تُعْرَضُونَ لَا تَخْفٰى مِنْكُمْ خَافِيَةٌ فَاَمَّا مَنْ اُوتِىَ كِتَابَهُ بِيَمٖينِهٖ فَيَقُولُ هَاؤُمُ اقْرَؤُا كِتَابِيَهْ اِنّٖى ظَنَنْتُ اَنّٖى مُلَاقٍ حِسَابِيَهْ فَهُوَ فٖى عٖيشَةٍ رَاضِيَةٍ فٖى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ “(Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der. Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.” (Hakka 18-24)

45 ARDIMIZDAN AMEL DEFTERİMİZİ KAPATMAYALIM
يَا اَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا اتَّقُوا اللّهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَاقَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللّهَ اِنَّ اللّهَ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ () وَلَا تَكُونُوا كَالَّذينَ نَسُوا اللّهَ فَاَنْسيهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُولئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes , yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır.” (Haşr, 59/18)

46 ثُمَّ لَتُسْپَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعٖيمِ
HESABA ÇEKİLECEĞİZ ثُمَّ لَتُسْپَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعٖيمِ “Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.” (Tekasür 8)

47 DÜNYADA YAPTIKLARIMZA BAKALIM
Allaha tam teslimiyet içerisinde Namaz, oruç, zekat, hac, kurban vb. ibadetler yaptık Güzel sözlerimizle dilimizi temiz tuttuk, Komşularla iyi ilişkiler kurduk Yetim, fakir, gariplere yardım ettik Kul haklarına riayet edip güven verdik Günahlardan uzak bir hayat yaşadık Kılık kıyafetimiz, iffetimizi koruduk Zamanı, bize verene göre değerlendirdik Sorumluluklarımızı yerine getirdik Ticaret ve alış verişimizde kimseyi aldatmadık Kuran’ın rehberliğinde ve peygamberin örnekliğinde bir hayat sürdük

48 DÜNYADA YAPTIKLARIMZA BAKALIM
Allaha iman ettik sözünü tutmadık Kuranın bazı hükümlerini uygulamadık Kul haklarını gözetmedik Günahlarla hayatımızı kararttık Yetim, fakir kimseleri hor ve hakir gördük İbadetlerimizi yerine tam getiremedik Sözlerimize ve dilimize sahip çıkamadık Emanetlerin bir çoğuna riayet edemedik Giyim kuşamımız dünyevi isteklerimize göre oldu Zamanı bize verene zaman ayırmadık Ticaretimiz nefsani arzularımıza göre oldu Komşularımız bizden emin olamadılar Ayıpları, kusurları, gizli halleri ortaya döktük Kahve köşelerinde insanların günahlarına ortak olduk

49 KÖTÜLÜKLERLE ARANA MESAFE KOYMALISIN
يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُوءٍ تَوَدُّ لَوْ اَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ اَمَدًا بَعيدًا "Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister..." (Ali İmran 30)

50 Efendimiz şöyle buyurur:
“Ümmetim üzerine bir zaman gelecek ki o zamanda beş şeyi sever, beş şeyi unuturlar: Dünyayı sever, ahireti unuturlar. Apartmanları severler, kabirleri unuturlar. Malı severler, hesabı unuturlar. Ailelerini döverler, hurileri unuturlar. Nefislerini severler, Allah’ı unuturlar. Onlar benden beridirler, bende onlardan.” (Müminlere Vaaz Ve İrşad, M. ALTUNKAYA, C.1, S.61)

51 Hâtem-i Esamm -kuddise sirruh- şöyle buyurur:
"Muhteşem konaklara, verimli bağ ve bahçelere aldanma. Cennetten daha güzel bir yer yoktur. İbâdet ve taattinin çokluğuna aldanma. Sen, sen ol; ilim ve amel çokluğuna da aldanma. Çünkü onca ilim ve tâatine rağmen iblisin başına neler geldi, bilmiyor musun?! Âbidlerin, salihlerin yanında bulunuyorum diye de kendine güvenme. Zîrâ kuru kuruya bir beraberlik faydasızdır. Sâlebe’yi hatırla.

52 SON PİŞMANLIK NEYE YARAR Size uyarıcı da gelmişti.
Zaman ve Uyarıcı? وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فيهَا رَبَّنَا اَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذى كُنَّا نَعْمَلُ اَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَ كَّرُ فيهِ مَنْ تَذَ كَّرَ وَجَاءَكُمُ النذ يرُ فَذُ وقُوا فَمَا لِلظَّالِمينَ مِنْ نَصيرٍ "Onlar orada, 'Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim' diye bağrışırlar. (onlara şöyle denilir:) 'Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur." (Fatır,35/37)

53 SON PİŞMANLIK NEYE YARAR
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وَسلَّم ‏"‏ مَا مِنْ اَحَدٍ يَمُوتُ اِلاَّ نَدِمَ ‏"‏‏ قَالُوا وَمَا نَدَامَتُهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ ‏"‏ اِنْ كَانَ مُحْسِنًا نَدِمَ اَنْ لاَ يَكُونَ ازْدَادَ وَاِنْ كَانَ مُسِيئًا نَدِمَ اَنْ لاَ يَكُونَ نَزَعَ Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Ölüp de pişman olmayan hiçbir kimse yoktur. " Ashabı kiram dediler ki: "Ey Allah’ın Rasulü! Onların pişmanlıkları nedir? " Efendimiz buyurdular ki: "Muhsin (İyi yolda) olan hayrını daha çok artırmadığı için pişman olur. Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur." (Tirmizi, Sünen, Zühd, 34/59)

54 HAYATIN ÖZETİ Doğduk, yaşıyoruz, görüyoruz ve ölüyoruz…
Yedik, içtik, giydik, konuştuk, buluştuk, ektik-biçtik, imar ve inşa ettik, iman ettik, ameller işledik … Doğduk, yaşıyoruz, görüyoruz ve ölüyoruz…

55 EY YOLCU! Yol belli: Hayat / Nefes Sayın / Ecel
Yolcu belli: Sen / Kendin Varılacak yer belli: Ahiret Yolculuk Rehberi belli: Kuran / Sünnet Sonuç: Cennet / Cehennem

56 DÜNYA İLE İLİŞKİN İman ve amel üzere Kuran-ı Kerime göre bir yaşam
Hz. Peygamberin örnekliğinde sosyal hayat Ahlak üzere geçirilmiş bir ömür Kötülüklere set çekilmiş bir kalp Ölüm gerçeği unutulmadan sürdürülmüş bir hayat olsun.

57 ÖMRÜNÜ NEREDE TÜKETTİN…
"‏ لاَ تَزُولُ قَدَمَا ابْنِ آدَمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عِنْدِ رَبِّهِ حَتَّى يُسْأَلَ عَنْ خَمْسٍ عَنْ عُمْرِهِ فِيمَا أَفْنَاهُ وَعَنْ شَبَابِهِ فِيمَا أَبْلاَهُ وَمَالِهِ مِنْ أَيْنَ اكْتَسَبَهُ وَفِيمَ أَنْفَقَهُ وَمَاذَا عَمِلَ فِيمَا عَلِمَ ‏"‏ İbn Abbas (r.a.)’dan rivayetle Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Kişi ömrünü ne yolda tükettiğinden, Vücudunu nerede yıprattığından, Malını nereden kazanıp Nereye harcadığından, Bildiği ile ne iş yaptığından sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamayacaktır." (Tirmizi, Sünen, Kıyamet, 2)


"Hayatı Geregi Gibi Degerlendirmek" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları