Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Eğitimin Hukuksal Temelleri

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Eğitimin Hukuksal Temelleri"— Sunum transkripti:

1 Eğitimin Hukuksal Temelleri

2 GİRİŞ Hukuk bireylerin eğitim haklarını güvence altına almakla beraber, eğitim öğretimin yapıldığı ortamlarda belli başlı düzenlemelerin yapılmasına ve öğretimin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca, eğitim ile ilgili ortaya çıkan bazı sorunların çözümünde yine hukuka başvurularak sorunlar çözülmeye çalışılmaktadır.

3 Eğitim kurumları ile ilgili olan bütün yasal düzenlemeler eğitim hukuku ile yapılırken okul çağında olmayan bireylerin hakları “Çocuk Hukuku” altında başka bir hukuk dalı ile yapılmaktadır. Örneğin Türkiye’nin de 1989 da 191 ülke ile birlikte imzaladığı “Çocuk Hakları Sözleşmesi” gibi hukuksal düzenlemelerle, okul çağında olmayan bireylerin hakları garanti altına alınmıştır.

4 2.Hukukun Temel Kavramları
2.1.Anayasa: “Anayasa, bir devletin kuruluşunu, örgütlenişini, temel organlarının işleyişini ve birbirleriyle olan ilişkilerini, devlet iktidarının el değiştirmesini düzenleyen ve kişilerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan kurallar bütünüdür”.

5 2.2. Kanun (Yasa): Anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından yazılı bir şekilde ve bu ad altında tespit edilmiş bulunan genel sürekli ve soyut hukuk kurallarıdır. Kanunu çıkartacak olan yetkili organı her devletin anayasası belirlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nde kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak yetkisi Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasında 87. maddesi ile hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiştir.

6 2.3. Kanun Hükmünde Kararname: Kanun hükmünde kararname, Anayasanın 91. maddesi gereğince Bakanlar Kurulu tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılmaktadır. Temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevler hakkında (sıkıyönetim ve olağanüstü haller dışında) kanun hükmünde kararname düzenlenememektedir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır. Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girmektedirler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilmektedir. Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmaktadır.

7 Eğitimle ilgili Kanun hükmünde kararnamelere örnek olarak amacı özel eğitim gerektiren bireylerin, Türk Milli Eğitiminin genel amaçları ve temel ilkeleri doğrultusun da, genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamaya yönelik esasları düzenlemek olan “Özel Eğitim ile İlgili Kararname” verilebilir.

8 2. 4. Tüzük: Kanunlardan sonra gelen en güçlü hukuki metinlerdir
2.4. Tüzük: Kanunlardan sonra gelen en güçlü hukuki metinlerdir. Tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından kanunlarda konulan genel nitelikteki kuralları açıklamak ve böylelikle onların daha kolaylıkla uygulanabilmesini sağlamak amacıyla çıkarılmaktadır. Tüzükler Kanuna aykırı olmamak şartıyla ve Danıştay’ın incelemesinden geçirildikten sonra çıkartılmaktadır. Tüzükler Cumhurbaşkanınca imzalandıktan sonra kanunlar gibi yayımlanmaktadır. Eğitimle ilgili çıkarılan tüzüklere örnek olarak; Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğü ile Tebligat ve Türk Bayrağı Tüzüğü verilebilir.

9 2.5. Yönetmelik: Yönetmelikler, bir (veya birkaç) bakanlık veya bir kamu kuruluşu tarafından, bu kuruluşun görev alanındaki kanun ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak amacıyla çıkartılan hukuk metinleridir. Yönetmelik çıkarmak yasama ve veya yargılama tasarrufu olmayıp sadece idari nitelikte bir işlemdir. Yönetmelikler kanuna aykırı olamayacakları gibi, tüzüğe aykırı hükümleri taşımaları da mümkün değildir. Üniversitelerin kayıt ve sınav yönetmelikleri, Yüksek öğrenim kredi ve yurtlar kurumu burs- kredi yönetmeliği eğitim ile ilgili kurumların çıkarmış olduğu yönetmeliklere örnek olarak verilebilir.

10 2. 6. Kararname: Anayasada düzenlenmemiş, geleneksel bir işlem türüdür
2.6. Kararname: Anayasada düzenlenmemiş, geleneksel bir işlem türüdür. Belirli makamların (Bakanlar kurulu veya bir bakan+Başbakan) aldığı kararların yazılı şekle dökülmüş halidir. Kısacası, “kararname”, belli makamların kararlarının yazılı şekline verilen isimdir. Üst düzeydeki memurların (müsteşar, genel müdür vb) atamaları da kararnamelerle olmaktadır. 2.7. Yönerge: Çok belirgin bir konuda yetkili amirin, uygulamanın nasıl yapılacağını göstermek için yaptığı düzenlemedir. Başka bir deyişle bir işin nasıl yapılacağını gösteren metindir. Yönergelere örnek olarak İlköğretim Kurumları, Orta Öğretim Kurumları Spor Yarışmaları Yönergesini, Milli Eğitim Bakanlığı Bayrak Törenleri Yönergesini, Kütüphane haftası kutlama yönergesi verilebilir.

11 2.8. Genelge: Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasına yol göstermek, herhangi bir konuyu aydınlatmak, dikkat çekmek üzere ilgililerine gönderilen yazıdır. Milli Eğitim Bakanlığı da kendisine bağlı kurumları ilgilendiren bazı emir ve duyuruları genelgelerle duyurmaktadır. Örneğin: Disiplin Hükümlerinin uygulanması Konulu Genelge vb.

12 3.0. TANZİMAT’TAN GÜNÜMÜZE ANAYASALARIMIZDA EĞİTİM
Devletin temeli olarak açıklanan anayasanın Türk tarihindeki ilk örneği, bugünkü anlamda bir anayasa olmamasına rağmen, 1808 yılında imzalanan Sened-i İttifak’tır. Bu belgeden sonra 1839’da çıkarılan Tanzimat Fermanı’nı daha sonra 1856’da çıkarılan Islahat Fermanı takip etmiştir. Bugünkü anlamda ilk anayasa ise (İlk Osmanlı Anayasası) 23 Aralık 1876’da ilan edilen Kanun-i Esasi’dir yılında resmen yürürlülükten kaldırılmamakla beraber, fiilen uygulamadan kaldırılan Kanun-i Esasi İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla beraber bazı değişikliklerle beraber 1909’da tekrar yürürlülüğe girmiştir. Daha sonra Kurtuluş Savaşında 21 Ocak 1921’de Teşkilatı Esasiye Kanunu yürürlüğe girmiştir. Kanun-i Esasiyi yürürlükten kaldırılmamakla birlikte, bu anayasa ile egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kabul edilmiştir Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye), 1961 Anayasası ve en son 1982 Anayasası yürürlülüğe girmiştir.

13 4.0. EĞİTİMLE İLGİLİ BAZI TEMEL YASALAR
4.1. Tevhid-İ Tedrisat: “Öğretimin birleştirilmesi” anlamına gelmektedir. Özellikle 17. yüzyıldan sonra güç kaybetmeye başlayan Osmanlı İmparatorluğu’nda çöküşü hızlandıran nedenlerden biri de eğitim sistemindeki çok başlılık ve sistemde farklı programların uygulanmasıdır. Bir taraftan Osmanlının ilk yıllarında ve ilerleme dönemlerinde çok iyi işleyen, çağın ilerisinde öğretim yapan amazamanla yenilenemeyerek devletin çöküşüne katkıda bulunan “medreseler”, diğer taraftan farklı kültürlerin öğretildiği ve insanlara kendi ülkesinde yabancılık yaşatan “yabancı okullar”, diğer taraftan da yenileşme hareketleri sonucu doktor, mühendis,öğretmen vb. yetiştirmek için Osmanlı Devleti tarafından açılan yeni okullar nedeniyle üç ayrı okul türü ortaya çıkmış ve aynı kuşak çocuklarının yetiştirildiği birbirine çok zıt üç ayrı program bu okullarda uygulanmıştır. Bu durum elbette devlete çok zarar vermiştir ve buna özellikle yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde daha fazla izin verilmesi uygun görülmemiştir. Farklı okulları tek bir sistemde birleştirme amacıyla Tevhid-i Tedrisat 3 Mart 1924 tarihinde 430 sayılı kanunla çıkarılmış ve 63 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır

14 4.2. Milli Eğitim Temel Kanunu (24/06/1973): 1973 yılında 1739 Sayı ile kanun olarak çıkarılmıştır. Milli Eğitim Temel Kanunu’u açıklamak, ne olduğunu anlatmak için kanunun 1. Maddesine bakmak yeterli olacaktır: “Bu kanun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar” (Kanunun kapsamı: Madde 1). Öğretmen adaylarının Milli Eğitim Temel Kanunu’nda verilen Türk Milli Eğitimi’nin amaçları ile Türk Milli Eğitiminin Temel İlkelerini bilmeleri ve mutlak suretle anlamaları gerekmektedir.

15 5.0. TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNİN AMAÇLARI
1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda Türk Milli Eğitiminin Amaçları genel ve özel amaçlar olarak ikiye ayrılmıştır. 5.1. Genel amaçlar: Madde 2 - Türk Milli Eğitiminin genel amacı,Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı;Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan;insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek; 2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; 3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri,davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

16 5.2. Özel amaçlar: Madde 3 - Türk eğitim ve öğretim sistemi,bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir 5.3. Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri Türk Milli Eğitimi’nin temel ilkeleri: Milli Eğitim Temel Kanununda Genellik ve Eşitlik, Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları, Yöneltme, Eğitim Hakkı, Fırsat ve İmkan Eşitliği, Süreklilik, Atatürk İnkılap ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği, Demokrasi eğitimi, Laiklik, Bilimsellik, Planlılık, Karma Eğitim, Okul ile Ailenin İşbirliği, Her yerde Eğitim olmak üzere on beş ilke olarak belirlenmiştir.

17 6.0. ULUSLARARASI BELGELERDE EĞİTİM
6.1. BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (Beyannamesi): Türkiye’nin 1 Nisan 1949 tarihinde imzaladığı “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından Paris’te kabul edilmiştir. Asıl amacı insanların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak olan ve otuz maddeden oluşan bu bildirgenin eğitim-öğretimle ilgili olan 26 maddesi bulunmaktadır. 6.2. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi: İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin 4 Kasım 1950’de imzaladıkları ancak 3 Eylül 1953’de yürürlülüğe giren bir sözleşmedir. Amacı, insan haklarının korunması ve geliştirilmesidir. Türkiye bu sözleşmeyi 10 Mart 1954’de imzalamıştır.

18 6.3. Çocuk Hakları Sözleşmesi:
Temeli “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” olan “Çocuk Hakları Sözleşmesi” 20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesi tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. İlk kez 1989 yılında onaylanan sözleşme bugün ikisi hariç 191 ülke tarafından onaylanmıştır. Çocuk Hakları Sözleşmesi üzerinde uluslararası planda mutabakata varılmış, üzerinde pazarlık yapılması mümkün olmayan standartlar ve yükümlülükleri içermektedir. Belge, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır ve şunları kapsamaktadır;

19 ana-babanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu;
bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı; yaşama ve gelişme hakkı; sağlık hizmetlerine erişim hakkı; eğitime erişim hakkı; sosyal güvenlik hizmetlerine erişim hakkı; insana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı; eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı; istismar ve ihmalden korunma hakkı; uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı; cinsel sömürüden korunma hakkı; ekonomik sömürüden korunma hakkı; satış, kaçırılma ve zorla alıkoymak’dan korunma hakkı; diğer suistimal biçimlerinden korunma hakkı; işkence’den korunma hakkı; özgürlükten yoksun bırakıcı uygulamalardan korunma hakkı; siyahlı çatışmalardan dolaylı yada dolaysız korunma hakkı; ifade özgürlüğü hakkı; düşünce özgürlüğü hakkı; din ve vicdan özgürlüğü hakkı; dernek kurma özgürlükleri hakkı; çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı; gerekli bilgilere ulaşma hakkı; özel yaşamı saklı tutma hakkı vb.

20 Özet Hukuk toplum yaşamını belli kurallarla düzenleyerek insanların daha rahat bir yaşam sürmesini sağlamak için bir araya getirilmiş yazılı kurallar bütünüdür. Eğitim ise insanlara toplumsal veya bireysel olarak yaşamları için gerekli olacak bir takım davranışların kazandırılması sürecidir. Hem eğitim hem de hukuk toplumsal yaşamın ayrılmaz parçalarından ikisidir. Eğitim diğer amaçlarının yanı sıra bir taraftan hukuk kurallarına bağlı, hukuka saygılı insan yetiştirirken diğer taraftan da çıkabilecek aksaklıkların, bazı sorunların önlenmesinde veya giderilmesinde hukuktan yardım almaktadır. Hukuk bireylerin eğitim haklarını güvence altına almakla beraber, eğitim öğretimin yapıldığı ortamlarda belli başlı düzenlemelerin yapılmasına ve öğretimin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca, eğitim ile ilgili ortaya çıkan bazı sorunların çözümünde yine hukuka başvurularak sorunlar çözülmeye çalışılmaktadır. Eğitim ile ilgili sorunların çözümünde temele alınan en temel yasa anayasadır. Anayasa devletin temelidir ve devlet anayasaya göre biçimlenmektedir. Kişilerin eğitim öğretim hakları, din ve vicdan özgürlükleri de anayasanın güvencesi altındadır. Anayasa’yı temele alarak çıkarılan hukuki belgeler hiyerarşik sıra ile şöyledir; yasa, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, kararname, yönerge, genelge.

21 Yasalar anayasa’dan sonra gelen yaptırım gücü en yüksek yazılı metinlerdir. Öğretimin birleştirilmesi anlamına gelen “Tevhid-i Tedrisat” ile Türk Milli Eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve eğitim tesisleri eğitim araç ve gereçleri ve devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsayan “Milli Eğitim Temel Kanunu” Türk Milli Eğitimine şekil veren en önemli yasalardır. Eğitim hakkı sadece ulusal bağlamda ele alınmamış olup aynı zamanda uluslararası düzeyde birçok ülkenin de imzaladığı “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”, ve “Çocuk Hakları Sözleşmesi” gibi sözleşmeler çerçevesinde düzenlenerek garanti altına alınmıştır.


"Eğitimin Hukuksal Temelleri" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları